20. YY MİMARİ MİRASI VE KORUMA YAKLAŞIMLARI
Mimari koruma tanımı nedir?
Mimari koruma, kültür varlıklarının bünyesinde barındırdığı kültürel, fiziksel ve sosyal değerlerini sürekli kılmak ve geleceğe aktarmak için yapılan eylemlerin tümü olarak kabul edilebilir.
Mimari koruma yaklaşımları neleri kapsamaktadır?
Koruma çabaları, başlangıçta manevi ve sanatsal değeri yüksek anıt niteliğindeki tek yapılara yönelmiştir. Zaman içinde böyle bir korumanın yetersizliği, bir yapının ancak çevresiyle bir bütün olarak algılandığında anlam kazandığı fark edilmiştir. Korunacak olanın tanımı genişletilmiş ve sit alanı kavramına yönelinmiştir. Kültürün sadece maddi olan ögelerinin korunmasının yetersiz olduğu ve bunların maddi olmayan kültür ögeleriyle birlikte korunması gerektiği anlaşılmıştı.
20. yy'da dünyada biçimlenen koruma anlayışı nasıl şekillenmiştir?
19.yy’da koruma olgusu, mevcut olanı muhafaza etmeye yönelik yaklaşımıyla durağan bir alan olarak algılanmaktaydı. Ancak, tarihsel katmanlara ve özgünlük değerlerine istinaden, Gotik Kilise ve Katedrallerin spekülatif, stilistik restorasyonu, bunun yanısıra İngiltere’de Sir George Gilbert Scott (181178) ve Fransa’da Emmanuel Violletle-Duc (181479) yandaş mimarlar olarak, her iki ülkede de güçlü restorasyon karşıtı hareketlere öncü oldular. İngilterede bu hareket, Antik Binaları Koruma Derneğinin (the Society for the Protection of Ancient Buildings - SPAB) kurulmasına neden oldu. SPAB’ın 1877’deki manifestosu ise, sık sık mimari koruma için resmi/usule uygun esaslar olarak gösterilmekteydi.
Kültürel değerlilik nedir?
Kültürel değerlilik, o yerin kendi içinde bulunan belli başlı bölümlerinde, objelerinde, tarihi kanıtlarında, o yerin kurulmasında ve kullanılmasında saklıdır. Kültürel önem, kültürel miras değeriyle eş anlamlıdır. Bir yerin tarihsel dokusu etrafındaki alanları da kapsamaktadır ve bu alanlar da söz konusu yerin taşıdığı önemi oluşturur.
Endüstri devriminin, modern mimari mirasının ortaya çıkmasındaki etkileri nelerdir?
Endüstri devrimi, “teknolojinin, endüstriyel üretimin ve ulaşım olanaklarının gelişmesi ile birlikte birçok alanda (teknoloji, üretim, kültür, ekonomi, toplumun sosyal yapısı, sanat ve mimarlık) yaşanan köklü değişim” olarak tanımlanabilir. 1765 yılında James Watt tarafından bulunan buharlı makinelerin kullanımı, endüstrileşme sürecini başlatır. 1830’dan sonra yoğunlaşan demiryolları geçtikleri yerleri yeni endüstri bölgelerine dönüştürürler. Endüstriyel eylemlerin belirli yerlerde toplanması sonucu hızla gelişen yeni kentler kurulur. Bunun sonucunda bu kentlere doğru yoğun bir nüfus akımı yaşanır. Diğer yandan, tarımda makinelerin kullanılması, verimin artması ve bu alanda giderek daha az iş gücüne gereksinim duyulması, kırsal alanda kentlere doğru yaşanan hızlı ve yoğun göçün bir diğer nedeni olur. Rasyonel düşüncenin gelişmesi, dini pratik ile toplumsal vicdan, dini yaşam ile sivil yaşam arasındaki bağların zayıflamasına ve dini otoritenin sivil yaşam üzerindeki etkilerinin azalmasına yol açar . Bu hızlı ve devingen kentleşme hareketi, yeni yaşama uyum sağlayacak şekilde, dini yapılar dışında, yapı tiplerinin ve biçimlerinin ortaya çıkmasına neden olur. Bunun bir sonucu olarak, 1920’lerde Modern Hareket ile başlayan dönemin ürünleri, değişen tasarım anlayışları, yeni malzemeler, yeni teknolojiler ve yeni üretim sistemlerinin kullanıldığı, bir başka deyişle değişimin şekillendirdiği yapı ve yapı gruplarıdır.
