SUMER MİTOLOJİSİ
Sumer medeniyeti ne zaman ve nerede kurulmuştur?
Aşağı Mezopotamya’ya MÖ IV.binyılın ortalarında gelerek burada kendilerine özgü bir medeniyet geliştiren Sumerlerin Türkçe'mizin de içinde yer aldığı bitişken bir dil kullanan kavim oldukları, ayrıca bölgeye geliş yönleri konusunda kesin bir bilgi olmamakla birlikte Orta Asya’dan geldikleri anlaşılmaktadır.
Mit nedir, mitler nasıl doğmuştur?
“Mit” Yunanca’da söz, öykü anlamına gelir.Mitler, ilkel insan topluluklarının, evreni, dünyayı ve doğa olaylarını kişileştirerek yorumlamak, henüz sırrını çözemedikleri hayatın ve evrenin çeşitli görüntülerini bir anlam kolaylığına bağlamak ihtiyacından doğmuştur.Doğaüstü ve fizikötesi güçler yanı sıra, doğa güçleriyle savaşa girmiş, onları yenmiş ya da yenememiş ilk yiğitlerin kimlik ve kişiliklerini belirtmesiyle de mitler, eposlara, yani destanlara konu oluştururlar.
Sumer tanrı inancı hakkında genel bir bilgi veriniz?
Sumerler Aşağı Mezopotamya’da MÖ 2700’ler civarında kendi tanrılar topluluğunu oluşturmuşlardır.Onlar tanrıları insan şeklinde tasvir etmekteydiler. Bu durum onları diğer Önasya toplumlarından ayırmaktadır.Mezopotamya’da hayvanlara, hayvan resimlerine tapınılmamıştır. Hayvanlar tanrıların sembolü durumundadır.Tanrıların sembolü olan boynuzlu tacın kaynağı tam olarak bilinmez. Bu taç aynı zamanda hükümdarlık sembolü olup dışardan geldiği kabul edilir. Aşağı Mezopotamya’da yer alan Sumer kentlerinin her birinin kendine has bir tanrısı bulunmaktaydı. Bunlar, hava tanrısı, gök tanrı, güneş tanrı, ay tanrı, yaratıcı ana tanrı, çoban tanrı ve tahıl tanrı gibi.Bunların kendi kült merkezleri vardı. Enlil’in Nippur’da, Nanna’nın, Ur’da, Utu’nun Sippar’da, Enki’nin Eridu’da tapınakları yer almıştır. Tanrılar yalnızca tapınakta bir yer işgal etmez aynı zamanda bilge tanrı, koruyucu tanrı, yaratıcı tanrı olarak insanların hayatını da düzenlerdi.Sumerler tanrıları insan şeklinde tasavvur ettik-leri gibi onların yaşantısını da insanlara benzetirler-di. İnsanoğlu gibi onlar da yiyip-içmekte, evlenip yuva kurmaktaydılar. Onların da hırsları, arzuları vardı, sevinçli ya da hüzünlü olduklarına inanılırdı.
Mezopotamya panteonunun baş tanrısı hakkında bilgi veriniz?
An, Mezopotamya panteonunun baş tanrısı olup, göğün kişileştirilmiş halidir, kutsal rakamı 60’tır. Bütün Mezopotamya tanrılarının en yük-sek rakamıdır. Mezopotamya kozmogonisinde, An-Enlil-Enki bir üçlü oluşturmaktadırlar. An’ın ünvanları, “tanrıların kralı”, “göğün kralı” ve “ülkelerin kralı”dır. Eski Sumer Devrinde, An Ur ve Uruk’ta önemli unsurlardan birisidir. MÖ III. binyılın ortalarında Fara tanrı listelerinde geçmektedir ve Uruk kralları tarafından tapınım görmüştür. Sargon dönemine ait Akadca isimlerde geçmektedir. Eski Babil döneminde, özellikle kral kitabelerinde ve panteon listelerinde görülür, Selevkos dönemi Uruk’ta, Anu kültünün bir versiyonu da bulunmuştur. Tanrı Anum’un dinî hayattaki ve kültteki önemi nispeten küçüktür, yüzlerce ilahi ve duadan yalnızca birkaçı direkt olarak ona hitap etmektedir, onun kült merkezleri Uruk’tadır. Tapınağı ise, É-anna, “Gök tapınağı” anlamına gelir. Boğazköy’de bulunmuş olan, “Gökteki Krallık” efsanesinde, tanrı Anu’nun Alalu ve Kumarbi ile olan taht mücadelesi anlatılmaktadır. Anu, Hurriler tarafından kendi panteonlarına alınmış ve saygı görmüştür. Ebla panteonunda Sunugaru olarak bilinen Ay tanrısı, Şaggar’ın eşi olarak geçmektedir.
