aofsorular.com
FEL301U

RÖNESANSTA FELSEFE-BİLİM VE İLK MODERN DÜŞÜNÜRLER: BACON VE DESCARTES

2. Ünite 26 Soru
S

Plethon, Platon Akademi’sini kurarken neyi amaçlamıştır?

Öncü Platonculardan biri olan Plethon, Cosimo de Medici’nin desteği ile Floransa’da bir Platon Akademisi kurdu (1440). Bu akademi Platon’un yapıtlarının ilk elden çevirisini yapma amacını gütmekteydi.

S

Ficinus’a göre Platonculuk nedir?

Ficinus’a göre Platonculuk, insan bilgeliğinin özüydü ve eğer Katolik öğretisiyle uyumlu kılınabilirse bu öğretiyi gençleştirebilir, onu daha tinsel nitelikli bir öğreti haline getirebilirdi.

S

Yeni Platonculuk etkisindeki en özgün düşünür kimdir?

Yeni Platonculuk etkisindeki en özgün düşünür Nicolaus Cusanus’tur (1401-1464).

S

Cusonus'a göre akıl nedir?

Akıl, bilgilerimizi bir birlik altında toplamaya yetili değildir. Bunun farkına varan akıl, öğrenilmiş bilgisizlik denen duruma ulaşır ve mutlak birliği temsil eden Tanrı’ya akılla değil, bir tür sezgiyle, mistik aydınlanmayla ulaşılır.

S

Cusans, bilim konusunda nasıl bir tutum takınmıştır?

Cusanus, bilim konusundaysa Aristotelesçi evren anlayışını yadsıyan bir tutum takınmıştır: Ona göre evrende yetkin bir daire bulunamaz, bu nedenle gezegenlerin yörüngelerinin düzgün bir daire olması düşünülemez. Bu görüş Kepler’e giden yolu açmıştır. Ona göre evrenin bir sınırı olduğu görüşü de kabul edilemez. Evrenin ne bir merkezi, ne de çevresi vardır. Öznenin durduğu yer merkez görevi görür. Bu gezegende bulunduğumuz için burasını merkez kabul etmişizdir. Cusanus’un tüm bu görüşleri bilim adına ilerici görüşlerdir ama evrenin bilimsel bir kuramını sistematik olarak ve haklı çıkarılabilir nitelikte ortaya koyamamıştır. “Doğaya ilişkin tüm görüşlerini daha çok kendi soyut uslamlamalarına ve mantıksal ölçümleme ve sonuç çıkarmalarına dayandırmıştır. Tüm bu görüşlerinden Copernicus’un haberdar olduğu ve çağ açıcı çalışmasında bu görüşlerden yararlandığı kabul edilmektedir”.

S

Pomponatius’a göre mutlak yetkinlik nedir?

Pomponatius’a göre mutlak yetkinlik mutlak varlığa has olsa da işinin gerektirdiği ödevleri yapan her insan ahlaksal yetkinliğe erişebilir.

S

Rönesans döneminin gerçek yeniliği hangi alanda gerçekleşmiştir?

Rönesans döneminin gerçek yeniliği bilim alanında olmuştur.

S

Paracelsus, vulcanusu nasıl açıklamıştır?

Paracelsus’a göre her varlık türünün kendine özgü bir ruhu olsa da evrenin bir bütün olarak da ruhu vardır ve bu ruha vulcanus denir.

S

Telesius’a göre doğru bilgi neyin üzerine kurulur?

Telesius’a göre doğruya ulaşmak için duyulara başvurmak kaçınılmazdır ve doğru bilgi duyu algısı üzerine kurulur.

S

Telesius, maddeyi nasıl açıklamıştır?

Telesius’a göre madde daha en baştan bilinçlidir ve ruhun yapıldığı kumaş maddeseldir.

S

Bruno’ya göre evren nedir?

