aofsorular.com
HUK123U

Medeni Hukukun Temel Kavramları

1. Ünite 20 Soru
S

Medeni hukukun kapsamını açıklayınız.

Medeni hukuk özel hukukun içinde yer alır ve en geniş dalıdır. Kişiliğin kazanılmasından kaybına kadar, kişilerin eşit statüde yer alarak tarafı oldukları ilişkileri düzenleyen kuralları içerir. Hatta özel hukukun diğer dalları medeni hukuktan türedikleri için, genelde özel hukuk dendiğinde akla ilk gelen medeni hukuk olur.

S

Hukuk kelimesinin kökeni ve kapsamı nedir?

Hukuk kelimesi hak kelimesinin çoğuludur. Haklarımızı bilmeden hukuku anlamamız mümkün değildir. Hak ise genel kabul gören tanımıyla, “hukuken korunan ve bu korumanın hak sahibi tarafından yetkili organlardan talep edilebileceği menfaatlerdir”. Haklarımızı çoğunluk itibari ile hukuki işlemler yolu ile kazanmaktayız. Haklarımızı kazanırken, kazanımına engel olan sebepleri veya hukuki eksiklikleri bilmemek de kanunun öngördüğü durumlarda belirleyici rollere sahiptir. Kişilerin kazanılmış haklarını kullanırken ve borçlarını öderken dürüstlük ilkelerine uyması zorunludur. Hiç kimse sahip olduğu hakları kötüye kullanmamalıdır. Kişi haklarını korurken Devlet organları vasıtasıyla hareket edebileceği gibi bazı zorunlu ve acil durumlarda gerek kendi haklarını, gerekse başkalarının haklarını korumak durumunda kalabilmektedir. Kanun tarafından öngörülmek ve hukuka uygun olmak kaydı ile haklarımızı kendimiz de koruyabilmekteyiz.

S

Sivil kanun, şehir hukuku, şehirliler hukuku neyi ifade eder?

İngilizce “civil law” olarak tanımlanan “Medeni hukuk”, kapsam olarak kısaca, bir topluluk hâlinde yaşayan kişiler arasındaki temel ilişkilerin düzenlenmesidir.

S

Toplumda düzeni sağlayan kuralları açıklayınız?

  1. Ahlak kuralları
  2. Din kuralları
  3. Görgü kuralları
  4. Örf ve âdet kuralları
  5. Hukuk kuralları
S

Yazılı hukuk “kanunlar” kim tarafından yapılır?

Kanun, yasama organı olan TBMM tarafından belli kurallar çerçevesinde hazırlanan ve Cumhurbaşkanı tarafından onaylanıp Resmî Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren genel, sürekli ve soyut nitelikteki yazılı hukuk kurallarıdır.

Bir hukuk kuralının uygulanabilmesi için, kanun yapmaya yetkili organ tarafından yani TBMM tarafından kabul edilmiş olması gerekir. TBMM kabulünden sonra Cumhurbaşkanı tarafından kabul edilerek yasal yayın olan Resmî Gazete’de yayınlanmış olması gerekir. Kanun’un somut olayın gerçekleştiği anda yürürlüğe girmiş olması veya sonrasında yürürlüğü sona erdirilmemiş olmalıdır.

S

Türk Medeni Kanunu (TMK m. 1/I), “Kanun sözüyle ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanır” maddesi öncelikle kimi veya kimleri bağlar ve kapsar?

Hâkimin kanunlarla bağlı olduğuna vurgu yapmıştır. Buna göre, herhangi bir konuda uygulanacak bir kanun hükmü varsa, hâkim bu hükmü uygulayacak ve sorunu çözecektir.

uyuşmazlıkta uygulanacak bir hüküm bulamazsa örf ve âdet hukukuna giderek uyuşmazlığı çözecektir.

Eğer örf ve âdet hukukunda da uyuşmazlığa uygulanacak bir hüküm yoksa, ancak o zaman kendisi ilgili uyuşmazlığa uygulamak için hukuk kuralı koyacaktır, diğer bir ifadeyle hukuk yaratacaktır (TMK m. 1/II).

S

Kayın Hısımlığı nedir?

Evlenme dolayısıyla meydana gelen hısımlık, akrabalıktır. Eşlerden birinin kan hısımları, evlenmeyle birlikte diğer eşin aynı derecede kayın hısmı sayılır.

evlilik sona ermiş olsa bile, eşlerden biri ile diğerinin üstsoyu veya altsoyu arasında evlenme mümkün değildir. Bu hükümde eşlerden biri ile diğerinin yansoyu arasında evlenme yasağı söz konusu edilmediğine göre buradan zıt kanıt yoluyla eşlerden biri ile diğerinin yansoyu arasında evlenme yasağı olmadığı sonucu çıkartılır.