Anunna nedir?
Anunnalar bir tanrılar topluluğu olup, Eridu kentinin 50 tanrısı olarak geçer. III. Ur Devri’nde koruyucu ve arabulucu tanrılar olarak görülür. Gudea isimli Sumer kralı onları Lagaş şehrindeki E.ninnu tapınağına yerleştirdiğini anlatır. Enumaeliş mitinde bunların Marduk için Babil kentini inşa ettikleri görülür.Dünya yaratılmadan önce bunlar büyük ızdıraplar çekmişlerdir.Onlar sürekli aç kaldıklarından çayırları yemek zorunda kalmışlardır. Bunlar önce şiddetli bir yıkıma katılmışlar, sonra da Gılgamış destanına göre Tufan’da tövbekar olmuşlardır.
Anzu nedir?
Mezopotamya mitolojisi ve ikonografisinde aslan başlı kartal şeklinde bir yaratıktır.Bu isim IM.DUGUD. MUŞEN yada anzu olarak yazılırdı.Mezopotamya sanatında erken dönemlerden itibaren farklı hayvanlarla birlikte görülür.Aslan başlı kartal Eski Sumer Dönemi’nde farklı sanat eserleri üzerinde bulunur ve her biri kavgacı olarak fakat merkezi figürde iki adet yabani hayvanın yerine konularak koruyucu görev üstlenirdi. Anzu Eski Sumer Devri şahıs adlarında geçer. Louvre Müzesinde bulanan meşhur Akbabalar Sitelinde Ningirsu elinde bu kuşun bir heykelini tutmakta ve Gudea kitabesinde onun yarattığı heykellerle E.ninnu tapınağını dekore ettiğini söyler. Anzu Lugalbanda ve Enmerkar destanında akik taşı dağlarının tepesinde yuva yapmış olarak geçer. Anzu’nun yabani boğaları akşam yemeği için yakaladığı da destanlarda anlatılmaktadır. Ninurta’nın Eridu’ya yolculuğu destanında görülür. Orada tanrı genç Anzu ile Abzu’ya ulaşır ve dostluğunu sunar. Bazı kaynaklarda Anzu’nun şeytan görünümü hâkimdir. Anzu tanrı banyo yaparken kader tabletlerini satarak Enlil’in güvenine ihanet etmiştir.
Enlil hakkında bilgi veriniz?
Sumer panteonunda An’ın yerini kısa zaman içinde Enlil alarak baş tanrı olmuştur. Adının anlamı “yeryüzünün beyi”dir. Tanrıların babası, yerin ve göğün kralı, bütün ülkelerin kralı gibi unvanlara sahipti. Sumer düşüncesine göre kralları tahta çıkaran, ülkeye bolluk ve bereketi getiren Enlil’dir. Onun kült şehri Nippur’dur. Bu şehirde bulunan Ekur tapınağı ona aittir. Mezopotamya tarihinin bütün devirlerinde Enlil şahıs adlarında geçmektedir. Sumer ayinsel dualarda görülmektedir. Asur, Babil, Uruk, Kullaba ve Elam’da tapınağı ve kültü vardır. Acemhöyük’te bulunan I. Şamşi-Adad’ın mührü üzerindeki ibarede kral kendisini tanrı Enlil tarafından atanmış saymaktadır. Enlil, diğer Sami halklar tarafından tapınım görmüş bir tanrıdır.Onun en büyük özelliği yaratıcı tanrı olarak görülmesidir. Bunun yanında, bağışlayıcı, koruyucu, güçlü kuvvetli, adaletli, şefkatli bir tanrı olarak da tapınım görmüş olduğunu gösteren kanıtlar vardır.
Sümer deniz tanrısı kimdir, açıklayınız?
