aofsorular.com
MEİ103U

İletişim Modelleri

3. Ünite 20 Soru
S

İletişimde modelerle uğraşanların dikkat çektiği iki süreçten hangisi "gönderenin hedeflenen alıcılara ya da iletinin yüklendiği araca uygun olarak bir dile ya da koda çevrilmesi" anlamına gelmektedir?

Kodlama.

Modellerle uğraşanlar iki sürece dikkat çekerler. Bunlar; “kodlama” (modelin gönderen ucunda) ve “açımlama”dır (modelin alıcı ucunda). Kodlama; gönderenin hedeflenen alıcılara ya da iletinin yüklendiği araca uygun olarak bir dile ya da koda çevrilmesi, açımlama ise; gönderenin anlam çıkartmak üzere tekrar çevrilmesi demektir.

S

Modelleme sürecinde "geri besleme" kavramı nedir?

Birçok iletişim modelinde geri besleme kavramına yer verilmiştir. Modelleme süreci ile ilişkili olarak geri besleme genelde, iletişimcinin hedeflenen alıcının iletiyi gerçekten istenilen gibi alıp alınmadığı hakkında bilgi edinilen herhangi bir sürece ilişkindir. Geri besleme bilgisi, süregiden ya da gelecekteki iletişim davranışını değiştirmeye yardımcı olabilir. Kodlama ve açımlama kavramları da geri beslemenin yapısının oluşma ve iletilme biçimlerini belirlemede işlevsel olmaktadır.

S

İletişim modelleri kaça ayrılır ve bu alt modeller nelerdir?

İletişim modelleri, doğrusal ve doğrusal olmayan modeller olarak ayrılır. Doğrusal modeller geri beslemeyi ön planda tutarken, doğrusal olmayan modeller geri besleme ve diğer iletişim süreci öğelerini birlikte ele almaktadır.

En bilinen doğrusal modeller; Aristo, Lasswell, Shannon-Weaver, Berlo modelleridir. Doğrusal modeller basitçe kaynak-ileti-alıcı kavramlarını dikkate alan modeller olmakla birlikte, dairesel, spiral gibi doğrusal olmayan modeller ise; geri beslemeyi ve diğer iletişim süreci öğelerini de içeren modeller olmaktadır. Bunlar; Osgood ve Schramm, Dance, Gerbner, Newcomb, ABX, Westley- MacLean ve Riley-Riley modelleridir. Doğrusal olmayan bu modellerin, iletişim sürecinin daha iyi anlaşılmasına kaynaklık ettiği ve iletişim biliminin açıklanmasına, gelişmesine katkıda bulunduğu söylenebilir.

S

Aristo modeli nedir?

Milattan önce 4. yüzyıla dayanan bir görüş olarak Aristo’nun düşüncesi ilk iletişim modeli olarak bilinmektedir. Bu modelde aslolan konuşmacı ve dinleyici arasındaki basit iletişim sürecidir. Aristo’nun iletişim modeli, yüzyüze iletişimi temel olarak anlatmaktadır. Örneğin bu modelde, geleneksel sınıf ortamında konuşan eğitimci ve dinleyen öğrenici arasında aktarılan bilgiler olarak ifade edilebilir. Ancak bu model günümüz iletişim süreci ve günümüz yüzyüze iletişim ortamlarında gerçekleşen iletişimi tümüyle açıklama açısından yetersiz kalmaktadır. Model, iletişimin model oluşturma çabalarının ne denli eskiye dayandırıldığını vurgulamak için önemli bir örnek olarak görülmelidir.

Konuşmacı (Kaynak) => Konuşma (İleti) => Dinleyici (Alıcı)

S

İletişimde Lasswell modeli nedir?

Amerikalı siyaset bilimci Harrold D. Lasswell 1948 yılındaki bir çalışmasında, “kim, neyi, hangi kanalla, kime, hangi etkiyle” söylediği konusunda “tek yönlü” iletişim sürecini vurgulayarak doğrusal bir model ileri sürmüştür. Lasswell’in 1948 ABD başkanlık seçimlerinde propaganda amaçlı ileri sürdüğü ve savunduğu bu modelinde, geri besleme olmakla birlikte şekilsel anlatımda görülmemektedir.

