KELİME SINIFLARI I: ADLAR
Ad nedir?
Adlar, yoğun (somut) ve yalın (soyut) varlıkları gösteren; daha geniş bir tanımla, dış gerçekliği olan, duyularla tanınıp kavranan ya da dış gerçekliği olmayıp da zihinde tanımlanıp biçimlendirilerek kavranır kılınan varlıklara (anlamlara, niteliklere) ad olan kelimelerdir.
Adların çeşitleri nelerdir?
Adları önce gösterdikleri varlıklara göre yoğun adlar ve yalın adlar olarak ikiye ayırırız. Yoğun adların bir kısmı bir tek varlığı veya belli bir topluluğu gösterir; bunlara özel adlar (özlük adlar, has isimler) denir. Bir kısmı ise, yalın kavramların adı ile aynı cinsten olan teklerin oluşturduğu yoğun bir varlık kümesinin ortak ya da her tekinin ayrı ayrı adıdır. Bunlara da cins adları (ortak adlar, cins isimler) denir.
Adlarda teklik-çokluk kavramları nelerdir?
Varlık ve kavramlar arasında bir de sayı yönünden ayırım bulunur. Aynı türden varlıklar ve kavramlar sayıca bir (tek) ya da birden çok olabilir. Sayıca biri (teki) gösteren kelime için tekil (tekli, teklik), çoğu gösteren kelime için ise çoğul (çoklu, çokluk) terimlerini kullanıyoruz.
Adın durumları (halleri) nedir?
Adlar söz içinde başka kelimelerle girdikleri ilişkilerden kaynaklanan çeşitli durumlarda bulunurlar. Buna adın durumları (hâlleri) deriz.
Durum ekleri nedir?
Adların durumlarını kimi ekler belirtir. Bu ekleri durum eklere durum ekleri denir.
Ad çekimi nedir?
Bir adın durum ekleri almasına ad çekimi denir. Aslında adlar yanında zamirler ve ad gibi kullanıldıklarında sıfat ve zarflar da
aynı eklerle çekime girdiklerinden, bu eklere isim çekim ekleri de denir.
İyelik ekleri ve iyelik çekimi nedir?
Söz içinde bir yandan sahip olan, öte yandan da ait olunan, ilgili ve bağlı bulunulan kişi ve nesneyi gösteren, daha doğrusu onların yerini tutan birtakım eklerimiz vardır. Bunlara iyelik ekleri diyoruz. Kimi gramerciler bunları iyelik zamirleri saymışlardır. Bunların şahıslara göre ayrı ayrı olması Türkçe’de ikinci bir çekim şeklini meydana getirmiştir. Buna da iyelik çekimi diyoruz.
İsimden ve fiilden türemiş adlar hangi sınıflar altında ele alınmaktadır?
Yer adları, alet ve kap adları, küçültme adları, eşlik ve ortaklık adları, kılıcı (fail) adları, meslek adları, yalın adlar, fiil adları isimlerdden ve fiillerden türemiş ad sınıfları arasında gösterilebilir.
İsimden ve fiilden türemiş yer adları nasıl kullanılır?
Türkçe’de hem isimlerden, hem fiillerden yer adları yapan ekler vardır. (a) İsim tabanlarından türetilen yer adları; -lıḳ/- lik, -luḳ/- lük ekleriyle yapılmış olan ويرانهلك ,harâbelik خرابهلك ,doñuzłuḳ طوكزلق ,tavuḳłuḳ طاوقلق ,çemenlik مچنلك ,likdiken ديكنلك ,odunłuḳ اوطونلق ,taşłıḳ طاشلق ,Göğercinlik كوكرجينلك ,Ḳızanłıḳ قيزانلق vîrânelik, كللك güllük, سبزهلك sebzelik, چوپلك çöplük, چاليلق çałıłıḳ, طاغلق daşłıḳ, اورمانلق ormanłıḳ, اوتلق otłuḳ, چوللك çöllük, بتاقلق bataḳłıḳ,ميشهلك mîşelik gibi adlardır.
