MEDENİ HUKUK I

Vesayet organları: Sulh hukuk mahkemesi, asliye hukuk mahkemesi, vasi, kayyım ve yasal danışmandır.

Eşlerden birinin ölümü halinde evlilik kendiliğinden sona erer. Medeni Kanun gereğince evli olan kişiler esasen cinsiyet değiştiremezler, buna rağmen cinsiyet değiştirirlerse evliliğin kendiliğinden sona ermiş olduğunu kabul etmek gerekir. Gaiplik halinde ise evliliğin feshi davası açılmalıdır

Bir hukuki işlemin meydana gelebilmesi için gerekli kurucu unsurlardan bir veya birkaçının eksik olmasına yokluk adı verilir

Cumhuriyet savcısı ancak mutlak butlan hallerinde re’sen dava açabilir. Mutlak butlan halleri ise; mevcut evlilik, ayırt etme gücünün kesin kaybı, akıl hastalığı ve yasak derecede hısımlıktır. Eşlerden birinin yasal temsilcisinin izninin bulunmaması ise nisbi butlan halidir.

Boşanmanın özel sebepleri; zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk ile akıl hastalığıdır. Boşanmanın genel sebepleri ise; evlilik birliğinin temelden sarsılması, eşlerin boşanma konusunda anlaşması ve ortak hayatın yeniden kurulamaması (fiili ayrılık) şeklindedir.

Evlenmeden başlayarak en az yüz seksen gün geçtikten sonra ve evliliğin sona ermesinden başlayarak en fazla üç yüz gün içinde doğan çocuk evllilik içinde ana rahmine düşmüş sayılır

Tanıma kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardandır. Tek taraflı irade beyanıyla kullanılan, tek taraflı bir hukuki işlem niteliği taşır. Tanıma geçmişe etkili olarak çocuğun ana rahmine düştüğü andan itibaren hüküm ifade eder.

Babalık davası, cumhuriyet savcısına ve hazineye, dava ana tarafından açıldıysa kayyıma, kayyım tarafından açıldıysa anaya ihbar edilir

Medeni Kanun m. 311’e göre ana ve babanın kim olduğu veya uzun zamandır nerede oturduğu bilinmiyorsa ana ve babadan birisinin rızası aranmaz

Evlat edinenin üstsoyunun bulunmaması aranan koşullardan değildir. Bu koşullar Medeni Kanun m. 313’de düzenlenmiştir.

Velayet ana ve babaya eşit verilmiştir. Bu nedenle evlilik birliği içinde birlikte kullanılır.

Eşlerden birisinin gaipliğine karar verilmesiyle evlilik kendiliğinden ortadan kalkmaz. Gaipliğine karar verilen kişinin eşi ya gaiplik başvurusu ile birlikte ya da gaiplik kararından sonra “evliliğin feshi davası” açmalıdır. Eş, mahkemece evliliğin feshine karar verilmedikçe yeniden evlenemez.

Evlilik bakımından aranan kurucu unsurlardan bir veya birkaçının olmaması halinde, yokluk karşımıza çıkar. Bu durumda ortada bir evlilik olmadığından, bu fiili durumu ortadan kaldırmak için bir dava açmaya da gerek yoktur. Ancak eşlerden birinin diğer eşi aldatması halinde evliliğin yokluğu için dava açılması gerekmektedir.

Hukuksal işlemin kanunun öngördüğü geçerlilik öğelerinin kanunun öngördüğü nitelikte olmaması haline bağlanan sonuçta butlandır.

Eşler arasındaki yaş farkı mutlak butlan sebepleri arasında değildir.

Medeni Kanun boşanma sebeplerini genel ve özel sebepler olarak ikiye ayırmaktadır. Boşanmanın özel sebepleri; zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk ile akıl hastalığıdır. Boşanmanın genel sebepleri ise; evlilik birliğinin temelden sarsılması, eşlerin boşanma konusunda anlaşması ve ortak hayatın yeniden kurulamaması (fiili ayrılık) şeklindedir.

Medeni Kanun boşanma sebeplerini genel ve özel sebepler olarak ikiye ayırmaktadır. Boşanmanın özel sebepleri; zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk ile akıl hastalığıdır. Boşanmanın genel sebepleri ise; evlilik birliğinin temelden sarsılması, eşlerin boşanma konusunda anlaşması ve ortak hayatın yeniden kurulamaması (fiili ayrılık) şeklindedir.

Soybağına ilişkin olarak evlilik dışında doğmuş olan çocuğun ana-babasının sonradan evlenmesiyle, çocuk evlilik içinde doğmuş sayılır.

Evlat edinmede, evlat edinen ile evlat edinilen arasında en az on sekiz yaş fark olması şarttır

Aile mahkemesi vesayet organlarından birisi değildir