aofsorular.com
HİT310U

Yapımda Kullanılan Görsel İşitsel Ögeler

4. Ünite 21 Soru
S

“Konuya var olan gerçekliğin dışında yeni bir şey eklenmez” denildiğinde kameranın işlevlerinden hangisinden söz edilmektedir?

Kameranın işlevleri; kameranın konuya bakması, kameranın konunun içine girmesi, kameranın konuyu yeniden yaratmasıdır. “Konuya var olan gerçekliğin dışında yeni bir şey eklenmez” kameranın konunun içine girmesi işlevi ile ilişkilidir. Kameranın özenli bir şekilde konunun belirli bir parçasına bakması, konuyu normal gözle görülemeyen bir açıdan görmesidir. Kameranın bu kullanış biçiminde konuya var olan gerçekliğin dışında yeni bir şey eklenmez. Kamera detayına girerek kendi bakış açısıyla konuyu ekrana getirir.

S

Televizyonda yönetmenin gösterme/göstermeme nedenleri nelerdir?

 

Televizyonda yönetmenin gösterme/göstermeme nedenleri kitabınızda aşağıdaki gibi sıralanmıştır;

  • İzleyiciye görmek istediği şeyi göstermek ya da merak unsurunu güçlendirmek için göstermemek,
  • Neyi görmeye ihtiyacı varsa onu göstermek ya da şaşırtmak,
  • Ne zaman görmek ve ne zaman görmeye ihtiyacı varsa o zaman göstermek ya da göstermeyi ertelemektir.
S

Bir çekimde, yönetmenin kamera açısı tercihinin nedenleri nelerdir?

 

Görselleştirme sürecinde kamera açısının tercihi; yönetmenin çekimin nesnesini nasıl göstermek istediği ile ilgilidir. Kamera açısı sanatçının o noktadaki görüş açısıdır. Kamera açısının düzenlenmesi, nesnelerin büyüklük ve görüş açısı olarak yorumlanmasını sağlarken yönetmenin estetik anlayışını da sergiler.  Kamera açısı yönetmenin kişisel üslubudur. Bu üslubun ortaya çıkışı ile izleyicinin bakış açısı ve göreceği alan belirlenir. İzleyicinin konuya yaklaşması ve uzaklaşması, yüksekten ve alçaktan bakmasını kamera açısı belirler. Güç-ezilmişlik, neşe-bunalım, varlık-yokluk gibi temalar sadece kamera açısının düzenlenmesi ile sağlanabilir.

S

Göz seviyesinde çekim yapıldığında nasıl sonuçlar elde edilmektedir?

Kameranın bu konumlanma biçiminin dramatik etkisi son derece azdır. Göz seviyesi konunun yakın çekiminde ve normal bir insanın göz seviyesinden görülmesi gereken çekimlerde kullanılır. Kamera göz seviyesinde olduğunda, izleyici ekrandaki görüntüyü özellikle dramatik ve psikolojik etkisi altında kalmadan izler. Dramatik amaçlar dışında, yakın çekimi alınan bir kişinin çekimi de mutlaka göz seviyesine yapılmalı ve kişinin oturduğu ya da ayakta durduğu konuma göre kamera yüksekliği de ayarlanmalıdır. Eğer bir kişiyi çekerken kamera o kişinin gözü ile aynı yüksekliğe alındığında kişi televizyon karşısındaki seyircinin, gözünün içine bakarak konuşuyorsa onunla eşit demektir.

S

Yönetmen kamera açılarını belirlerken neye göre davranmalıdır? 

Yönetmen yapımda izleyiciye vermek istediği mesajı ve temayı güçlendirmek ve yorumlayabilmek için kameranın farklı bakış açılarındaki estetik enerjiden yararlanmalıdır. Kamera sadece izleyen durumunda kullanılıyorsa, tema izleyicinin gerçekte bildiği şekli ile düz yalın ve duygulardan arınmış olarak ekranda belirir. Gerçeğe uygunluğun amaçlanmadığı durumlarda kamera artık görüntü boyutunda yeniden yaratılır. Böylece sanatçı ekranda ortaya çıkacak olan görüntü boyutunda izleyicinin düşünme, yeni dünyalara yönelme ve yeni psikolojik ortamlara girmesine neden olur

S

Kamera konumlarından olan öznel kamera ile elde edilen sonuçlar nelerdir?