S

Kanunlar nasıl yorumlanır?

Kanunun özü itibariyle uygulanabilmesi için onun gerçek anlamının tespit edilmesi gerekmektedir. Eğer kanunun ifadeleri şüpheye yer bırakmayacak biçimde açık değilse ilgili hükmün yorumlanması gerekir. Kanun hükmünün gerçek anlamını tespit etmek için hâkimin yaptığı faaliyete yorum denir.

Hükmün uygulama alanını genişleten yorum türüne genişletici yorum denir. Hükmün uygulama alanını kanunda geçen ifadelere oranla daraltan yo­ruma daraltıcı yorum denir. Kanunun varılan uygulama alanı ile kanunun sözü aynı genişlikte ise hükmün aynen uygulanması söz konusu olur.

S

“Objektif Zamana Uygun Tarihi Yorumu” yorumlayınız?

Bu yoruma göre kanun hükmü, konulduğu ilgili tarihteki gibi kalmamaktadır. Hayatın akışına göre değişim gösterebilir. Bu nedenle bu yorum çeşidine göre, kanun koyucunun o hükmü koyduğu andaki amacına bakılmamalıdır. Kanun koyucu aynı hükmü bugün koysaydı nasıl bir hüküm koyardı, bunun araştırılması gerekir. Buna objektif zamana uygun yorum denir. Hukuk kuralları hayatın değişen gerçekleri ve ihtiyaçlara göre değişir ve gelişir. O hâlde kanunun koyulduğu andaki gereklere ve ihtiyaçlara nasıl yanıt verdiği değil, uygulanacağı an­daki gereklere nasıl yanıt vereceği araştırılmalıdır. Bunun için kanun koyucunun yorumun yapıldığı anda bu hükmü koymuş olsaydı nasıl bir hüküm getireceği araştırılacaktır.

S

Hangi tip sanatsal ürünlerde / eserlerde fikri hak tescillenebilir?

Kişinin bilim, teknoloji, güzel sanatlar, edebiyat gibi alanlarda ortaya koyduğu ürünlere, fikri ürünler, bunlar üzerindeki haklara da fikri haklar denir. Örneğin, heykel, resim, şiir, müzik, bilimsel eserler, bilgisayar programları gibi ürünler fikri hakların konusunu oluşturabilirler.

S

Mutlak hak veya haklar nelerdir?

Mutlak haklar sahibi tarafından herkese karşı ileri sürülebilen ve buna karşılık herkes tarafından ihlal edilebilen haklardır. Aynî haklar kişilik hakkı, velayet hakkı, manevi yönü ile fikri haklar, mutlak haklardandır.

S

Hak bağlamına hukuki işlem nedir?

Kişinin arzu ettiği ve hukukun bu arzuya sonuç bağladığı belirli bir hukuki sonuca yönelmiş irade açıklamasına hukuki işlem denir. Hukuki işlem, belirli bir hukuki sonuca yönelmiş irade beyanı olduğuna göre, bütün hukuki işlemlerin ortak unsurunu irade beyanını oluşturur. Hukuki işlemin irade beyanı yanında bir diğer temel unsuru da hukukî sonuçtur.

S

Hukuki işlem türlerini sıralayınız?

  1. Gerekli İrade Beyanı Sayısı Bakımından Hukuki İşlemler: Hukuki işlem, gerekli irade beyanı sayısı açısından tek taraflı hukuki işlemler ve çok taraflı hukuki işlemler olarak ikiye ayrılır. Çok taraflı hukuki işlemler, sözleşmeler yani iki taraflı hukuki işlemler ve kararlar olmak üzere ikiye ayrılırlar.
  2. Etkilerini Doğurdukları Değerler Bakımından Hukuki İşlemler: Bu ayırım, hukuki işlemlerin kişivarlığına veya malvarlığına ilişkin olup olmadığına bakılarak yapılmaktadır. Bazı hukuki işlemlerin etkileri doğrudan kişiye ilişkindir, nişanlanma ve evlenme gibi. Bazı işlemler ise etkilerini kişinin malvarlığı üzerinde gösterirler.
  3. Hüküm İfade Edeceği An Bakımından Hukuki İşlemler: Hukuki işlemler, hüküm ifade edeceği an bakımından “sağlar arası hukukî işlemler” ve “ölüme bağlı hukuki işlemler” olarak ayrılırlar.
S

Yok hükmündeki hukuki işler nedir?

