aofsorular.com
SİY302U

İRAN DEVRİMİ VE KÖRFEZ SAVAŞLARI

4. Ünite 20 Soru
S

İran Devrimi hangi kitleler tarafından desteklenmiştir?

İran İslam Devrimi, Ayetullah Humeyni liderliğindeki din adamlarının öncülük ettiği, milliyetçiler, liberaller, sol gruplar, Kürtler ve esnaf gibi diğer kesimlerin de din adamlarına destek verdiği bir halk devrimidir. Giderek kötüleşen ekonomik durum ve Batıyla girilen askeri ve siyasi ilişkilerden dolayı despotik Şah Rıza Pehlevi yönetimi sorumlu tutuluyordu.

S

İran Devrimi Batılı ülkelerde nasıl tepki aldı?

İran Devrimi özellikle Batı dünyasında endişeyle karşılanmıştır. İlk zamanlardaki belirsizlikten sonra İran dünyadan soyutlanma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. ABD, İngiltere ve Fransa başta olmak üzere Batılı ve küresel güçler İran'a ambargo uygulamaya başlamış ve devrimin başarısızlığı için çalışmışlardır.

S

Halkın Mücahitleri Örgütü hangi amaçla kurulmuştur?

İran İslam Cumhuriyetini yıkmayı amaçlayan örgüttür. M. Rıza Pehlevi ve kapitalizme karşı 1965 yılında kurulmuş olup silahlı mücadeleyi benimsemiştir. Haziran 1981’de bir karşı darbe teşebbüsünde bulunan HMÖ ile Devrim Muhafızları arasında yüzlerce insanın ölümüyle neticelenen şiddetli sokak çatışmaları yaşanmıştır. HMÖ militanları bu olaydan sonra suikastlara başlamış, sadece 1981 yılının son çeyreğinde yüzlerce üst düzey kişiyi öldürmüştür.

2001 yılında silahlı mücadeleyi terk ettiğini açıklamıştır. Günümüzde seküler bir yönetim için çabalamakta olup sürgünde parlamento rolünü üstlenmiştir.

S

Devrim sonrası İran'ın bölgesel politikaları ne yönde değişmiştir?

Şah döneminde Körfezdeki krallıklar ile emirlerin koruyucusu konumunda olan İran, yeni yönetimle birlikte söz konusu rejimleri eleştiren bir dış politika yürütmeye başlamıştı. Bu durum ise başta Irak olmak üzere Körfez ve Batı ülkelerinin İran'a karşı büyük bir tehdit algılamasına neden olmuştur. Ayrıca bölgedeki seküler ve modernist ülkeler de İslami İran’dan yayılan siyasal söylemden rahatsız olmuşlardır.

S

Birinci Körfez Savaşı'nın nedenleri nelerdi?

Irak, devrimci Şii anlayışının Arap dünyasındaki muhtemel ilerleyişini durdurmak istiyordu.Devrimci İran'ın özellikle ülkedeki Sünni-Şii dengesini Sünniler aleyhine değiştireceği ve Irak'ın Basra Körfezi'ne çıkışını kısıtlayacağı korkusu vardı.

Saddam'ın Arap dünyası liderliğine oynama hayalleri vardı, İran'ın önemli petrol bölgeleri ve zengin doğal kaynaklarını ele geçirmek bölgenin en caydırıcı gücü ve dünyanın en rekabetçi ve güçlü ekonomisi olmayı sağlayabilirdi.

İki ülke arasında sınır anlaşmazlıkları bir türlü çözülemiyordu. 

Hem İran hem de Irak'ta önemli bir oranını oluşturan Kürtlerin merkezi hükümetlerle yaşadığı sorunlar dolayısıyla Kürt gruplarının bölge ülkeleri tarafından birbirlerine karşı kullanılmaları söz konusuydu.

Tam donanımlı ve eğitimli askeri birliklere sahip olan Irak, askeri deneyimleri
olmayan din adamları tarafından yönetilen İran ordusuna göre güçlü gözüküyordu.

S

Şatt’ül Arap bölgesinin önemi nedir?

Şatt’ül Arap, Fırat ve Dicle nehirlerinin Basra Körfezi’nden denize dökülmeden önce birleştikleri yerdir. Buranın denize uzaklığı 193 km kadar olup, petrol tankerleri 30 km kadar içeriye girebilmektedir. Bu suyolunun hangi devlete ait olduğu konusundaki tartışma ve anlaşmazlık Körfez’in güvenliğini olumsuz etkilemektedir.

