Adli Yargı Hukuk Mahkemeleri ve Bu Mahkemeler Arasındaki İlişkiler
Adli yargı hukuk mahkemeleri kaça ayrılır ve hangisi hüküm mahkemeleri olarak adlandırılmaktadır?
Adli yargı hukuk mahkemeleri, ilk derece mahkemeleri, ikinci derece mahkemeleri (bölge adliye mahkemeleri) ve üçüncü derece mahkemesi (Yargıtay) olmak üzere üç derecelidir. Bu dereceler arasında dikey bir görev ilişkisi vardır. Bu bağlamda kanunda aksine bir düzenleme olmadığı müddetçe, öncelikle dava ilk derece mahkemesinde görülüp sonuçlandırılır. Bu nedenle ilk derece mahkemelerine hüküm mahkemeleri de denir. İlk derece mahkemeleri medeni yargı alanındaki hak arama mercilerinin ilk basamağını oluşturur.
Bölge adliye mahkemesine "İstinaf mahkemeleri" adı verilmesinin nedeni nedir?
Bölge adliye mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararlarını istinaf incelemesine
tabi tutup gerektiğinde yeni bir karar verebildiğinden, bölge adliye mahkemelerine istinaf mahkemeleri de denir.
Medeni yargı alanında bir uyuşmazlığın çözümü için hangi mahkemeye başvurulması gerektiğinin tespiti için ne yapılmalıdır?
Medeni yargı alanında bir uyuşmazlığın çözümü için hangi mahkemeye başvurulması gerektiğinin tespitinde, önce bu uyuşmazlığın özel mahkemelerden birisinin görev alanına girip girmediğine bakılır. Şayet bu uyuşmazlığın çözümü özel mahkemelerden birisinin görev alanına giriyorsa dava o mahkemede açılır. Aksi hâlde genel mahkemelere başvurulur.
Aile mahkemesi kurulmayan yerlerde bu kanun kapsamına giren dava ve işler nasıl yürütülmektedir?
Aile mahkemesi kurulmayan yerlerde bu kanun kapsamına giren dava ve işlere Hâkimler ve Savcılar Kurulunca belirlenen asliye hukuk mahkemesince, aile mahkemesi sıfatıyla bakılır. Bu mahkemede yazılı yargılama usulü uygulanır. Bu nedenle adli tatile tabidirler, adli tatilde bu mahkemelerde dava görülmez.
Aile mahkemelerinde davalar görülmesi sırasında mahkemede hangi uzmanın bulunması zorunludur?
Aile mahkemelerinde davalar görülmesi sırasında, psikolog, pedagog, sosyal çalışmacı gibi bir uzmanın bulunması zorunludur (4787 sK.m.5).
Aile mahkemelerinde görev yapacak hâkimlerde bulunması gereken initelikler nelerdir?
Aile mahkemelerinde görev yapacak hâkimlerin bazı nitelikleri bünyesinde bulundurması gerekir. Bu mahkemelerde görev yapacak hâkim, atanacakları
bölgeye veya bir alt bölgeye hak kazanmış, adli yargıda görevli, tercihen evli ve çocuk sahibi, otuz yaşını doldurmuş ve aile hukuku alanında lisansüstü eğitim yapmış olan hâkimler arasından Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından atanır.
Aile mahkemeleri hangi görevleri ifa etmekle yükümlüdür?
Aile mahkemesinin görevi 4787 sayılı Kanun’un 4’ncü maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenleme çerçevesinde aile mahkemeleri aşağıdaki görevleri ifa etmekle yükümlüdür:
• Türk Medeni Kanununun İkinci Kitabında yer alan (üçüncü kısımda yer alan vesayet hükümleri hariç olmak üzere) dava ve işler
ile Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’a
göre aile hukukundan doğan dava ve işlere bakmak; bu çerçevede aile mahkemesinin görevine giren dava ve işlere, nişanlanmada hediyelerin iadesi, nişan bozulması nedeni ile açılan tazminat davaları, evliliğin iptali,
boşanma davası, mal rejimlerinin tasfiyesi, velayet ve evlatlık edinmeden kaynaklanan dava ve işler örnek olarak verilebilir.
• Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’a göre aile hukukuna ilişkin yabancı mahkeme kararlarının tanıma ve tenfizi işlerine bakmak;
• Kanunlarla verilen diğer dava ve işleri görmek.
İcra mahkemeleri ne tür kararlar vermektedir?
İcra mahkemeleri ceza mahkemeleri gibi hürriyeti bağlayıcı cezalar verebilmekte ve ayrıca ihalenin feshi taleplerinin reddi ve istihkak davalarında kesin hüküm niteliğinde kararlar vermektedir.
İş mahkemeleri hangi dava ve işlere bakmakla görevlidir?
