aofsorular.com
OKÖ306U

ANA ÇİZGİLERİYLE ÇOCUK VE ÇOCUK EDEBİYATI

2. Ünite 39 Soru
S

Ülkemizde Çocuk Edebiyatı denilince ne anlaşılır?

Çocuk edebiyatının ne olduğu konusunda çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Kimi araştırmacılar, “Çocukların yazdıkları metinlerdir.” demiş; kimileri “Yetişkinler tarafından çocuklar için üretilmiş her şeydir.” diyerek ders kitabından öyküye, masaldan çizgi romana değin her türlü görsel malzemeyi bu kapsamda değerlendirmiştir. Bütün bunların ötesinde dünyada olduğu gibi ülkemizde de ayrı bir çocuk edebiyatının olup olmadığı tartışılmıştır.

S

Çocuk nasıl bir varlıktır?

Çocuk, kendine özgü algıları olan, dünyayı kendi bakış açısıyla değerlendiren; sosyal, dilsel, ruhsal yetileri henüz tam olarak gelişmemiş ya da yetişkinlerin dünyasıyla bütünüyle örtüşmeyen bir varlıktır.

S

İlk çocukluk dönemi çocuklar için neden önemlidir?

İlk çocukluk döneminde çocukların ilk kez yaşantıları oldukça fazla olduğu için önemlidir.

S

Oyun çocuklar için neden önemlidir?

Çocukar, oyun aracılığı ile kendilerini ifade ettikleri gibi yaşamı da kopya ederek öğrenmeye çalışırlar.

S

Oyuncaklar çocuk için neden önemlidir?

Çocuk oynarken kendini oyuna ne kadar çok katabilirse dünyayı anlama, olgunlaşma süreci de o denli hızlanır. Bu nedenle yaratıcı oyuncaklar, çocuğun düş gücünü geliştirici bir işleve sahiptir. Hazır oyuncaklar yerine yaratıcılığı geliştirici oyuncaklar, çocuğun gelişiminde önemlidir.

S

Çocuk kitapları çocuklar için neden önemlidir?

Çocuklar için üretilecek kitapların da tıpkı oyuncaklar gibi bir oyun alanı yaratması gereğinden, daha doğrusu çocuğun düş dünyasındakilerle gerçek dünya arasında köprü oyması gereğinden kaynaklanmaktadır. Çünkü kitaplar, bu oyun alanını yazıyla ve resimlerle oluşturur.

S

Çocukluk nedir?

Çocukluk, sonradan icat edilmiş bir kavram olduğu gibi günümüzde de iletişim araçlarının etkisiyle yok olmaya yüz tutmuştur.

S

Genel olarak çocuk nasıl tanımlanabilir?

Çocuk, doğası gereği önceleri neden-sonuç ilişkilerinden yoksundur. Çocukluğu boyunca çoğunlukla deneme yanılma yoluyla onu çevreleyen dünyanın kurallarını öğrenmeye çalışır. Aslında ilk çocukluk dönemi çocuklar, başkalarını kabullenmeye hazır olmadıklarından kendilerini dünyanın merkezinde görürler ve son derece inatçı ve benmerkezli bir özellik sergilerler. Onların bu ben-merkezci karakter yapısı, kötü olmalarından değil nesnel dünyanın deyimi yerindeyse yetişkinlerin dünyasının kurallarını bilmemekten ve bilişsel özellikleri gereği kendilerini bundan sorumlu olarak duyumsamamaktan kaynaklanır.

S

Çocukluk neden değişken bir olgudur?