Bruno’ya göre evren Tanrı’nın sonsuzluğunu sınırsız büyüklüğü içinde yansıtır. Tanrı doğallaştıran doğa, evren ise doğalaştırılmış doğadır.

S

Kepler yasaları nelerdir?

Kepler Yasaları:

  1. Gezegenlerin yörüngeleri eliptiktir.
  2. Her gezegen güneş çevresinde çizdiği yörüngede eş zamanda eş uzunluğu geride bırakır.
  3. Gezegenlerin dönüş zamanının karesi, gezegenin güneşten ortalama uzaklığının küpüyle orantılıdır.
S

Galileo’ya göre doğa nedir?

Galileo’ya göre, “Doğa matematik dille yazılmış bir kitaptır.” Bu nedenle doğanın şifrelerini ancak matematik dili kullanan bir yöntemsel yaklaşımla çözümlemek gerekir.

S

Bacon, bilgiyi nasıl tanımlar?

Bacon’a göre bilgi güçtür ve bilmek doğaya egemen olmaktır.

S

Bacon, tümdengelim yöntemini nasıl açıklamıştır?

Bacon’a göre tümdengelim yöntemi, öncül görevi gören tümel nitelikli önermelerde içerilen bir fikri sonuç olarak ortaya koyduğu için doğa hakkında yeni bir şey söylemeyen çözümleyici bir yöntemdir. Bu yüzden doğa bilimleri için uygun değildir.

S

Tümevarım yöntemi hangi esasa dayanmaktadır?

Tümevarım yöntemi, gözlem yapmak, tek tek gözlenen şeyler üzerinde düşünmek ve sonunda tüm gözlenenleri ortak olarak ifade edebilecek bir genel açıklamaya varmak esasına dayanır.

S

Mağara putları nasıl açıklanabilir?

Mağara (Species) Putları: Soyunun genel özelliklerine ek olarak, her insanın kendi mizaç özelliklerinin, aldığı eğitimin ve toplumsal etkilerin sonucu olarak belli bir zihinsel tutum ve alışkanlığı oluşur ve dünyaya, olgulara bu zihinsel tutum ve alışkanlıkları bağlamında bakar. Platon’un benzetmesinden yola çıkarsak, her insan kendi mağarasını oluşturur. Oysa bu mağaranın dışına çıkmadıkça nesnel dünyayı kendi yapısı içinde kavrayamayacak, sınırlı bir bakış açısı içinde kalarak gerçekçi bir dünya ya da doğa algısına ulaşamayacaktır. Bu açıdan Bacon Herakleitos’un şu sözünü aktarır; “İnsanlar bilgiyi küçük dünyada ararlar, daha büyük ve ortaklaşa yaşadığımız dünyada değil”. Örneğin Bacon’a göre bazı insanlar nesneler arasındaki farklılıkları ayrımlaştırırken çok başarılıdırlar ve bu açıdan aşırılığa giderler, bazıları da şeyler arasındaki benzerlikleri bulma yolunda istekli ve gayretlidirler ve bu yönden aşırılığa gidebilirler. Bazıları İlk Çağ’a hayranlık gösterir, bazıları modernlikten ve yenilikten yanadır. Kişilik özelliklerinden kaynaklanan bu özel durumlar, olguların doğru betimlenmesi bakımından zararlı olabilir. Bu nedenle, kişiye özel zihinsel putlardan da bilim insanının sıyrılabilmiş olması beklenir.

S

Bacon’un tümevarım yöntemiyle ulaşmak istediği genelleme nedir?

Bacon’un tümevarım yöntemiyle ulaşmak istediği genelleme, bir doğa olayının özünü, formunu yakalamak esasına dayanmaktaydı.

S

Descartes’e göre tümdengelim nedir?

Descartes’e göre tümdengelim, kesin olarak bilinen olgulardan yapılan zorunlu çıkarımdır.

S

Descartes, sezgiyi nasıl açıklamıştır?