Kim (İletişimci) => Neyi Söylüyor (İleti) => Hangi Kanalla İletişim Ortamı (Kanal) => Kime Söylüyor (Alıcı) => Hangi Etki Düzeyinde (Etki)

Lasswell'in öncü modeli

Bu modelin kullanımı, her ne kadar basit görülse de model, daha sonra başka araştırmacılar tarafından geliştirilmiş ve Braddock, Lasswell’in bu modeline, iletinin hangi koşullar altında gönderildiğinin önemi, ve hangi amaçla gönderildiği konularında eklemelerde bulunmuş, Lasswell’in modelini şekilsel anlatıma dönüştürmüştür.

Kim (İletişimci) => Neyi Söylüyor (İleti) => Hangi Kanalla İletişim Ortamı (Kanal) => Kime Söylüyor (Alıcı)

Lasswell’in modelinde örneğin; sınıf öğrenme ve öğretim ortamlarında zaman zaman bu modelin işlevsel olduğu görülmektedir. Eğitimcinin bazı konu ve kavramları anlatımında ya da herhangi bir bilgiyi, öğrencilere söz, yazı kanalı ile öğretmek amacı ile anlattığı, hatta öğrenicilerin bu aktarım karşısında soru sormadıkları durumları hatırlayınız. İşte bu durumlar Lasswell modeli ile açıklanabilecek durumlardır.

S

Riley-Riley Modeli nedir?

Öncül iletişim modelleri, iletişimin toplumsal bir boşlukta yer alıp, çevresel etmenlerden etkilenmediği gibi bir izlenim yarattılar. Ancak iletişim tartışmalarının ivme kazanmaya başlaması ile birlikte, iletişimde bulunan bireyin toplumsal yapının bir parçası olduğu görüşü ağırlık kazanmaya başladı. John W. Riley ve Mathilde W. Riley iletişim sürecinin açıklanmasında sosyolojik ağırlıklı açıklamalarda bulundular. İleti gönderen kaynak ya da iletiye maruz kalan alıcıların toplumdan izole olmuş yaratıklar olmadığını ve bu bireylerin birinci dereceden kan bağı olan yakınları ile geleneksel, kalıtsal ve toplumsal bir bağ olduğunu belirterek birincil gruplar olduğunu vurguladılar. Öte yandan yine bu bireylerin kan bağı ilerisinde, içerisinde bulundukları toplumda sürekli ilişki ve etkileşimde bulundukları, arkadaş çevresi, okul çevresi, iş çevresi, partiler, sendikalar gibi ikincil grup olarak adlandırılan toplumsal örgütlerin bulunduğu gerçeğini dile getirdiler. Bu anlamda, gönderilen ya da alınan iletilerin desenlenmesi ve işlevsel olması açısından bu birincil ve ikincil grup kavramının dikkate alınmasının önemi bu modelin odak noktası haline geldi.

S

İletişimde model ya da yaklaşımlar iletişim sürecini tümüyle çözmeye yetkin midir?

Modellerin her biri, iletişim sürecine değişik bakış açısı getirmektedir. Hiçbir model ya da yaklaşım iletişim sürecini tümüyle çözmeye yetkin değildir.

S

"1957 tarihine dayanan model, varolan araştırma modellerini düzenlemek ve kitle iletişim araştırmaları için yararlı olabilecek sistematik bir işleyiş biçimi bulmak üzere geliştirilmiştir. Modelin kökenleri; sosyal psikoloji, Newcomb ABX modelindeki denge ve yeniden uyum düşüncesine uzanır."

Bilgisi verilen model hangisidir?