S

Cezayir Antlaşması'nın içeriği neydi?

1975 yılında İran ve Irak arasında imzalanan Cezayir Antlaşması ile İran, Irak yönetimine karşı isyan eden Kürtlere desteğini çekmiş, Irak da iki ülke arasındaki sınırın Şatt-ül Arap’ın en derin noktasından geçtiğini kabul etmek zorunda kalmıştır.

S

Saddam'ın Birinci Körfez Savaşı planlamasında Huzistan eyaletinin yeri neydi?

Saddam, Huzistan eyaletinin işgal edilmesiyle burada yaşayan milyonlarca Arap'ın Şii İran'a karşı isyan edeceklerini beklemişti. Irak'ı desteklememek bir yana Huzistan Arapları İran'ın hem düzenli hem de milis güçleriyle birlikte Irak'a karşı mücadele etmiştir. Huzistan'daki Arapların İran'a sadık kalmaları üzerine beklenen isyan gerçekleşmeyince savaşın uzun ve yıpratıcı olacağı ortaya çıkmıştı.

S

Birinci Körfez Savaşı sırasında Halepçe kasabasında neler yaşandı?

Mart 1988 tarihinde Irak savaş uçakları İran askerlerinin denetiminde bulunan Kürt kasabası Halepçe’ye kimyasal silahlar atmış ve binlerce sivilin ölmesine neden olmuştur. Irak iddiaları yalanlamaya kalkmışsa da BM dört kimyasal silah uzmanını incelemelerde bulunmak amacıyla İran'a göndererek raporlarla durumu ispatlamıştır.

S

Birinci Körfez Savaşı sırasında diğer ülkelerin tutumu ne olmuştur?

Batı Bloku, Doğu Bloku, Bağlantısızlar ve Araplar genel manada Irak'a destek çıktılar. Öncelikle Sovyetler Birliği savaş boyunca Irak'a büyük yardımlarda bulunmuştur. Irak ordusunun kullandığı silahların önemli bir kısmı Sovyetlerden alınmaydı. Körfez ülkeleri başta olmak üzere çok sayıda devlet Irak'a ciddi mali yardımlarda bulunmuştur. Suudi Arabistan 30 milyar dolardan daha fazla yardım yaparken Kuveyt ile Birleşik Arap Emirlikleri 8’er milyar Dolarlık maddi destek sağlamıştır.

S

İran-Irak Savaşı'nın Türkiye üzerindeki etkileri neler olmuştur?

İran-Irak Savaşı sırasında Türkiye tarafsız kalmış, iki tarafa da silah satmayı reddetmiş, ancak iki ülkeye de sivil yardımlarda bulunmuştur. Ekonomik olarak ciddi bir darboğazdan geçen ve savaş yıllarında kapsamlı bir dışa açılım programı başlatan Türkiye, hem İran hem de Irak’a ihracatını ciddi manada arttırmıştır. Daha önceleri komşularıyla ciddi bir ticareti olmayan Türkiye, 1980'li yılların, yani savaşın, ortalarında dış ticaretinin önemli bir yüzdesini bu ülkelerle yapar hale gelmiştir.

S

Hangi nedenler Irak'ın Kuveyt'i işgal ederek İkinci Körfez Savaşı'nı başlatmasına neden oldu?

Irak bölgesel liderliği gerçekleştirmek için yaşadığı stratejik ve ekonomik açmazları aşmak zorundaydı. Irak'ın bu açmazları aşması için de bölgede yararlanılabilecek en uygun ülke Kuveyt’ti. Sınır konusu, adaların kiralanmak istenmesi gibi geri planı da bulunan konularda Kuveyt’ten taleplerde bulunan Saddam yönetimi, Kuveyt’in bu talepleri kabul etmesi halinde, ülkesinin ekonomik olarak kısa sürede toparlanacağını ve stratejik olarak da avantajlı duruma geçeceğini düşünmekteydi. Ancak Kuveyt’in Bağdat yönetiminin taleplerini kabul etmemesi, Irak'ın strateji değiştirmesine ve Kuveyt’ işgal etmesine neden olmuştur.

S

İkinci Körfez Savaşı’nda Arap ülkelerinin tutumu ne olmuştu?

Arap ülkeleri arasında rekabet ve çatışmalar yaşansa da o ana kadar hiçbir Arap ülkesi bir diğerini tamamen işgal etmemişti. Ancak bundan da önemlisi daha önce hiç bu kadar fazla Arap devleti, bir Arap devletine saldırılması için koalisyona katılmamıştı. Nitekim Irak'ın Kuveyt'i işgalinin ardından Irak'a müdahale etmek için oluşturulan BM çerçevesinde ve ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyona destek veren ülkelerden 10'u Arap ülkesiydi.

