aofsorular.com
İŞL302U

ELEŞTİREL YÖNETİM ÇALIŞMALARI

7. Ünite 20 Soru
S

Eleştirinin sözlük anlamı ve felsefedeki anlamı nedir?

Bir insanı, bir eseri, bir konuyu, doğru ve yanlış yanlarını bulup göstermek amacıyla inceleme işi, tenkit.
Felsefedeki anlamıyla, özellikle bilginin temellerini ve doğruluk durumunu inceleme, sınama, yargılamadır.

S

Frankfurt Okulu'nun Eleştirel Kuram'ın ortaya çıkmasındaki önemi nedir?

Eleştirel teorinin gelişiminde bir kilometre taşı olan Frankfurt Okulu, Sosyal Araştırmalar Enstitüsü adı altında 1923 yılında Frankfurt Üniversitesi bünyesinde kurulmuş bir araştırma okuludur. Bu dönemde eleştirel kuramcılar daha çok kapitalist ve sosyalist ekonomiler ve işçi hareketinin tarihi üzerine odaklanmışlar ve Marksizm’in felsefi temelleri, ekonomi politik, planlı ekonominin sorunları, işçi sınıfının durumu vb. konuları tartışmışlardır.

S

Eleştirel Kuram gerçek kimliğine hangi tarihler arasında kavuşmaya başlamıştır?

Eleştirel Kuram'ın  gerçek kimliğine kavuştuğu dönem 1930 ile 1933 yılları arasıdır.

S

Frankfurt Okulu'ndaki yaklaşıma göre eleştirel teorinin özellikleri nelerdir?

Frankfurt Okulu’nun eleştirel teorisi, özünde bir ideoloji eleştirisi olarak görülebilir. Eleştirel teori, sosyal ilişkilere sinmiş olan ideolojik yanılsamaları ortaya çıkarmaya çalışır; toplumsal olgulara ilişkin taraflı ve yanlış açıklamalar ortaya koyan teorileri eleştirel bir analize tabi tutar. Bu yaklaşımın önemli bir özelliği, toplumdaki mevcut iş bölümü sistemini ele alması ve bu sistemin gizlediği ya da maskelediği meseleleri sorgulamasıdır.

S

Eleştirel sosyal bilimin benimsediği yaklaşımın temel özellikleri nelerdir?

  • Eleştirel kuramcı için bilimsel araştırma yürütmenin amacı, sadece toplumsal dünyayı incelemek değil aynı zamanda onu değiştirmektir.
  • Eleştirel teoriye göre gerçekliğin birçok düzeyi vardır ve yüzeyde gözlemlenenler, kolaylıkla daha derin düzeylerdeki önemli yapıları veya nedensel mekanizmaları gizleyebilir.
  • Eleştirel kuramcılara göre toplum insanlardan önce var olur ancak yalnızca onların aktif katılımıyla sürekli hâle gelir. İnsanlar toplumu yaratır ve toplum da insanları etkiler.
  • Eleştirel kuramcıya göre bilgi, insanları geçmiş düşünme biçimlerinin zincirlerinden kurtarabilir ve çevrelerindeki olayların denetimini ele almalarına yardımcı olabilir.
S

Eleştirel kuram ile pozitivizm arasında nasıl bir ilişki vardır? 

Eleştirel teoriye göre, pozitivizmi benimseyen bir sosyolojik bakış açısı toplumsal olguları doğrudan gözlemlenebilir yönleriyle yani göründükleri hâlleriyle inceleme konusu yapar; bu olguların tarih içinde şekillendirildiklerini göz ardı eder. Oysa toplumsal yaşamın hiçbir parçası, tarihsel bütünle yani sosyal yapı ile ilişkilendirilmedikçe kavranamaz. 

S

Eleştirel yönetim çalışmalarının ortaya çıkışını hızlandıran gelişmeler nelerdir?

Eleştirel yönetim çalışmalarının ortaya çıkışını hızlandıran gelişmeler şunlardır:

  • 1980’lerde İngiltere’de kendini gösteren sendikalaşma karşıtlığı sonucu yönetici kesim güç kazanmıştır. Bu dönemde yönetimde etkinlik, verimlilik, performans gibi kavramlar ön plana çıkmış, bunu sağlayacak olan yöneticilere özel bir önem verilmiştir.
  • Bütünüyle yöneticilerin uzmanlığına bırakılan örgütler alabildiğine bürokratik ve hantal yapılar hâline gelmiştir. Bu durum, küreselleşen kapitalizmin yarattığı rekabet koşullarına ayak uyduramayan bu örgütlerdeki batı yönetim modellerinin sorgulanmasını gündeme getirmiştir.
  • Yönetim krizini ortaya çıkaran temel nedenin modernist yönetim biliminin kendisi olduğu düşünülmüştür. Pozitivizmin yönetim araştırmalarında yarattığı yöntem krizi, alternatif araştırma yaklaşım ve yöntemlerine kapı açmıştır.
S

Eleştirel yönetim çalışmaları hangi konuları inceleme eğilimi göstermektedir?