Westley ve MacLean Modeli 1957 tarihine dayanan bu model, varolan araştırma modellerini düzenlemek ve kitle iletişim araştırmaları için yararlı olabilecek sistematik bir işleyiş biçimi bulmak üzere geliştirilmiştir. Modelin kökenleri; sosyal psikoloji, Newcomb ABX modelindeki denge ve yeniden uyum düşüncesine uzanır. Westley ve MacLean, iki kişinin dış objelere karşı olan yeniden uyumlarındaki sistematik ve birbirleri ile ilişkili özelliğini de dikkate alarak, kitle iletişiminin son derece karmaşık konumlarını yansıtan bir model oluşturmaya çalışmışlardır. Westley ve MacLean düşüncelerini, Newcomb’un modeline uyarlarken temelde iki aşama önerirler. Bu iki aşama kitle iletişimi ve bireyler arası iletişimdeki temel farklılığı dikkate almaktadırlar. Burada bu farkların kitle iletişiminde geri beslemenin en aza indirgendiği ya da gecikmeli olması ve bireyler arası iletişim sürecinde iletiye hedef olan alıcının çevresindeki birçok objeden hangisini seçeceğine yönlendirilmesidir.

S

1953 yılında, Heider'in 1946’da geliştirdiği iki insanın ya da obje ile olan ilişkilerindeki uyum ya da uyumsuzluk çalışmaları üzerine formüle edilen model hangisidir?

Newcomb ABX Modeli 1953 yılında Newcomb tarafından, Heiderin 1946’da geliştirdiği iki insanın ya da obje ile olan ilişkilerindeki uyum ya da uyumsuzluk çalışmaları üzerine formüle edilmiştir. Model temelde, iki kişi arasındaki iletişim ilişkilerindeki dinamiği sunmaktadır. Daha geniş ölçekte ise bu dinamik iletişim ilişkisi sonucunda tutum değiştirme, düşünce oluşturma ve propagandist bir işlev sergilemektedir.

A ile B’nin iletişim ilişkilerinin çok iyi olduğunu ve A’nın X kişi, konu ya da objesine olan tutumunun ya da düşüncesinin pozitif, B’nin ise negatif olduğunu varsayalım. Model bize, A ile B’nin bilgi iletme, inandırma, deliller sunma, kandırma, yeni bilgisel düzenlemelere yer verme türünden iletişim ilişkisine dayanarak, B, A’nın X’e karşı olan pozitif tutumunu negatif ya da tersi olarak, A, B’nin X’e karşı negatif olan düşünce ya da tutumunu pozitif yapabilme gücüne sahip olduğunu anlatır. Bunu gerçekleştirebilmek için; A ve B bireyleri arasında bir çekim gücünün olması, X kişi, kavram ya da objesinin en az A ya da B için savunulabilmesi amacıyla önemli olması ve X’in A ve B için ortak bir ilgi alanı olması gerekmektedir.

S

Osgood ve Schramm modelinin gelişmiş bir sürümü olarak bilinen ve 1967 yılında gündeme getirilmiş, doğrusal modeller ile doğrusal olmayan modellerin karşı karşıya getirildiği en net ve temel model hangisidir?

Dance’in Spiral (Helical) Modeli.

Osgood ve Schramm modelinin gelişmiş bir sürümü olarak bilinen ve 1967 yılında gündeme getirilmiş bu model, doğrusal modeller ile doğrusal olmayan modellerin karşı karşıya getirildiği en net ve temel bir modeldir. Şimdiye kadar sözü edilen modeller açıklanmasında, iletişim sürecinin dondurularak açıklanmaya çalışılmışken, Dance, iletişim sürecinin devingen bir yapıya sahip olduğunun altını çizmektedir. İletişim süreci, diğer tüm toplumsal süreçlerde olduğu gibi devamlı değişen öğeleri, ilişkileri ve çevresel etmenleri içerir. Spiral model, bu sürecin zamanla nasıl değiştiğini, boyutların nasıl farklılaştığını tanımlar. Örneğin; karşılıklı bir konuşmada tarafların konu ve gerçek hakkında giderek bilgilenmesi ile konunun genişlemesi gibi.

S

İletişim nedir?

İletişim, bilginin karşılıklı değişimi ve bu bilginin içeriğine bağımlı olarak etkili araçlarla anlaşma sağlamasıdır.

S

Tek yönlü iletişime örnek veriniz. Tek yönlü iletişim sağlıklı bir iletişim midir?

