aofsorular.com
TAR209U

İSTANBUL'UN FETHİ VE İMPARATORLUĞUN TEŞEKKÜLÜ

4. Ünite 20 Soru
S

II.Mehmet'in birinci saltanat dönemi nasıl geçmiştir?

30 Mart 1432’de Edirne’de dünyaya gelen II. Mehmed, çocukluğundan itibaren Osmanlı
iktidarı etrafında dönen siyasî çalkantıların ortasında yer alıyordu. Henüz çocuk
yaştayken Osmanlı tahtının tek varisi haline gelmesi, II. Murad saltanatından
memnun olmayan fütuhatçı devlet adamlarının şehzadenin çevresinde birleşmesine
yol açmıştı. II. Murad, 1443-1444 yıllarında, batı cephesinde uğradığı seri yenilgilerin
ardından tahtını on iki yaşındaki oğluna terk etmek mecburiyetinde kalmıştı.
II. Mehmed’in 1444-1446 seneleri arasındaki ilk hükümdarlık tecrübesi, iç ve dış
karışıklıklarla dolu bir başarısızlık dönemi oldu. 1446 baharında Osmanlı başkentinde
patlak veren yeniçeri ayaklanması, bazı isyancıların İstanbul’da yaşayan Orhan
Çelebi’nin hükümdarlığını kabul ettiklerini duyurmalarıyla II. Mehmed’in taht
üzerindeki meşruiyetini sorgulanır hale getirdi. Veziriazam Çandarlı Halil Paşa’nın
gizlice Edirne’ye davet ettiği II. Murad, yeniçerilerin desteğiyle yeniden tahta otururken
Zağanos ve Şehabeddin Paşaların refakatindeki II. Mehmed Manisa sarayına geri yollandı.

S

II.Mehmed, II. Murat'ın ölümü üzerine tahta çıktığında Anadolu'nun durumu nasıldı?

II. Mehmed, Osmanlı payitahtına döndüğünde on dokuz yaşındaydı. İlk hükümdarlığı
nda devletin içine düştüğü perişan hali hatırlayanlar, Osmanlı iktidarına esaslı bir darbe indirmek için müsait zamanın geldiğine inanıyorlardı. Karamanoğlu İbrahim Bey, Hamid-ili’nde bazı kaleleri ele geçirdi. Karamanoğulları’nın desteğini alan yerel hanedanlar, Germiyan, Aydın ve Menteşe arazilerinde yeniden egemenliklerini ilan etme teşebbüsünde bulundular.

S

II.Mehmet padişah olunca devlet yönetimdeki tutumu nasıl olmuştur?

II. Mehmed, yeniçerilerle dayanışma halindeki Çandarlı Halil Paşa’yı bu nazik durumda azletmeye cesaret edemedi. Bununla birlikte İshak Paşa’yı Anadolu beylerbeyliğine getirdi; Şehabeddin
Paşa’yı ikinci vezirliğe yükseltti; Sarıca Paşa ve Zağanos Paşa’yı divan üyeleri arasına aldı. Böylece devlet yönetiminde Çandarlı Halil’e karşı kendine bağlı bir denge unsuru yaratmış oluyordu.

S

Yeniçerilerin Anadolu Seferi dönüşü II.Mehmed'e karşı tutumları nasıl olmuştur?

Yeniçeriler, Edirne’ye dönüş yolunda bahşiş bahanesiyle ayaklandılar. Osmanlı sultanı, Çandarlı Halil’in adamlarından biri olan yeniçeri ağası Kurtçu Doğan’ı görevden almakla yetinerek isyanı geçiştirmekle beraber başkentte kapıkulu ocakları mensupları arasında kanlı bir temizlik harekâtı başlattı.

S

Bizans'ın tutumu ne olmuştur?

Bizanslılar, rehin olarak ellerinde bulunan Şehzade Orhan Çelebi’yi serbest bırakmakla tehdit ederek Osmanlı idaresinden yıllık 300.000 akçe ve Çorlu’ya kadar olan toprakların idaresini koparmayı başardılar.

S

İstanbul'un alınması Osmanlılar için neden gerekli olmuştur?