Öznel kamera kameranın izleyicinin yerine geçmesi ve onun gözünden konuya bakıp, izliyormuş gibi görüntülerin kaydedilmesidir. Öznel kamera tekniği görselleştirme sürecinin önemli ögelerinden biridir. Kamera öznel olarak kullanıldığında uzun süre konuya bakmaz, ak konuya katılıyormuş gibi görünür. Kamera konuya etkin bir şekilde katılan ve konunun içinde olan bir kişinin gözüdür. Öznel kamera izleyiciyi doğrudan işin içine sokar ve kamera izleyicinin gözü olarak olaya katılır. Kamera oyuncunun yerini aldığından oyuncunun yapacağı tüm hareketler kamera tarafından taklit edilir. Böylece yönetmen izleyiciyi de seyirci konumundan alıp konunun içine dâhil eder. Öznel kamera tekniği ile koltuğundan kalkan izleyiciyi ekranda gelişen olayın bir parçası hatta bir tarafı durumuna getirir.

S

Gerarld Millerson görüntünün işlevlerini nasıl sınıflandırmıştır?

Gerarld Millerson’un görüntünün işlevleri ile ilgili yaptığı sınıflandırma şöyledir;

Gerçeksel: Konu doğrudan doğruya, yalın ve düz bir yolla anlatılır.

Çevresel: Bir mekân oluşturulur (Big Bang’in çekiminin Londra’yı belirlemesi gibi).

Yorumlayıcı: Düşünce, hayaller ve duyguların ifadesi yorumlayıcı olabilir (Bir ayrıntı göstererek ardından olacaklar çağrıştırılır.).

Simgesel: Görüntüyle olaylar, yerler, değişik atmosferler ayrıntıyla simgelenir.

Öykündürücü: Görüntü ile bir olay, konu, kişi taklit edilir (Olayın sandalda geçtiğini öykündürmek için kamera sağa ve sola sallanır).

Özleştirici: Belirli olaylardaki ya da kişilerdeki belirgin ayrıntılar özleştirici bir öge olarak kullanılır (Napolyon’un şapkası gibi).

Özetleyici: Daha önceki olayları hatırlayıp özetlemektir.

Birleştirici: Olaylar ve düşünceler arasında ilişki kurmadır (Bir oyuncak gemiden deniz denizden gerçek gemiye çevirme yapmak).

Kurgu: Çeşitli görüntüleri birbiri arkasına anlamlı bir şekilde getirmektir.

S

Kamera hareketleri ile görüntüye nasıl bir katkıda bulunulmaktadır?

Ekranda görülen bir hareketin yönü, gücü, hızı, sürekliliği ve zamanı vardır. Genellikle çok sayıdaki hareket, enerji, telaş, heyecan ya da şiddet gibi farklı duyguları yaratır. Hareketin çok az ya da hiç olmadığı durumda sessizlik, sıkıntı, hüzün, ciddiyet veya sahnenin iç anlamına bağlı olarak güçlü, duygusal bir ortamın geçici olarak tüm aktiviteyi durdurduğu izlenimi doğabilir. Hareket genellikle konuşma çizgisine bağlı olarak gelişir. Eğer hareket konuşmayı öne çıkarırsa, hareket daha da önem kazanır. 

S

Kamera hareketleri nelerdir?

Kameranın pozisyonuna, açısına, nesneye olan uzaklığına ve konunun görünen miktarına göre yaptığı hareketler farklılıklar göstermektedir. Bunlar yatay çevrinme, dikey çevrinme, kameranın dikey yükseliş ve düşey alçalış, kaydırma ve optik kaydırma hareketlerinden oluşur. 

S

Kamerada çevrinme hareketi yapmanın amaçları nelerdir?  

