Araştırma Yaklaşımları ve Desenleri
Değişken nedir?
Nicel araştırmalarda bir değişkene dair eğilimler veya değişkenler arası ilişkiler incelenir. Değişken, bir nesneye veya olguya ilişkin araştırmacının ölçebildiği veya gözlemleyebildiği ve nesneden nesneye veya olgudan olguya değişiklik gösterebilen özellik veya niteliktir. Tanımdan da anlaşılacağı üzere bir kavramın değişken olarak nitelenebilmesi için o kavramın gözlemlenebilmesi, ölçülebilmesi ve ayrıca durumdan duruma değişkenlik göstermesi gerekmektedir.
Birkaç örnekle değişkene dair verdiğimiz bu tanımı açıklayalım. İnsanların boyları, yaşları, cinsiyetleri, eğitim düzeyleri, göz renkleri, mutluluk seviyeleri veya kişilikleri bireyden bireye farklılık göstermektedir. Kimi insanlar uzun boylu kimi kısa; kimi erkek kimi kadın, kimi kahverengi kimi mavi gözlü ve kimi yeniliklere açık kimi ise sağlamcıdır. Bu niteliklerin hepsi insandan insana değişiklik göstermektedir. O hâlde cinsiyet, yaş, saç rengi, kişilik ve mutluluk düzeyi gibi bireylere ait bu özellik ve niteliklerin hepsi birer değişkendir.
Yapı nedir?
Boy ve göz rengi gibi somut değişkenleri ölçmek veya gözlemlemek daha kolaydır. Öte yandan mutluluk soyut bir kavramdır ve bir bireyin mutluluk düzeyinin belirlenmesi için farklı yaklaşımlar söz konusu olabilir ve bu yaklaşımların hepsi mutluluğu dolaylı yollardan ölçebilir. Doğrudan ölçülemeyen soyut kavramlara yapı adı verilir. Marka çalışmalarında marka vaadi, marka değeri, marka bilinirliği ve benzeri kavramlar soyut kavramlar oldukları için yapıyı ifade etmektedir. Yapılar anket çalışmalarında genellikle birden fazla maddeyle ölçümlenir. Bu anlamda yapılar, araştırmada değişken olarak kullanılır.
Kavramsal ve operasyonel tanım arasındaki fark nedir?
Araştırmalarda kullanılan ilk tanım kavramsal tanımdır. Kavramsal tanım dendiğinde aklınıza sözlükte yer alan tanımlar gelebilir. Araştırmacı değişkenlere ilişkin kavramsal tanımı verirken aynı bir sözlükte olduğu gibi diğer sözcüklerden ve kavramlardan faydalanır. Örneğin “değer” kavramı, kavramsal olarak “bir olgunun veya olayın olumlu veya olumsuz olarak algılanma seviyesi olarak tanımlanabilir.
Kavramsal tanım tam olarak neyin araştırıldığının netleştirilmesine yardımcı olmaktadır. Ancak, farklı araştırmacılar aynı değişkeni farklı ölçümleme tekniği kullanarak ölçümleyebilirler. Ölçümleme tekniğinden kaynaklanabilecek karışıklığın önlenebilmesi amacıyla ikinci bir tanıma- operasyonel tanıma – ihtiyaç duyulmaktadır. Örneğin, düşük, orta ve yüksek seviye olarak gruplandırılan gelir düzeyi değişkenini ele alalım. Gelir düzeyi kavramsal olarak bir bireyin aylık parasal kazancını ifade etmektedir. Kavramsal olarak bu genel tanımın yanı sıra araştırmacı, düşük, orta ve yüksek gelir düzeyi ile neyi ifade ettiğini kendi araştırması bağlamında operasyonel olarak tanımlamalıdır. Araştırmacının hangi aylık kazanç düzeyini “düşük gelir”, hangisini “orta” ve hangisini “yüksek gelir” olarak tanımladığını belirtmesi araştırmanın sonuçlarının daha iyi yorumlanmasını sağlayacaktır.