II. Mehmed ve devlet adamları, İstanbul’un fethini en öncelikli hedef olarak masaya yatırdılar. II. Mehmed’in tahta geçer geçmez, Osmanlı memleketinin neredeyse tam da merkezinde kalmış olan Bizans’ın ortadan kaldırılmasının bir gaza vazifesi olduğunu söylediği rivayet ediliyordu. Yeni Osmanlı hükümdarına göre, İstanbul, taht iddiacısı Osmanlı şehzadeleri ve Osmanlılara karşı haçlı seferi çağrısında bulunanlara ev sahipliği yaptığı sürece devletin güvenliğini tam manasıyla
temin etmek mümkün olamazdı. Üstelik Bizans sarayının vaktiyle Selanik’i Venediklilere terk etmesinde olduğu gibi, İstanbul’un bir batı gücüne bırakılması durumunda, II. Mehmed’in hayallerini süsleyen “Osmanlı İmparatorluğu” bir merkezden yoksun kalacağı için daha doğmadan ölme tehlikesiyle karşı karşıya kalırdı.

S

Meşveret Meclisi nedir?

Devleti ilgilendiren önemli meseleleri tartışmak için önde gelen devlet ricalinin katılımıyla gerçekleştirilen toplantı.

S

İstanbul'un fethinden sonra II. Mehmed'in tutumu nasıl olmuştur?

Fetihten sonra bir kısmının fidyelerini bizzat ödeyerek kent sakinlerini yerlerinde tutmayı denedi. Ayasofya gibi abidevî eserlerin zarar görmemesi için özel önlemler aldı. Bir imparatorluk merkezi oluşturmak için kentin kalabalık bir nüfusla iskân edilmesi gerekiyordu. II. Mehmed, bu amaçla İstanbul’a yerleşmek isteyenlere vergi muafiyeti tanınacağını duyurarak şehre göçü teşvik etti. Ne var ki, nüfusu fetihten önce 40.000’e kadar düşmüş olduğu söylenen kent, çok sayıda metruk ve harabe mahalleye sahip sokaklarında vebanın kol gezdiği bir yer haline gelmişti. Gönüllü göçlerin yeterli gelmeyeceğinin anlaşılması üzerine, Foça, Argos, Amasra, Trabzon, Mora, Taşoz ve Semendirek adaları, Midilli, Eğriboz ve Kefe’den Rumlar ve ‹talyan Yahudileri İstanbul’a nakledildi. Konya, Aksaray, Larende ve Ereğli’den sürgün yoluyla kaldırılan Türkmen kitleleri şehre yerleştirildi. II. Mehmed, yine de, hükümranlığı yıllarında İstanbul’un büyük bir dünya şehrine dönüştüğünü göremeyecekti. Bununla birlikte II. Bayezid devrinde, bir ticaret ve kültür merkezi olarak gelişen şehir, Kanunî Sultan Süleyman saltanatında dünyanın en büyük kentlerinden biri olacaktır.

S

II. Mehmed’in zihninde şekillenen evrensel egemenlik fikri üç kaynaktan besleniyordu. Bunlar nelerdir?

II. Mehmed’in zihninde şekillenen evrensel egemenlik fikri üç kaynaktan besleniyordu. Bunlardan ikisi, kendinden önce gelen Osmanlı hükümdarlarınca da kısmen kullanılmıştı. II. Mehmed, özellikle dedesi Yıldırım Bayezid gibi, İslamî kavramlara dayanıp gazi sıfatını üstlenerek kazandığı zaferlerin ona evrensel bir otorite bahşettiğini ileri sürüyordu. İstanbul kuşatmasının tehlikelerini ileri sürenlere karşı, kenti almanın dinî bir mecburiyet olduğunu söylemekten geri durmamıştı.

İkincisi, II. Murad saltanatından hatırlanacağı üzere, Osmanlılar, beyliğin kurucusu Osman Gazi’nin Oğuz Han’ın büyük oğlunun soyundan gelen Kayılara mensup olduğunu iddia ediyorlardı. Osmanlı anlayışına göre, Oğuz töresinde, Kayı boyundan bir hükümdar varken başka boylardan birisinin çıkıp Türkmenler üzerinde hak iddia etmesi mümkün değildi.

Fatih Sultan Mehmed, İstanbul’un fethi sayesinde, bu iki egemenlik iddiasına bir yenisini ekledi. II. Mehmed, İstanbul’un sahibi olarak Roma imparatorlarının meşru varisi olduğunu söylüyordu. Dönemin Osmanlı tarihçileri, eserlerinde Fatih için Rum kayseri (Roma imparatoru) nitelemesini kullanmaktan çekinmemişlerdi. II. Mehmed’in amacı, bu kez bambaşka bir dinin temsilcileri aracılığıyla yeni bir Roma İmparatorluğu’nun kurulduğunu ilan etmekti. 

