aofsorular.com
SOS316U

Bilim, Toplum, Sosyoloji ve İletişim Bağı

1. Ünite 20 Soru
S

Bilim nedir ve aşamaları nelerdir?

Bilim, belirsizlikleri azaltarak ve mümkünse ortadan kaldırarak bilme girişimini ifade eder. Bilme var olan bilginin seviyesine göre değişir. Hiç bilgi yoksa ilk yapılacak şey isimlendirme ve tanımlamadır. Ardından gruplandırma, ilişkiler kurma, nedensellik bağlarıyla açıklama, ileriyi tahmin ve kontrol gelir.

S

Kapitalizmde, kapitalizm için işlevsel olan bilgi türleri nelerdir?

  • Birinci Tür İşlevsel Bilgi: Bilim ve Teknolojinin Üretimi
  • İkinci Tür İşlevsel Bilgi: Yönetimsel Bilgi
S

Birinci tür işlevsel bilgi nedir?

Birinci tür işlevsel bilgi üretimi, hem sosyal bilimler hem de diğer bilimlerde, toplumları kontrol eden güçlerin çıkarlarına uygun bilimsel gelişmeyi sağlayan bilginin üretimidir. Bu tür bilgi üretimi, kapitalizmde özel şirketlerin ve devletin özellikle ordu ve polis gibi meşrulaştırılmış baskı ve ikna kurumlarının kendi bünyelerinde açtıkları bölümlerde kiraladıkları bilim adamlarıyla planlanır ve yürütülür. Bu tür bilgi değerlidir, dolayısıyla gizlidir; pazara sürülen emtia değildir; İnternet’e de “herkes aydınlansın” diye konmaz; televizyonlarda tartışılmaz; üniversite kitaplarında yer almaz. Bu tür bilgiyi sızdıranın hayatı biter; bu bilgiyi çalmak için çeşitli casusluk türleri ortaya çıkmıştır.

S

Sosyolojinin ortaya çıkışı ne zamandır?

Sosyolojinin çıkışı, Aydınlanma Çağıyla başlar ve akademik alan olarak üniversitelere 20. yüzyılda girer. Aslında sosyolojiyi, resmî bir akademik şeklinde olarak değil de, “insanı ve toplumunu anlama” olarak ele aldığımızda, örgütlü olarak yaşayan ve bu yaşam üzerinde düşünen eski çağlardaki insanlara kadar gideriz.

S

İletişim sosyolojisi veya medya sosyolojisi nedir?

İletişim sosyolojisi veya medya sosyolojisi demek, iletişimin sosyolojik bağlamda ele alınması ve açıklanması demektir.

S

Medya sosyolojisini kimler oluşturdu ve dünyaya yaydı?

Medya sosyolojisi psikoloji, sosyal psikoloji, alışverişe ve faydacılığa dayanan ekonomi kuramlarının karışımı bir tutucu gelenekle, Amerikan yapısal görevselcileri tarafından oluşturuldu, geliştirildi ve dünyaya yayıldı.

S

Durkheim’a göre çağdaş toplumun hastalıklarının nedeni nedir?

Durkheim çağdaş toplumun “hastalıklarının” nedenini ahlakta bulur. Toplum ekonomik yoksulluktan değil, “tehlikeli ahlak yoksulluğundan” acı çekmektedir.

S

Sosyolojideki liberal-demokrat aydınların iletişim kurumlarına yönelik düşünceleri nasıldır?

Radikal medya eleştirisi sunan bu aydınlar, iletişim kurumlarının demokratik toplumun gelişmesinde olumlu görevlere sahip olduğuna inanmıştır.

S

Sosyolojideki en anlamlı yaklaşımı sergileyen Karl Marx’ın düşünceleri nasıldır?

Sosyolojide en anlamlı ve kalıcı yaklaşımı Karl Marx, “çatışma teorisi” olarak isimlendirilen ve toplum yapısını ve toplum değişimini toplumsal üretim tarzının ve üretim ilişkilerinin karakterine bağlayan görüşüyle getirmiştir. Marx insan, toplum, toplumun oluşması, toplumsal yapı, gelişmesi ve değişmesi, sınıf çatışması, devlet, toplumda insanlar arası etkileşim, insanın durumu, yabancılaşma, fetişizm ve kadın sorunu gibi çok çeşitli konular üzerine eğilir. Marx’ın Weber’den daha sistematik ve ayrıntılı olarak sosyolojik metod ve açıklama getirdiğini görürüz. Marx’ın sosyolojik yaklaşımı, 20. yüzyılın başlarında Lenin, R. Luxemburg, G. Lukacs, Gramsci ve Austro-Marxistler tarafından işlendi, genişletildi ve belli ölçülerde değiştirildi. Alternatif sosyolojik yaklaşımların hepsi, Marx’ı onaylasın veya onaylamasın, Marx’ın yaklaşımından etkilenmiştir.

