aofsorular.com
TAR307U

İktisadi ve Mali Reformlar

5. Ünite 20 Soru
S

Osmanlı Devleti, tarım konusunda halkı aydınlatmak ve işin teorisiyle pratiğini bir arada öğretmek amacıyla, neler yapmıştır?

Devlet, tarım konusunda halkı aydınlatmak ve işin teorisiyle pratiğini bir arada öğretmek amacıyla İstanbul’da ve taşrada ziraat mektepleri açtı. 1881’de Edirne Hamidiye Ziraat Mektebi ve Nümune Çiftliği kuruldu; ancak, tahsisat yetersizliği nedeniyle üç yıl içinde kapatıldı. Daha sonra, 1888’de Selânik Ziraat Mektebi, 1891’de Bursa Ziraat Ameliyat Mektebi, 1892’de Halkalı Ziraat Mektebi ile taşranın diğer önemli şehirleri olan Adana, Ankara, Hama, Kastamonu ve Sivas’ta ziraat mektepleri açıldı; oluşturulan örnek çiftliklerde yeni tarım yöntemleri çiftçilere gösterildi. Ayrıca, mektep mezunları gittikleri yerlerde verimin arttırılabilmesi için iyi tohum, gübre ve ziraat biçimleri konusunda çiftçileri bilgilendirdi. Hükümet, bunların yanında tarıma destek sağlamak için 1888’de kurduğu Ziraat Bankası aracılığıyla çiftçiye %6 faizli kredi vermeye baflladı. 1910’a kadar yaklaşık 2,5 milyon çiftçi banka kredisi kullandı; ancak, bunların büyük bir çoğunluğu küçük çiftçiden ziyade kasaba ve şehirlerdeki zengin toprak sahipleriydi.

S

Osmanlı Devleti'nde meydana gelen iki büyük kıtlık olayından kısaca bahsediniz. 

Zaman zaman doğal şartların sonucunda ülkenin değişik yerlerinde kıtlıklar meydana geldi; ancak, bunlar büyük hadiselere ve yağma hareketlerine yol açmadı. Nitekim, 1873-74’te Orta Anadolu’da yaşanan ve binlerce insanın ölmesi ve yerini yurdunu terk etmesiyle sonuçlanan kıtlık, ufak tefek olayların dışında büyük bir protestoya veya yağmaya neden olmadı. Ama 1908’deki kıtlık Sivas’ta köylülerin bir araya gelip hububat anbarlarını yağmalamasıyla sonuçlandı.

S

Osmanlı Devleti'nde fabrikalar, iç tüketime yönelik olarak, çoğunlukla neler üretmekteydi?

Fabrikaların bir kısmı, iç tüketime yönelik olarak un, makarna, bira, buz gibi gıda maddeleri üretmekteydi. Yerli ve yabancı girişimciler tarafından Batı Anadolu’da halı sanayiine yönelik üretim yapan yün ipliği ve boyama fabrikalarının yanında, İzmir’de ülkenin en büyük demir fabrikası kuruldu. Ülkenin değişik yerlerinde tütün tekeline bağlı olan işletmelerde ve Cibali Tütün Fabrikası’nda binlerce işçi çalışmaktaydı.

S

Osmanlı Devleti'ndeki en önemli sanayi şehirleri hangileridir?

Selanik, Edirne, Trabzon, İstanbul, Adana, İzmir, Bursa, İzmit.

S

Osmanlı Devleti'nde en çok ihraç edilen ürünlerden biri olan halı en çok nerelerde üetimekteydi?

Batı Anadolu ve özellikle de Gördes, Demirci, Isparta ve Uşak.

S

1875 Moratoryumu nedir?

1875 Moratoryumu: Sadrazam Mahmud Nedim Paşa, bütçedeki 5 milyon liralık açığı kapamak amacıyla devletin düzenli borçlarının yıllık faizlerinin toplamı olan 14 milyon liranın yarısının ödenmesini, diğer yarısının 5 milyonuyla bütçe açığının kapatılmasını ve 2 milyonuyla da ordunun giderlerinin karşılanmasını kararlaştırdı. Beş sene süreyle borç faizlerinin yarısının nakit ve geri kalan yarısının da %5 faizli senetlerle ödeneceğini duyurduğu 6 Ekim 1875 tarihli bu karar, içte ve dışta büyük tepkilerle karşılandı ve Avrupa kamuoyunu Osmanlı Devleti aleyhine çevirdi.

