aofsorular.com
MLY404U

Maliye Politikası ve Yerel Yönetimler

7. Ünite 21 Soru
S

Yerelleşmenin bir kalkınma reçetesi hâline gelmesinin ve bu kadar yaygın olabilmesinin temelinde yatan görüş nedir?

Bunun temelinde, yerel yönetimlerin gelir ve harcama sorumluluklarının arttırılmasının, kamu kesiminde kaynakların tahsisinde ve hizmetlerin sunumunda etkinliği arttırarak ekonomik büyümeye katkıda bulunabileceği görüşü yer almaktadır. Bu görüş; Musgrave, Tiebout, Oates, Brennan ve Buchanan’ın katkılarıyla oluşmuş geniş teorik yazına dayanmaktadır.Buna göre mali yerelleşme, kamusal mal ve hizmetlerin yerel halkın istek ve ihtiyaçlarına uygun üretilmesini mümkün kılarak kaynakların etkin tahsisini sağlamaktadır. Ayrıca bireyler, kendilerine en uygun vergi-kamu hizmeti bileşimini sunan yerel yönetimleri tercih etme imkanını da elde etmektedirler. 

S

Mali yerelleşmenin sağladığı faydalar nelerdir?

Mali yerelleşme, kamusal mal ve hizmetlerin yerel halkın istek ve ihtiyaçlarına uygun üretilmesini mümkün kılarak kaynakların etkin tahsisini sağlamaktadır. Ayrıca bireyler, kendilerine en uygun vergi-kamu hizmeti bileşimini sunan yerel yönetimleri tercih etme imkanını da elde etmektedirler. Bu durum, yerel yönetimler arasında daha fazla ve kaliteli kamu hizmetini daha düşük vergi miktarlarında sunma yönünde bir rekabetin ortaya çıkmasına yol açmaktadır.

S

Merkezi yönetimin özellikleri nelerdir?

Kamu hizmetlerinin, “merkezî idare” tarafından yürütülmesine “merkezden yönetim” veya “merkeziyet ilkesi” denmektedir. Merkezî yönetimin özellikleri;

  • Kamusal konularda politika belirleme, karar alma ve yürütme yetkisinin merkezî organların elinde toplanması ve kamusal mal ve hizmetlerin söz konusu bu organlar tarafından planlanıp yönetilmesi,
  • Kamu hizmetlerinin gelir ve giderlerinin merkezden yönetilmesi,
  • Merkezî idare birimlerinde görev alacak personelin merkezden görevlendirilmesi ve personelin yer değiştirmesi, terfisi gibi işlemler personele bilgi verilmek şartıyla hiyerarşik yapı içindeki bölge ya da ildeki kuruluşa bırakılabilmesidir.
S

Merkezî yönetimin yararları nelerdir?

Merkezî yönetimin yararları;

  • Güçlü bir devlet yönetimine olanak sağlaması,
  • Bölgeler arasında eşitliği sağlamaya yardımcı olması,
  • Kamu hizmetlerinin tek elden sunulması,
  • Bu hizmetlerin yürütülmesi için gerekli planlamanın merkezden yapılması,
  • Ulusal birliği sağlaması ve güçlendirmesi, hizmetlerin daha rasyonel, daha planlı bir şekilde yürütülebilmesi,
  • Mali denetimin daha kolay olması ve kamu görevlilerinin yerel etkilerden uzak kalıp baskılara karşı tarafsızlıklarını koruyabilmeleridir.
S

Merkezî yönetimin sakıncaları nelerdir?

Merkezî yönetimin sakıncaları;

  • Bürokrasi ve kırtasiyeciliğe yol açması,
  • Devletin taşra teşkilatı ve merkez arasında sürekli uzun yazışmaların yapılması,
  • Hizmetlerin yerel ihtiyaçlara göre yürütülmesinin güç olması,
  • Demokratik ilkelere uygun olmaması,
  • Görevlilerin yerel halkın taleplerini dikkate almamaları,
  • Yerel halkın doğrudan kendini ilgilendiren işlere dâhil olamamasıdır.
S

Yerel yönetim kavramı nasıl tanımlanır?

Yerel yönetim kavramı, belirli bir coğrafyada yaşayan yerel topluluğun ortak ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulmuş, karar organları yerel halk tarafından seçilmiş, görev ve yetkileri kanunlarla sınırlandırılmış, özel gelire ve bütçeye sahip kamu tüzel kişilikleri tarafından gerçekleştirilen faaliyetler olarak tanımlanmaktadır.

S

Üniter develet nasıl tanımlanır?

