MÜZECİLİK VE SERGİLEME - Deneme Sınavı - 10

İlk üniversite sanat koleksiyonunun ise 1546 yılında Oxford Üniversite’sinde kurulan Christ Church College’deki resim koleksiyonu (Picture Gallery of Christ Church College) olduğu bilinmektedir.

İlk özel sanat müzesi olarak tanımlanan ve 1764 yılında II. Katerina tarafından kurulan (ancak 1852’de halka açılan) St. Petersburg’daki Hermitage Müzesi (Ermitaj Müzesi)'dir.

Louvre Müzesi, 27 Temmuz 1793 tarihinde Paris’te imparatorluğa ait Louvre Sarayı yeni düzenin, yani Cumhuriyet’in müzesi olarak düzenlenip Louvre Müzesi (Le Musée du Louvre) adıyla halka açılmıştır.

Müze, 19. yüzyılda bir yandan altın çağını yaşarken diğer taraftan bilimsel çalışmalara adanmış kutsal bir mekânmışçasına halktan giderek uzaklaşır. Bu durum, bir sonraki yüzyılın müzecilik konulu tartışmalarının da odak noktası olmuş ve çağdaş müzecilik anlayışının biçimlenmesine zemin hazırlamıştır.

Doğru cevap B seçeneğidir.

Soru kökünde belirtilen tanım müze koleksiyonuna aittir.

Doğru cevap C seçeneğidir.

19. ve 20. yüzyıllarda farklı anlayışlar sözkonusu olsa da 21. yüzyılda müzenin işlevleri koruma, araştırma ve iletişim olmak üzere üç temel alanda toplanmıştır.

Doğru cevap A seçeneğidir.

A, B, D ve E seçenekleri başka süreçleri tanımlamaktadır. Sadece C seçeneğinde yer alan "belgeleme" kayda geçirmeye ilişkin bir süreçtir.

Doğru cevap C seçeneğidir.

Uluslararası Müzeler Meclisi yani; International Council of Museum'un kısaltması ICOM'dur.

Irak asıllı İngiliz Zaha Hadid 1990’lı yıllardan beri dünya müzelerini tasarlayan ünlü çağdaş mimarlardan biridir. Rosenthal Çağdaş Sanatlar Merkezi (Rosenthal Center for Contemporary Art / ABD-Cincinnatti); MAXXI Ulusal 21. Yüzyıl Sanatları Müzesi, (Museo nazionale delle arti del XXI secolo, İtalya-Roma); Glasgow Ulaşım Müzesi (Glasgow Museum of Transport, İskoçya); Haydar Aliyev Kültür Merkezi (Azerbaycan-Bakü); Abu Dabi Gösteri Sanatları Merkezi (Birleşik Arap Emirlikleri) tasarımını yaptığı (tiyatro, sinema, performans, konser, opera, müzik salonları da içeren) müze ve kültür merkezlerindendir.

A, B, C ve D seçeneklerinde yer alan alanlar müzenin hizmet alanları arasındadır. Ancak E seçeneğinde yer alan karşılama alanları müzenin hizmet alanları arasında yer almamaktadır.

Doğru cevap E seçeneğidir.

Ülkemizde ise birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi müzelerin devlet kültür kurumlarının yönetim ve denetiminde olduğu bir sistem mevcuttur. Bu sistemde bazı müzeler -özellikle arkeolojik koleksiyonlara sahip olanlar- devlete, bazıları ise çeşitli kurum ve kuruluşlara aittir ve müzeler devlet ya da özel müze statüsündedirler. Müzelerin yönetimi de doğal olarak statülerine bağlı olarak biçimlenir. Devlet müzelerinde yönetim yapısı (kadrolar ve bütçe dahil) devlet kurumlarının tabi olduğu yasa ve yönetmelikler çerçevesinde biçimlenirken, özel müzeler bu açıdan daha esnek koşullara sahiptir.

Doğru cevap C seçeneğidir.

Genellikle müzecilikte meslek etiği ve standartları, koleksiyonlar, sergiler, yorumlama biçimleri, ziyaretçi araştırmaları, eğitim programları, müze mekânları, yönetim, finans kaynakları gibi çalışmaları içerir.

Doğru cevap D seçeneğidir.

Türkiye’de modern anlamda müzecilik 19. yüzyılın ikinci yarısında başlamış ve
günümüze kadar sosyal, siyasal, kültürel gelişmelere, değişimlere bağlı olarak gelişimini sürdürmüştür.

19. yüzyıl ikinci yarısında müzenin bir kurum olarak ortaya çıkmasına yönelik ilk adım, Tophâne-i Âmire müşiri Ahmed Fethi Paşa (1801-1858) tarafından atılmıştır.

Mecmua-i Âsâr-ı Atika heykeller, lahitler, Antik Çağ’dan ve Bizans uygarlığından kalma çeşitli arkeolojik eserler, mimari parçalar olmak üzere sınıflandırılmıştır.

Mecmua-i Esliha-ı Âtika; eski toplar, silahlar, kılıçlar, zırhlar gibi savaş ve saldırı aletlerini kapsayan bir sınıflamadır.

1869 yılında Sultan Abdülaziz’in Avrupa gezisinin ardından Sadrazam Ali Paşa (1815-1871) bu kurumu yeniden düzenletmiş ve adını Müze-i Hûmayun (İmparatorluk Müzesi) olarak değiştirmiştir.

Sözü edilen Müze-i Hûmayun’nun ilk müdürü, dönemin önde gelen eğitim kurumlarından olan Galatasaray Mektebi (Mekteb-i Sultani) öğretmenlerinden Dr. Edward Goold olmuştur.

Osman Hamdi Bey, Çinili Köşk’teki Müze-i Hümâyun’un müdürü olarak (Dr. Dethier ölümünden sonra) en uygun kişi olduğu düşünülüp atanmış ve aynı zamanda 1883’te kurulan Sanayi-i Nefise Mektebi’nin müdürlüğünü de beraber yürütmüştür.