Docomomo, modern mirasın kapsamını nasıl tanımlamıştır?
Kuruluş amacı modern mirası korumak olan DOCOMOMO, bu mirasın kapsamını belirlerken “tarihi referansların olmadığı, süsleme ve dekorasyon yerine işleve, tekniğe ya da mekânsal şartlara dayalı modern tasarım ilkelerini barındıran ürünler” tanımını kullanmıştır.
Özgünlük değeri nedir?
Özgünlük değeri, kültürel mirasın sahip olduğu form, tasarım, malzeme, işlev ve kullanım, gelenekler ve teknikler, lokasyon ve yerleşim, ruh ve hisler gibi bileşenlerin önemini vurgular.
Jokilehto özgünlük değerini nasıl açıklamıştır?
Jokilehto’ya göre , özgünlük değeri, gerçeklik kavrayışı ile yakın bir ilişki içindedir. Ortaçağda, gerçekler, dini kurallar ve sosyal anlaşmalara bağlıyken, modern insanın ortaya çıkışı ile bu mantık yıkılır. Modern insan kendi gerçeğini ve varoluşunu üretmekle yükümlü olmuştur.
Modern mimari mirası kapsamında , klasik koruma anlayışı nasıl şekillenmiştir?
Modern mimari mirası kapsamında, ‘sanat ve estetik değeri’ de içeriğini ve tanımını, modern mimari ürünlerine ve bu ürünlerin üretiliş biçimlerine bağlı olarak güncellemiştir. Klasik koruma anlayışı, tasarlanmış anıtlar ile sanat değeri taşıyan anıtlar korunması gereken anıtlar olduğunu, ‘her sanat değeri taşıyan anıtın, istisnasız olarak tarihi belge niteliği taşıdığını ve her tarihi belgenin sanat değeri taşıdığını savunur.
Cumhuriyet öncesi anadolu 'da mimari koruma yaklaşımı Tanzimat dönemi ile birlikte nasıl gelişmiştir?
Tanzimat, Osmanlı toplumunda batılılaşmanın ilk yeniliklerini hazırlamıştır. Bunlardan en önemlilerinden biri, ‘kurumsallaşma’ olarak öne çıkar. Belirli bir düzen içinde işleyen kurumlar oluşturma çabası, kurallar koyma ve yasa oluşturma eylemini de beraberinde getirir. Bu dönem öncesindeki koruma bilincinin oldukça düşük olması ve toplumun ya da devletin hangi mimari değerlerine sahip çıktığına iyi bir örnek olarak, II. Mahmud döneminde, yeniçeriliğin kaldırılması sonucunda, Bektaşi tekkelerinin 60 yıldan daha yeni olanları yıktırılmış, kalanların bir bölümü cami, mescit okul olarak kullanılmış, geri kalanlar gelirleri ile okul yaptırılmak üzere satılması verilebilir.
Osmanlı modernitesi ne demektir?
Osmanlı İmparatorluğunun 19. yy’da izlenen olumlu/olumsuz tavırları, bu yüzyılın imparatorluk için birçok değişmeyi kapsayan bir geçiş dönemi olmasının sonucudur. Cumhuriyet öncesi dönemde, Osmanlı’da görülen bu yenlikçi hareketleri Tekeli, “Osmanlı modernitesi” olarak adlandırıyor. Bu dönemi Tekeli, yavaş yavaş değişen, biraz bürokrasideki başarısızlıklarla, çok iddialı olmayan reformlarla, çok ağır sürede gelişen bir modernite olarak tanımlıyor.