S

II. Mehmed'in fetihten sonra diğer dinlere yaklaşımı nasıl oldu? Bunda amacı nedir?

Fatih Sultan Mehmed, fethin ardından huzuruna çağırdığı Georgios Scholarios’a Ortodoks patrikliğini ihya etme görevini verdi. Kiliselerinin birleşmesine karşı çıkmasıyla tanınan Scholarios, II.Mehmed’in himayesinde kurulan İstanbul merkezli Ortodoks patrikliği vasıtasıyla Rumların Vatikan’ın nüfuzuna karşı Osmanlı payitahtına bağlanmalarında aracı rolü oynadı. Fatih, aynı gayeyle İstanbul’da Ermeni
patrikhanesi açtırdı. İstanbul’u yeniden kozmopolit bir kent haline getirmeyi amaçlayan bu hamleler, aynı zamanda çok milletli bir imparatorluğun kuruluşunu müjdeliyordu. İstanbul fâtihi, yani II. Mehmed, sınırsız güç sahibi mutlak bir hükümdar olmak istiyordu. Bu amaçla İran, İslam, Türk ve Roma hükümdarlık geleneklerini şahsında birleştirip klasik Osmanlı padişahına hayat vermişti.

S

II. Mehmed, imparatorluğa hayat verme uğraşında daha başka neler yapmıştır?

II. Mehmed, imparatorluğa hayat verme uğraşında, genç yaşlarda saraya alınan Rum soyluların çocuklarına devlet kademelerinde yer verdi. Rum Mehmed Paşa, Has Murad Paşa ve kardeşi Mesih Paşa, bunların en meşhurlarıdır. Keza Akşemseddin, Molla Güranî ve Molla Hüsrev gibi II. Mehmed üzerinde manevî etkisi olan Osmanlı âlimleri, en başından itibaren genç padişahı ve komutanlarını büyük bir gaza olarak gördükleri İstanbul’un fethi hususunda destekleyerek merkeziyetçi devlete giden yolun inşasında rol almışlardı. II. Mehmed, batıya kaçtıktan sonra geri dönen Georgios Trapezuntios, padişaha atfen bir Osmanlı tarihi yazan Kritovoulos ve Trabzonlu meşhur âlim Amirutzes gibi Rum bilginlerini sarayında istihdam etti, böylece Osmanlı entelektüel birikimini yeni unsurlarla harmanlayarak
zenginleştirmeye çalıştı. 

S

İstanbul’un fethi, batı kamuoyunda büyük bir infiale yol açtı. Papa'nın Osmanlı karşıtı bir haçlı birliğinin kurulmasına karşı II. Mehmed hangi önlemleri almıştır?

İstanbul’un fethi, batı kamuoyunda büyük bir infiale yol açtı. Papa V. Niccolo, Osmanlı karşıtı bir haçlı birliğinin kurulması için kolları sıvadı. II. Mehmed, haçlı ittifakını içten delebilmek amacıyla Venedik Cumhuriyeti’yle bir ticaret antlaşması imzaladı (18 Nisan 1454). Doğu Akdeniz’deki ticarî menfaatlerini düşünen Venedik hükümeti, Papa riyasetinde toplanan haçlı toplantılarına katılmaktan kaçındı. Buörneği takip eden Ege’deki Ceneviz kolonileri, belirli bir miktar haraç ödemek şartıyla ticarî faaliyetlerine devam etme izni aldılar. II. Mehmed, batı ticaretinden elde edilen kazancın devlet hazinesi bakımından önemini takdir ediyordu. Bir tek, doğrudan Papalığa bağlı Rodos şövalyeleri, Osmanlılarla anlaşmayı reddettiler. Hamza Bey, 1454’te, adaya bir sefer düzenlemesine rağmen başarılı olamadı.

S

II. Mehmed'in Sırbistan Seferinin sonucu ne oldu?

Fatih Sultan Mehmed, yerleşik adetlerin aksine Üsküp’ten ayrılmadı ve 1458 kışında saldırıya geçen Macar kuvvetlerini geri püskürttü. Ertesi yaz Sofya’ya gelen II. Mehmed, burada Sırplardan Semendire kalesinin anahtarlarını teslim aldı. Sırbistan, doğrudan Osmanlı egemenliği altına girmiş oldu (1459).