S

İletişimin bir bilim olarak gelişimi nasıl olmuştur?

İletişim özellikle sosyoloji içinde oluşmuş ve gelişmiştir. Sosyolojideki egemenliklerin, yaklaşımların, krizlerin ve çatışmaların hepsi de iletişimde kaçınılmaz olarak yankılarını bulmuştur. Bu durum, iletişimin sosyal bilim olarak gelişmesini beraberinde getirmiştir. Fakat 1980’lerdeki gelişmelerle birlikte, nasıl ki sosyoloji dâhil tüm sosyal bilimler göstergebilim ve edebiyat temelli dilsel ve kültürel yapısalcılığın işgaline uğrayarak sosyal bilim olmaktan çıkmaya başladıysa iletişim alanı da bu işgal ile sosyal bilimler olmadan çıkmaya başladı.

S

1980’lerden bu yana iletişim sosyolojisi nasıl gelişmiştir?

1980’lerden beri iletişim sosyolojisi ve siyasal-sosyolojide liberal-çoğulcu okul sosyal güç farklılığını, güç yapısını ve sosyal sistemi büyük ölçüde bir kenara iterek “bireylerin çoğulcu anlamlandırmaları “ üzerine eğildiler. Aynı zamanda, pozitivizm ötesicilik (post-positivizm) gibi “ötesicilik” ekiyle gelen yaklaşımlar egemen olmaya başladı. Sosyoloji ve iletişim sosyolojisi bu “ötesicilik” yaklaşımlarıyla dış gerçekliği, bilinebilirliği, tekrarlanan kalıplardan hareket ederek kontrol ve tahmin etmeyi, makro açıklamaları reddetti; araştırmalar mikro-seviyeye (bireye) ve daha kötüsü bireylerin “günlük yaşamlarında ne ve nasıl hissettiklerine yöneldi. Bunun medyadaki yansıması, örneğin “ne oluyor veya ne oldu?” sorusu yerine “nasıl hissediyorsun?” sorusu üzerine inşa edilen öykülemeler yaygınlaştı.

S

İletişim ve toplumsal varoluş arasındaki ilişki nedir?

Toplumda, hiçbir insan faaliyetinin gerçekleşmesi ve bu faaliyetin içeriğinin doldurulması iletişim olmaksızın sağlanamaz. Toplumsal varoluş, insanların yaşamlarını örgütlü yapılar ve ilişkiler içinde üretimini anlatır. Bu bağlamda iletişim, insanın toplum içinde kendisini yeniden üretmesinin (a) ifadelerinden biridir ve (b) tüm diğer ifadelerde de vardır.

S

Düşünsel üretim nedir?

Düşünsel olan değerler, duygular, düşünceler, tutumlar ve inançlar gibi soyut olanlardır. Düşünsel üretim, örneğin (a) insanın şeyler, düşünceler ve kendi düşünceleri üzerinde düşünmeksizin destekleyici veya reddedici düşünmesi olabileceği gibi, (b) insanın şeyler, düşünceler ve kendi düşünceleri üzerinde sorgulayıcı düşünmesi olabilir. Düşünsel üretim (1) kitle iletişiminde, resmî eğitimde, iş yerinde ve çeşitli biliş yönetimi yapan kuruluşlarda olduğu gibi, örgütlü yapılar içinde üretilir. (2) Kitap, dergi, gazete, sinema filmi ve televizyon dizisinde olduğu gibi örgütlü yapılar tarafından üretilip dolaşıma sokulur. (3) İş dışı yaşam sırasında insanlar arası ilişkiler (iletişimler) yoluyla üretilir.

S

İnsanın gerçeğin yerini alan yalanı üretmesi nasıl olur?

Düşünselin üretimi, hem maddi ilişkiler hem de üretilmiş düşünselin üzerine inşa edilir. Yani, insan yaşamında var olan şeyler üzerinde düşünür, yaptığı ve düşündüğü üzerinde düşünür. Bu düşünsel üretim yoluyla kendi hayatı ve başkalarının hayatını anlamlandırarak düzenlerken, örneğin; gerçeği ve sahteyi de üretir; maddi ve sembolsel çevrede, sembolsel sahtekârlığı, yalanı yaratır. Bu yaratma ile var olan üretim tarzı ve ilişkileri için gerekli olan “sahteye dayanan destekler” elde edilir.

S

İletişimde mesajın alınması önemli midir?