Değişken türleri nelerdir?
Özellikle nicel araştırmalarda yer alan araştırma sorularında, araştırma amaçlarında ve hipotezlerde incelenen değişken türleri şunlardır: Bağımlı-bağımsız, tahmin-çıktı, kontrol, düzenleyici, aracı ve karıştırıcı.
Bağımlı-bağımsız değişkenler ile tahmin-çıktı değişkenleri arasındaki fark nedir?
Bağımlı değişken, bağımsız değişkene bağlı olarak değişim gösteren başka bir deyişle, bağımsız değişkenden etkilenen değişkendir. Bağımlı değişken dolayısıyla neden-sonuç ilişkisinde sonucu ifade eden değişkendir. Bağımsız değişken ise bağımlı değişkende değişime neden olan – bağımlı değişkene etki eden – değişkendir. Bağımsız değişken neden-sonuç ilişkisindeki “neden” olan değişkeni ifade etmektedir. Bağımlı ve bağımsız değişken kavramları çoğunlukla deneysel araştırma desenlerinde tercih edilen kavramlardır. Bu tür çalışmalarda bağımsız değişken manipüle edilir ve bağımsız değişkende araştırmacı tarafından yaratılan değişimin bağımlı değişkendeki etkisi incelenir. Burada “manipüle” kavramıyla ifade edilen olumsuz bir durum değil, araştırmacı tarafından gerçekleştirilen değişimi ifade etmektedir.
Deneysel olmayan araştırma desenlerinde ise herhangi bir değişken manipüle edilmediği için değişkenler arasında neden-sonuç ilişkisi kurmak mümkün olmayabilir. Bu nedenle bu tür araştırmalarda bağımlı-bağımsız değişken kavramları yerine tahmin ve çıktı değişkenleri terimleri kullanılır. Adından da anlaşılacağı üzere tahmin değişkeni bağımsız değişken tabiri yerine kullanılır ve çıktı değişkenini (bağımlı değişkeni) tahmin eder.
Bağımlı-bağımsız değişken kavramları genellikle deneysel çalışmalarda kullanılırken, tahmin ve çıktı değişkeni kavramları deneysel olmayan çalışmalarda tercih edilmektedir.
Kontrol değişkeni nedir?
Kontrol değişkeni, araştırmacının bağımsız değişkenin yanı sıra bağımlı değişken üzerinde etkili olabileceğini düşündüğü ve bu nedenle etkisini ortadan kaldırmak istediği değişkendir. Kontrol değişkeninin bağımlı değişken üzerindeki etkisini ortadan kaldırmak (kontrol altında tutmak) isteriz çünkü bağımlı değişkende gözlenen değişimin bağımsız değişkende yaratılan değişimden kaynaklanıp kaynaklanmadığını ve başka faktörün (değişkenin) bir etkisinin olmadığını net bir biçimde bilmek isteriz.
Ölçüm düzeyine göre değişkenler nelerdir?
Değişkenlerin sınıflandırılmasında kullanılan diğer bir yöntem ise ölçüm düzeyidir. Ölçüm düzeyi, ölçülen değişken ile bu değişkenin ölçümünü temsil etmek üzere yararlanılan sayıları ifade etmektedir. Ölçüm düzeyine göre değişkenler temelde kategorik ve sürekli değişkenler olmak üzere iki sınıfa ayrılırlar. Kategorik değişkenler, adından da anlaşılacağı üzere kategorilerden oluşmaktadır. Örneğin, cinsiyet kategorik değişkendir çünkü kadın ve erkek olmak üzere iki kategoride değerlendirilir. Kadın-erkek, evet-hayır, var-yok gibi iki kategorisi olan değişkenlere ikili değişken adı da verilmektedir. Başka bir kategorik değişken örneği de medeni durumdur çünkü bu değişken evli, bekâr, boşanmış, gibi kategorilerden oluşmaktadır. Kategoriler arasında herhangi bir kavramsal üstünlüğün bulunmayan, (birinin diğerinden daha fazla veya daha az, üst seviye veya alt seviye olmadığı) değişkenlere isimsel (nominal) değişken adı verilir. İsimsel değişkenlere örnek olarak; cinsiyet, medeni durum, uyruk (Türk, Alman, İngiliz, vb.) yaşanılan il (Batman, İstanbul, Tokat, vb.) ve benzerleri verilebilir.