Sumer deniz ve okyanus tanrısıdır. Aynı zaman-da bilge tanrı olup, Enlil’in kararlarına uygun olarak planları hazırlayıp yeryüzünü düzenleyen olarak görülmüştür. Enki ve Dünya Düzeni mitinden onun yaratıcı özelliklerini öğrenmekteyiz. Bu tanrı adı, Sumerce É-a “suyun evi” dan gelmektedir. Eski Babil’de, Eski Sumer ve Sargon dönemlerine ait belgelerde Ea, Akadca şahıs adlarında geçmektedir. III. Ur Devrinde kanıtlanmıştır. Bābil ve Asur geleneğinde Ea’nın fonksiyonları Enki ile aynıdır. O bir su tanrısı olup, yaratıcı ve bilge tanrıdır. Sami anlayışında serin su kaynakları ile alakalı gözükmektedir. Mezopotamya’da büyük tanrılar arasında geçmektedir.Orta ve Geç Babil dönemlerinde Ea, Şamaş ve Marduk’tan oluşan üçlünün bir parçasıdır. Akad destanlarında Ea zor görevler üstlenmektedir. Adapa mitinde, onun gerçek gücü belli değildir ve enuma eliş destanında Marduk’tan daha kabiliyetli gözükmektedir. Halep panteonunda Mezopotamya grubunda Ninurta ve Nisaba ile beraber geçer.Geleneksel Kuzey Suriye panteonunda, Emar, Ebla ve Mari metinlerinde geçmektedir.
Adı “Güzel yerin efendisi” anlamına gelen Sumer tanrısı kimdir?
Enkidu: “Güzel yerin efendisi” anlamına gelir. Gılgamış ve Huwawa, Gılgamış, Enkidu ve Yeraltı Dünyası mitlerinde Gılgamış’ın ulağıdır.Mezopotamya mitolojisinde en büyük entrikacılardan biridir. Vücudu kaba tüylerle kaplıdır. Ceylanlarla birlikte ot yer, hayvanlarla yakın dostluğu bulunur. Gılgamışla yüz yüze görüşür ve onunla fikir ayrılığına düşer. Sonrasında birbirleriyle dost olurlar ve dostlukları destana dönüşür.
İnanna/İştar hakkında bilgi veriniz?
Sumer tanrıçası olup, göğün hanımefendisi unvanı vardır. Fara tanrı listelerinde An ve Enlil’den sonra, Enki’den önce gelmektedir. Bu tanrıça daha çok aşk ve savaşla ilgili gözükmektedir. III. binyılın ortalarına ait Kiş kral yazıtlarında geçmektedir. Nanna ay tanrısı olup, onun kızı tanrıça İnanna ve oğlu güneş tanrısı UTU’dur. Mezopotamya’da iki tanrıçanın eşimsenmesi, Akadlı Sargon’un Sumer-Akad birleşik imparatorluğunun teolojik olarak kuruluşunun bir sonucu olarak görülmektedir. Ay tanrısı Sin ile Nanna eşitliği de buna benzer. Tanrıça İştar, Mari panteonun-da yer almaktadır. Ayrıca, Ebla şahıs adlarında geçmektedir ve Ebla’da III.ve II. binyıllarda alt tabaka Sami halkların tanrıları arasında yer almaktadır. Kuzey Mezopotamya, Suriye ve Anadolu’da İştar Ninive Şauşga’sı olarak geçmektedir. Nuzi’de, Teşup ve Şauşka kardeşler şeklinde görülür.
Sümer tanrılarının isimleri nelerdir?
An/Anu, Anunna, Anzu, Enlil, Enki/ Ea, Enkidu, Ereşkigal, Dumuzi, İnannaİştar, Im/Adad, Lamassular, Lugalbanda, Nanna/Sin, Ningirsu, Ningişzida, Ninşubur/İlabrat, Nisaba, Ninhursag, Ninurta, Usumi ve Utu/ Şamaş
Sumer mitosları hangileridir?
Sumer Mitleri dünyanın yaratılışı, düzenlenmesi ve tanrıların eylemleri çevresinde oluşmuştur. Sumer mit yazıcıları yazılı dönem öncesi ozanların söyledikleri destanları yazıya geçirmişlerdir.Bunlar öyküleri anlatırken daha çok düş gücünü kullanmışlardır. Enlil’in Ninlil ile evlenmesi, Enki’nin evreni düzene koymasıyla ilgili Sumerlerin Cennet Miti, insanın çamurdan yaratılmasıyla ilgili Enki ve Ninhursag Miti, İnana ile Dumuzi arasındaki ilişkileri ele alan mitler, Gılgamış Destanı gibi. Enki ve Ninmah, “insanın yaratılışı”, Ninurta hakkında iki mit, Ninurtanın İşleri ve Ninurta’nın Nippura Dönüşü. İnannayla ilgili mitler şunlardır. “İnanna ve Enki”, “İnanna ve Abih Dağı’nın Fethi”, “İnanna ve Şukalletuda”, “Bahçıvanın Ölümcül Günahı”, İnanna’nın Yeraltına İnişi. Dumuziyle ilgili mitler; “Dumuzi ile Enkimdu”, “İnanna’nın Gönlünün Çalınması”, “Dumuzi ile İnanna’nın Evlenmesi”dir.
