OKULÖNCESİNDE YARATICILIK

Yarışma ve dışsal ödüller sınırlandırılmalıdır. Çocuklara, yarışacaklarını ve kazananların ödül alacağını söylemek, onların ödül almak için acele etmelerine, içsel güdülenmelerini kaybetmelerine ve kendilerini tehlikeye atmamak için daha tedbirli davranmalarına neden olur. Bütün bunlar çocukların değişik seçenekleri denemelerini engelleyeceği için daha az yaratıcı olmalarına neden olur. Ödülü elde etmeye çalışmak yaratıcılığı engelleyeceği için, yaratıcılığı yüreklendirmede ödül kullanılmamalıdır.

Çocukların yaratıcılığını ifade edebilecekleri fırsatlar sağlamakla tanınan Reggio Emilia okullarının içi çocukların sanat çalışmaları ile donatılır. Bu okulların duvarlarında, pencerelerinde, tavanlardan sarkan düzeneklerde, çocukların yaptıkları sanat çalışmaları özenle sergilenir.

Duygusal çevrenin en önemli unsuru öğretmenin tutumudur. Öğretmen, çocukların yaratıcı olmaları için, sınıfındaki bütün çocukların değerli olduklarını ve oldukları gibi kabul edildiklerini hissetmelerini sağlamalıdır. Bu sağlanmadan çocuklar kendilerini risk alma ya da hata yapma konusunda yeterince güvende hissetmeyecek ve yaratıcılıklarını geliştiremeyeceklerdir.

Kapalı uçlu araç gereçlerde yalnız bir cevap ya da bir doğru yöntem vardır. Çocukların belirli bir şekilde düşünmesi ya da yapması amaçlanmıştır. Yap-bozlar ve Montessori araç gereçleri kapalı uçludur. Kapalı uçlu araç gereçler, çocuğun zihinsel ve motor gelişimini destekler, fakat çocukların yaratıcı olmalarına olanak tanımaz. Açık uçlu araç gereçler ise birçok olasılıklar sunar ve çocuğu değişik düşünmeye ve çözümler bulmaya yönlendirir. Boyalar, bloklar, legolar, artık nesneler gibi çocuğun kendine özgü ürünler oluşturabileceği ve değişik biçimlerde kullanabileceği tüm araç gereçler açık uçludur.

Blok köşesinde; çeşitli büyüklüklerde ve şekillerde tahta bloklar, plastik minyatür insan ve hayvan figürleri, küçük arabalar ve uçaklar gibi yapı oyunlarını sembolik oyuna çevirmeye yarayacak minyatür oyuncaklar bulunur.

Duygudaşlık (empati) kişinin kendini diğer kişinin yerine koyabilmesidir.

Piaget’nin görüşünden yola çıkarak, öğretmenlerin görevlerinin çocuklar ile etkileşimde bulunmak değil, onların gelişimi için gerekli uyarıcı çevreyi hazırlamak olduğu ileri sürülmüştür.

Demokratik aile tutumu çocuğun yaratıcılığını geliştirmek için en olumlu yapıya sahiptir.

Baskıcı tutum ataerkil aile yapısını temsil eder. Görevler ve sorumluluklar kesin kuralarla belirlenmiştir. Aile bireyleri bu kurallara ve aile reisi tarafından verilen kararlara uymak zorundadır.

Tutarsız tutum çocuk eğitimi açısından en zararlı olanıdır. Sınırlılıklar konusunda tutarsızlık vardır. Anne babanın tutumu aşırı hoşgörü ile sıkı disiplin arasında gider gelir. Bu çocuklar hangi davranışın yanlış, hangi davranışın doğru olduğunu bilemezler.

Çocuğun zamanını aşırı programlamaktan kaçınmak,anne ve babaların çocuklarının yaratıcılıklarını desteklemek için yapmaları gerekenlerden biri değildir

Televizyon izlemek, yaratıcılığın geliştirilmesinde araç ve gereçler arasında yer almaz.

Oyun köşesi,ilgi köşelerinde bulunması gereken araçlardan değildir.

Hızlı konuşması,yaratıcılığın desteklemek için gerekli öğretmen özellikleri arasında yer almaz.

Psikolojik güven,yaratıcılığın desteklenmesinde psikolojik etkenlerdendir

Çocuğu kendi haline bırakmak,yaratıcılığı desteklemede öğretmenin sorumlulukları arasında yer almaz?

Koşulsuz sevgi,yaratıcılığın geliştirilmesinde ailenin rolü arasında yer alır

Plan dışı uygulamalar olmaması,yaratıcılığı destekleyen programın özelliklerinden biri değildir.

Vygotsky,Yaratıcılığı geliştirmede öğretmen ve çocuk arasındaki etkileşimin önemini vurgulayan müdahaleli yaklaşımı savunan düşünür.

Duygusal olarak güvenli olması, yaratıcılığı destekleyen sınıf
ortamının özelliklerinden biri değildir.