Çünkü çocuğu çevreleyen değerler, değişkenler ve uyaranlar değiştikçe çocuğun da bunlar ile kazandığı deneyimler çocukluğu değiştirmektedir. Bu düşünceye koşut olarak çocukluğun da özellikle iletişim araçlarına ve tüketime dayalı yaşam biçimlerine bağlı olarak değiştiği söylenebilir. Gerçekten de özellikle televizyon, bilgisayar ve İnternet olanaklarının hızlı değişimi ve gelişimi; bunların her ortamda yayılmasını ve kolay erişimini sağladı. İletişim araçlarının sergilediği yaşam biçimi ve değerler, çoğunlukla çocuklara uygun değildir. Bu nedenle çocuklar; kendilerine uygun olmayan haber, güncel sorunlar, çeşitli filmler vb. ürünlerle karşılaştıkça yetişkin dünyasının değerleriyle tanışıp daha çocukluğunun gereklerini yaşamadan yetişkinlere benzemeye başlamaktadır. Öte yandan tüketim kültürünün, özellikle de reklamlara bağlı olarak sergilenen yaşam biçiminin, çocuğu bulunduğu gerçeklerin dışına, farklı bir alana iter. Böylece çocuk, âdeta zorlanarak farklılaşır. Bizler bugün bu farklılaşmayı doruk noktasında yaşamaktayız. Yakın çevremizde bulunan daha okuma yazması bile olmayan çocuklar için çokbilmişliklerinden dolayı çoğu kez “Büyümüş de küçülmüş.” gibi deyimler söyleriz. Bunda da haklıyız. Çünkü günümüz ile kendi çocukluğumuzu karşılaştırdığımızda arada büyük fark olduğunu hemen görürüz.

S

Çocuklukta bencilik kavramı ne ile ilgilidir?

Burada konumuzla ilgisi bakımından 2-7 yaş grubunu kapsayan çocukluktan söz edeceğiz. Yavuzer’in de belirttiği gibi bu yaş grubundaki çocuklar, dile ve sembolik düşünme yeteneğine sahiptir. Yani 1 yaşından itibaren tek tek sözcükleri söylemeye başlayan çocuk, ilköğrenim döneminin ilk evresine girmeden önce dil ve soyut düşünce konusunda epey yol alır. Ancak bu gelişim evresi sırasında 3, 4, hatta 5 yaşındaki çocuklar çoğunlukla nesnel düşünemezler. Yani gerçekler arasında, yetişkinler kadar mantıklı bağlar kuramazlar. Dünyayı nesnellik koşulları içinde algılayamazlar. Bu nedenle de ister doğru ister yanlış olsun kendine özgü bir bakış açısı geliştirirler. Çevresine karşı duyarlı olan; ancak çevresindeki bize göre nesnel olan her şeyi kendi mantık evreni kapsamında değerlendirirler. Bu nedenle de özellikle 2, 4, 5 yaş grubundaki çocuklar benmerkezlidir. Yavuzer’in (1999) de saptamasıyla bu yaşlardaki çocuklar, zihinsel olarak kendi üzerlerinde yoğunlaştıklarından başkalarının görüş açılarını kavrayamazlar; benmerkezli olduklarından belki de kavramak bile istemezler, demek daha doğru olur. Böylece çocuk bencilce dünyanın yalnızca kendi düşündüğü gibi olduğunu sanır, dahası bu konuda diretir. Çocuğun bu davranış biçimini açıklayan bencillik kavramını bir olumsuzluk ifadesi, bir eleştiri olarak değerlendirmemek gerekir. Bu durum, daha çok onun kendini mutlak olarak görmesiyle ilgilidir. O nedenle de henüz başkalarını kabullenmeye ve tanımaya hazır olmadığından kendisini dünyanın merkezinde görür. Bu saptamalar, elbette ilk çocukluk dönemi için geçerlidir.

S

Edebiyat nedir?

Edebiyat, ansiklopedilerde ya da sözlüklerde çoğunlukla aktarıldığı gibi, öncelikle bir “duygu ve düşünceleri sanatlı bir biçimde aktarma” işidir. Edebiyat, her şeyden önce bir iletişim aracıdır. Her sanatçı, her yazar yapıtıyla hedef kitlesine bir şey anlatma çabasındadır. Yani yazar, yapıtı ile okurlarına bir ileti (mesaj) verir; belli bir konuda kendine ait düşüncelerini tartışmaya açar.