Söylediğimizin etkili olabilmesi için, iletişimin mutlaka karşılıklı bir anlaşmayı sağlamaya yönelik olması gerekir. Çift yönlü iletişim olmadıkça, sağlıklı ve etkili bir iletişimden söz edilemez. Çünkü herhangi bir ortamda kişinin herhangi birşeyi işitiyor olması, onun anlıyor olması anlamına gelmeyebilir ya da diğer bir deyişle, bir kişinin sadece anlatıyor olması onun anlatabildiği anlamına gelmeyebilir. Örneğin, bir eğitmen elindeki bir ders planını bir sınıfa okuyor. Bu sağlıklı ve etkili iletişim midir? Elbette değildir, ancak hepimiz büyük sıklıkla aynı şeyi yaparken buluyoruz kendimizi. Tek yönlü iletişim, çoğunlukla sağlıklı bir iletişim değildir!

S

"Bir konuyu çok iyi bilenler, iyi iletişim kurarlar." 

Yukarıdaki cümle doğru mudur? İletişim kurmak için çok bilmek mi gereklidir?

Bir konu hakkında, o konuyu çok iyi bilenlerden biri olabiliriz, ancak çok iyi bildiğimiz o konudaki bilgiyi karşı tarafa aktarma konusunda güçlük çekiyorsak, iletişimde tamamen başarısız ve etkisiz olabiliriz. Bu; “bir konuyu çok iyi bilmek başka, bu bilgiyi aktarabilme, iletebilme, satabilme ve etkin biçimde kullanabilme başka” anlamına gelmekle birlikte, etkin biçimde kullanabilmek için farklı yolları denemeli ya da en iyi aktarma yolunu, araçlarını seçmek gerekliliğini gündeme getirmektedir. Gönderilen ileti, karşıdaki kişinin nasıl algılayacağı düşünülerek verilmelidir. Bu, iletiyi alacak kişinin varlığının kabul edilmesini gerektirir. Kullanılan sembollerin alıcı tarafından bilinip bilinmediği bilgisi ile süslemesiz, dolaysız ve yalın dil kullanımı iletişimi kolaylaştırır. Çünkü etkili iletişim sürecinde olayların sadece görüneni değil, görünmeyen başka yüzlerini de görmeye çalışmak gerekir.

S

Günlük hayatta kullandığımız modellere örnek olarak neler sayabiliriz?

Hepimiz günlük yaşamımızda çeşitli modeller kullanırız. Erkek çocukları oyuncak otomobille, kız çocuklar bebeklerle oynarlar. Uçak mühendisi yeni bir kanat modeli oluşturur. Kent planlama uzman bir kent modeli geliştirir. Muhasebeci para akış için bir model kurar. İşadamı/yönetici örgüt içi otorite dağılımı için bir model çizer. Fizikçi olayların matematiksel modellerini yaratır. Psikanalist, düş dünyamızı kendince yorumlayıcı, açıklayıcı modeller kurabilir. İletişimbilimci, iletişim sürecini çözümlemek amacı ile model oluşturur. Okul yöneticisi, okuldaki düzeni sağlamak için, öğretmen ise sınıf içi etkili iletişimi sağlamak için iletişim modellerinden yararlanır.

S

İletişimle ilgili olarak geliştirilen modeller birbiri ile niçin farklılıklar gösterebilmektedir?

Uğraş alanı insan davranışları ve bu davranışların temelinde yatanlar insan olduğu için, iletişimle ilgili olarak geliştirilen modeller birbiri ile farklılıklar gösterebilmektedir. Ancak model oluşturulmasında, oluşturulmuş modellerin çözümlenmesinde, modellerin derin okumasında ve değerlendirilmesinde doğruluk ile yararlılık ilkeleri yol gösterici olmaktadır. Bu iki temel ilke, aynı zamanda modellerin etkin iletişim ortamlarındaki yararları ve işlevselliği ile yakından ilişkilidir. Öte yandan, iletişim süreçlerinin somut olmaması yanı sıra iletişim bilimde model oluşturmanın önemli bir sınırlılığının ise iletişim süreçlerinin durağan değil dinamik bir yapıya sahip oluşudur. Bu sınırlılık, etkili iletişim sürecini de kapsamaktadır. Ancak biz iletişimciler, somut olmayan bu iletişim sürecini sanki somutmuşçasına dondurur ya da sürecin bir fotoğrafını çektiğimizi varsayarak, onu büyüteç altına alır, kaynağı başlangıç noktası, alıcıyı da sonul nokta olarak görürüz, Bu iki temel öğe arasındaki var olan diğer öğeleri ve öğelerin birbirleri ile olan ilişkilerini ve etkileşimlerini açıklamaya çalışırız.