S

Fatih'in Eflak seferini nasıl olmuştur?

Fatih, 1461’de Eflâk’a sefer düzenledi. Eflâk hâkimi III. Vlad Drakul, Macar kralıyla işbirliği yaparak Osmanlı güçlerinin geri çekilmesinden sonra Tuna üzerindeki Osmanlı kalelerine saldırdı. II. Mehmed, 1462 yazında bölgeye yeniden gelerek Eflâk tahtını Vlad’ın kardeşi Radu’ya bıraktı.

S

Osmanlı - Venedik Mücadeleleri nasıl sonuçlanmıştır?

Osmanlılar ve Venediklileri on altı senedir yorucu ve tüketici bir çatışma haline mahkûm eden harp, 25 Ocak 1479 tarihinde akdedilen bir antlaşmayla resmen sonlandırıldı. Venedik hükümeti, Akçahisar, Limni ve Eğriboz adaları ve Mora’daki Manya bölgesiyle birlikte, Fatih’in çekilmesinden sonra Evrenosoğlu Ahmed Bey tarafından abluka altında tutulan İşkodra’yı Osmanlı güçlerine terk etmeyi kabul etti. II. Mehmed, bunun karşılığında savaş süresince Arnavutluk, Dalmaçya ve
Mora’da ele geçirdiği diğer yerleri iade ediyordu. Senato, aynı zamanda Osmanlı hazinesine senelik 10.000 altın haraç ödemeyi taahhüt etmişti. Venedik tacirleri, Osmanlı sularında serbestçe ticaret yapabilecekler; İstanbul’da ikamet edecek baylo (bailo), Osmanlı topraklarında faaliyet gösteren Venedik tebaasının hukukî işlerinde resmî yetkili vazifesi görecekti. Modon, Koron ve İnebahtı gibi belli başlı kaleler hala Venediklilerin elindeydi; ama II. Mehmed, bu devlete karşı yürüttüğü
mücadeleler sonunda Ege Denizi’nde mutlak bir hâkimiyet kurmayı başarmıştı.

S

II. Mehmed’in Anadolu’ya yönelik siyaseti neyi öngörmekteydi?

II. Mehmed’in Anadolu’ya yönelik siyaseti, dedesi Yıldırım Bayezid döneminde olduğu gibi, tavâif-i mülûku ortadan kaldırıp Anadolu Türkmen beyliklerini Osmanlı başkentinden yönetilen sancaklara dönüştürmeyi öngörüyordu.

S

Osmanlı - Akkoyunlu ilişkileri nasıl sonuçlanmıştır?

Fatih, Uzun Hasan’ı kesin sonuçlu bir meydan muharebesine zorlayarak düğümü bir defada çözmek istiyordu. Buna karşın Akkoyunlu hükümdarı, Osmanlı kuvvetlerinin ana üslerinden çok uzaklaşmış olduklarını bildiğinden yıpratma savaşına taraftardı. Rumeli valisi Has Murad Paşa, Erzincan-Tercan arasında Fırat’ı geçmeye uğraşırken Uzun Hasan birliklerinin baskınına uğradı; Osmanlı öncü
kuvvetleri ağır bir yenilgi alırken o da hayatını kaybetti. Uzun Hasan, en sonunda Otlukbeli’nde bir meydan savaşını kabul ettiğinde Osmanlı ordusunda yalnızca sekiz günlük yiyecek kalmıştı (11 Ağustos 1473). Şehzade Mustafa komutasındaki Anadolu azapları, etkili bir saldırı tertiplediler. Uzun Hasan’ın oğlu Zeynel’in ölümü, muharebenin seyrini tamamen Osmanlıların lehine çevirdi; padişahın etrafında bulunan kapıkulu birliklerinin savaşa girmesine gerek bile kalmadı. Uzun
Hasan kaçtı. Yolladığı elçiyle, bir daha Osmanlı topraklarına tecavüz etmeyeceği sözüyle birlikte barış imzaladı. Bu zafer, Anadolu’da Osmanlı siyasî gücünü pekiştirirken batılı kuvvetlerin Osmanlıları yenilgiye uğratma hayallerinin de sonu olmuştu. Fatih, 1478’de Uzun Hasan’ın ölümünden sonra Trabzon civarındaki fetihlerini tamamlayarak Fırat nehrinin doğu yakasında koşulsuz bir Osmanlı hâkimiyeti kurdu. 