S

Osmanlı Devleti'nde İltizam Sistemi nedir?

İltizam Sistemi: Bu sistemin özü devletin vergi sistemini özelleştirmesiydi. Maliyenin, kendisine ait belli bir geliri (mukataa) belirli bir süre ve yıllık bir bedel karşılığında kârı ve zararı kendisine ait olmak ve bedelin bir bölümünü peşin almak koşuluyla ve müzayedeyle özel bir şahsa devretmesidir. Bu işi yapan kişiye mültezim denirdi. Bu sistem Tanzimat’ın ardından iki yıl kadar kaldırıldı; ancak, 1842’de tekrar uygulanmaya konuldu.

S

Osmanlı Devleti'nde Emanet Sistemi nedir?

Emanet sistemi: Maliyenin, kendisine ait gelirleri bizzat atadığı görevliler (emin) eliyle tahsil ettirmesine emanet usulü denirdi. Maaşlı bir görevli olan eminin mukataanın kâr veya zararında herhangi bir sorumluluğu yoktu.

S

Tanzimatçılar 1844’te Tashih-i Ayar Fermanı'nı ne amaçla çıkarmıştır?

Klasik dönemden beri devam eden Osmanlı para sisteminin karmaşık yapısı 19. yüzyılda da sürmekte ve piyasalarda çok farklı vezin ve ayarda paralar tedavül etmekteydi. 1840’ta bunlara kâğıt paranın katılması işleri daha da karıştırrdı. Bu durumu düzeltmek isteyen Tanzimatçılar 1844’te Tashih-i Ayar Fermanı’nı çıkartarak ve sikke konusunu düzenleyerek 1 altın lira=100 gümüş kuruş esasını benimsedi. Böylece bir altın lira ile 20 kuruşluk gümüş sikke (mecidiye) ödemelerde temel para birimi oldu ve sikke bundan sonra bir daha tağşiş edilmedi. Gümüş para 1881’den sonra yavaş yavaş piyasadan kayboldu; ancak, devlet, gümüşü 1916’ya kadar ödeme aracı olarak kabul etti. Böylece esas ödeme aracı altın ve yan ödeme aracı da gümüş olmuş oldu.

S

Osmanlı Hazinesi, iktisadi ve siyasi krizde olduğu dönemlerde iç borçlanma aracı olarak neyi kullandı?

Hazine, iktisadi ve siyasi krizde olduğu dönemlerde iç borçlanma aracı olarak kâğıt paraya başvurdu.

S

"Levanten" neyi ifade eder?

Levanten: Venedik ve Cenevizli tüccarların yerli gayrimüslimlerle evlenmeleri neticesinde ortaya çıkan zümre için kullanılan bir tabirdir.

S

Osmanlı Devleti'nde bankacılıkla ilgili en önemli gelişmelerden biri olarak kabul edilen memleket sandıklarını açıklayınız.

Memleket Sandıkları: Midhat Paşa’nın 1861 Niş valiliği sırasında Pirot kasabasında kurduğu, daha sonra 1865’te Tuna valiliği esnasında gelifltirdiği ilk zirai kredi sandığı için kullanılan bir tabirdir. 19 Temmuz 1867 tarihli Memleket Sandıkları Nizamnamesi ile bütün ülkeye yaygınlaştıtılan sandıkların sermayeleri, halkın imece usulüyle işleyeceği tarlalardan elde edilen ürünün satışıyla oluşturuldu. Her kazanın sandığı diğerinden bağımsızdı. Çiftçiye verilen kredinin miktarı en fazla 20 lira olup yıllık faizi %12 idi.

S

Osmanlı Devleti'ndeki ilk demiryolu hattı hangisidir?

1851’de inşasına bafllanan İskenderiye-Kahire Hattı Osmanlı ülkesindeki ilk demiryolu olup 1856’da işletmeye açıldı; daha sonra ülkenin değişik yerlerinde Avrupalı girişimciler aracılığıyla imtiyazlı şirketler kurularak pek çok hat inşa edildi.

S

İlk Osmanlı anomim şirketinin adı nedir?

Şirket-i Hayriyye

S

Osmanlı Devleti'nde anomim şirket içtüzük şablonu ne zaman yayımlanmıştır?