Bruno Taut , modern mimarlığı ve ölçütlerini nasıl tanımlamaktadır?
1929 yılında Bruno Taut, modern mimarlığı ve ölçütlerini şöyle tanımlamaktadır: “Kullanılan malzeme ve konstrüksiyonun yardımı ile en uygun kullanıma ulaşmak. “Güzellik; yapı ve işlevin ilişkisiyle, malzemenin doğal özellikleri ve konstrüksiyonun zarafetiyle tanımlanır.
UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Listesi 'na giren yapıların ilk örnekleri hangileridir?
Le Corbusier’in 1929’da tasarladığı Paris yakınlarındaki Villa Savoye olmuştur. Enkaz haline gelmiş olan Villa Savoye’un tarihi anıt kapsamı içine alınarak, restore edilmiştir
1925-1932 yılları arasında okul olarak hizmet veren Bauhaus binası, 1974 yılında Doğu Almanya’nın Önemli Anıtlar Listesi’ne, 1996 yılında ise UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Listesi’ne girmiştir.
Osmanlı döneminde , mimari koruma kavramı nasıl tanımlanır?
Osmanlı döneminde, mimari koruma kavramı kendini daha çok bakım ve onarım alanında göstermektedir. Bu kapsamda, Osmanlı’nın devlet yapısı içinde oluşturduğu, saraya bağlı bulunan Hassa Mimarları, 16 yy’dan itibaren önemli bir yapım, bakım ve onarım kültürü inşa etmişlerdir.
Modern mimari ürünleri, koruma mevzuatında yeralan ve bir mimari ürünün koruma statüsü kazanması için öngörülen değer ve ölçütlerin hangilerini bünyelerinde barındırmaktadır?
Türkiye’nin modern mimari mirası olumlu bir miras olarak algılanmaktadır. Koruma mevzuatında yeralan ve bir mimarlık ürününün koruma statüsü kazanması için öngörülen değer ve ölçütlerin, modern mimari ürünlerini de kapsadığı açıkça görülmektedir. “Bilim, kültür ve güzel sanatlarla ilgili olmak”, “sosyal yaşama konu olmak”, “kültürel açıdan özgün değer taşımak”, “sanat ve bölgesel değer taşımak” ve “yapım teknoloji ve malzemesi bakımından özellik taşımak” vb. tüm nitelikler, modern mimari yapıtlarında da izlenen hususlardır.
Kültür varlıklarının korunma gerekçeleri nelerdir?
Tarihle ilişki kurma ve varlığını anlamlandırma ihtiyacının yanısıra kültür varlığının sahip olduğu kültürel ve fiziksel değerlerdir.
Modern Mimari Mirasının ortaya çıkışı, tarih sürecinde hangi olaylara dayanmaktadır?
Modern mimari mirasının ortaya çıkışı, 19.yy’daki Endüstri Devrimine 1920’lerdeki Modern Hareket’e, II. Dünya Savaşında yaşanan yıkımlara ve 20.yy’ın sona ermesine bağlanabilir.
Ülkemizdeki Cumhuriyet Dönemi Modern Mimari Mirası hangi önemli tehdit altında bulunmaktadır?
Türkiye’de Modern mimari mirasının tam olarak nasıl yasal bir çerçeve ile korunabileceği tanımlanamıştır. Yasadaki bu boşluk, bu mirasın önemli yapıtlarının hızla yokolmalarına neden olmaktadır.
Radikal modernite ne demektir?
Cumhuriyetin gelmesiyle 1950’ye kadar olan kısmına olan modern hareket dönemini “radikal modernite dönemi” olarak belirlerken, ‘50 sonrasından ‘80’lere kadar olan kısmı “popülistik modernite” olarak görüyor. Yani, birisi tek parti döneminin modernitesi, ötekisi çok parti döneminin modernitesi ve popülist kaygılara daha açık bir modernite olarak tanımlanıyor.