Üniter Devlet: Devletin, ülke, millet ve egemenlik unsurları ile yasama ve yargı organları bakımından teklik özelliği gösterdiği yönetim şeklidir. Üniter devleti, devletin unsurlarında ve organlarında teklik özelliğiyle tanımlayabiliriz.

S

Yerelleşmenin kavramsal bir çerçeveye alınmasını zorlaştıran en önemli özelliği nedir?

Yerelleşmenin kavramsal bir çerçeveye alınmasını zorlaştıran en önemli özelliği uygulandığı ülkeye özgü bir süreç olmasıdır. Ülkenin tarihi, yerelleşme planının tasarımı ve uygulamasını önemli bir biçimde etkileyebilmektedir.

S

Yerelleşmenin en geniş tanımı nedir?

“Yerelleşme planlama, yönetim, kaynakların artırılması ve dağılımı ile ilgili sorumlulukların merkezî yönetim ve onun merkez teşkilatlarından, bakanlıkların teşkilatlarının taşra birimlerine, yine merkezin kontrolü altındaki diğer birim ve düzeylere, yarı otonom kamu otoritelerine ve devletin dışındaki özel ve gönüllü organizasyonlara aktarılması olarak tanımlanabilir.”

S

Yerelleşme tanımlarının ortak noktaları nelerdir?

Tanımların ortak noktalarından biri, yerelleşmenin bir durumu değil, bir kurumsal sistemden diğerine gelişimi ve değişim sürecini ifade etmesidir. Yerelleşme kamu yönetiminin üst düzeylerinden alt düzeylere sorumlulukları, kaynakları ve yetkileri aktarmayı hedefleyen bir dizi politika reformu olarak tanımlanmaktadır. Dolayısıyla kavram bir politik veya mali sistemi sınıflandıran bir sıfat olarak kullanılmamaktadır. Bu nedenle yerelleşme, idarelerarası ilişkiler ya da federalizm kavramları ile aynı anlama da gelmemektedir. Aynı zamanda benzer yerelleşme reformları demokratik rejimler kadar otokratik rejimlerde de uygulanabildiği için yerelleşme ve demokratikleşme kavramları da birbirinden ayrı tutulmaktadır.

S

Yerelleşme, yerelleşen yetkinin türüne göre nasıl adlandırılmakta ve sınıflandırılmaktadır?

Yerelleşme, yerelleşen yetkinin türüne göre politik, idari ve mali yerelleşme olarak adlandırılmaktadır. Her yerelleşme türünün kendine özgü özellikleri, politika uygulamaları ve başarı koşulları bulunmaktadır. Bunun yanında yerelleşmenin genellikle tek bir şablonu takip etmediğini, bunun yerine uygulamada farklı türlerin bir karışımını, bir başka deyişle bileşimini sergilediğini de göz ardı etmemek gerekmektedir.

S

Mali yerelleşme kavramı nasıl tanımlanır?

Mali yerelleşme kavramı idarelerarası mali sistemde değişikliğe gitmeyi ifade etmektedir. İdarelerarası mali sistemdeki değişikliğin mali yerelleşme sayılabilmesi için değişikliğin yerel yönetimlerin mali yetki ve sorumluluklarında bir artışı da beraberinde getirmesi gerekmektedir. Aksi takdirde yerel yönetimlerin harcama ve gelir sorumluluklarında bir azalma yani mali merkezîleşmeden söz edilebilir. Mali yerelleşmede yerel yönetimlere yeni harcama ve gelir sorumlulukları verilebileceği gibi mevcut harcamaları ve gelirleri üzerindeki yetki ve sorumlulukları da genişletilebilir. Ancak bir kamu reformunun mali yerelleşme sayılabilmesi için gelir ve harcama sorumluluklarının birlikte arttırılması gerekli değildir. Her ne kadar gelir kaynaklarını harcama sorumluluklarına eşitlemek mali yerelleşmenin temelini oluştursa da sadece biri üzerinde yapılan değişiklik de mali yerelleşmenin kapsamı içerisindedir

S

Maliye politikalarının hangi bileşenlerinde yerelleşmeden bahsedilmektedir?

Mali yerelleşme ile harcama politikaları, vergi politikaları, idareler arası mali denkleştirme politikaları ve borçlanma politikaları olarak maliye politikalarının dört bileşeninde yerelleşmeden bahsedilmektedir.

S

Ölçek ekonomilerinin sağladığı maliyet kazanımları hangi alanda ortaya çıkmaktadır?

Ölçek ekonomilerinin sağladığı maliyet kazanımları en yaygın biçimde gerekli hammadde ve materyallerin büyük miktarlarda sipariş edilebilmesi sonucu daha ucuza veya uzun vadeli sözleşmelerle alınabilmesi şeklinde ortaya çıkmaktadır.