Enki ile İnanna Mitini açıklayınız?
İnana, Uruk şehrinin gücünü, gönencini artırmak suretiyle burayı Sumer medeniyetinin merkezi yaparak kendi adını da yüceltmek ister.Bu sebeple bilgelik tanrısı Enki’nin oturduğu, Abzu’nun bulunduğu Eridu şehrine gider. İnanna Eridu’daki Abzu’ya yaklaşırken İnanna’nın çekiciliğine kapılan Enki ulağı İsimud’a İnanna’yı çağırıp bir de sofra hazırlamasını emreder. Enki şölen sırasında sarhoş olarak İnanna’ya kutsal bilgileri verir. İnanna kendisine verilen bu hediyeleri göğün gemisine yükleyip Uruk’a doğru yola çıkar. Daha sonra ayılan Enki, kutsal sözlerin yerinde olmadığını görür ve onları İnanna’ya verdiğinden çok pişman olur.Deniz ejderhalarını bu bilgileri almaları için onun peşinden gönderir. Uzun bir mücadeleden sonra İnanna güvenlik içinde Uruk’a ulaşır ve kutsal sözleri (ME’leri) gemiden indirir.
Enki ve Ninhursag Miti hakkında bilgi veriniz?
Enki ve Ninhursag mitinde olaylar Dilmun’da geçmektedir. Enki önce ırmakları ve kanalları yaratır. Tanrı Ud’un yardımıyla yeryüzüne su çıkartır ve onları depolamak için havuzlar ve sarnıçlar yapar. Tarlalar suyun bolluğundan ürün verir. Rıhtımlar ve su yolları ticarete uygun hale gelir. Dilmun şimdi cazip bir yer olmuştur. Enki suyu kıraç bölgelere sevk eder ve büyük bahçeler oluşturur. Utu buna sevinir ve Enki ile uykuya dalar. Ninhursag ise Enki ile sekiz bitkiyi yaratmak için tohumunu değiştirmek üzeredir. Enki tekrar bitkileri arzular ve onların doğasını öğrenmek ister. O Abzu’dan bitkilerin büyümesi için bahçelere su taşıyacaktır. Bu, Ninhursag’ın öfkelenmesine sebep olur. Yalnız başına onların kaderlerini öğrenmek ister, Enki’ye bedeninin sekiz parçaya ayrılması için beddua eder.
Sumer destanları nelerdir?
Sumerlerin diğer kavimler gibi yazı öncesine ait olan ve kahramanlık çağı denilen dönemin olaylarını anlatan destanları vardır. Bu destanlar, asırlar sonrasında yazıya aktarılmıştır.Bu destanlardan iki adedi Enmerkar isimli kahramanla ilgili olup, Enmerkar ve Aratta Ülkesi ile Enmerkar ve Ensukuşşiranna’dır. Diğer ikisi Lugalbanda ve Enmerkar ile Lugalbanda ve Hurrum dağı’dır. Diğer Sumer destanları Gılgamış’ın etrafında şekillenmiştir. Gılgamış’ın Ölümü, Gılgamış ve Kiş Kralı Agga, Gılgamış ve Yaşayanlar Ülkesi ile Gılgamış, Enkidu ve Ölüler Diyarı’dır.
Sumer destanlarının en kısası hangisidir, konusu nedir?