S

Edebiyat metinleri ne için oluşturulur?

Her edebiyat metni bir ileti sunmak, bir yaşantı ve düşünceyi paylaşmak üzere oluşturulur. Edebiyat metinleri, aslında okurlarıyla söyleşide bulunan bir nesnedir. Bu iletişim nesnesi, hedef kitlesinin ilgilerini temsil edebildiği oranda onlara yaklaşabilir ve aynı konuda bir tartışma sağlanabilir.

S

Kutmaca nedir?

Biliyoruz ki her edebiyat metni, kurgusal bir özellik taşır. Edebiyat metinlerindeki bu özelliğe kurmaca denir.

S

Edebiyat metinlerinin çok anlamlı olması ne ile ilgilidir?

Edebiyat metinlerinin çok anlamlı olması, metinlerin estetik yapısıyla ve edebiyat niteliği ile yakından ilgilidir.

S

Alımlama nedir?

Alımlama, bir edebiyat metninin anlamını belli bir kültür ortamı ve belli bir zaman diliminin koşulları içinde kavramaktır.

S

Edebiyat metinlerini okumada nelere dikkat etmek gerekir?

Edebiyat metinlerini okumada önemli olan, anlatılan kurmaca öyküyü değil kastedilen satır arası iletileri almaktır.

S

Edebiyat metinlerinde kurmaca nasıl bir niteliktir?

Edebiyat metinlerinin neredeyse tümü kurularak yani yazarın düşünde yaratılarak ve uydurularak oluşturulur. Bu demek değildir ki edebiyat metinleri, bütünüyle yalan ve gerçek dışı öykülerden oluşur. Tam tersine, edebiyat metinleri, iletileriyle son derece gerçekçi bir yapıya sahiptir. Daha doğrusu metnin temel iletisi veya yorumu, yazarın içinde yaşadığımız dünyaya ilişkin öznel bir eleştirisidir. Bu eleştiri, metnin satır aralarına ya da deyimi yerindeyse anlatılan metnin altındaki veya derinindeki (derin yapıdaki) bir yerlerde gizlenmiştir. Edebiyat metnini büyüleyici, özgün ve yaratıcı kılan da onun bu özelliğidir. Bu özellik için bir bakıma estetik yapı da diyebiliriz. O halde kurma olarak üretilen öykü ya da anlatı, asıl düşünceyi paylaşabilmek için yaratılan gerçek dışı bir düzlemdir.

S

Çocuk edebiyatında nelere dikkat edilmelidir?

Çocuk edebiyatı da yetişkin edebiyatı gibi öncelikle edebiyattır ve edebiyat niteliklerinden ödün vermemelidir. Çocuk edebiyatı; bir edebiyat türüdür, çocuk gerçekliği ve çocuğa görelik ilkeleri göz önüne alınarak yapılmalıdır.

S

Çocuk gerçekçiliği nedir?

Çocuk gerçekçiliği, çocukların gerçekmiş gibi alımladıkları fakat hiç de nesnel olmayan alımlama farklarının yakalanmasıdır. Yani çocukların aynı olayı yetişkinden farklı olarak algılamasıdır.

S

Çocuğa görelik nedir?

Çocuğa görelik, Konu, dil ve kurgu bakımından hedef kitle olan çocuğun düzeyine uygun olmak anlamına gelir.

S

Çocuk kitaplarında aşırı öğreticilik gerekli midir?

Aşırı öğreticilik, çocuk kitaplarının niteliğine zarar veren bir etmendir. Çünkü çoğu yetişkin, asıl doğrunun kendi doğrusu olduğunu savunur. İyinin ve doğrunun giderek çeşitlendiği ve göreceleştiği günümüzde, kimin doğrusunun daha doğru olduğu tartışılırken çocuklara ahlak ve erdem dersi verme alışkanlığı, Türk çocuk edebiyatında henüz aşılamamış bir sorundur.