Birbirine kıyasla büyüklük, üstünlük, öncelik sonralık, vb. bildiren ve belli bir sıralamaya sokulabilen değişkenlere sıralı değişken adı verilir. Örneğin eğitim düzeyi; ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite olmak üzere kategorize edilebilir ve aralarında bir sıralama söz konusudur. Bir bireyin yaşamında ilkokul diğerlerine kıyasla önce gelir ve bunu sırasıyla diğerleri takip eder. Eğitim düzeyi gibi sıralanabilen değişkenlere sıralı değişken adı verilir. Düşük, orta ve yüksek gelir olarak kategorize edilmiş gelir düzeyi değişkeni de sıralı değişkendir çünkü kategorilerden biri diğerine göre daha fazla veya daha az geliri ifade etmektedir. Sıralı değişkenlerle ilgili bilinmesi gereken önemli bir nokta, kategoriler arasındaki aralığın eşit olmamasıdır.
Sürekli değişkenler kavramsal olarak kullanılan ölçüm aracında yer alan herhangi bir değeri alabilen değişkenlerdir. Sürekli değişkenler, aralıklı ve oranlı olmak üzere iki sınıfta değerlendirilir. Aralıklı değişkenlerin alabileceği değerler arasındaki aralıklar, sıralı değişkenlerin aksine, eşittir.
Oranlı değişken ise aralıklı değişken de olduğu gibi değerlerin arasının eşit olduğu ancak sıfır değerinin yokluk ifade ettiği değişkendir.
Hipotez türleri nelerdir?
Hipotez, araştırmada ele alınan değişkenler arasında bulunması beklenen ilişkileri ortaya koyan ifadedir. Araştırma sonunda elde edilen bulgular değişkenler arasında bulunması beklenen ilişkinin varlığını, yani araştırmanın hipotezini, destekleyebilir veya desteklemeyebilir. Bir araştırmada bir veya daha fazla hipotez test edilebilir.
Hipotezler nasıl geliştirildiklerine ve değişkenler arasındaki ilişkileri nasıl ele aldıklarına dayalı olarak sınıflandırılabilir. Geliştirilme yöntemlerine göre hipotezleri iki kategoride değerlendirebiliriz; tümevarımsal ve tümdengelimsel. Tümevarımsal hipotezler, belirli sayıda gözlem sonunda değişkenler arasında keşfedilen ilişki örüntülerine dayalı olarak geliştirilen hipotezlerdir. Genellikle nitel çalışmalar sonunda geliştirilen hipotezler tümevarımsal özellikler gösterir. Öte yandan, tümdengelimsel hipotezler, önceden geliştirilmiş kuramlara dayalı olarak geliştirilir ve kuramı destekleyebilir, ilerletebilir veya karşıt görüş bildirebilir. Nicel araştırmalardaki hipotezler tümdengelim sınıfına girmektedir.
Bu sınıflamaya ek olarak hipotezler, değişkenler arasındaki ilişkinin yapısına göre üç sınıfta ele alınabilir; sıfır hipotezi, yönlü ve yönsüz hipotezler. Sıfır hipotezi, değişkenler arasında bir ilişki veya farklılık olmadığını ifade eden hipotezdir. Yönlü hipotezler ise, değişkenler arasındaki ilişkinin veya farkın yönünü belirtir. Öte yandan, yönsüz hipotezler sadece değişkenler arasında bir ilişki veya farklılık olduğunu ifade eder, ancak ilişkinin türü (olumlu- olumsuz, artırma-azaltma, vb.) veya farklılıkların yapısına ilişkin tahmin içermez.