Bu mahkemeler, Basın İş Kanunu’na tabi gazeteciler, Deniz İş Kanunu’na tabi gemi adamları, İş Kanunu, Türk Borçlar Kanunu’nda yer alan hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işverenler veya işveren vekilleri arasında iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuki uyuşmazlıklara;
idari para cezasına itirazlar ile geçici 4’ncü maddesinde düzenlenen uyuşmazlıklar hariç olmak üzere Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’ndan kaynaklanan uyuşmazlıklara; Türkiye İş Kurumunun taraf olduğu iş ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklar ile diğer kanunların iş mahkemelerini görevli kıldığı dava ve işlere bakmakla görevlidir.
Tüketici mahkemelerinin görevi nedir?
Tüketicinin korunmasına ilişkin temel hükümler 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da düzenlenmiştir. Bu Kanun’un 73’üncü maddesine göre, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir. Tüketici uyuşmazlıklarının niteliği gereği çözümün basit ve hızlı olması gerektiği gerekçesinden hareketle, tüketici mahkemelerinin yanı sıra bu tip uyuşmazlıkların çözümünde görev yapmak üzere tüketici hakem heyetleri de oluşturulmuştur.
Fikrî ve sınai haklar hukuk mahkemelerinin görev alanı nedir?
Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 76’ncı maddesine göre Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun düzenlediği hukuki ilişkilerden doğan davalarda, dava konusunun miktarına ve cezanın derecesine bakılmaksızın, Adalet Bakanlığı tarafından kurulacak ihtisas mahkemeleri görevli olacaktır. Fikrî ve sınai haklar hukuk mahkemeleri tek hâkimle görev yapan mahkemelerdir. Tek hâkimli olarak çalışan bu mahkemenin görev alanına, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’ndan kaynaklanan hukuk davaları girmektedir.
Asliye ticaret mahkemelerinin görev alanı nedir?
Asliye ticaret mahkemeleri, diğer özel mahkemelerin görevine girmeyen ticari davalara bakmak için kurulmuş asliye hukuk mahkemesi derecesinde özel bir mahkemedir. Asliye ticaret mahkemelerinin görev alanı diğer mahkemelerin görev alanına girmeyen ticari dava ve işler ile sınırlandırılmıştır (TTK m. 5/1). Bu nedenle asliye ticaret mahkemelerini artık genel mahkemeler içerisinde değil, özel mahkemeler içerisinde değerlendirilmektedir.
Sulh hukuk mahkemesinin görev alanına giren dava ve işler nelerdir?
Sulh hukuk mahkemesinin görev alanına giren dava ve işler Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 4’te sayılmıştır.
Kira sözleşmesinden doğan davalar, bir kira ilişkisinden kaynaklanan bütün davalar sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girmektedir. Bir kira ilişkisinden kaynaklanan alacak davası, tahliye davası, akdin feshi ve tespit davaları bu kapsamda değerlendirilebilir. Yalnız bu düzenlemede, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda öngörülen ilamsız icra yolu ile taşınmazların tahliyesine ilişkin hükümler saklı tutulmuştur. Bu ihtimal gerçekleştiğinde sulh hukuk mahkemeleri değil, icra daireleri ve icra mahkemeleri görevlidir. Ayrıca ticari dava niteliğindeki kira uyuşmazlıklarını çözme görevi de sulh hukuk mahkemesinindir.
Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine
ilişkin davaları,
Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları,
Aksine bir düzenleme olmadıkça çekişmesiz yargı işleri,
Kat mülkiyeti kanunundan doğan her türlü uyuşmazlık.
Asliye hukuk mahkemelerinin görevi nelerdir?
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2’nci maddesinde asliye hukuk mahkemelerinin görevleri ayrıca sayılmıştır. Bu hükme göre asliye hukuk mahkemeleri;
• Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Ancak konusu para ile ölçülebilen davalarda davacı dava açarken dava konusunun değerini dilekçesinde göstermek zorundadır. Zira, bu husus davacıdan ne miktarda harç alınacağının tespiti için önemlidir. Ayrıca davanın açılmasından sonra dava konusunda meydana gelen değişiklikler asliye hukuk mahkemesinin görevini etkilemez. Başka bir ifade ile dava açıldıktan sonra, dava konusunda meydana gelen bir değişiklik nedeniyle, bu dava sulh hukuk mahkemesinin veya diğer özel mahkemelerden birisinin görev alanına girecek bir uyuşmazlığa dönüşse bile, asliye hukuk mahkemesi görevli kalmaya devam eder.
• Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, diğer dava ve işler bakmakla da görevlidir.
İlk derece mahkemeleri arasındaki görev ilişkisi nedir?