S

Çocuk edebiyatı nedir?

Çocuk edebiyatı; çocuğun gelişimsel özelliklerini gözden yitirmeden ve edebiyat niteliklerinden ödün vermeden çocuğa görelik ve çocuk gerçekliği ilkelerinden hareket ederek konularını onun doğal ve güncel çevresinden seçen ve (okur) çocuğun kendi dünyasına çok açılı bir anlayışla bakabilmesini sağlayan, ona bilinçli bir okuma alışkanlığı kazandırmayı öngören edebiyat ürünleridir.

S

Edibiyat metinlerin genel özellikleri nasıl açıklanır?

Edebiyat metinleri; öncelikle yazarların düş gücüyle kurguladığı, uydurduğu metinlerdir. Ancak bunlar, insanları kandırmak ya da kötü bir amaç uğruna kurgulanmış değil tam tersine bir düşünceyi paylaşmak üzere oluşturulmuş metinlerdir. Ancak bu metinleri diğer bilgi ileten metinlerden ayıran özellik, bunların anlattığı kurmaca öykü ile değil satır aralarında kastedilen öykü ile iletilerini okuruna sunması esastır. Bu bakımdan edebiyat metinlerinin anlamı (yorumu); hemen görülemez, anlatılan öyküdeki birimler ve biçimler arasında bağlantılar kurarak metindeki oluşturulan kavramlarla çıkarsanabilir. Bu yönüyle edebiyat metni okuru olmak, güç ve eğitim gerektiren bir uğraştır. Bir iletişim aracı olan edebiyat metinlerinde böylece yazarın dünyaya ilişkin eleştirel görüşü, metin aracılığı ile okurlara iletilir; okurlar da metne yönelttikleri sorular ve metinden aldık ları yanıtlarla iletişim sürecine katılırlar. Edebiyat metinlerinin anlatılan öyküsünün kurmaca olmasının ötesinde çok anlamlılık, bütüncüllük, özgünlük gibi özellikleri de onun temel özellikleri arasındadır. Yani okurlar olarak bizler, aynı metinden farklı zamanlarda farklı anlamlar çıkartabiliriz. Ya da farklı kişiler aynı metni okuduklarında metnin temel anlatım özelliklerini çıkartmak koşuluyla farklı anlamlar elde edebilirler. Bu da metnin çok anlamlılığı ile ilgili bir özelliktir. Her sanat nesnesi ve edebiyat metni, biçim ve içerik ögeleriyle bir bütündür. Bunların bir parçası kopartılamaz ya da özetlenemez. Yoksa bütüncüllük ilkesi gereğince parçanın bütüne olan katkısı yok edileceğinden anlamsal bütünlük ve özgün olma ilkesi de yok edilmiş olacaktır.

S

Çocuk edebiyatının genel nitelikleri nasıl açıklanır?

Çocuk edebiyatı da yetişkinler için üretilen edebiyat gibi öncelikle edebiyattır. Ancak hedef kitlesinin özellikleri nedeniyle daha duyarlı bir yapısı vardır. Böyle olması ise zorunludur. Edebiyat niteliğinden ödün vermemek demek, edebiyatı yalnızca anıların öyküleştirilmesi olarak görmemek demektir, belli bir yaşam kesitinin ya da kesitlerinin raporlaştırılması değildir, yalnızca belli ve erdemli dersleri aktarmak ve kazandırmak değildir; hangi taraftan olursa olsun ideolojik amaçlarla okurun beyninin yıkanacağı bir araç değildir, yazarların kendini doyuma ulaştırmak için kalem oynattıkları bir alan ise hiç değildir. Gerçekten bütün burada sayılanlar yapıldığında bir edebiyat metinin estetik niteliği bozulur; kitap yaşantı ve keyif verici, düşünceyi etkinleştirici bir araç olmaktan çıkıp baskıcı bir öğreti aracına dönüşüverir. Böylesi kitapları öğretmenler ve anne babalar ilk bakışta elemeli ve çocuklarının bunlarla karşılaşmasını önlemelidir. Öte yandan çocuğun ilgilerinin ve bakış açılarının yansıtılma aracı olan çocuk gerçekliği, metnin çocuğun algı dünyasına koşut olarak oluşturulduğu çocuğa görelik ilkeleri; çocuk edebiyatı ürünlerinin kaçınılmaz yapı taşlarıdır. Çocuk edebiyat ürünlerinin işlevlerini; eğlendirmek, abartmadan ve tehdit etmeden öğretmek, edebiyat eğitimi vermek, bir problem karşısında çok açılı düşünme ve karar verme becerisini geliştirmek, yaratıcı ve üretici düşünme becerilerini harekete geçirmek olarak özetleyebiliriz.