Evren ve örneklem arasındaki fark nedir?
Evren, araştırmaya konu olan tüm birimlerdir. Türkiye’deki üniversite öğrencilerini hedef alan bir çalışmada evren tüm üniversite öğrencileri olacaktır; yaklaşık 8 milyon öğrenci. Öte yandan, Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sisteminde öğrenim gören öğrencileri hedef alan bir çalışmanın evreni yaklaşık 1 milyon birey olacaktır.
Bir araştırmada ortak özelliklere sahip birimler örneklem çerçevesini oluşturmaktadır. Belirlenen evren Açıköğretim öğrencileri, örneklem çerçevesi ise e-posta kullanan öğrenciler olabilir. Bu noktada ortak özellik e-posta adresine sahip olmak olabilir. Belirlenen örneklem çerçevesi içinden araştırmacı daha az sayıda birimi araştırmaya dahil etmek üzere seçer. Örneklem, araştırmacının evren içinden seçtiği sınırlı sayıda birimi ifade etmektedir. Örneğin, 1 milyon Açıköğretim öğrencisi içinden 2 bin öğrenciye erişmeyi hedefleyebiliriz. Bu 2 bin öğrenci bizim için örneklemi oluşturmaktadır.
Örnekleme teknikleri nelerdir?
Bir araştırmada, zaman, iş gücü ve finansal kaynakların sınırlı olması gibi nedenlerle tüm hedef kitleye (evrene) ulaşmak mümkün olmadığı durumlarda örneklem seçme tekniklerine başvurulur. Uygulanacak örneklem tekniğine araştırma sorularına, seçilen araştırma desenine, eldeki olanaklara ve evrenin özelliklerine bağlı olarak karar verilebilir. Örneklem belirlemek için temelde iki ana teknik vardır 1) Olasılıklı ve 2) Olasılıksız örnekleme teknikleri.
Nicel bir araştırmada araştırmacı örneklemin incelenmesiyle elde edilen bulguları özellikle evrene genelleyebilmeyi ister. Böyle bir çalışmada örneklemin evreni temsil edebilme kabiliyeti ne kadar yüksek ise bulguların genellenebilme olasılığı o kadar yüksek olacaktır. Örneklemin evreni temsil edebilme kabiliyetinin yüksek olmasının sağlamanın yollarından biri olasılıklı örneklem tekniklerini tercih etmek olacaktır. Olasılıklı örneklem, katılımcının örnekleme seçilebilme olasılığının bilindiği ve katılımcıların seçkisiz olarak örnekleme seçildiği örneklem tekniğini ifade etmektedir. Olasılıklı örneklem türlerini diğerlerinden daha kuvvetli yapan şey evrendeki katılımcıların veya katılımcı gruplarının her birinin örnekleme seçilebilme olasılıklarının eşit olmasıdır. Farklı olasılıklı örneklem teknikleri şunlardır: Basit seçkisiz örnekleme, tabakalı örnekleme, küme örnekleme ve sistematik örnekleme.
Olasılıklı örnekleme teknikleri seçilen örneklemin evreni temsil kuvvetini artırsa da araştırmalarda pratik nedenlerden dolayı olasılıklı örnekleme teknikleri kullanılamayabilir. Örneğin, araştırmacının evren listesine erişimi veya seçilen bireyler araştırmaya katılmaya gönüllü olmayabilir. Dolayısıyla, olasılıksız örnekleme tekniklerinde katılımcılar (örneklem) erişilebilir birimlerden, gönüllü bireylerden veya araştırmacının incelemek istediği belirli bir özelliğe sahip birimler arasından amaçlı olarak seçilebilir. Olasılıksız örnekleme tekniklerinde evreni tanımlamak ve dolayısıyla çalışılan örneklemden elde edilen bulguları evrene genellemek mümkün olmayabilir. Ayrıca, örneklem seçkisiz yöntemlerle belirlenmediği için örneklemin evreni temsil etme gücü zayıf olabilir. Olasılıksız örnekleme teknikleri şunlardır: Kolaylı örnekleme, kartopu örnekleme, kota örnekleme, amaçlı örnekleme, maksimum çeşitlilik örneklemesi, aşırı durum örneklemesi, tipik örnekleme, kuram veya kavram örneklemesi, homojen örnekleme, fırsatçı örnekleme, doğrulayıcı veya yanlışlayıcı örnekleme ve kritik örnekleme.