• Bu ekle türetilmiş kimi adlar, ‘adın gösterdiği nesnenin bir arada, çok sayıda, topluca ve bol miktarda bulunduğu, o nesneyle kaplı yer’ anlamını verir. Bunlar Arapça’da topluluk (kesret) adları denilen adlara karşılıktır.
(b.) Fiil tabanlarından türetilen yer adları; 1. -aḳ/-ek, -ḳ/-k ekleriyle yapılmış olan, yayłaḳ يايالق ,ḳışłaḳ قيشالق ,bataḳ باتاق ,çataḳ چاتاق ,ḳonaḳ قوناق ,duraḳ طوراق صواق suvaḳ “suyu bol yer, çeşme başı”; ديرنك dirnek “dernek”, چورك çevrek “girdap” gibi ve 2. - acaḳ/-ecek ekleriyle yapılmış olan باقهجق baḳacaḳ (vurgu ikinci hecede) “yüksek konumdaki yerleşim birimi”, اوترهجق oturacaḳ “oturak yeri, sağrı” gibi ve 3. - amaḳ/-emek ekleriyle yapılan باسامق basamaḳ gibi sözcüklerdir.
• Ayrıca Arapça’nın yer adlarını karşılamakta yer kelimesi ile yapılmış sıfat takımları da kullanılmıştır: مكتب mekteb yerine ير يازهجق يازی yazı yazacaḳ yer, مقام maḳâm yerine ير طورهجق duracaḳ yer, مسريه mesîre yerine ير ايدهجك سري seyr edecek (gezip dolaşacak) yer gibi.
İsimden ve fiilden türemiş alet ve kap adları nasıl kullanılır?
‘Kendisiyle bir iş görülen, bir iş görmek için kullanılan nesne ve
bir nesne için nesne’ anlatımındaki alet ve kap adları Türkçe’de şu eklerle yapılmıştır:
a. İsim tabanlarından:
1. -duruḳ/-dürük:
بويوندورق boyunduruḳ, بوروندورق burunduruḳ, كومولدورك gömüldürük “palan ve
eyeri tutan göğüslük” gibi.
2. - lıḳ/-lik, -luḳ/- lük:
ياغلق ,tuzłuḳ طوزلق ,burunłuḳ بورونلق ,ayaḳłıḳ آياقلق ,başłıḳ باشلق ,ağızłıḳ آغزلق
yağłıḳ “mendil, ter sileceği”, موملق mumłuḳ, طراقلق taraḳłıḳ; ترلك terlik, ايكنهلك
iğnelik, سورمهلك sürmelik, كيجهلك gecelik, ييمشلك yemişlik, ميوهلك meyvelik gibi.
3. -sałıḳ/- selik:
بورونسالق burunsałıḳ “hayvan başlığının burun üzerine gelen parçası” gibi.
b. Fiil tabanlarından:
1. -aç/- eç, -ç:
قيصاج ḳısaç “kerpeten”, طوتاج tutaç, دورتج dürteç, طيقاج tıḳaç, آرغاج argaç “dokumada enine atılan iplik, atkı” gibi.
2. -acaḳ/-ecek:
طوتهجق tutacaḳ, آچهجق açacaḳ, طايانهجق dayanacaḳ “dayak, destek”, قارشدرهجق
(kulaḳ) ḳarıştıracaḳ, قويهجق) azık) ḳoyacaḳ “azık torbası”, ياسدانهجق yastanacaḳ
“yastık”; چکهجك çekecek, سيلهجك silecek “mendil”, دوكجك döğecek “havan”,
كيجك geyecek gibi.
3. -aḳ/-ek, -ıḳ/- ik; -ḳ/-k:
بيچاق bıçaḳ, قازيق ḳazıḳ, قايق ḳayıḳ, يايق yayıḳ; بينك binek, سوزك süzek “süzgeç”,
بشيك beşik, كوركkörek/-kürek gibi.
