Askerî Düzenlemeler (1876-1918)
1877-78 yıllarında gerçekleşen Osmanlı-Rus Savaşı neden başka isimle de anılır?
93 Harbi: Osmanlı-Rus Savaşı’nın bu isimle de anılmasının nedeni, 1877-78 yıllarının Rumî takvimde 1293 tarihine denk düşmesidir.
II. Abdülhamid’in kabul etmek zorunda kaldığı 1878 tarihli Berlin Antlaşmasının olumsuz yanları neleridir?
Sultan II. Abdülhamid’in kabul etmek zorunda kaldığı 1878 tarihli Berlin Antlaşması, Osmanlı Devleti’nin toprak bütünlüğünü korurken yabancıların ülke idaresine müdahalesine kapı açmıştır. İngiltere, Rusya, Fransa ve Avusturya’nın başını çektiği Avrupa devletleri, Doğu Anadolu ve Rumeli’de bir dizi reformun hayata geçirilmesini talep etmekteydi. Bu bölgelerde yaşayan gayrimüslim Osmanlı tebaasının haklarını koruduklarını iddia eden bu devletler, Osmanlı Devleti’nin idari yapısıyla birlikte borç batağına düşmüş maliyesi üzerinde de kontrol kurma gayreti içerisindeydiler.
93 Harbi’nde yaşanan sevk ve idare problemleri göz önünde bulundurularak yapılan değişiklikler nelerdir?
21 Aralık 1879 tarihli raporu doğrultusunda, 93 Harbi’nde yaşanan sevk ve idare problemleri de göz önünde bulundurularak Dâr-ı Şûra-yı Askerî ile Seraskerlik ve ordu merkezlerinde yer alan ordu meclisleri ve ordu muhasebecilikleri kaldırıldı. Bunun yerine her orduda birer Erkân-ı Harbiyye Dairesi, yani kurmay başkanlığı ve Levazım Dairesi oluşturuldu.
İlk Erkân-ı Harbiyye reisi kimdir?
İlk Erkân-ı Harbiyye reisi, 1905’deki vefatına kadar bu makamda kalacak olan Ethem Paşa oldu.
1877-78 Osmanlı-Rus Harbi’ndeki mağlubiyetin ardından Osmanlı kolordusuna nasıl bir düzenleme getirilmiştir?
Yapılan düzenlemeler sonrasında Osmanlı ordusunun sefer kuvvetinin yedi nizamiye, 12 redif ve altı mustahfız olmak üzere ikişer tümenli 25 kolordudan meydana gelmesi planlanmıştır.
Osmanlı ordusunda 1885'den 1896’ya kadar hizmet veren Goltz Paşa'ya verilen resmi görevler nelerdir?
Goltz Paşa’ya Osmanlı ordusunda biri Askerî Mektepler Umumî Müfettişliği ve diğeri de Erkân-› Harbiyye İkinci Reisliği olmak üzere iki resmi görev verildi.
II. Abdülhamid'in denizcilik alanında gerçekleştirdiği yenilikler nelerdir?
II. Abdülhamid denizcilik alanında yeni savaş araç ve gereçlerine ilgi göstermiş; denizaltının dünya savaş sahnesine çıkmasından kısa bir süre sonra, İngiliz Nordenfelt şirketi’ne verdiği siparişle iki denizaltıyı donanmaya katmış; 1890’ların sonunda yine İngiltere’den üç zırhlı ve 11 torpidobot satın almıştı.
Tarihte "31 Mart Vakası" olarak bilinen olay nedir?
13 Nisan 1909’da çıkan ve Rumî takvimdeki karşılığıyla “31 Mart Vakası” olarak bilinen II. Abdülhamid taraftarı askerî ayaklanma, padişahın tahtan indirilmesi olayıdır.
15 Ağustos 1908'de Harbiyye-i Umumiyye reisliğine getirilen Ahmed İzzet Paşanın gerçekleştirdiği ilk iş nedir?
Meşrutiyet’in ilânının ardından, 15 Ağustos 1908’de Erkân-ı Harbiyye-i Umumiyye reisliğine getirilen Ahmed İzzet Paşa, ilk iş olarak Erkânı Harbiyye Riyasetinin yapısında değişikliğe gitti ve idareyi başkan, ikinci başkan ve tahrirat kalemi (yazı işleri) dışında dört şubeye ayırdı.