S

Bütün amaçlar ve her düzeydeki çözümlemeler için uygun olabilecek bir iletişim modeli bulmak mümkün müdür?

Bütün amaçlar ve her düzeydeki çözümlemeler için uygun olabilecek bir iletişim modeli bulmak mümkün olmayabilir; önemli olan amaca hizmet edecek doğru modeli seçebilmektir. Öte yandan sunulan modeller farklı şekillere ve formüle edilmeyecek kadar da kutsal değildir. Modeller, kimi zaman sadeleştirilmeye, kimi zaman da eklemlenmeye açık olan yapılar olarak görülmelidir. Bu anlamda herkesin kendi modelini geliştirebileceğini söylemek de olası görülmektedir. Geniş anlamda model, bir nesneye ya da olgunun dizgeli (sistematik) simgelenmesidir. Bir başka anlatımla model, gerçekliğin ya da onun bir bölümünün grafiksel ya da şematik olarak basitleştirilmiş bir biçimidir. Model, herhangi bir yapının ya da sürecin temel öğelerini ve bu öğeler arasındaki ilişkiyi göstermeye, açıklamaya çalışır.

S

Model nedir?

Geniş anlamda model, bir nesneye ya da olgunun dizgeli (sistematik) simgelenmesidir. Bir başka anlatımla model, gerçekliğin ya da onun bir bölümünün grafiksel ya da şematik olarak basitleştirilmiş bir biçimidir. Model, herhangi bir yapının ya da sürecin temel öğelerini ve bu öğeler arasındaki ilişkiyi göstermeye, açıklamaya çalışır.

S

1949 yılında, Bell telefon şirketi laboratuvarlarında görevli oldukları sırada bir iletişim modeli geliştiren kişiler kimlerdir?

Claude Shannon ve Warner Weaver, Bell telefon şirketi laboratuvarlarında görevli oldukları sırada Shannon ve Weaver modelini geliştirmişlerdir.1949 yılında geliştirilen bu model, ileti gönderimi ile ortaya çıkan sorunlar üzerinde durmaktadır. Model ağırlıklı olarak “hangi kanal” en çok sinyal iletir, iletilen bu sinyallerin ne kadarı gürültü öğesi tarafından zarar görür, sorularını kapsar.

S

1954 yılında geliştirilen; kaynak ve alıcıların eşit sorumluluk ve işlev yüklendiği model hangisidir?

Osgood ve Schramm Modeli C. E. Osgood ve Wilbur Schramm tarafından 1954 yılında geliştirilen bu modelde kaynak ve alıcılar eşit sorumluluk ve işlev yüklenmektedir. Kaynaktan alıcıya gönderilen ileti alıcıya ulaştıktan sonra bir kodaçımı sürecine, oradan da yorumlanma süreci geçirdikten sonra yeniden kodlanarak kaynağa geri besleme olarak gönderilir. Kaynağa ulaşan alıcının bu iletisi, kaynak tarafından kodaçımı sürecine tabi olduktan sonra yorumlanır ve tekrar alıcıya gönderilir. Bu iletişim süreci sürergider. Bu modelde yorumlama ve geri besleme öğesi belirgin olarak görülür ve önemli işleve sahiptir. 

S

İletişim modellerinin her biri birbirinden ayrı/bağımsız değerlendirilebilir mi?

İletişim modellerinin her biri bağımsız olarak tanımlanamazlar. Bir model işleyişte iken, bu modele yönelik eleştiri ve eklemlemelerle yeni bir model oluşur. Diğer deyişle modeller, olimpiyat bayrağındaki daireler gibi içiçe geçmişlerdir. Bir model sonlanırken yeni bir model oluşur. Bu nedenle, modelle genel olarak doğrusal ve doğrusal olmayan modeller olarak sınıflandırılır.