• Bu ekle organ adları da yapılmıştır:
oturak “ḳaynaḳ قايناق ,tırnaḳ طريناق / ديرناق ,dudaḳ طوداق ,ayaḳ آياق ,yañaḳ يكاق
yeri, kaba etler”; ديرسك dirsek gibi.
4. -an/-en:
دوكن döğen “kamçı” gibi.
5. - ḳa/- ke, -ga/-ğa/-ğe/-ge:
طمغا damga, طوغولغه tugułga, طولغه tułga “tolga”, صويقه soyḳa “giyecek, elbise,
üstlük”, سوپوركه süpürge gibi.
6. -gaç/-ğaç/-geç, -gıç/-ğıç/-giç/-ğuç/-ğuç/- güç:
سوزكج süzgeç, سيلكج silgeç, يوزكج yüzgeç; سوزكوج süzgüç, يوزكوج yüzgüç “iyi yüzücü” gibi.
7. -ğı/-gı/- gi, -gu/- ğu/-gü:
چالغی çałgı, چاكرغی çañrağı “def ”, dağłağı “dağlama demiri”, بورغو burgu, قارغی
kargı, قاشاغی kaşağı, اوقلغی okłağı “oklava”; سيلكی silgi “fırın süpürgesi”, سوركو
sürgü, كوزكو gözgü “ayna”, كوسكو köskü/-kösegü “ateş karıştıracak ağaç” gibi.
8. -maḳ/-mek:
چاقماق çaḳmaḳ, طوقماق toḳmaḳ gibi.
• Bu eklerin kazandırdığı ‘bir nesneye özgü kap’ anlamı, nesne adı ile belirtisiz ad takımı kalıbında birleştirilen kap, şişe, kutu gibi kelimelerle de karşılanmıştır:
,şişesi gülsuyu كل صويی شيشهسی ,ḳabı çay چای قابی,ḳabı tütsü دوتسی قابی ,ḳabı gülsuyu كل صويی قابی
شيشهسی ياغ ya şişesi,قوتوسی ايكنه iğne ḳutusu, قوتوسی سورمهsürme ḳutusu gibi.
Mevsuf isimler ve Men'ut isimler nelerdir?
Türkçe’deki adların karşılığı olan kelimelere Arap gramercileri “sıfat alabilen”, “bir sıfatla vasıflanmış” anlamlarında mevsûf isimler ve men‘ût isimler adını vermişlerdir. Bunlar cins adları ve özel adlar olmak üzere iki bölükte toplanırlar:
Cins adları nelerdir?
Cins adları. Bunlar donuk (فرس feres “at”, خنل nahl “arı”, جبل cebel “dağ”, شجر şecer “ağaç” gibi) ya da türetilmiş (جامع câmi‘ “toplayan, bir araya getiren”, مشجر meşcer “ağaçlık”, مزرعه mezra‘a “tarla” gibi) olabilir.
• Cins adları ayrıca yoğun (müşahhas) adlar (بيت beyt “ev, مسك semek “balık”, اسد esed “arslan”, شجر şecer “ağaç” gibi) ve yalın (mücerred) adlar (حب hubb “sevgi”, عقل aḳl “akıl”, نفرت nefret gibi) olmak üzere ikiye ayrılabilir
Özel adlar nelerdir?
Özel adlar. Tek bir varlığı gösteren bu adlara alem denir: علی Alî, مدينه Medîne, عبدهلل Abdullâh gibi. “Baba” anlamında ebû ve “anne” anlamında ümmü kelimeleriyle ad takımı kalıbında yapılmış künyeler (ابوبكر Ebû Bekr “Bekir’in babası”, كلثوم ام Ümmü Külsûm “Külsüm'ün annesi” gibi) ile takma adlar (lakaplar) da (نورالدين Nûreddîn “dinin ışığı”, فخرالدين Fahreddîn “dinin övüncü” gibi) özel ad sayılır.
