Türk Tarihinin İlk Dönemleri
İslam öncesi Türk tarihi açısından Çin kaynakları hangi konularda bilgi sunmaktadır?
Türk Tarihi için en önemli bilgi kaynağı durumunda olan Çin Kaynakları, özellikle Hanedan tarihleri Hun, Gök-Türk, Uygur gibi devletlerle, büyüklü-küçüklü Türk boyları hakkında bilgi vermektedirler. Menşeleri, devlet kurmaları, Çin ile olan münasebetleri, teşkilatları, sosyal hayatları, hükümdarlarının unvanları, ekonomik yapıları, günlük yaşamları, örf ve âdetleri vs. hakkında malumatlar yer almaktadır. Bunlar Türkistan’daki Türk tarihinin aydınlatılması için eldeki en kıymetli yazılı kaynaklardır.
"Türk" adının kökenine ilişkin Kaşgarlı Mahmud'un görüşü nedir?
Kaşgarlı Mahmud, ‘‘Türk Nuh’un oğlunun adıdır. Tanrı tarafından bu ad Nuh’un oğlu Türk’ün evlatlarına verilmiştir’’ diye yazmıştır.
Hun imparatoru Mete'nin Çin'i yenmiş olmasına rağmen ilhak etmeyerek vergiye bağlamakla yetinmesinin sebebi nedir?
Psikolojik olarak ezdiği İmparatoru teslim almak, Çin ordusunu tamamen yok ederek Çin’i ele geçirmek mümkün iken, kalabalık ve geniş Çin ülkesinde Türk kavminin kimliklerini kaybederek Çinlileşmesi endişesini taşıyan Mete, Çin’i ezmeyi ve tahakküm altına almayı yeterli bulmuştur. Bu seferden sonra M.Ö 197 bir antlaşma yapıldı. Bu antlaşmayla Mete Çin’i yıllık vergiye bağlamış, iki ülke arasında uzun yıllar sürecek ticari ilişkiler tesis etmiştir.
Mete'nin yerine tahta geçen oğlu Ki-ok'un devletin büyüklüğünü muhafaza etme amacında başarısızlığa uğramasının sebebi nedir?
Mete’nin yerine tahta çıkan oğlu Ki-ok (174-160) Hun Devleti’nin büyüklüğünü muhafaza etmeye çalıştıysa da, başkentteki Çinli prenses ve diplomatların devlet erkine yönelik faaliyetleri ile Hun hayat tarzına uymayan lüks yaşantının yayılmaya başlaması toplumda rehavete yol açtı. Özellikle oğlu Kün-çin (M.Ö. 160-126) zamanından başlayarak bu durum huzursuzluklara yol açtı. İleriki yıllarda dirayetli ve asker ruhundan uzak hükümdarların başa geçmesi de Hun iktidarının sarsılmasına, gücünün azalmasına sebebiyet verdi. Bu arada dâhili karışıklıklar içerisinde bulunan Çin’de M.Ö 206 senesinde Liu-bang (ölümü M.Ö 195), Çin Sülalesi’ni yıkarak M.Ö 202 yılında kendini İmparator ilan etti. Böylece M.S 221’e kadar devam edilecek olan Han Sülalesi Çin’e hâkim oldu. Han Sülalesi ile birlikte Çin’de her alanda bir değişim ve yeniden yapılanma sürecine girildi.
Asya Hun hükümdarı Ho-han-yeh döneminde istiklali savunanlarla Çin tabiyetine girmeyi savunanlar arasındaki tartışmayı açıklayınız.
Tanhu Ho-han-yeh vezirinin de telkinleri ile Çin hâkimiyetine girerek, kötü mali durumdan kurtulmak istedi. Ho-han-yeh’in bu teklifi Hun Devlet Meclisi’nde sert tartışmaların yapılmasına yol açtı. Bir nevi Hunlar; her şartta istiklali savunanlarla, tek kurtuluş çaresi olarak istiklalden vazgeçip, mali bakımdan kurtuluş için Çin tâbiliğini görenler olarak ikiye ayrıldı. Meclisteki tartışmalardan sonra kurtuluşu Çin’e bağlanmakta gören Ho-han-yeh ile onun hükümdarlığını tanımayan, Çin tahakkümünü reddeden ve Kuzey Moğolistan’da kendine bağlı kuvvetleri takviye eden bağımsızlık taraftarı Çi-çi arasında uzun bir taht mücadelesi başladı.