Geçerlik ve güvenirlik arasındaki fark nedir?
Geçerlik bir ölçe aracının ölçmeyi hedeflediği şeyi ölçebilme derecesidir. Geçerlik türleri şunlardır: İçerik geçerliği, ölçüt geçerliği ve yapı geçerliği.
Güvenirlik, ölçüm aracının tutarlı sonuçlar vermesiyle ilişkilidir. Güvenirlik, bir ölçüm aracının ölçmesi gerekeni tutarlı bir biçimde ölçebilme derecesidir. Dolayısıyla bir ölçüm aracından elde edilen skor aynı şartlar altında farklı zamanlarda aynı skorları veriyorsa güvenilirdir. Güvenirlik türleri şunlardır: Tutarlık (test-yeniden test), eş değerlik (alternatif formlar), iç tutarlık ve değerlendirmeci.
Nicel araştırma yaklaşımı nedir?
Nicel araştırma, araştırma konusuna dair eğilimlerin (trendleri) veya değişkenler arası ilişkileri veya farklılıkları ortaya çıkarmayı hedeflemektedir. Eğilimlerin belirlenmesi elde edilen veride araştırma konusuna ilişkin genel örüntünün ortaya konması ve farklı değişkenler bağlamında verinin nasıl dağılım gösterdiğinin saptanması anlamına gelmektedir. Örneğin, seçim anketlerinde seçmenlerin oy verme niyetine dair eğilimler cinsiyet ve gelir düzeyi gibi farklı değişkenler bağlamında analiz edilmektedir. Bazı nicel çalışmalar ise değişkenler arası ilişkileri araştırmayı veya bir değişkenin başka bir değişkeni nasıl etkilediğini incelemeyi amaçlayabilir.
Nicel araştırmalarda, alanyazın önemli bir rol üstlenmektedir. Araştırmanın başında genellikle önemli bir düzeyde alanyazın taraması gerçekleştirilir, yani daha önceki araştırmalar ve bunların sonuçları irdelenir. Nicel araştırmalarda alanyazının iki rolü vardır; söz konusu araştırmaya neden ihtiyaç duyulduğunun aktarılması ve ikinci olarak araştırma amaçlarının ve sorularının geliştirilmesi. Nicel bir çalışmada araştırmacı alanyazın taramasıyla konuya ilişkin anahtar değişkenleri, önceki araştırmalarca belirlenen değişkenler arası ilişkileri ve eğilimleri saptayarak kendi araştırmasına bir yol haritası belirleyebilir. Nicel bir çalışmada yönelimi belli, dar kapsamlı araştırma soruları geliştirilir. Nicel araştırmalarda sınırlı sayıda değişkene dair incelemeler gerçekleştirildiği için bu doğrultuda araştırmanın merkezinde yer alan araştırma soruları, amaçları ve hipotezler net ve kapsamı sınırlıdır. Araştırma sorununda ele alınan değişkenlere ilişkin ölçülebilir ve gözlenebilir sayısal veriler veri toplama aracı kullanılarak ölçüm veya gözlem yoluyla toplanır. Bu veri toplama araçları daha önceden belirlenmiş ve cevapları veya seçenekleri sınırlandırılmış ölçüm maddeleri veya soruları içermektedir.