İlk derece mahkemeleri arasında görev ve yetki ilişkisi bulunmaktadır. Bir davaya (veya çekişmesiz yargı işine) aynı yerde bulunan hukuk mahkemelerinden hangisinin bakacağını belirleyen kurallara görev kuralları denir. Görev kuralları kanunla belirlenir ve kamu düzenine ilişkindir (HMK m. 1).
İkinci derece mahkemelerin temel görevi nedir?
İkinci derece mahkemelerinin temel görevi ilk derece mahkemeleri tarafından verilen ve kesin olmayan karar ve hükümlerin istinaf incelemesini yapmaktır.
Bölge adliye mahkemeleri nasıl kurulur?
Bölge adliye mahkemeleri bölgelerin coğrafi durumları ve iş yoğunluğu göz önünde bulundurularak HSK’nın olumlu görüşü alındıktan sonra Adalet Bakanlığınca kurulur. Bu mahkemelerin kaldırılması, yargı çevrelerinin belirlenmesi ve değiştirilmesine ise Adalet Bakanlığının önerisi üzerine HSK tarafından karar verilir (5235 sK m. 25). Mahkemeler, başkanlık, başkanlar kurulu, daireler, bölge adliye mahkemesi cumhuriyet başsavcılığı, bölge adliye mahkemesi adalet komisyonu ve müdürlerden oluşur (5235 sK m. 26). Bölge adliye mahkemeleri, en az üç hukuk ve en az iki ceza dairesinden oluşur (5235 sK m. 29); her daire bir başkan ve iki üyenin katılımıyla toplanır. Görüşmeler gizli yapılır ve kararlar çoğunluğa göre verilir (5235 sK m. 46/1).
Yargıtayın görevi nedir?
Yargıtay, bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarını taraflardan birisinin temyiz talebi üzerine hukuka uygunluk bakımından denetlemek, gerektiğinde düzeltmek veya bozmakla görevlendirilmiş olan ve adli yargı alanında içtihatların birleştirilmesine karar veren adli yargı kolunun en üst derecedeki mahkemesidir.
Yargıtayı oluşturan kurullar nelerdir?
Yargıtay, hukuk ve ceza daireleri, Hukuk Genel Kurulu, Ceza Genel Kurulu, Büyük Genel Kurul (İçtihatları Birleştirme Kurulu), Başkanlar Kurulu, Birinci Başkanlık Kurulu, Yüksek Disiplin Kurulu ve Yönetim Kurulundan oluşur.
İstinabe neye denir?
Bir dava sırasında yapılması gereken bir işlemin, davanın görüldüğü mahkemenin yargı çevresi içerisinde veya yargı çevresi dışında başka bir mahkeme tarafından yapılmasına istinabe (hukuki yardım) denir.
İstinabe olunan mahkeme neye denir?
Hukuki yardım isteyen mahkeme istinabe eden, hukuki yardım istenilen mahkeme ise istinabe olunan mahkeme olarak adlandırılır.
Hukuki yardım talebini istinabe olunan mahkeme hangi şartla şayet yapılması gereken iş kendi yargı çevresi içerisinde ve kendi görev alanına giriyorsa, yerine getirmek zorundadır?
Hukuki yardım isteyen mahkeme hangi konuda hukuki yardım istediğini yazılı olarak ve açıkça bildirdikten sonra yapılacak iş belirli bir masrafı gerektiriyorsa onu da yatırmak zorundadır. Bu şartlarla yapılmış bir hukuki yardım talebini istinabe olunan mahkeme, şayet yapılması gereken iş kendi yargı çevresi içerisinde ve kendi görev alanına giriyorsa, yerine getirmek zorundadır. Aksi hâlde hâkimin disiplin veya hukuki sorumluluğu yoluna gidilebilir.
Bir başka ülkedeki mahkemeye istinabe edilebilmesi şartı nedir?
Bir başka ülkedeki mahkemeye istinabe edilebilmesi için karşılıklılık şartının bulunması gerekir. Bu ya istinabe eden ülke ve istinabe edilen ülkenin aynı sözleşmeye taraf olması ile (mesela 1954 tarihli Lahey Sözleşmesine taraf olunmasında olduğu gibi) ya taraflar arasında karşılıklı ikili bir anlaşma bulunması (Türkiye ile Azerbaycan arasındaki anlaşmalar gibi) ya da fiili olarak yapılan uygulamalar şeklinde gerçekleşir.
Naip tayini neye denir?
Heyet hâlinde yargılama yapılan mahkemelerde, yargılamanın yapıldığı mahkeme dışında fakat onun yargı çevresi içerisinde bulunan uyuşmazlığın çözümüne ilişkin bir işin heyet üyelerinden birisi vasıtası ile gördürülmesine ise, naip tayini denir.