Tabgaç hükümdarı Tao'nun Budizme cephe almasının sebebi nedir?
Budizm’in Türk cemiyetinde yaptığı tahribatı yakinen bildiğinden ciddi olarak Budizm’e cephe almıştır. Her yerde Budist rahiplerini takip ettirerek dünya işleriyle ilgilerini kestirmiştir. Budistlerin mukavemetine karşı, herhangi bir Budist mabetleri dışında faaliyet gösterirse takibata uğrayacağını ilan etmiştir.
Tao döneminden sonra Tabgaçlar arasında yaygınlaşan Budizmin Tabgaç devletinin yıkılmasındaki rolünü açıklayınız.
Hong devrinde Budizm o kadar yayıldı ki Tao’nun dikkat çektiği tahribat gerçekleşti. Tabgaçlar yavaş yavaş Budizm yoluyla, dindarlık gayretiyle Çinlileşmeye başladılar. Çince öğrendiler, Çinlilerle akraba oldular. İmparator Hong, nihayetinde devlet merkezini Çin’in tam ortasındaki Lo-yang’a nakletti. Bütün bunların üstüne Türk dilini de yasak etti, resmî yazışmalarda Türkçe ibareleri çıkarttı. Eski Türk örf, âdet ve ananelerini, yani Türklükle ilgili bütün hatıraları resmen yasaklayan bir emirnameyi 495 de ilan etti. Artık bu tarihten sonra Tabgaçlar Türk tarihinin bir parçası olmaktan çıkmıştır. 495 den sonraki Çinlileşmiş Tabgaç Devleti Budizm’in bir numaralı hamisi kesilmiştir. Tabgaçlar VI. asrın ilk yarısında Doğu ve Batı Wei’ler olmak üzere ikiye ayrılarak, zayıfladılar. Yer yer Juan-Juanlarla da mücadeleye giriştiler. Çin hâkimiyetine girerek yok olmaya yüz tuttular.
1. Göktürk Devletinin ikiye ayrılmasına giden süreci açıklayınız.
Mukan Kagan ölmeden önce kardeşi Taspar’ın kagan olmasını vasiyet etmişti. Ağabeyinin bu iyiliğini unutmayan Taspar Kagan da ölmeden önce Mukan Kagan’ın oğlu Ta-lopien’in tahta geçmesi vasiyetinde bulundu. Ancak Ta-lo-pien’in annesinin Türk olmaması sebebiyle meclis Kaganlığı onaylamadı ve müzakereler sonucunda Kara Kagan’ın oğlu İşbara’nın tahta çıkması kabul edildi (581). Bu durumu kabullenemeyen Ta-lo-pien ise Apa Kagan unvanını alarak kuzey bölgelerine çekilmek zorunda kaldı. Apa Kagan, destek almak için Çin ile diplomatik temaslar kurarak hediyeler gönderdi. Bu sırada Çin entrikaları sonucu İstemi Yabgu’nun oğlu Tardu Kagan ile İşbara Kagan’ın arası açıldı. Çin’de ise yeni bir hanedan ortaya çıktı. Chou hanedanının yerine kurulan Sui hanedanı 350 yıl sonra Kuzey ile Güney Çin’i birleştirmeyi başardı. Bu süreçte Göktürkler parçalanırken, Çin birleşiyordu. Çin bölünmeyi körüklemek için Tardu’ya elçi göndererek ona bağımsızlık ve hükümdarlık sembolü olan “kurt başlı sancak” sundu. Bu olay sonrasında Tardu ile İşbara arasındaki ilişkiler daha da gerildi. Buna Moğol kabilelerinin isyanları da katılınca Göktürk Devleti 582 yılında resmen ikiye ayrıldı.