Eleştirel yönetim çalışmaları topluluğunun bir üyesi olmak demek genel olarak sol, anti-emperyalist, feminist, çevreci vb. görüşlere yakınlık duymak, geleneksel pozitivist bilim anlayışına ise uzak durmak demektir. Eleştirel yönetim araştırmaları bu bakış açısı nedeniyle, modern bürokrasilerdeki çalışma şekillerinin yarattığı “derin yabancılaşma”, “işçi sınıfının yaşadığı adaletsiz ve eşitsiz durumlar”, “örgütlerde kadınların ve azınlıkların deneyimleri” vb. konuları inceleme eğilimi gösterir.

S

Eleştirel yönetim anlayışına göre özgürleşme nasıl açıklanmaktadır?

Eleştirel yönetim çalışmalarının bu düşünceden yola çıkılarak geliştirilen önemli kavramlarından
biri özgürleşmedir. Geleneksel örgüt araştırmaları bu tür kavramlarla ilgilenmez çünkü onlara göre yönetimin işi hissedarların, müşterilerin ve çalışanların taleplerini karşılamaktır. Ya da en iyi ihtimalle çalışanların maddi koşulları iyileştirildiğinde bir tür özgürleşmenin sağlanabileceğini düşünürler. Oysa özgürleşme, çalışanlara hayırsever yöneticileri tarafından bahşedilen bir şey olarak algılanmamalıdır. Özgürleşme, bireyin sosyal ve psikolojik sınırlamalardan kendisini kurtarmasıdır.

S

Eleştirel Kuram'a göre, güç kavramının kaç boyutu vardır? 

Güç kavramı, hemen her eleştirel yönetim çalışmasının merkezindedir çünkü eleştirel yaklaşıma göre örgütler, güç ilişkilerinin yeniden ve yeniden üretildiği yerlerdir. Bireysel ve örgütsel gücün hissedildiği her uygulama, sınıf, ırk, cinsiyet ayrımcılığı gibi sosyal eşitsizliklerin görülmesine neden olabilir. Bu baskıya direnç gösterilmesi ve değişimin talep edilmesi de yine başka bir gücü gerektirir. Gücün bu ikinci biçimi için daha demokratik yasalara veya güçlü sosyal hareketlere ihtiyaç duyulabilir. 

S

Eleştirel yönetim bakış açısıyla yürütülen tüm çalışmalarda görülen benzer özellikler nelerdir?

Benzer görülen özellikler şunlardır:

  • Eleştirel yaklaşım çalışmalarında; hiyerarşi, aşırı iş yükü, yoğun bireylerarası rekabet veya belirli kesimlerin çıkarlarının sürekli olarak korunması, örgütler için doğal ve kaçınılmaz değildir. Her uygulama sorgulanabilir ve değiştirilebilir fikri vardır. 
  • Eleştirel yönetim çalışmaları, örgütlerde belli bir kesimin çıkarlarının herkesin ortak çıkarı gibi gösterilmesine karşı çıkar.
  • Eleştirel yaklaşımda çalışanların, yalnızca işletme çıkarlarını artırmanın araçları olarak görülmesini
    eleştirir. Eleştirel yönetim çalışmalarında çalışanlar işletmenin birer üyesi olarak dikkate alınır ve çıkarları korunur.
S

Eleştirel yönetim çalışmaları hangi uygulamaları sorgulamayı içermektedir?

Eleştirel yönetim çalışmaları en genel hatlarıyla;
• yaratıcılık ve gelişme niteliklerinden yoksun, kısıtlanmış bir çalışma ortamının doğmasına,
• kişiler arasında eşitsizlik yaratan sosyal ilişkilerin ortaya çıkmasına,
• bu ilişkilerde öncelikler belirlenirken herhangi bir ayrımcılık yapılmasına,
• çalışanların sosyal gerçeklikleri yok sayılarak düşünce yapılarının denetlenmesine ve tektipleştirilmesine,
• ekolojik yapının önemli düzeyde zarar görmesine,
• çalışanların, tüketicilerin ve toplumun değerlerinin ve genel politik-ahlaki yargılarının kirletilmesine
neden olan tüm örgütsel yapıları ve yönetim uygulamalarını sorgulamayı gerektirmektedir.