 Çevrinme hareketinin kullanım amaçları aşağıdaki şekilde sıralamıştır:                                         

  • Olay veya olgunun önemi artırılır.
  • Birbiri ile ilişkili iki öge hakkında seyirciye bilgi verilir.
  • Tepkinin nedeni gösterilebilir.
  • Tepki gösterilir.
  • Bilinmeyeni ortaya çıkarır.
  • Değişiklik elde edilir ve merak uyandırılır.
  • Çeşitli çağrışımlar izleyiciye anımsatılır.
  • Çevre tanıtımı yapılır.
  • Genel çekimde tamamı görüntü çerçevesine sığmayan yüksekliklerin durağan nesnelerin (Harita, fotoğraf, gazete gibi) betimlenmesinde kullanılır.
S

Kameranın dikey yükseliş ve düşey alçalış (crane up- crane down) hareketinin dramatik kullanımının sonuçları nelerdir?

 Dikey yükseliş ve düşey alçalış hareketinin dramatik kullanımında;

  • Alçaktaki kişiler ve nesnelere önem verilir.
  • Görüntünün öznel ve nesnel gücü artırılır.
  • Ön planın ağırlıklı etkisi azaltılır.
  • Kişiler veya nesneler üst açıdan görülür.
S

Kameranın dikey yükseliş ve düşey alçalış (crane up- crane down) hareketinin betimleyici kullanımının sonuçları nelerdir?

Dikey yükseliş ve düşey alçalış hareketinin betimleyici kullanımda ise;

  • Kişi ön plandaki nesnelerle birlikte görüntülenir.
  • Görüntüye girmesi istenmeyen uzaktaki devinimler engellenir.
  • Alçaktaki kişiler ve nesnelerle aynı düzeyde görüntü elde edilir.
  • Ön planın arkasındaki kişiler ve nesneler görülür.
  • Ön planın üst açı görünüşü kesintisiz sağlanır.
  • Kişi ve nesnelerin devinimlerinin tamamı görüntülenir.
S

Çekim ve çekim ölçeği nedir?

Bir yapımda dramatik yapının en küçük birimi olan çekim, kameranın bir kez çalıştırılıp durduruluncaya kadar geçen sürede elde edilen görüntü parçasıdır. Her çekim kameranın konumlarına ve açılarına göre yapılır ve kaydedilen nesnenin ekranda kapsadığı alan farklılık gösterir. Çekim ölçekleri, nesnelerin ekranda kapsadığı alan olarak tanımlanmaktadır. Kamera ile nesne arasındaki uzaklıkları belirleyen çekim ölçekleri; çok uzak çekim, genel çekim, boy çekim, orta çekim, yakın çekim, çok yakın çekim olmak üzere altı kategoride toplanabilir. Kamera ile nesne arasındaki uzaklık değiştikçe, nesnelerin ekranda kapladığı alan ve dolayısıyla da çekim ölçekleri de değişmektedir.

S

Bir yapımda çekim ölçeklerinin kullanım amaçları nelerdir?

Çekim ölçeği, yapımda sürekliliği sağlamak, etkili bir görsel düzenleme yapmak, dramatik bir etki yaratmak, seçilen, düzenlenen ve yerleştirilen insana, nesneye, konuya yakından ya da uzaktan bakılmasını sağlamak için kullanılır. Çekim ölçekleriyle yönetmen neyi öne çıkaracak ise, neyi vurgulamak istiyorsa, izleyicinin dikkati neyin hangi bölümüne çekilecekse onu öbürlerinin önüne geçirir.

S

Genel çekim niçin tercih edilir?

Genel Çekim: Bir yapımda sahnedeki aksiyonun geçeceği alanın tümünü göstermek için kullanılan genel çekimlerde, görüntülenecek yer, insanlar ve nesneler seyircilere bütünsel olarak tanıtılır. Bir yapımda açılış çekimi olarak da bilinen genel çekim, mekânı tanıtır, oyuncuların mekân içindeki konumlarını ve hareketlerini betimler.