Doğu Göktürk Devleti'ni sona erdiren hadise nedir?
İsyancı boylar ve Çin karşısında zor durumda kalan İl Kagan, 630 yılında ağır bir mağlubiyet alarak, Demir Dağı’na kaçmak zorunda kaldı. K’i-min Kagan’ın üvey kardeşi İşbara’ya sığındı ise de Çinlilere teslim edildi. Bu hadise ile birlikte Doğu Göktürk Devleti sona ermiş oldu (630).
Göktürk hükümdarı Tardı Bizans İmparatoruna yazdığı mektupta kendisini nasıl tanıtmıştır?
Tardu Kagan, 598 yılında Bizans İmparatoru Mauriakus’a yazdığı bir mektuba “Yedi milletin uluğ hakanı ve yedi iklimin sahibinden Roma İmparatoru’na” diye başlamıştır.
Göktürk devleti tarihinde hangi dönem fetret devri olarak bilinmektedir?
552 yılında Bumin Kagan’ın gayretleri ile kurulup kısa zamanda emperyal güç bir halinde gelişen Göktürkler bir müddet sonra zaaf alameti göstermeye başladı. Önce ikiye ayrıldılar ve bunlar teker teker Çin hâkimiyetini kabule mecbur oldular. 649 yılında Doğu Göktürkleri, 659’da Batı Göktürkleri tam olarak Çin boyunduruğuna girdi. 630’dan itibaren Türk tarihinde misli az görülen bir zillet yani esaret devri başladı. Çinliler Göktürk ülkesini altı idari bölgeye ayırdı. Göktürklerin Çin esaretine düşmeleri üç ana sebebe bağlandı. Bunlar: Türk devlet adamlarının kabiliyetsizlikleri (bilge, cesur olmayışları), dış tesirler yani Çin entrikaları ve Türk insanının hükümdarlarına itaatsizliği idi. Fetret devri adı verilen 630-681 yılları arasında Göktürklerin Çin’e karşı bir tepki gösterdikleri müşahede edildi.
II. Göktürk Devletinin kurulması arifesinde gerçekleşen Kutlug'un Çin'e karşı isyanını anlatınız.
681 yılından itibaren Kutlug ve arkadaşları Göktürkleri Çin tahakkümünden kurtulmak için nihai mücadeleyi başlattı. Kutlug, bir süredir bağımsızlık mücadelesi veren halkı toparlayarak Çogay-kuzı dağına çıktı. Kutlug’u takip edenler beşbin kişiden fazla idi. Çin’den kaçıp gelen Tonyukuk da isyana katılarak Kutlug’un en büyük yardımcısı oldu. Çin eyaletlerine baskınlar şeklinde başlayan mücadelenin ve Ötüken’de Oğuzların yenilmesi sonunda II. Göktürk Devleti kuruldu. Kutlug, Kagan ilan edildi (682).
II. Göktürk Devletinde Kapgan Kagan'ın ölümünden sonra tahta geçen oğlu İnel Kagan'ın tahtta uzun süre kalamamasının sebebi nedir?
Kapgan Kagan’ın ölümü üzerine yerine oğlu İnel geçti. Ancak İnel Kagan, annesinin Türk olmaması ve yetersizliğinden dolayı devletin içinde bulunduğu karışık duruma son veremediğinden meclisin de onayıyla Bilge ve Kül Tegin tarafından tahtan indirildi.
Göktürk devletinden günümüze kadar kalan Orhun Abidelerinin dikilme sebebi nedir?
Orhun Abideleri hem Çin hem de Türk boyları ile yapılan mücadelenin ve yüzlerce yıllık tarihi birikimin gelecek nesillere aktarılması gayesiyle dikilmiştir.
Göktürklerde siyasi iktidarın meşruiyeti nereden geliyordu?
Göktürklerde siyasi iktidar ilâhî menşeliydi ve “Kut” tabiri ile ifade ediliyordu. Kut’un Tanrı tarafından verildiğine ve kagan vazifesini gereği gibi yapmadığı takdirde geri alındığına inanılıyordu.