Nicel araştırmalarda işe koşulan prosedürler, araştırma bulgularının öznel yargılardan etkilenmesini önlemek amacıyla, araştırmacının bireysel yanlılıklarının ve değer yargılarının arındırılmasını sağlayacak şekilde tasarımlanır. Bu nedenle, daha önceden geçerliği ve güvenirliği kanıtlanmış ölçme araçları kullanılır, araştırmaya yanlılık katacak diğer değişkenler kontrol altına alınmaya çalışılır ve bulgular öznel yargılardan arındırılmış olarak yorumlanır.
Nicel bir araştırmanın raporlanması ve kalitesinin değerlendirilmesinde belirgin bir örüntü vardır. Nicel bir araştırma raporu genellikle giriş, alanyazın, yöntem, bulgular ve tartışma bölümlerinden meydana gelir.
Nitel araştırma yaklaşımı nedir?
Nitel araştırma yaklaşımları, araştırma sorununa ilişkin değişkenler önceden bilinmediğinde ve araştırma konusuna dair derinlemesine anlayış geliştirilmesine ihtiyaç duyulduğunda tercih edilen yaklaşımlardır. Buna ek olarak, araştırılan olguya ilişkin alanyazında çok az bilgi bulunabilir ve konunun keşfedici prosedüler yoluyla irdelenmesine ihtiyaç duyulabilir.
Nitel bir çalışmada ister görüşme ve gözlem yoluyla ister mevcut doküman ve kaynaklar veri kaynağı olarak kullanılmış olsun, tüm nitel veri metinsel bir veriye dönüştürülür. Bu nedenle, istatistiksel analizler yerine, araştırmacı metinleri, görselleri, vb. kaynakları araştırmada ele alınan temel olguyu betimlemek için kullanır. Araştırmacı bulgularını sunmak için temalar ve kategoriler geliştirebilir.
Nitel çalışma raporları olgu veya süreçlerin karmaşık yapısını yansıtacak biçimde kapsamlı bir veri toplama içermektedir. Nitel veri analizi betimlemeler, temalar ve temalar arasındaki örüntüleri saptar. Nicel araştırmadan farklı olarak araştırmacı nitel bir çalışmada kendi rolünü ve pozisyonunu açık bir biçimde ortaya koyar. Bu süreçte araştırmacı şeffaf bir biçimde kendi yanlılıklarını, değer yargılarını ve ön kabullerini değerlendirir ve bunlara araştırma raporunda yer verir. Nitel araştırmanın raporlanmasında bilimsel araştırma süreçleri genel anlamda yansıtılsa da farklı raporlama formatları kullanılabilmektedir
Karma araştırma yaklaşımı nedir?
Nicel ve nitel yaklaşımlar incelenen olguya ilişkin kendi özelliklerine özgü farklı tür bilgiler sunmaktadır. Her iki yaklaşımın güçlü yönleri ve sınırlılıkları olduğunu düşünürsek her iki desenin güçlü yönlerinin bir araya getirilerek araştırma sorununa ilişkin daha güçlü bulgulara erişilmesinin hedeflenmesi oldukça anlamlı bir hedef olmaktadır. İşte nicel ne nitel yaklaşımları bu bir araya getirme yaklaşımların ‘karma’ olarak kullanılması anlamına gelmekte ve ‘karma araştırma yaklaşımlarına’ yol açmaktadır.
Karma araştırma yaklaşımı, tek bir bilimsel çalışma bünyesinde nicel ve nitel araştırma yaklaşımlar kullanılarak veri toplanan, analiz edilen, bulguların bütünleştirildiği ve bütünleşik bulgulardan sonuç çıkarılan araştırma yaklaşımıdır.
Tarama deseni nedir?
Nicel araştırma desenleri arasında; tarama (survey), ilişkisel (korelasyon), nedensel-karşılaştırmalı ve deneysel desenler bulunur.