Meşrutiyet’le birlikte kurmaylık eğitiminde nasıl değişiklikler gerçekleştirilmiştir?
Mekteb-i Harbiyye’de ilâve sınıflar şeklinde işleyen kurmaylık eğitimi Meşrutiyet’le birlikte Erkân-ı Harbiyye Mektebi adı altında bağımsız bir kuruma dönüştürüldü ve 1909’da Yıldız’daki binasına taşındı; ayrıca, kurmaylığa geçiş şartları da değiştirildi. Daha önce Mekteb-i Harbiyye’yi dereceyle bitirenler hiç ara vermeksizin okullarında Erkân-ı Harbiyye Namzetleri Sınıflarına devam ederdi; yeni düzenlemeyle, kendi sınıf birliklerinde en az iki yıl kıta hizmeti yapmış ve uygun sicil almış karacı teğmen, üsteğmen ve 35 yaşından gün almamış yüzbaşılardan istekli olanların giriş imtihanı sonrası okula kabul edilmesi kararlaştırıldı. Erkân-ı Harbiyye Mektebi’nden mezun olanlar üç sene Genelkurmay’da staj yaptıktan sonra kıta hizmetine geçip kurmay subay olacaklardı.
II. Meşrutiyet döneminde kurulan yeni askerî eğitim kurumları nelerdir?
II. Meşrutiyet döneminde kurulan yeni askerî eğitim kurumları da vardı. Piyade ve topçu atış okulları, yedek subay okulu, astsubay okulu, sağlık ve veteriner sınıflarına mahsus okullarla demiryolu, ulaştırma ve telsiz telgraf sınıf okulları bunlardan bazılarıdır.
Ekim 1909-Ocak 1910 arasında geçici olarak Osmanlı hizmetine geri dönen Goltz Paşa bu dönemde neler yapmıştır?
Goltz Paşa, Ekim 1909-Ocak 1910 arasında geçici olarak Osmanlı hizmetine geri döndü. Edirne’de düzenlediği büyük tümen manevrası ile Osmanlı ordusunun Balkan kaynaklı bir tehdide karşı seferberlik ve harekât hazırlıklarını sahada icra ettirdi; iki sene sonra Balkan Savaşı’nda Osmanlı ordusunun esas alacağı sefer ve seferberlik planlarının hazırlanmasında rol aldı; Rumeli’deki Selânik, Manastır, Serez ve Üsküp gibi önemli askerî merkezlerde garnizon tatbikatlarıyla küçük manevralar yaptırdı. Almanya’ya dönmeden önce Ocak 1910’da İstanbul’da gerçekleştirilen kapanış manevrası ile gayet yoğun geçen bu ikinci danışmanlık dönemini tamamladı.
1900'lerin başlangıcından Birinci Dünya Savaşına kadar Osmanlı donanmasında yer alan İngiliz danışmanlar kimlerdir?
Osmanlı donanmasında İngiliz danışmanlarda kullanıldı. Nitekim önce 1909 başlarında Amiral Gambel’in başkanlığını yaptığı bir heyet; ardından Mayıs 1910-Şubat 1911 arasında Amiral Williams ve son olarak da Amiral Limpus Nisan 1912’de Osmanlı hizmetine girdi ve Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti ile İngiltere’nin düşman kamplara ayrılmasına kadar vazifesini sürdürdü.
Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye Ordusu Teflkilât-ı Esasî Nizamnamesi (Osmanlı Ordusunun Temel Teflkilât Yönetmeliği) ne göre kurulan ordu müfettişliklerini nelerdir?
Bu yönetmelikle bölgesel ordu komutanlıkları kaldırılıp yerlerine ordu müfettişlikleri kuruldu. 1. Ordu Müfettişliği, İstanbul; 2. Ordu Müfettişliği, Şam; 3. Ordu Müfettişliği, Erzincan ve 4. Ordu Müfettişliği de Bağdat merkezli olacak; müfettişlikler eğitim ve seferberlik işleriyle uğraşacaktı.