S

Ölçek ekonomisi nedir?

Ölçek ekonomisi: Üretim artarken teknoloji ve verimliliğin artmasıyla maliyetin düşmesi anlamına gelmektedir. Bir başka deyişle firma, tesis, fabrika ya da işçi anlamında büyürken maliyetlerin düşmesidir.

S

Vergi politikalarının yerelleşmesinde göz önünde bulundurulması gereken kriterler nelerdir?

Vergi politikalarının yerelleşmesinde göz önünde bulundurulması gereken bazı kriterler bulunmaktadır; 

  • Yerel yönetimler bölgeler arası en az mobiliteye sahip vergi tabanlarını vergilendirmelidir.
  • Gelir vergileri küresel matrahı en etkin biçimde kapsayan yönetim düzeyince uygulanmalıdır.
  • Gelirin yeniden dağılımını hedefleyen artan oranlı vergiler merkezî yönetimce uygulanmalıdır.
  • İstikrar sağlamaya yönelik vergiler merkezî yönetimce alınmalı ve yerel vergiler dönemsel olarak istikrarlı olmalıdır.
  • Bölgesel olarak eşit olmayan bir biçimde dağılmış vergi tabanları merkezî yönetimce vergilendirilmelidir.
  • Faydalanma vergileri ve kullanıcı harçları tüm düzeyler için uygundur.
S

Kamu maliyesi teorisinde, yerel yönetimlerin temel işlevi nedir?

Kamu maliyesi teorisinde, yerel yönetimlerin temel işlevinin kaynak tahsisinde etkinliği sağlaması olduğu kabul edilmektedir. Kaynak tahsisinde etkinlik, Musgrave tarafından ileri sürülen ve geniş kabul gören kamu ekonomisinin görevlerinden sadece bir tanesidir. Diğer ikisi gelir dağılımında adalet ve makroekonomik istikrardır. Bu üç işlev ise birbirleriyle yakından ilişkilidir.

S

Mali yerelleşmenin, ekonomik büyümeye etkisi nasıl olmaktadır?

Mali yerelleşmenin, ekonomik büyümeyi iki yönden arttırabilme gücü olduğu ileri sürülmektedir; tahsis etkinliği ve teknik etkinlik sağlayarak sırasıyla talep ve arz etkinliği veya tüketici ve üretici etkinliği olarak da adlandırılmaktadır.

S

Kamu ekonomisinde tüketici etkinliği ile ifade edilmek istenen nedir?

Tüketici etkinliği, tüketicilerin arzuladıkları mal ve hizmetlere en uygun fiyatlardan ulaşabildikleri durumu ifade etmektedir. Kamu ekonomisinde tüketici etkinliği ifadesiyle, harcama politikalarının vergi mükelleflerinin tercihlerine en uyumlu hâle getirilmesi ifade edilmektedir.

S

Kamu kaynaklarının tahsis etkinliği nedir?

Kamu kesiminin kaynak tahsisi fonksiyonu, serbest piyasanın etkin bir biçimde üretmede başarısız olduğu mal ve hizmetlerin üretimi ile ilgilidir. Tahsis etkinliği ise kaynakların en yararlı amaçlar için kullanımı sonucu ortaya çıkan etkinlik kazanımı olarak tanımlanabilir

S

Mali yerelleşmenin hangi yollarla makroekonomik istikrarı bozabileceği, dolayısıyla enflasyonu arttırabileceği ileri sürülmektedir?

Mali yerelleşmenin dört yolla makroekonomik istikrarı bozabileceği, dolayısıyla enflasyonu arttırabileceği ileri sürülmektedir. İlk olarak, yeterli ve açık kurumsal kısıtlamalar olmaksızın mali yerelleşme, yerel yönetimlerin borçlanma güdüsünü arttırabilecektir.İkinci olarak mali yerelleşmeyle kamu harcama bileşimindeki değişiminin toplam talebi ve dolayısıyla fiyatlar genel düzeyini önemli bir biçimde etkileyebileceği ileri sürülmektedir.Üçüncü olarak, bazı vergilerin yerel yönetimlere aktarılmasının makroekonomik istikrar üzerinde olumsuz etkilerinin olabileceği varsayılmaktadır. Dördüncü olarak, mali yerelleşmeyle yerel yönetimlere de kendi mali politikalarını uygulama imkânı verildiğinde, bu durumun merkezî yönetimin makroekonomik politikalarını karmaşıklaştırabileceği ileri sürülmektedir.