Arapça türemiş yer adları nasıl kullanılmaktadır?
Arapça’da yer adları fiilden türemedir ve belli kalıplarla yapılır:
مطبخ matbah “mutfak”, مقتل maḳtel “ölme yeri”, مبدأ mebde‘ “başlama yeri”, مكان mekân “oluş yeri”, مكتب mekteb “yazı öğrenilecek yer”, مسجد mescid “secde edilen yer”, مسقط mesḳıt “düşülen yer, doğma yeri”, مشرق maşrıḳ “-güneş için- doğma yeri, doğu”, مطلع matla‘ “-güneş, ay ve yıldızlar için- doğma yeri”, مسكن mesken “oturulan yer”, جملس meclis, منسك mensik “ibadet ve kurban yeri”, مأوی me‘vâ “sığınak”, مقام maḳâm “duracak yer, durma yeri”, مقرب maḳber “kabir”, منزل menzil “konak”, منزله menzile “oturulan yer, durak”, مملحه memlaha “tuzla” gibi.
• Bunların bir kısmı ‘adın gösterdiği nesnenin bir arada, çok sayıda, topluca ve bol miktarda bulunduğu, o nesneyle kaplı yer’ anlamını verir. Bunlara topluluk (kesret) adları denir (Türkçe - łıḳ/-lik ekli yer adlarına bkz.):
مأسده me‘sede “arslanı çok olan yer”, مشجره meşcere “ağaçlık”, مقلم mıḳlem “kalemlik”, مئربه mi‘bere “iğnelik”, مدرسه medrese “ders okunan yer”, مقربه maḳbere “mezarlık” gibi.
• Bunların bir kısmına Türkçe’nin çok sayıda ekle yapıldığını gördüğümüz yer adları, bir kısmına ise -ma/-me, -ım/-im, -ış/-iş’li kılış adları ile -an/-en, -acaḳ/-ecek’li sıfatlar ve yer ile kurulan ad ve sıfat takımları karşılık olmuştur:
ibâdetعبادت يری ,yeri douş طوغش يری ,yeri kesim كسيم يری ,yeri atış آتش يری ,yeri ölme اومله يری yeri, ير طوريلن durułan yer, ير طورهجق duracaḳ yer gibi.
Farsça türemiş alet ve kap adları nasıl kullanılmaktadır?
Farsça’da alet ve kap adları -dân ekiyle yapılmıştır:
منكدان nemekdân “tuzluk”, سرمهدان sürmedân “sürmelik”, آتشدان âteşdân “ateşlik, mangal”, انفيهدان enfiyedân “enfiyelik, enfiye kutusu”, جزدان cüzdân “para çantası”, چايدان çâydân “çay pişirme kabı”, گالبدان gülâbdân “gül suyu şişesi” gibi. Ek Türkçe’de anlam değerini zamanla yitirmiş olduğundan son iki kelime bugün ek yığılmasıyla çaydanlık ve gülüftanlık olarak kullanılmaktadır
Farsça türemiş eşlik ve ortaklık adları nasıl tanımlanmaktadır?
Bir takı gibi öne gelen hem- kelimesiyle birleşik kelime kalıbında yapılmıştır. Osmanlı Türkçesi’nde bu yapıda çok sayıda kelime kullanılmıştır:
عصر هم hem-asr “aynı yüzyılda yaşayan”, بزم هم hem-bezm “eğlence arkadaşı”, جنس هم hem-cins “aynı cinsten”, پا هم hem-pâ “ayaktaş, aynı yolun yolcusu”, دل هم hem-dil “gönüldaş”, شهری هم hem-şehrî “köydeş”, همدست hem-dest “el bir etmiş, ortak”, همآواز hemâvâz “sesçe denk; bir ağızla konuşan, arkadaş”, همنام hem-nâm “adaş, addaş”, همراه hemrâh “yoldaş”, سال هم hem-sâl “yaşıt” ve Türkçe -daş/-deş, -taş/-teş ekiyle: خيلتاش hayltaş “takım arkadaşı, yol arkadaşı” gibi.