İlk Osmanlı anonim şirketi olan fiirket-i Hayriyye’nin 1850 yılında kurulmasına ve daha sonra kurulan yerli ve yabancı anonim şirketlerin Avrupa ülkelerindeki anonim şirket içtüzük şablonunu kullanmalarına rağmen, devlet, anonim şirket içtüzük şablonunu ancak 29 Kasım 1882 tarihinde yayımlayabildi. 

S

Bir devletin başka bir ülkenin tüccarlarına verdiği ticari, adli ve iktisadi ayrıcalıklara ne ad verilir?

Kapitülasyon

S

II. Abdülhamid döneminde devletin yabancı şirketleri denetim altına almak için yaptığı, ancak kapitülasyonlar yüzünden geçerli olamayan girişimler nelerdir?

II. Abdülhamid döneminde devletin yabancı şirketleri denetim altına almak için bazı girişimleri oldu. Nitekim, 7 Aralık 1887’de yayımlanan bir nizamname ile, yabancı şirketlerin hükümetten izin almaksızın ülkede şube veya acente açamayacağı, resmi işlemler için Osmanlı ülkesinde bir ikametgâh göstereceği ve aleyhinde kesinleşmiş mahkeme kararını uygulamayan şirketin kapatılacağı karara bağlandı; ancak, bu da, kapitülasyonlara aykırı olduğu gerekçesiyle büyük devletlerce reddedildi. Sorunların büyüyerek devam etmesi üzerine çıkarılan 25 Mart 1906 tarihli diğer bir nizamname ile, Osmanlı topraklarında faaliyet yapacak olan şirketlere temsilcisi oldukları şirketten aldıkları vekâletnameyi, şirketin kuruluş yerini, ismini, uyruğunu, sermaye miktarını ve Osmanlı kanunlarına uyacağına dair bir dilekçeyi Ticaret Nezareti’ne verme ve anlaşmazlık durumunda Osmanlı mahkemelerini yetkili merci olarak tanıma zorunluluğu getirildi; ancak, bu da kapitülasyon engeline takıldı ve sefaretlerce kabul edilmedi.

S

Kapitülasyonlar ne zaman kaldırıldı?

24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Antlaşması’yla

S

İttihatçıların milli iktisat politikalarını özetleyiniz.

Milli iktisat siyasetinin en önemli uygulayıcılarından biri olan Kara Kemal’in ifadesiyle, önce askerlere, ardından memurlara, daha sonra da esnafa dayanarak çözüm üretmeye çalışan ve bu girişimlerinden bir sonuç alamayan İttihatçılar, bunun üzerine milli şirketleri ve bankaları kurarak Müslüman-Türk unsurdan bir burjuva sınıfı yaratmaya çalıştılar.

Ayrıca, savaşın yarattığı kaos ortamında milli iktisadın önündeki en büyük engel olarak gördükleri kapitülasyonları ve bunlardan doğan bütün ayrıcalıkları fiili olarak ortadan kaldırdıkları gibi, yabancı şirketleri de denetim altına almaya çalıştılar. Savaşın, karaborsacıların ve stokçuların iyice bunalttığı insanlara ve üreticilere tüketici ve üretici kooperatif şirketleri kurdurtarak hem sıkıntısı çekilen maddeleri ucuza temin etmelerini hem de yabancı tüccarların oluşturduğu ticari tekellerin karşısına üreticilerin de tek fiyat belirleyici olarak çıkmalarını sağladıar. İttihatçılar, II. Meşrutiyet döneminde oluşturdukları şirket, banka ve diğer iktisadi müesseselerle yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’ne paha biçilmez bir miras bıraktılar. İttihatçıların diğer bir mirası da kapitülasyonların tartışılmaz olduğu yönündeki Osmanlı devlet adamlarındaki algıyı kırmaları ve yeni cumhuriyetin temsilcilerine de bu yönde bir cesaret aşılamalarıydı.

S

Mudarebe Şirketi neyi ifade eder?

Mudarebe fiirketi: Bir tarafın sermayeyi ve diğer tarafın da emeği koyması, yani işletmeyi üstlenmesiyle oluşan ve kâr paylaşımı esasına dayanan İslâm hukuku kaynaklı bir ortaklık çeşididir. Şirkette oluşabilecek zarar sermayeyi koyana aitti; kâr ise, ortaklar arasında eşit olarak paylaşılırdı.