Bir hukuki işlemin kurucu unsurlarının tamam olmaması durumunda hukuki işlem varlık kazanamaz, yok hükmündedir. Bir hukuki işlemde Kurucu unsur irade beyanıdır, olmaması da o hukuki işlemin yokluk ile hükümsüz olduğunu gösterir.

S

Hukuki açıdan dürüstlük ve dürüstlük kuralı nedir?

Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesine göre, “Herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.”

Türk Medeni Kanunu bu hükümle, herkesin uyması gereken çok önemli bir kural getirmiştir: Dürüstlük kuralı ve hakkın kötüye kullanılması yasağı. “Dürüstlük kuralı”, kişilerin haklarını kullanırken ve borçlarını ifa ederken dürüst, namuslu, ahlaklı ve iyiniyetli bir insandan beklenecek şekilde davranma zorunluluğunu ifade eder. Bir davranışın dürüstlük kuralına uygun olup olmadığı, toplumda hâkim olan ahlaki ölçülere, geçerli adet ve uygulamalar ile somut hukukî ilişkinin amacına göre tespit edilir.

S

Hakkın kötüye kullanılması hukuki açıdan nasıl değerlendirilir?

Hakkın açıkça kötüye kullanılması, hakkın kendi sınırları içinde kalmakla birlikte, dürüstlük kuralına aykırı bir biçimde amacına aykırı olarak kullanılmasını ifade eder.

Hakkın kötüye kullanılıp kullanılmadığını, her somut olay için ayrıca değerlendirmek gerekir. Ancak hakkın kötüye kullanıldığını gösteren bazı olgular vardır. Örneğin hakkın kullanılmasında meşru bir menfaatin bulunmaması, hakkın kullanılmasının sağlayacağı menfaat ile bir başka kişiye verilen zarar arasında aşırı bir oransızlık bulunması, kendi ahlaka aykırı davranışına dayanarak hak kullanılması veya uyandırılan güvene aykırı davranışta bulunulması (çelişkili davranışta bulunulması) hâlleri, hakkın kötüye kullanıldığına işaret eden olgulardandır.

S

Hak hukuk ile nasıl korunur?

Hak, hukukça korunan menfattir. Dolayısıyla hakkın korunmasının asıl yolu, hakkın, Devlet gücü ile korunmasıdır. Ancak Kanunda sayılan özel durumlarda, kişinin hakkını kendisinin savunmasına olanak tanımıştır.

Hak sahibinin hakkının korunmasına ilişkin olarak sahip olduğu temel yetki, talep yetkisidir. Talep yetkisini kullanarak hak sahibi, bir başka kişiden hakkına uyulmasını ister. Talep, söz konusu hakkın içeriğine göre, bir şeyin verilmesine, yapılmasına veya yapılmamasına ilişkin olabilir.

S

Tazminat davası hakkı nasıl elde edilir?

Davacının, mahkemeden, davalının bir şey yapma, bir şey yapmaktan kaçınmaya ya da bir şey vermeye mahkûm edilmesini talep ettiği davalara eda davaları denir. Eda davaları, ileri sürülen hakkın içeriğine göre, farklı şekilde isimlendirilirler. Örneğin, mülkiyet hakkına dayanılarak bir malın geri verilmesi isteniyorsa istihkak davası, davalının bir borcunu yerine getirmesi isteniyorsa ifa davası söz konusu olur. Eda davası, bir zararın giderilmesini amaçlıyorsa tazminat davası adını alır.

S

Açılmış bulunan bir davada, iddia ve savunmaya dayanak olarak gösterilen olguların önce hangi tarafın ispat etmesi gerektiğinin tespitine ne denir, istisnaları var mıdır?

İspat yükü denir. İspat yüküne ilişkin temel prensibe göre, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkın dayandırıldığı olguların varlığını ispat etmekle yükümlüdür (TMK m.6). Bununla birlikte, ispat yüküne ilişkin temel prensibin bazı istisnaları bulunmaktadır.

S

Meşru müdafaa ne zaman meşrudur?

Bir kimsenin gerek kendisinin gerekse başkasının kişi varlığına veya malvarlığına karşı yapılan haksız ve hâlen mevcut bir saldırıyı defetmek için, saldırıda bulunana karşı, zorunlu bir karşı saldırıda bulunmasıdır.

  • Meşru müdafaada bulunan kişinin kendisinin veya üçüncü bir kişinin kişi varlığına veya malvarlığına yönelmiş bir saldırı bulunmalıdır.
  • Saldırı hukuka aykırı olmalıdır.
  • Saldırı devam etmelidir.
  • Meşru müdafaa ile saldırı arasında uygun bir orantı bulunmalıdır.
  • Meşru müdafaa fiili, bizzat saldırıda bulunanın şahsına veya malına karşı kullanılmalıdır.