Mesajın alınması bazı koşullarda çok önemlidir: Örneğin, reklam mesajı alınmazsa beklenen sonuç elde edilemez; amaç gerçekleşmez. Acil bir durumu bildirmede hem kanalın açık olması (örneğin cep telefonunun kapalı olmaması) hem de mesajın alınması çok önemlidir.

S

İletişimde geri besleme nedir?

Geri besleme, örneğin, bir konuşmada verilen yanıttır; bir ilişkide gösterilen tavırdır. Hiçbir yanıt vermemek de geri-beslemedir. Geri beslemenin birçok işlevleri vardır. Denetleme ve izleme (monitoring) görevini görür. Hem kendimizi öğrenmemize hem de diğerlerine kendimizi ayarlamamıza yardım eder. Düşünce ve duyguları paylaşırken diğerleriyle bağlar kurmamızı sağlar. Eğer “geri besleme” (yanıt) egemen koşulları ve düzeni soruşturan ve günlük işleyişini aksatan biçimdeyse “görevsel olmayan, düzen bozucu, bölücü, iletişimi çökertici” olarak nitelenir; bu nitelemenin ardından, çeşitli ikna yollarıyla “yola getirme” tedbirleri meşrulaştırılır. Yönetimsel iletişimde, güven sağlamak için gönderici hakkında iyi imajlar yayılır; alıcı maddi değerler yerine manevi değerler ile ödüllendirilir; cebi boş bırakılırken ruhu, vicdanı, inançları, duyguları ve duyarlılıkları okşanır. Temizlik adına vicdanı ve bilişi kirletilir.

S

İletişimde kişisel ve sosyal gerçeklikler inşa edilebilir mi?

İnsanlar iletişimle kişisel ve sosyal gerçekleri inşa ederler ve bu inşalar yoluyla ilişkilerini kurar ve sürdürürler. İnsanın yaşam gerçeklerini belirleyen (etken olan) düşünce, dil, düşünsel-inşa değildir. Çünkü örneğin, asgari ücret politikalarıyla gelen insanlık durumu, bir düşünsel inşanın ürünü değildir; üretim tarzını ve ilişkilerini örgütlemenin bir sonucudur. Düşünsel inşalar asgari ücret politikalarını haklı çıkarır, meşrulaştırır veya karşıt anlamlar ile eleştirir ama asgari ücret politikasını değiştirmez, çünkü oluşturan ve sürdüren dil ve anlamlandırma değildir.

S

İletişimde empatinin yeri nedir?

Empati, kendini diğerinin yerine koyarak düşünmedir. Empati, diğerinin nasıl düşündüğüne veya hissettiğine önem veren duyarlılıktır. “Empati kurmanın” ne demek olduğu (anlamı ve sonuçları), kimin ne amaçla empati kurmak istediğine bağlıdır. Empati örgütlü ekonomik, siyasal ve kültürel yönetimde temel olarak iki amaçla kullanılır: (1) Hedefi bilme ve kontrol etme; (2) Hedefe “empati yoksulluğu” duygusu ve suçluluğu işleyerek yönetme. Bu durumlarda, empati “duygudaşlık” değildir. İki arkadaş ve dost arasındaki “empati” duygudaşlıktır.

S

İletişim sorunları nasıl tanımlanabilir?

İletişim sorunları iletişimin “normal” olarak kabul edilen şekilde olmasını engelleyen faktörlerin ortaya çıkardığı durumlardır ve oldukça farklı özellikler gösterirler. Fakat unutmayalım, “normal” olarak kabul edilen bir şey de aslında “anormalin normalleştirilmiş biçimi” olabilir. Dolayısıyla sorun denen aslında bir tarafın sorunu diğer tarafın çözüm arayışı olabilir.

S

İletişim sorunları ve kaynakları nasıl gruplandırılabilir?

İletişim sorunlarını ve kaynaklarını şu şekilde gruplandırabiliriz:

  • Biyolojik yapının doğası ve bu yapıdan kaynaklanan sorunlar
  • Psikolojik yapının doğası ve bu yapıdan kaynaklanan sorunlar
  • Bilmenin doğası ve bilme yokluğundan, eksikliğinden veya yanlışlığından kaynaklanan sorunlar
  • Bilmenin doğası ve bilmenin ve iletişim ve faaliyete geçmenin, yanlış bilmenin bilinçli ve kasıtlı olarak doğru olarak benimsenmesinden (benimsetilmesinden) kaynaklanan sorunlar
  • İlişkisel yapının doğası ve bu yapının nasıl biçimlendirildiğinden ve yürütüldüğünden kaynaklanan sorunlar
  • Amaçlardan, amaç gerçekleştirmekten ve etki arayışından kaynaklanan sorunlar