S

Okulöncesi eğitim neleri amaçlamaktadır?

Okulöncesi eğitim; çağdaş ve ekonomik toplumun gerektirdiği duygu ve düşüncelerini özgürce ifade edebilen, araştırmacı, meraklı, girişimci, karşılaştığı problemlere çözümler ve alternatişer üretebilen, kendi kendine karar verebilen, kendi haklarına ve başkalarının hakla rına saygılı, sahip olduğu potansiyeli en üst düzeyde kullanabilen, yeteneklerini en iyi şekilde kullanabilen, kendi kendini denetleyebilen bireyler yetiştirebilmeyi amaçlamaktadır.

S

İyi bir okulöncesi eğitimde olması gereken noktalar nelerdir?

İyi bir okulöncesi eğitim için dikkat edilmesi gereken birçok nokta vardır. Bunlar:

  • Eğitime çocuğun ve ailenin etkin katılımını sağlamak
  • Çocuğa verilen eğitimin onun gereksinimlerine uygun olmasına özen göstermek
  • Demokratik eğitim anlayışının var olduğu bir eğitim ortamı sunmak
  • Çocukların Türkçeyi doğru ve güzel konuşmalarına gereken önemi vermek
  • Eğitimde çocuğun bildiklerinden başlamak ve çocukların deneyerek öğrenmesine olanak sağlamak
  • Oyunu, çocuklar için en uygun öğrenme yöntemi olarak kabul etmek
  • Eğitimde çocuğun, kendine saygı ve güven duyması için gerekli olan uygun öğretmen tutumunu sergilemek
  • Çocuğa öz denetim kazandırmayı hedeşemek
  • Grup kurallarını hep birlikte oluşturmak
  • Sevgi, saygı, işbirliği, sorumluluk, hoşgörü, yardımlaşma, dayanışma ve paylaşma davranışlarını özendirmek
  • Çocuğun çevresindeki çocuk ve yetişkinlerle olumlu ilişkiler kurmasını teşvik etmek
  • Uygulanan programlarda çocukların ihtiyaçlarına göre esneklik yaratmak
  • Program hazırlarken çocukların ilgi ve gereksinimlerinin yanı sıra okulun, ailelerin içinde bulunulan çevrenin özellikleri dikkate almaktır.
S

Çocuklarda okulöncesinde temel değerlerin kazandırılması neden önemlidir?

Okulöncesi eğitim;

  • Çağdaş ve ekonomik toplumun gerektirdiği duygu ve düşüncelerini özgürce ifade edebilen
  • Araştırmacı, meraklı, girişimci
  • Karşılaştığı problemlere, çözümler ve alternatişer üretebilen
  • Kendi kendine karar verebile
  • Kendi haklarına ve başkalarının haklarına saygılı
  • Sahip olduğu potansiyeli maksimum düzeyde kullanabilen
  • Yeteneklerini en iyi şekilde kullanabilen
  • Kendi kendini denetleyebilen bireyler yetiştirebilmelidir.