Göktürklerde Kagan'ın eşi olan Hatunların yönetimdeki rolünü açıklayınız.
Diğer Türk devletlerinde olduğu gibi Göktürklerde de Kaganın eşi törenle “Hatun” unvanını alır ve Kagan ile birlikte hüküm sürerdi. Devlet yönetiminde söz sahibi olan hatunlar, devlet meclisine katılır ve oy hakkına sahip bulunurlardı. Ayrıca elçileri de kabul edebilirlerdi.
Göktürklerde toy ismi verilen devlet meclislerinin yapısını açıklayınız.
Türklerde siyasî, askerî, iktisadî ve kültürel bütün meselelerin görüşülüp, karara bağlandığı bir devlet meclisi bulunmakta ve bu meclis “toy” olarak adlandırılmaktaydı. Meclis üyelerine de “toygun” denilmekteydi. Hükümdar meclisin tabiî başkanıydı. Kagan olamadığı zamanlarda meclise “aygucı” veya “üge” olarak anılan başbakanlar başkanlık etmekteydi.
Göktürk ekonomisi hangi sektörler üzerinde temellendirilmiştir? Açıklayınız.
Çin kaynaklarında Göktürklerin su ile sebzeyi çevreden tedarik ettikleri ve hayvancılık ve avcılıkla geçindikleri belirtilmektedir. Göktürklerin besledikleri hayvanların en önemlileri at ile koyundur. Türkler, Çin’e başta at olmak üzere canlı hayvan, konserve et, deri gibi hayvanî ürünler satmış, karşılığında hububat ve ipek almışlardı. Göktürklerin başlıca geçim kaynağı hayvancılık olmakla birlikte, tarım ile de uğraştıkları ve her ailenin kendilerine ait ekip biçtiği, suladığı arazisinin bulunduğu, maden işledikleri bilinmektedir. Tarım ve hayvancılığın dışında Göktürklerin bir diğer geçim kaynağı madenciliktir.
Göktürklerin hukuki sistemini anlatınız.
Göktürkler hukukî meseleleri Türk töresine göre çözümlüyorlardı. Töre, kanun manasına gelmektedir ve kaynağını Türk gelenekleri oluşturmaktadır. Türk töresi ağır cezalar içermektedir. Türk töresine göre, adam öldüren, evli bir kadınla zina yapan, hırsızlık yapan ve atların koşum takımlarını çalanlar idam ediliyordu. Genç kızları aldatanlar ağır bir tazminat ödüyor ve o kızla evlenmek zorunda bırakılıyordu. Adam yaralayanlar yaranın ağırlığına göre tazminat ödemek zorunda kalıyordu. At veya diğer malları çalanlar, çaldıkları malın on katını ödemeye mahkûm ediliyordu. Hafif suçlarda on günü aşmamak kaydıyla hapis cezası uygulanıyordu. Vatana ihanet edenler ve askerlikten kaçanlar ise doğrudan idam ediliyordu.
II. Göktürk Devletinin tarihe karışmasına sebep olan olaylar zincirini anlatınız.
Bilge’den sonra Göktürk tahtına çıkan kaganların kifayetsizliği, Çin faktörünün de eklenmesiyle kısa zamanda devleti zaafa uğratarak iç savaşa sürükledi. 744’te Karluk, Uygur ve Basmılların Kagan Ozmış’la olan mücadeleleri galibiyetleriyle sona erdi. Müttefikler Ozmış’un başını keserek Çin İmparatoru’na gönderdiler. Durum böyle iken koalisyona dâhil olan boyların aralarında anlaşamadıkları görüldü. Uygurlar, Karluklarla birlikte Basmıllara karşı cephe alarak Basmıl başbuğunu öldürdüler. Bunun yerine Uygur Başbuğu Kagan oldu. Bilge Kül Kagan 745’de Uygur Devleti’ni tesis etti. Böylece 745’de Göktürk Devleti tarihe karıştı.