S

Kırım'ın fethi nasıl sonuçlanmıştır?

Fatih’in beklediği fırsat, aynı sene Kırım’da ortaya çıktı. Eminek Mirza ve Mengli Giray arasında baş gösteren taht mücadelesi, Boğdan beyiyle birlikte Osmanlı kuvvetlerinin de bölgeye müdahale etmesine yol açtı. Mengli Giray, Cenevizlilerin yanına sığındı. Veziriazam Gedik Ahmed Paşa, dört günlük bir kuşatmadan sonra Kefe’yi teslim aldı (6 Haziran 1475). Ahmed Paşa, Azak’ı ve Kırım sahillerindeki Ceneviz kolonilerini ele geçirdi. Boğdan voyvodasına bağlı kuvvetlerce savunulan Mengüp kalesini aldı. Mengli Giray, Suğdak’ta Cenevizlilerin elinden kurtarıldıktan sonra Osmanlı egemenliğini kabul ettiğini gösteren bir belge imzalayarak Kırım tahtına oturdu.

S

Fatih Döneminde orduda ve savunmada yapılan değişiklikler neler olmuştur?

II. Mehmed, 1451’deki yeniçeri isyanından sonra kapıkulu ocaklarını baştan düzenleyerek bu teşkilatın mensuplarını doğrudan şahsına bağlı bir hassa ordusu haline sokmaya çalıştı. Sarayda hizmetli avcı bölükleri arasından sekban bölükleri teşkil edilerek yeniçeriler arasına yerleştirildi. Yeniçeri ağaları ve kumandanları, sekbanlar arasından seçilmeye başlandı. Yeniçerilerin mevcudu, iki katına çıkarılarak 10.000 kişilik bir merkezî piyade gücü yaratıldı. Bu askerlerin birkısmı, zapt edilen kalelere garnizon tayin edilerek başkent dışında hizmet ediyorlardı. Kale garnizonları, eyaletlerdeki yöneticilerden emir almayıp doğrudan merkezin talimatlarına uyduklarından uç beyleri eski nüfuzlarını yitirip sıradan sancak beyleri konumuna inmeye başladılar. II. Mehmed, genişleme siyasetinin bir parçası olarak stratejik gerekçelerle kale ve hisarlar inşa ettiriyordu. Tuna üzerinde Böğürdelen ve Arnavutluk’ta İlbasan kaleleri, Çanakkale boğazını koruyan iki hisar ve 1478 seferinde İşkodra’ya yardım gelmesini engellemek için Bojana nehrinin girişine inşa edilen iki hisar, bu tür yapıların bazılarıydı. 

S

II. Mehmed, imparatorluğunu inşa etme sürecinde ihtiyaç duyduğu malî kaynakları bir araya getirebilmek için neler yapmıştır?

II. Mehmed, imparatorluğunu inşa etme sürecinde ihtiyaç duyduğu malî kaynakları bir araya getirebilmek için sıkı bir para politikası takip etmeye başlayıp vergileri artırdı. Esasında yeni akçe darbı, padişah cüluslarına mahsus bir durum olduğu halde, Fatih, 1451’de tahta geçişinde yaptığından ayrı 1460, 1470, 1475 ve 1481 tarihlerinde tedavüle yeni akçeler sokarak eskileri darphane adına toplattırdı. Bir öncekilere göre daha düşük gümüş oranına sahip akçelerin basılması, aslında servetin vergilendirilmesi uygulamasına dönüşmüştü. II. Mehmed, neredeyse
her sene çıkılan seferlerde askeri cephede tutabilmek için reayanın ödediği çift resminin miktarını büyük oranda yükseltti. Tımarlı sipahi sayısını artırabilmek amacıyla mülk veya vakıf adıyla devlet hazinesinden çıkan arazileri denetletip binlerce köy ve mezrayı yeniden tımar toprağına çevirdi. Vakıf ve mülk toprakların devletleştirilmesi, en çok ulema sınıfını, şeyhleri ve köklü Türk-Müslüman ailelerini etkilemişti. Yine, 1471-72’de, Rum Mehmed Paşa’nın sadrazamlığında kalıcı hale getirilen İstanbul’daki emlak kiraları, hazineye yılda 100.000 akçe gibi muazzam bir gelir sağlasa da, gizli ve açık şikâyet konusu olmuştu.