Tarihte Osmanlı Devleti’nin Almanya ile müttefik olarak Birinci Dünya Savaşı’na girmesinde sorumlu olan ismin kim olduğu düşünülür?
Henüz 33 yaşında iken Osmanlı ordusunun hem siyasi hem de askerî lideri haline gelen Enver Paşa, Osmanlı Devleti’nin Almanya ile müttefik olarak Birinci Dünya Savaşı’na girmesinin bir numaralı sorumlusu olarak kabul edilir.
Osmanlıların “Liman Paşa” olarak adlandıracağı von Sanders’e verilen yetkiler nelerdir?
İstanbul’a 14 Aralık’ta ulaşan ve 42 subaydan oluşan Alman Askerî Heyeti’nin başında, o tarihlerde Alman ordusunun en yaşlı tümen komutanı olan 58 yaşındaki Liman von Sanders bulunuyordu. Osmanlıların “Liman Paşa” olarak adlandıracağı von Sanders’e geniş yetkiler verildi. Osmanlı hizmetindeki bütün Alman subaylarının doğrudan âmiri olduğu gibi, ülkenin her yerinde teftiş yapmaya yetkiliydi. Osmanlı askerî eğitim ve öğretim kurumlarının tamamı emrindeydi ve Osmanlı Yüksek Askerî Şürası üyesi olarak subayların generalliğe terfilerinde söz sahibiydi.
12 Mayıs 1914 tarihinde yürürlüğe giren yeni askerlik kanunu ile birlikte yapılan değişiklikler nelerdir?
12 Mayıs 1914 tarihinde yürürlüğe giren yeni askerlik kanunu bu birliklerin içinin doldurulmasını sağlamak üzere önceden var olan pek çok muafiyeti ortadan kaldırdı. Annesine ya da karısına bakacak kimsesi olmadığı için “muinsiz” (yardım edeni olmayan) olarak adlandırılan ve daha önce askere alınmayan gençler, geride bıraktıkları yakınlarına devletin maaş bağlaması kaydıyla, zorunlu askerlikle yükümlü tutuldu. Askerlik çağını 18 yaşından itibaren başlatan Mükellefiyet-i Askeriyye Kanun-ı Muvakkati (Askerî Yükümlülüklere Dair Geçici Kanun) ile silâhaltında bulunulacak süre iki; teknik sınıflarda üç ve denizcilerde ise beş sene olarak belirlendi. Balkan Savaşı’nda verimli çalışmadığı bir kez daha görülen rediflik sistemi kaldırıldı; her asker adayının toplam 25 sene olan yükümlülük süresinin ilk yirmi yılını nizamiye ve son beş yılını da mustahfız olarak geçirmesi kararlaştırıldı.
Osmanlı Devleti Birinci Dünya Savaşı’na ne zaman dâhil oldu?
Osmanlı Devleti, Alman Askerî Misyonunun İstanbul’a gelmesinden dokuz ay sonra, 2 Ağustos 1914’te Almanya ile bir ittifak anlaşması imzaladı; 2 Kasım 1914’de de Almanya’nın safında Birinci Dünya Savaşı’na dâhil oldu.
1918 itibarıyla Osmanlı Hava Kuvvetlerinde yer alan; uçak, pilot ve râsıd sayısı nedir?
1918 itibarıyla Osmanlı Hava Kuvvetlerinde 90 uçak, 81 pilot ve 58 râsıd bulunuyordu.
Birinci Dünya Savaşında kullanılan uçakların özellikleri nelerdir ve nerede kullanılmışlardır?
Birinci Dünya Savaşı’nda kullanılan uçaklar, gücü 80-130 beygir arasında değişen, hızı saatte 100 km’yi geçmeyen ve en fazla 3000 m’ye çıkabilen keşif, av ve deniz uçaklarıydı. Henüz bir savaş uçağı şekline girmemiş olan bu araçlar, başta Çanakkale Cephesi olmak üzere savaşın çeşitli harekâtlarında düşmanın kara ve deniz gücü hakkında bilgi toplamak amacıyla kullanıldı.