S

Eleştirel Kuram'a göre takım çalışmalarının birey üzerinde olumsuz etkileri nelerdir?

Bazı eleştirel yönetim araştırmaları, özellikle de yönetimin artan performans kriterleri belirlediği durumlarda, takım üyelerinin örgüt değerlerini ve hedeflerini nasıl tutkulu şekilde benimsediklerini ortaya koymaktadır. Öyle ki çalışmalarının ilerleyen aşamalarında takım üyeleri birbirlerini -hatta kendi emeklerini- sömürür hâle gelirler ve bunu takım üyeliğinin gerektirdiği sorumluluk ve performans adı altında yaparlar. Bu tür bir çalışma hızı ve tarzı örgüt içi demokratik süreçlerin tıkanmasına sebep olur ve çalışanlar kendilerine benimsetilmeye çalışılan değer ve hedefleri sorgulayamaz hâle gelirler. 

S

Güç ilişkilerinde geleneksel yaklaşım ile Eleştirel Yaklaşım'ın farkları nasıldır?

Güç ilişkilerine geleneksel yaklaşım, onu tek-boyutlu bir modelle anlatır. Bu modelde kişilerin yalnızca gözlemlenebilir davranışları incelenir. Eleştirel yaklaşım ise daha belirsiz ve derindeki gücün izindedir; kanıtını ise üretim araçlarına sahip olamayan ve kararlara hiç katılamayan kişilerin deneyimlerinde arar. Güç, kurumsal kaynaklara ulaşma, örgüt değerlerini tanımlama ve meşrulaştırma, çalışanların her türlü gündemini belirleme ve kontrol etme gibi yetkilerde kendini hissettirir. Eleştirel yönetim çalışmaları ise gözlemlenebilen davranışlardan daha çok, gücün kullanımındaki saklı kalmış yapıları ortaya çıkarmaya çalışmaktadır.

S

Eleştirel sosyal bilim yaklaşımı hangi kuramcılar tarafından geliştirilmiştir?

Eleştirel sosyal bilim yaklaşımını filizlendiren ve geliştiren kuramcılar; Karl Marx, Sigmund Freud, Theodor Adorno, Erich Fromm ve Herbert Marcuse'a kadar uzanmaktadır.

S

Eleştirel Teori'ye göre sosyal bilimin temel amacı nedir?

Eleştirel teori, insanlara gizli bir baskının varlığını fark ettirerek, onların bu baskıdan kurtulmalarını sağlayacak özgürleştirici bir bilgi oluşturmayı amaçlamaktadır. Başka bir deyişle eleştirel teoriye göre sosyal bilim, insanların koşulları değiştirmesine ve kendileri için daha yeni bir dünya kurmasına yardımcı olmak üzere maddi dünyanın gerçek yapılarını açığa çıkarmak istemektedir.

S

Eleştirel yaklaşım, pozitivist sosyal bilimi hangi açıdan eleştirmektedir?

Eleştirel yaklaşım, pozitivist sosyal bilimi anti-demokratik olmakla ve aklın kullanımında hümanist olmamakla eleştirmiştir. Çünkü bireylerin hislerinin ve düşüncelerinin etkisini önemsemez; toplumsal bağlamı ve değerleri
görmezden gelmektedir.

S

Eleştirel Kuram, bilgiyi nasıl ele almaktadır?

Eleştirel yaklaşıma göre bilgi, sosyal süreçlerle inşa edilir; sahiplenilebilir, el değiştirebilir ve bilginin sahibi olan grup gücünü artırır. Eleştirel yönetim çalışmaları açısından hedeflenen, doğrudan performansı artırmak değil, daha eşitlikçi bir dünyaya ulaşmak ve her türlü sömürüyü sona erdirmektir. Dolayısıyla bilginin örgütlerdeki güç ilişkilerini derinleştirdiği alanları açığa çıkarmaya ve sorgulamaya çalışmaktadır.

S

Eleştirel yönetim çalışmalarında yönetim nasıl ele alınmaktadır?

Eleştirel yönetim çalışmalarında yönetim, denetimi vurgulayan, doğanın ve insanın sömürülmesine
olanak tanıyan bir anlayışı temsil eder. Eleştirel yönetim çalışmalarının amacı, tahakküm  ilişkilerinden uzak toplumlar ve iş yerleri yaratabilmektir. 

S

Teknokrasi ne demektir?

Bir ülkede teknik uzmanların yönetimde egemen olması ve yönetici kadroların siyasetçilerden daha çok, bu tür
uzmanlardan oluşması durumuna teknokrasi denilmektedir.