 Çocuklarda bu özelliklerin geliştirilmesi için, okulöncesinde temel değerlerin kazandırılması gereklidir.

S

Yaşam başarısı ile okulöncesi dönem arasındaki ilişki nedir?

Okulöncesi dönem çocuğun ileriki yıllardaki başarılarını ve eğilimlerini de etkiler. Çocuğun ev ve okul ortamında karşılaştığı fırsatlar, onun gelecekteki ilgilerinin de temelini oluşturur. Bu fırsatların zenginliği çocuğun kendini tanıma olasılıklarını da arttırarak, gelişmiş ve geliştirilmeye açık yönleri ve özellikleri hakkında hem kendisi hem de aile ve eğitimcilere ipuçları verir.

S

Okulöncesi eğitimin temel değerleri nelerdir?

Okulöncesi eğitimin temel değerlerinin bir kısmı aşağıdaki gibi özetlenebilir:

  • Güven: Bir şey yapabilme yeterliliğini hissetme
  • Motivasyon: Yapmayı isteme
  • Çaba: Çok çalışmaya gönüllü olma
  • Sorumluluk: Gerekli olanı yapma
  • İnisiyatif: Kendi kendine karar verip harekete geçme
  • Sebat: Başladığı işi tamamlam
  • Şefkat: Başkalarına ilgi gösterme
  • Grupla çalışma: Başkaları ile işbirliği yapabilme
  • Sağduyu: Doğru kararlar verebilme
  • Problem çözme: Bildiklerimizi ve yapabileceklerimizi zor durumlarda kullanabilme ve harekete geçirebilme

 

S

Yaşam başarısı için okulöncesi dönemde çocuklara nasıl yaklaşılmalıdır?

Bu dönemde yapılacak olanlar:

 

  • Çocukları tanıma
  • Çocuklarda meslek bilinci oluşturma
  • Çocukları izleme
  • Çocukların gelişim dosyasının oluşturulması (tüm gelişim alanlarının yanı sıra mesleki gelişimi de içeren bilgi ve görüşler vb.)
  • Mesleki oyunlara programda yer verme
  • Meslekleri tanıtma çalışmaları çocukların çok yönlü gelişmesine katkı yaptığı gibi, gelecekte meslek seçiminde yardımcı olacak bir alt yapının ve ön becerilerin oluşmasına da destek olur.
S

Okulöncesi eğitimi çocuklar için neden önemlidir?

Çünkü okulöncesi dönemde verilen eğitim; çocukların gerçek yaşamı daha erken dönemde fark etmelerine, gerçek yaşama daha kolay uyum sağlamalarına, yaşamda daha başarılı olmalarına yardımcı olacaktır.

S

Çocuklar için Edebiyat Metinleri nasıl olmalıdır?

Çocuklar için üretilen edebiyat metinleri, konularını çocuğun olası dünyasından almalıdır. Yani idealize edilmiş bir dünyanın olayları, değerleri belki biz yetişkinleri ilgilendirebilir. Ama yukarıda kim olduğunu anlamaya çalıştığımız benmerkezli çocuk, kendisini ilgilendiren konuların dışına çıkıldığında çok çabuk dikkatini yitirir. Bu nedenle kendi çevresinde, ilgi alanındaki konular ile ilgili olarak yaratılan bir dünya; çocuğu okumaya yüreklendirecek, okudukça edebiyatın kurgusundan kaynaklanan sistematik içinde daha düzenli düşünmeyi öğrenecektir. Böylece hem okuma alışkanlığı hem düşünme ve yorumlama yeteneği artacak olan çocuk, okumanın amaçlarından biri olan eleştirel bakış açısını da kazanmış olacaktır.

S

Çocuk edebiyatı açısından öğreticilik neden bir risk teşkil etkenidir?