Farsça türemiş küçültme adları nasıl kullanılmaktadır?
Farsça adlarda küçültme için birkaç ek vardır. Bu eklerle yapılmış örnekler şunlardır:
a) چه- çe: باغچه bâğçe “bağcık, küçük bahçe”, جويچه cûyçe “ırmacık, çaycığaz” مورچه mûrçe
“karıncacık”, سراچه serâçe “oda, iç oda, hücre”, نايچه nâyçe “kamışçık, küçük ney”,
كمانچه kemânçe “küçük keman”, مغاقچه muâḳçe “çukurcuk”, ماهچه mâhçe “aycık”,
دريچه derîçe “kapıcık, pencere; şeklinde kullanılır.
Farsça türemiş zaman adları nasıl kullanılmaktadır?
Yer adları da yapan -gâh ve -istân ekleriyle yapılmıştır:
a) گاه- gâh:بامگاه bâmgâh “sabah”, شامگاه şâmgâh “akşam”, چاشتگاه çâştgâh “kuşluk”, سحرگاه
sehergâh “tan vakti”;
b) ستان- istân: تابستان tâbistân “yaz”, زمستان zemistân “kış, بهارستان bahâristân “ilk yaz” gibi kullanılır.
Farsçada mastarlar nasıl kullanılır?
Farsça’nın asıl mastarları Osmanlı Türkçesi’nde kullanılmamıştır. Kılış adı olarak kullanılmış olanların çoğu geniş zaman tabanına -iş okunan bir ش eklenerek yapılmıştır. Bunların Türkçe karşılıkları -ma/-me ve -ış/-iş’li kılış adlarıdır: خواهش hâhiş “isteme, isteyiş”, دانش dâniş “bilme, biliş, bilgi”, آموزش âmûziş “öğrenme, öğreniş”, نالش nâliş “inleme, inleyiş”, گردش gerdiş “dolaşma, dolaşış” gibi.
• Ayrıca mastarların sonunda bulunan دن-) den) ve تن) ten)’in ن) nun)’ları kaldırıldığında kalan geçmiş zaman tabanı da kılış adı anlamı verir:
Osmanlı Türkçesinde kullanılanlar şunlardır:
داد dâd “veriş, verme”, ستد sited “alma, alış”, آمد âmed “geliş”, رفت reft “gidiş”, شد şüd “gidiş”, خريد harîd “alış”, فروخت fürûht “satış”.
• Bunlara geniş zaman tabanına ه ه- e ve geçmiş zaman tabanına ار- âr eklenerek yapılmış olanları da katmak gerekir:
خنده hande “gülüş”, گريه girye “ağlama, ağlayış; gözyaşı”, ناله nâle “inleme, inleyiş”, بوسه bûse “öpüş, öpme”, گفتار güftâr “söyleme, söz”, ديدار dîdâr “görme, görüş”, رفتار reftâr “gidiş” gibi kullanılmaktadır.
Arapça türemiş meslek adları nasıl kullanılır?
Meslek adları için Arapça’da ayrı bir kalıp bulunmaz. Üç harfli yalın mastarların فعالت fi‘âlet kalıbı bir iş, bir uğraş gösteren fiiller içindir. Bu kalıptaki kılıcı adları aynı zamanda meslek (aynı zamanda unvan ve rütbe) bildiren adlar olarak kullanılmıştır:
جتارت ticâret “tacirlik”, جنارت nicâret “dülgerlik”, خياطت hıyâtet “terzilik”, كتابت kitâbet “yazıcılık”, وزارت vizâret “vezirlik”, رياست riyâset “beylik, başbuğluk”, سياست siyâset “valilik, hükümdarlık; seyislik” gibi kullanılmaktadır.