S

Yönetmen çekim ölçeklerinin tercihi neye göre yapar? 

Çekim ölçeklerinin tercih edilme gerekçeleri;

  • Kişiyi, konuyu açık seçik göstermek,
  • Anlamı pekiştirmek,
  • Olumlu görüntü düzenlemesi elde etmek ve
  • Dramatik etki yaratmaktır.
S

Değişik açılardan yapılan çekimlerde nelere dikkat edilmelidir?

Bir yapımda tek kamera ya da her biri aynı olayı değişik açılardan çeken birkaç kamera kullanıldığında, göz çizgilerinin, aks çizgisinin, bakış açılarının uyumlu hâle getirilmesi ve devamlılığın sağlanması gerekir.

S

Işığın yönünü yaratmak için kullanılan ışık kaynakları nelerdir?

Ana Işık (Önden Işıklandırma/Anahtar Işık): Stüdyo aydınlatmasında en güçlü ışık kaynağı olan ana ışık kaynağı gerçek hayatta yani dış çekimlerde de ana ışık, güneş ya da gökyüzüdür.

Yandan Işıklandırma: Işık bir oyuncu, sunucu ya da nesnenin yanından gelir ve öteki yanını gölgede bırakır.

Yarı Arkadan ve Tam Arkadan Işıklandırma: Her iki durumda da ışık objeye veya nesneye arkadan gelir. Nesnenin dış hatlarında, karakteristik bir ışık hâlesi oluşur. Arkadan gelen ışık, hacmi azaltır fakat derinliği olumsuz etkilemez.

Üstten Işıklandırma/Tepe Işığı: Anahtar ışık kadar öneme sahip ışık kaynağıdır. Kameranın 2 boyutlu görüntü üretme eksikliğini gidererek bize 3. boyutu yani derinlik hissini yaratan ve böylece gerçeklik duygumuzun artırılmasına neden olan ışık kaynağıdır.

Aşağıdan Işıklandırma: Bu ışıklandırma türü, uzun gölgeler yaratır. Bunlar fantastik ve gerçek üstü hacimler oluştururlar. Özellikle korku ve gerilim sahnelerinin yaratılmasında kullanılır.

Üç Nokta Aydınlatması: Üç nokta aydınlatma, sinema öncesi performans sanatlarından tiyatronun ilk dönemlerdeki sahne aydınlatmasına dayanmaktadır.

 

S

Sinema ve TV yapımlarında aydınlatma için kullanılan ışık kaynakları nelerdir?

Sinema ve TV yapımlarında aydınlatma yapılırken kullanılan ışık kaynakları; normal tungsten aydınlatma, Sürvolte lambaları, tungsten- halojen lambalar, gaz deşarj lambaları, normal ve yüksek frekans florasan tüpleri ve led ışık kaynakları olarak sınıflandırılmaktadır.

S

Ses Yakınlığı nedir? Nasıl sağlanır?

Konuşan kişi yaklaştıkça sesin niteliği dolgunlaşmakta ve zenginleşmektedir. Sesin bu özelliğine de sesin yakınlığı adı verilmektedir. Ses yakınlığı programın çekimi sırasında kullanılan mikrofonun türü, mekân akustiği, ses kaynağının şiddeti ve mikrofonda toplanan, doğrudan ve yansıyarak gelen ses dalgaları gibi ses ögelerinin işlevleri ile ilişkilidir. Ses yakınlığı aynı zamanda doğrudan ve yansıyarak gelen ses dalgalarının oranından daha fazla olduğunu gösterir. Oyuncu mikrofondan uzaklaştıkça mikrofon çok fazla yansıyan ses dalgası toplar ve sesin yakınlığı azalır. Yakınlığı arttıkça ses dolu, zengin ve içten olacaktır.

S

Işık kaynaklarından hangisi hem iç hem dış mekan aydınlatması için uygundur?

Gaz Deşarj Lambalar: Gün ışığına yatkın bir aydınlatma sağlar. Bu tür aydınlatma kaynakları hem iç hem de dış mekân aydınlatılması için uygundur.