Öğreticilik, çocuk edebiyatı açısından bir risk etkenidir çünkü çoğu yetişkin, asıl doğrunun kendi doğrusu olduğunu savunur. İyinin ve doğrunun giderek çeşitlendiği ve göreceleştiği günümüzde, kimin doğrusunun daha doğru olduğu tartışılırken çocuklara ahlak ve erdem dersi verme alışkanlığı, Türk çocuk edebiyatında henüz aşılamamış bir sorundur. Çocukların her şeyi ilk kez öğrendikleri gerçeği göz önünde bulundurulursa öğreticiliğin çocuk kitaplarından bütünüyle yalıtılması söz konusu değildir. Bu nedenle çocuklara öğretilen gerçeklerin yazarın öznel gerçeklerinden yalıtılmış olması, istenmeyen öğreticikten uzaklaşmayı sağlayacaktır. Yoksa çocuk kitabı, otoriter ve baskıcı bir araca dönüşerek yazarın kafasındaki ve kendine ait doğrusunu zorla benimseten bir şey oluverir.

S

Sever’e göre Çocuk Edebiyatı tanımı nedir?

Çocuk Edebiyatı (yazını), erken çocukluk döneminden başlayıp ergenlik dönemini de kapsayan bir yaşam evresinde, çocukların dil gelişimi ve anlama düzeylerine uygun olarak duygu ve düşünce dünyalarını sanatsal niteliği olan dilsel ve görsel iletilerle zenginleştiren, beğeni düzeylerini yükselten ürünlerin genel adıdır.

S

Şirin’e göre Çocuk Edebiyatı tanımı nedir?

Çocuk Edebiyatı (yazını), çocukların büyüme ve gelişmelerine, hayal, duygu, düşünce ve duyarlıklarına, zevklerine, eğitilirken eğlenmelerine katkıda bulunmak amacı ile gerçekleştirilen çocuksu bir edebiyattır.

S

Oğuzhan’a göre Çocuk Edebiyatı tanımı nedir?

Çocuk Edebiyatı (yazını), usta yazarlar tarafından özellikle çocuklar içinyazılmış olan ve üstün sanat nitelikleri taşıyan eserlere verilen genel addır.

S

Ciravoğlu’na göre Çocuk Edebiyatı tanımı nedir?

Çocuk Edebiyatı (yazını), henüz yetişkin olmayan ve eğitilmesi gereken, toplumumuzun en genç üyelerinin düşünce dünyasına seslenebilecek sözlü ve ya zılı ürünlerin tümüne çocuk edebiyatı adını veriyoruz.

S

Sıfır-altı yaş çocuk gelişimi için neden önemlidir?

Sıfır-altı yaşlar çocuğun gelişim hızı ve öğrenme kapasitesinin en yüksek olduğu kritik yıllardır. Çocuğun kendini tanıması ve kendi yeterliliklerinin ve geliştirilmesi gereken yönlerinin farkına varması büyük ölçüde bu dönemde gerçekleşir. Bu dönem aynı zamanda diğer insanlar ve toplumsal kurallarla ilk karşılaşmanın gerçekleştiği sosyalleşme dönemidir. Çocukluk yıllarında kazanılan davranışların büyük bir kısmının yetişkinlikte bireyin kişilik yapısını, tavır, alışkanlık, inanç ve değer yargılarını biçimlendirdiği gözlenmiştir.

S

Okulöncesi eğitim neyi amaçlamaktadır?

Okulöncesi eğitim; çağdaş ve ekonomik toplumun gerektirdiği duygu ve düşüncelerini özgürce ifade edebilen, araştırmacı, meraklı, girişimci, karşılaştığı problemlere çözümler ve alternatifler üretebilen, kendi kendine karar verebilen, kendi haklarına ve başkalarının haklarına saygılı, sahip olduğu potansiyeli en üst düzeyde kullanabilen, yeteneklerini en iyi şekilde kullanabilen, kendi kendini denetleyebilen bireyler yetiştirebilmeyi amaçlamaktadır. Bu nedenle evde verilen eğitimin desteklenmesi için kurumsal eğitim de gerekmektedir.