Sumer destanlarının en kısası olup, olay yalnızca insanlarla ilgilidir.Kent devletleri arasındaki ilişkileri dile getirir. Sumer efsanesine göre Tufan’dan hemen sonra Kiş kenti güney Mezopotamya’da hâkimdi. Fakat Uruk kenti de güçlenmeye başlar.Bunun üzerine Kiş kralı Agga Uruk kentine bir ultimatom verir. Gılgamış Agga’ya boyun eğmektense savaşmayı yeğler. Fakat önce Uruk halkının onayını alması gerekir.Konuyu yaşlılar heyetine götürür, ancak yaşlılar heyeti Kiş şehrine boyun eğmek ister. Hayal kırıklığına uğrayan Gılgamış bu defa genç erkekler meclisine baş vurur. Erkekler meclisi savaş ilan eder. Gılgamış bundan çok memnun olur ve zafer kazanacağından emindir. Ancak, savaşı Agga kazanır ve Uruklular bozguna uğrarlar. Bunun üzerine Gılgamış Uruklu kahramanlara döner ve Agga’nın karşısına çıkacak bir gönüllü ister. Bir hurturre adlı birisi gönüllü olur, ancak şehrin kapısından çıkar çıkmaz yakalanır. Birhurturre Aggayla konuşmaya başlar, bu defa bir başka kahraman surun üzerine çıkar. Daha sonra Gılgamış kendisi surlara tırmanır. Agga Birhurturre’yi gönderenin Gılgamış olduğunu öğrenince kuşatmayı kaldırır. Gılgamış bu davranışından dolayı Agga’ya teşekkür eder. Destan Uruk’un kurtarıcısı olarak Gılgamış’ın övüldüğü bir şarkıyla biter.
Babilonya mitleri hakkında bilgi veriniz?
MÖ II. binyıl boyunca Akadça yazılmış tabletlerde Babil mitleri diye bilinen destanlar yer almıştır. Bu destanların çoğunluğu Yeni Asur ve Yeni Babil devri arşivlerinden korunmuş olarak ele geçmiştir. Ninive, Uruk ve Babil gibi kentlerde ele geçen tabletlerin giriş bölümlerinde eski materyalin bir kopyası olarak bulunur. Mısır’daki Amarna ve Türkiye’de Boğazköy ve Sultantepe gibi merkezlerden MÖ II.binyıl ortalarına ait kaynaklarda Babil mitlerinin versiyonları ortaya çıkmıştır. Babilliler Sumer dini ve kültürünü benimsemişlerdir. Eski Babil Devri katipleri Sumer mitolojik belgelerini kendi dillerine tercüme etmişlerdir. Ayrıca Suriye ve Batı Sami geleneği de benimsenmiştir. Asur ve Babil mitlerinin hemen hemen aynı oldukları bilinmektedir.
Sumer ağıtlarının konusunu genel olarak neler oluşturur?
Sumer ağıtları şairlerin yaşadıkları şehirlerin düşman eline geçmesi, halkın esir edilmesi, sarayların ve tapınakların yağmalanması üzerine yazdıkları şiirlerden oluşur.
Ur-Nammu Ağıtı hakkında bilgi veriniz?
Yeni Sumer Çağı krallarından Ur-Nammu’nun ölümü ve ruhlar âlemine gidişini konu alan bir şiirdir. Ur-Nammu’nun sarayında sedye üzerinde yatması, halkın yas tutması söz konusudur. Sonra Ur-Nammu yeraltı dünyasındaki tanrılara hediyeler götürür. Burada rahipler tarafından kendisine ayrılan yere gelir. Kardeşi Gılgamış burada ona ölüler âleminin kurallarını öğretir. Daha sonra Ur halkının ağıtları ona ulaşır. Onun tamamlayamadığı işler, şehrin surları ve yalnız kalması üzerine üzülür. Artık ölmüştür ve onu sevenler de oldukça üzgündürler.
Agade’nin Lanetlenmesi ağıdı hakkında bilgi veriniz?
Bu destanda Gutiler tarafından yıkılan Agade kentine karşı Sumerli bir şairin duyduğu sevinci dile getirir. Akadlı Sargon ve torunu Naram-Sin’in yaptıkları seferleri anlatan yarı mitolojik eserlerden de anlaşıldığı üzere, bu krallar önce Sumer kentlerine saldırmış, Sumerleri hâkimiyetleri altına almışlardır. Özellikle Nippur kenti Sumer hava tanrısı Enlil’in kült merkezi olmasından dolayı tüm Sumerler için kutsal bir mekândı. Burada bulunan Enlil’e adanmış olan Ekur tapınağının Akadlı askerler tarafından yağmalanması, yıkılması Sumerlerin hafızlarından silinmemişti. Gutilerin Zagros dağlarından gelerek Akad krallığına son vermelerini ve Agade kentini ele geçirmelerini başta Sumerlerin baş tanrısı Enlil olmak üzere diğer tanrıların da bir laneti olarak göstermişlerdir.