Tarama deseni, incelenen değişkene dair güncel durumu veya zamansal değişimi (eğilimleri) sayısal verilerin yardımıyla belirlemeyi hedeflemektedir. Araştırmaya dahil edilen katılımcılar bakımından tarama çalışmaları iki boyutlu olabilir; örneklem tarama çalışmaları veya evren tarama çalışmaları. Evren çalışmalarında, araştırmaya konu olan tüm bireyler araştırmaya dahil edilir ve veri toplanır. Nüfus sayımları buna bir örnektir. Genellikle yapılan tarama çalışmalarında tüm evrene ulaşmak mümkün olmamaktadır. Bu nedenle, araştırmacı evren içinden örneklem alarak çalışmasını örnekleme dahil ettiği bireylerle gerçekleştirerek sonuçları evrene genellemeyi tercih eder. Tarama çalışmalarında veri genellikle ölçekler, anketler veya gözlemler yoluyla toplanır. Bu tür çalışmaların odak noktasında genellikle hedef kitlenin tercihleri, tutumları, davranışları, algıları, inanışları veya ilgileri araştırılmaktadır.
Kesitsel ve boylamsal tarama desenleri arasındaki fark nedir?
Tarama desenleri iki sınıfta değerlendirilebilir; kesitsel ve boylamsal tarama desenleri. Bu iki tarama deseni arasındaki temel farklılık ölçümün zamana yayılıp yayılmadığı ve kaç kez ölçüm yapıldığıdır. Kesitsel tarama çalışmalarında, ölçüm bir kez yapılır. Bir başka deyişle, ölçme aracımız anket ise katılımcılar anketi sadece bir kez doldurur. Öte yandan boylamsal tarama çalışmalarında ise belirli zaman aralıklarında birden fazla kez ölçüm yapılır. Yani anket farklı zaman aralıklarıyla birden fazla kez uygulanır.
İlişkisel desen türleri nelerdir?
İlişkisel desen, iki veya daha fazla ölçülebilen değişken arasında ilişki olup olmadığının ve ilişki varsa bu ilişkinin kuvvetinin incelenmesini sağlayan nicel araştırma desenidir. Araştırmacı, değişkenler arası ilişkiyi ve ilişkinin kuvvetini incelemek için korelasyon testi gerçekleştirir. Korelasyon testi değişkenler arası ilişkiyi korelasyon katsayısıyla ortaya koyar. Korelasyon analizi sonucunda değişkenler arası ilişki saptanmışsa, bu ilişki negatif veya pozitif bir ilişki olabilir.
İlişkisel değişkenleri iki ayrı sınıfta değerlendirmek mümkündür; açıklayıcı ve tahmin edici ilişkisel desen. Açıklayıcı İlişkisel Desen: Bu ilişkisel desende araştırmacı iki veya daha fazla değişkenin birlikte değişim gösterip göstermediği, bir başka deyişle birinde gözlenen değişimin diğerinde de gözlenip gözlenmediğiyle ilgilenir. Tahmin Edici İlişkisel Desen: Araştırmacı, bazı ilişkisel araştırmalarda sadece değişkenler arasındaki ilişkiyi incelemekle kalmayıp aynı zamanda bir değişkenin başka bir değişkeni tahmin edip edemediğiyle de ilgilenir.
Deneysel desen türleri nelerdir?
Deneysel desenler araştırmacının en az bir bağımsız değişkeni manipüle ettiği, bağımlı değişkene etki edebilecek diğer değişkenleri kontrol altına aldığı ve bağımsız değişkenin bağımlı değişken üzerindeki etkisini incelediği nicel araştırma desenleridir. Bağımsız değişken manipüle edildiği için gerçek anlamda neden-sonuç ilişkilerinin test edilebildiği ve diğer değişkenler kontrol altına alınabildiği için araştırma desenleri deneysel desenlerdir.
Deneysel desenler belli başlı işlemlerin yerine getirilmesini gerektirmektedir. Uygun deneysel desenin seçimi ise aşağıdaki sorulara verilecek cevaplara göre şekillenecektir.
• Kontrol grubu olacak mı?