Descartes’e göre zihinde hiçbir kuşkuya yer bırakmayan bir açıklık ve seçikliğin zihinsel olarak görülüşü sezgidir ve matematikteki başlangıç önermeleri doğruluğu sezgisel olarak bilinen doğruluklardır. Felsefenin de bu tür kendiliğinden açık başlangıç önermelerine ihtiyacı vardır.

S

Descartes’in, Yöntem Üzerine Konuşma’da belirlediği kurallar nelerdir?

Kuşkuyu ya da birtakım yanlışlıkları, hataları tümüyle önlememizi sağlayacak kurallar ne olabilir? Descartes, Yöntem Üzerine Konuşma’da bu kuralları dört tane olarak belirledi:”

  1. Öncelikle, doğruluğunu gerçekten açık ve seçik olarak bilmediğin hiçbir şeyi doğru olarak kabul etme.
  2. Araştırdığın sorunların her birini mümkün olduğunca küçük parçalara böl; çünkü bu onların uygun çözümü için zorunludur.
  3. Basit olduğundan dolayı kolayca bilinebilen şeylerle işe başla ki az az ve adım adım daha karmaşık ve anlaşılması zor olan şeylerin bilgisine doğru ilerlemek olanaklı olabilsin.
  4. Her durumda hiçbir şeyin dışta bırakılmadığından emin olmak için, sık sık geriye dönüşler yaparak eldeki verilerin sayımını yapmaktan geri durma.”

Descartes, kesin bir doğruluğa ulaşabilmek için, bu kuralların ışığında, çeşitli alanlarda sahip olduğu bilgilerin doğruluklarını açık seçik kavrayamadığı için bunların kuşkuya açık olduklarına karar verir. Bu açıdan bir yöntem kuşkusu denebilecek uslamlama süreci gerçekleştirir. Belki de böyle bir sürecin uygulanması, onun kendisinden hiçbir biçimde kuşkulanılmayacak olan bir doğrulukla buluşmasını sağlayabilecektir.

S

Descartes, kuşkuyu nasıl ele almıştır?

Descartes her şeyden kuşku duymuş fakat sonunda kuşku duymakta olduğundan kuşku duyamayacağı sonucuna varmıştır. Şüphe etmek bir düşünme edimi olduğu, düşünmek için de var olmak gerektiği için sonunda o ünlü önermesini dile getirmiştir; “düşünüyorum, o halde varım”.

S

Descartes, tözü nasıl açıklar?

Descartes’e göre töz, “var olmak için kendisinden başka hiçbir şeye gereksinim duymayan şeydir’’.

S

Descartes, tözü Tanrı’yla nasıl ilişkilendirir?

Descartes’e göre Tanrı sonsuz tözdür ve bunun yanı sıra ruh ve madde olmak üzere iki sonlu töz bulunur. Ruh tözünün özü düşünmek, madde tözünün özü ise yer kaplamaktır.

S

Descartes’in üç devinim yasası nedir?

Descartes’in üç devinim yasası: 1. Bir şey başka bir şeyden etki almadığı sürece dinginlik ya da devinimini sürdürür. 2. Devinen her cisim, devinimini düz bir çizgi doğrultusunda sürdürme eğilimindedir. 3. Her cisim hareketi esnasında direnç gücü daha yüksek bir cisimle karşılaşırsa onun hareketinin etkisiyle yönünü değiştirir, kendi direnci daha güçlüyse o cismi de kendisiyle birlikte hareket ettirir.

S

Descartes’in törebilimini dayandırdığı ilkeler nelerdir?

Descartes’in törebilimi dört pratik ilkeye dayanır: 1. Ulusun yasalarına, törelerine, dinsel inançlarına boyun eğ. 2. Kanılarına bağlı kal ve seçtiğin eylem yolunda kararlı ol. 3. Kendini ve tutkularını çevrene ve talihine uyarla. 4. Senin için en iyi olacak yaşam uğraşını dikkatle seç.