S

Rusya ve Çin'in de ABD’nin destek vererek Irak'ın karşışında olmasının temel nedeni neydi?

işgalin uluslararası infiale yol açmasının temel nedeni petrol olmuştur. Bu işgalle birlikte bir taraftan petrol piyasasının istikrarı diğer taraftan da bölgesel güç dengeleri Irak lehine bozulacaktı.

S

Birleşmiş Milletler, İkinci Körfez Savaşı hakkında hangi yönde karar almıştır?

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi işgalin arkasından ardı ardına kararlar almış ve nihayetinde 29 Kasım 1990’da alınan 678 sayılı kararla Irak'ın işgali sona erdirmemesi halinde güç kullanımına izin vermiştir.

S

Körfez Savaşı'nın savaş tarihi bakımından öne çıkan özellikleri nelerdir?

Savaş tarihi bakımından ön plana çıkan ilk özellik, tarafların savaştaki kayıpları arasında ciddi bir uçurum olmasıdır. Irak tarafında on binlerce asker ve sivil hayatını kaybederken koalisyon güçleri çok az sayıda (sadece birkaç düzine) kayıp vermiştir. İkinci olarak, savaşın bitiş şekli itibarıyla farklı bir savaş olmuştur. Bağdat'ı ele geçirme imkanına sahipken ABD Başkanı Bush, savaşı sona erdirmiştir. Üçüncü olarak, bu savaşın belki de en dramatik özelliği çevresel bir felakete yol açmasıdır. Körfez Savaşı'nda askeri amaçların dışında çevresel bir yıkım yaşanmıştır. Bunun temel medeni Saddam'ın Kuveyt'ten geri çekilirken petrol kuyularını ateşe vermesidir.

S

İkinci Körfez Savaşının Türkiye'ye etkisi ne olmuştur?

İkinci Körfez Savaşı, petrol fiyatları, kara taşımacılığı, müteahhitlik hizmetleri ve ihracat üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle Türkiye ekonomisinin önemli kayıplara uğramasına sebep olmuştur. İkinci Körfez Savaşı ve ardından uygulanan ambargo ile Irak pazarı da, Irak üzerinden Orta Doğu’ya açılan kapılar da büyük ölçüde eski aktivitesini kaybetmiştir. Kerkük-Yumurtalık petrol boru hattının kapatılması, bir yandan petrol ithalatını güçleştirirken bir yandan da petrol ile taşımadan doğan geliri ortadan kaldırmış, izleyen yıllarda ise düşük seviyelere çekmiştir.

S

ABD'nin Üçüncü Körfez Savaşı için öne sürdüğü gerekçeler nelerdi?

ABD'nin Irak'ın 2003’teki işgalinde öne sürülen gerekçelerin başında, bu devletin kitle imha silahları geliştirdiği ve uluslararası terörizme destek verdiği iddiaları gelmekteydi. Ancak, Irak'ın Kuveyt’i işgalinden ardından BM çerçevesinde uygulanan yaptırımlar, bu işgalin sona ermesinin ardından sonlandırılmamış ve Irak'a uygulanan yaptırımlarda Bağdat yönetiminin konvansiyonel ve kitle imha silah kapasitesinin tespiti ve imhası amacı da önemli rol oynamıştı. Dolayısıyla bu iddia uluslararası kamuoyu tarafından ikna edici bulunmamıştı.

S

Türkiye'nin Irak'ın işgaline karşı tutumu ne olmuştur?

ABD'nin BM'nin bir müdahale kararı olmadan Irak'a saldıracağının beklendiği
bir dönemde Amerikan birliklerinin Türkiye toprakları üzerinden Irak'a saldırmasına izin verilmesi 1 Mart 2003 tarihinde TBMM'de oylandı. ! Mart tezkeresi diye alınan bu oylama olumsuz sonuçlanınca ABD Türkiye topraklarını savaş amaçlı kullanamadı.

S

Üçüncü Körfez Savaşı’nın Türkiye’ye etkisi ne olmuştur?

Sınırında bir savaş yaşanan Türkiye, ekonomik açıdan olumsuz etkilenmiştir. Diğer yandan 1 Mart tezkeresi ile savaşa müdahil olmaması bütün Orta Doğu’da Türkiye'nin imajını olumlu etkilemiş ve prestijini arttırmıştır.