• Katılımcılar farklı gruplara seçkisiz olarak atanacak mı?
• Gruplara ön-test uygulanacak mı?
Yukarıda verilen etmenlerin farklı kombinasyonları farklı deneysel desenlerin
kullanılmasını gerektirecektir. Deneysel desenler temelde iki sınıflamaya göre ele alınacaktır: Tek bağımsız değişkenli deneysel desenler ve faktöriyel desenler.
Tek bağımsız değişkenli deneysel desenlerde sadece bir bağımsız değişken manipüle edilerek bağımlı değişken üzerindeki etkisi incelenir. Üç farklı türü vardır; deney öncesi desenler, yarı deneysel desenler ve tam deneysel desenler.
Faktöriyel desenler tek bağımsız değişkenlerin aksine birden fazla bağımsız değişkenin bağımlı değişkene etkisinin araştırılmasına imkân tanıyan deneysel desenlerdir. Bu tanımda kullanılan ‘faktör’ kavramı farklı seviyeleri veya grupları olan değişkeni ifade etmektedir. Faktöriyel desenlerde en az bir değişken manipüle edilir ancak diğer değişkenler ise manipüle edilmeyebilir
Nitel araştırma desenleri nelerdir?
Nitel araştırma yaklaşımı bireylerin dünyayı nasıl algıladıkları, deneyimlerini nasıl anlamlandırdıkları ve olaylara ve olguya dair nasıl anlam inşa ettikleriyle ilgilenir. Yapısalcılık, olgubilim ve sembolik etkileşimcilik felsefelerinin yol gösterdiği nitel yaklaşımlarda araştırmacı, bireylerin yaşantılarını nasıl yorumladıklarını, kendi dünyalarına ilişkin anlamları nasıl inşa ettiklerini ve deneyimlerine ne anlamlar yüklediklerini keşfetmeye çalışır. Dolayısıyla, nitel bir çalışmada temel amaçlar bireylerin yaşantılarına ne tür anlamlar yüklediklerine dair anlayış geliştirilmesi, ürün veya çıktıdan ziyade anlam inşa etme sürecinin betimlenmesi ve bireylerin deneyimlerine dair geliştirdikleri yorumların keşfedilmesidir.
Nicel araştırma yaklaşımında olduğu gibi değişkenler ve değişkenler arası ilişkilerden ve istatistiksel analizlerden ziyade nitel çalışmalarda bireye, deneyimlere ve anlam inşa etme süreçlerine ve olguya/olaya ilişkin derinlemesine anlayış geliştirmeye vurgu yapılmaktadır. Nicel yaklaşımda olduğu gibi farklı araştırma soruları ve amaçları için farklı nitel desenler işe koşulmaktadır. Farklı kaynaklar farklı sayı ve türde nitel desenden bahsetmektedir. Temel beş nitel araştırma deseni şunlardır: Anlatı deseni, olgubilim deseni, gömülü desen, etnografi deseni ve durum çalışması deseni.
Karma araştırma desenleri nelerdir?
Karma araştırma yaklaşımı, birbirini tamamlayan nicel ve nitel yaklaşımların birleştirilerek araştırma sorununa ilişkin komplike bir anlayış geliştirilmesini hedeflemektedir. Bu noktada örneklem büyüklüğü, nesnel ölçüm araçları ve genelleme gibi nicel yaklaşımın güçlü yanlarıyla daha küçük örneklem, öznel yorumlama ve detaylı ve derinlemesine anlayış gibi nitel yaklaşımın güçlü yanlarını bir araya getirerek araştırma sorununa ilişkin büyük resmin anlaşılmasına katkı sağlar. Karma araştırma yaklaşımları nicel veya nitel desen sıralamasına ve ilgili desenlere verilen ağırlığa göre sınıflandırılmaktadır. Karma araştırma yaklaşımı desenleri şunlardır: Yakınsayan karma desen, açımlayıcı sıralı desen ve keşfedici sıralı desen.