OKULÖNCESİNDE FEN EĞİTİMİ

Gaz molekülleri ve diğer parçacıklara çarpan güneş ışınları saçılmaya uğrar. Hava, kısa dalga boylu ışığı saçma meyillidir. Mavi ışık da daha kısa dalga boylu olması sebebiyle kolaylıkla saçılmaktadır.

Samanyolu Gokadası'nda yaklaşık olarak 400.000.000.000 yıldız bulunmaktadır.

Oluşumlarına dair kesin bir bilgi bulunmamasına rağmen, bilim insanlarınca yaygın olarak kabul gören kuram, büyük kütleleri yıldızların çökmesiyle karadeliklerin oluştuğudur.

Güneş Sistemi modelinin yanısıra Ay'ın da Dünya etrafında döndüğünü belirtmiştir.

Gezegenlerin Güneş etrafındaki tam bir dönüş sureleri, Güneş’e olan uzaklıklarıyla doğru orantılıdır

Kayalar ve topraktan oluşmuş bu yapının bir diğer adi taş küredir.

Kayaçların akarsu vb. doğa olaylarıyla aşınması sonucu sürüklenmesi ve kat kat yığılması sonucu, içerisinde fosiller de barındıran granit bazalt gibi tortul kayaçlar oluşur.

Su Buharı, Metanozotoksit, Koloroflorokarbonlar ve türevleri ile Karbondioksit sera etkisinin oluşmasında rol alan başlıca gazlardır.

Sesin dolaşım sisteminde yapmış olduğu doğrudan hasar sebebiyle iskelet-kas ve sinir sistemlerinde de sorunlar oluşur.

Parfümler içeriğinde kloroflorokarbon türevleri barındırır ve bu türevler ozon tabakasının incelmesinde etkilidirler.

Füzyon, çok yüksek sıcaklıklarda hafif elementlerin atom çekirdeklerinin kaynaşarak daha ağır elementlerin çekirdeklerini oluşturmaları ve bunun sonucunda enerji açığa çıkması olayıdır.

Uranyum gibi ağır radyoaktif atomların bir nötronun çarpması ile daha küçük atomlara bölünmesi sonucu çok büyük miktarda enerji açığa çıkar. Bu olaya fisyon (ayrışma) denir.

Radyasyon, Enerjinin elektromanyetik parçacıklar veya dalgalar şeklinde yayılmasına denir.

Plazma, Fizikte "iyonize olmuş gaz" anlamına gelmektedir.

Smog: Havaya salınan fazla miktardaki gazlar, atmosferdeki havayı yoğunlaştırır, gaz tabakasını kalınlaştırır. Bu yüzden gelen güneş ışınları daha fazla emilir, daha az yansıtılır ve yapay bir sera etkisi oluşur. Gazlar, özellikle büyük şehirlerde, hava yoğunluğu (smog) oluşturarak etkili olmaktadır.

Yıldızlar, kütlelerine bağlı olarak değişen bu evrimleşme süreçlerini; beyaz cüce, kırmızı dev, nötron yıldızı, atarca, mavi dev ve karadelik kimliklerinden birisini alacak biçimde, tamamlarlar.

Gökada; Gaz, toz, plazma ve milyonlarca yıldızdan oluşan dev sistemlere verilen isimdir.

Kepler’in Birinci Yasası: Her bir gezegen, odaklarından birinde Güneş bulunan farklı elips yörüngelerde hareket eder.

Kepler’in İkinci Yasası: Gezegeni Güneş’e birleştiren doğru parçası, eşit zaman aralıklarında eşit alanlar süpürür.

Kepler’in Üçüncü Yasası: Her gezegenin Güneşe olan ortalama uzaklığının kübünün (R³), o gezegenin Güneş etrafındaki bir tam dolanım süresinin karesine (T²) oranı sabittir (R³/T²=sabit).

Dünya, Güneş’ten itibaren üçüncü gezegen ve büyüklük itibariyle dördüncü gezegendir.

Dünya’mız kendi ekseni etrafında 24 saatte döner. Dünya’mızın bu hareketi sonucu gündüz ve gece olayları oluşur.

Dünya’mız kendi ekseni etrafında dönerken aynı zamanda Güneş etrafında da döner. Dünya’mız bu dönüşünü 365 gün 6 saatte tamamlar. Bu süreye 1 yıl denir. Dünya’mızın bu hareketi sırasında dönme ekseni, Güneş etrafında izlediği yörünge düzlemine dik değildir. Dünya’mızın dönme ekseni, Güneş etrafındaki dönme düzlemine dik doğrultuyla 23,5 derecelik açı yapmaktadır. Bundan dolayı bir yıl boyunca gece ve gündüz süreleri aynı kalmaz, yılın değişik zamanlarında Dünya’nın Güneş’ten aldığı ısı ve ışık enerjisi değişir. İşte bu durum mevsimlerin oluşmasını sağlar.

Yeryüzünün dörtte birini kaplayan su kürenin altında da devam eden, kayalar ve topraktan oluşmuş, bazen taş küre olarak da adlandırılan kısım yer alır.

Aralarında r mesafesi bulunan m₁ ve m₂ kütleleri arasındaki çekim kuvvetinin büyüklüğü

şeklinde ifade edilir. Burada G kütle çekim sabitidir.

Yağmur: Bulutlardan yeryüzüne su damlalarının düşmesi ile oluşan bir doğa olayıdır.

Kar: Kristalleşmiş buz biçiminde gerçekleşen bir yağış türüdür.

Dolu: Buz biçiminde gerçekleşen bir yağış türüdür.

Çiy: Havadaki su buharının soğuk yüzey veya cisim üzerinde yoğunlaşarak sıvı hale geçmesidir.

Kırağı: Havadaki su buharının soğuk yüzey veya cisim üzerinde yoğunlaşarak katı hale geçmesidir.

Püskürük kayaçlara örnek olarak alçıtaşı, arduvaz, traverten, kalker, dolamit ve tebeşir; tortul kayaçlara örnek olarak granit, volkanit, siyenit, bazalt ve andezit; metamorfik kayaçlara örnek olarak ise mermerler, gnays, mikaşist ve serpantin gösterilebilir.

Küresel ısınmanın doğal nedenleri; Güneş’in etkisi, Dünya’nın presizyon etkisi ve El Nino etkisi olmak üzere üçe ayrılır.

Küresel ısınmanın yapay nedenleri; Fosil yakıtlar, sera gazları, ozon tabakasının incelmesi, şehirlerin ısı adası etkisi ve smog olarak sıralanabilir.

“International Organization for Standardization” tarafından 1975 yılında yayımlanan radyasyon işareti