aofsorular.com
MLY404U

Gelir Dağılımı ve Maliye Politikası

3. Ünite 34 Soru
S

Gelir dağılımı nedir?

Gelir dağılımı, birey ya da toplumu oluşturan grupların belirli bir dönemde oluşan hasıladan aldıkları payı göstermektedir.  Gelir dağılımı genel olarak bir ülkede belirli bir dönemde mal ve hizmet üretimi ile doğan nihai gelirin bireyler, üretim faktörleri, sektörler ya da bölgeler itibarıyla dağılımını ifade etmektedir.

S

Gelir dağılımında Liberal yaklaşım ne demektir?

Liberal yaklaşıma göre tam rekabet koşullarının geçerli olduğu bir ortamda piyasa mekanizması kıt kaynakların tam kullanımını sağlayacak, üretimde ve elde edilen gelirin bölüşümünde etkinliği beraberinde getirecek ve herhangi bir ekonomik istikrarsızlığın doğmasını kendiliğinden önleyecektir. Oysa piyasa aksaklıkları gelirin adil dağılımını sağlayacak bir mekanizmanın oluşmasını önlemekte hatta mevcut dengesizliklerin daha da derinleşmesini beraberinde getirebilmektedir.

S

Günümüzde devlet, piyasa mekanizmasının sağladığı gelir paylaşımına hangi gerekçelerle müdahale etmektedir?

Günümüzde devlet, piyasa mekanizmasının sağladığı gelir paylaşımına çeşitli gerekçelerle müdahale etmektedir. Bu gerekçeler siyasal, sosyal ya da ahlaki prensiplere dayanabilir.

S

Fedakârlık teorisi nedir?

Fedakârlık Teorisi’ne göre toplumsal ya da sosyal faydanın optimum ya da en yüksek düzeye erişmesi gelir dağılımında adaletin sağlanmasına bağlıdır. Gelirin yeniden dağılımı sürecinde devlet, yüksek gelirlilerden düşük gelirlilere gelir transferi olacak şekilde politika geliştirmeli ve maliye politikası araçlarını bu doğrultuda kullanmalıdır. Fedakârlık Teorisi gelir arttıkça marjinal faydasının düşeceği varsayımına dayanmaktadır. Bu nedenle herkesin eşit bir düzeyde gelire sahip olması sosyal fayda düzeyinin de optimale gelmesini sağlayacaktır.

S

Keynesyen yaklaşımı nedir?

Keynesyen Yaklaşıma göre talep yapısının, kaynakların etkin kullanımı üzerinde gösterge oluşturabilmesi adil gelir dağılımının varlığına bağlıdır. Bu nedenle sosyal grupların millî gelirden aldıkları payların dağılımı son derece önemlidir. Bir toplumda sosyal refahın artırılması ve muhafazası gelir dağılımının adil ve dengeli olmasına bağlıdır.

S

Faktör Fiyatları ne anlama gelir?

Bir ekonomik sistemde gelir, üretim faktörleri aracılığıyla ortaya çıkmaktadır. Üretim faktörleri ise ücret, faiz, rant ve kâr gibi değerler ile nihai geliri paylaşmaktadır. Bu kapsamda değeri ya da piyasa fiyatı yüksek olan üretim faktörü genel olarak gelirden daha fazla pay alabilmektedir. Tam aksine üretim faktörünün atıl kalması, fiyatının düşmesi gibi durumlarda ise nihai gelirden alınan pay azalmaktadır.

S

Servet Dağılımı ne anlama gelir?

Mülk ya da servet yapısı sahibinin gelir elde etmesini sağlamaktadır. Servet dağılımındaki adaletsizlik ise gelir adaletsizliğini beraberinde getirmektedir. Servet sahiplerinin, diğer kişi ya da gruplara göre gelir elde etmeleri daha kolaydır. Dolayısıyla servet sahipliği ile gelir düzeyi arasında pozitif yönlü bir ilişki vardır. Servet dağılımındaki eşitsizlik gelir dağılımındaki eşitsizliğin en önemli belirleyicilerinden biridir. Servet ya da mülk sahibi olan bireyler toplumun çok küçük bir kısmını oluştururken, toplumdaki bireylerin büyük çoğunluğunun ise servet ve mülk gelirlerinden mahrum olduğu gözlemlenmektedir.

S

Beşerî sermaye birikimi olan bireyler sahip oldukları emek faktörünü verimli kullanarak daha fazla gelir elde etme imkânına kavuşmaktadır. Bu ne demektir?

Beşerî sermaye birikimi olan bireyler sahip oldukları emek faktörünü verimli kullanarak daha fazla gelir elde etme imkânına kavuşmaktadır. Yani beşerî sermaye birikimi emeğin verimliliğini ve getirisini artırmaktadır. Bu nedenle beşerî sermaye birikimini artıracak mahiyetteki eğitim ve sağlık hizmetlerinden yararlanılması emek faktörün etkin ve verimli kullanılabilmesi açısından son derece önemlidir.

S

Gelir dağılımı türleri̇ nelerdir?

Gelir dağılımı, bir ekonomide belirli bir dönemde oluşturulan nihai gelirin bireyler, üretim faktörleri, bölgeler, sektörler ya da sosyal sınıflar arasında paylaşımına ilişkin bilgiler vermektedir. Genel olarak;

  • Fonksiyonel (işlevsel) gelir dağılımı: Gelirin üretim faktörleri arasındaki dağılımını,
  • Kişisel (bireysel) gelir dağılımı: Gelirin bireyler arasındaki dağılımını,
  • Sektör gelir dağılımı: Üretim sürecinde gelirin hangi sektörce ne kadar katma değer yaratılarak oluşturulduğunu,
  • Birincil ve ikincil gelir dağılımı: Yaratılan gelirin kamu müdahalesi öncesi ve sonrasındaki dağılımını,
  • Yatay ve dikey gelir dağılımı: Gelirin toplumun farklı sosyal tabakaları itibarıyla dağılımını gösterir.
S

Fonksiyonel (İşlevsel) Gelir Dağılımı ne demektir?

Üretim sonucunda oluşan nihai gelirin emek, toprak, sermaye ve girişim faktörleri arasında nasıl paylaşıldığını ifade etmektedir. Fonksiyonel gelir dağılımında asli amaç üretim faktörlerinin hangi oranda gelirden pay aldıklarını belirlemektir. Emeğin geliri ücret, sermayenin geliri faiz, girişimcinin geliri kâr, doğal kaynaklar ya da toprağın geliri ise rant olarak anılmaktadır. Dolayısıyla üretim faktörleri gelirin oluşum sürecindeki katılım payları ve değerine göre gelir sağlayacaktır.

S

Kişisel (Bireysel) gelir dağılımı ne anlama gelir?

Bir ülkede oluşturulan toplam gelirin söz konusu ülkede yaşayan bireyler ya da hane halkı itibarıyla paylaşımını göstermektedir. Kişisel gelir dağılımında bireylerin belirli bir dönemde elde ettikleri nihai gelir esas alınmakta, böylece yaratılan toplam gelirden bireylerin ne kadar pay aldıkları belirlenebilmektedir. Kişisel gelir dağılımının hesaplanmasındaki öncelikli amaç  hane halkları arasındaki gelir eşitsizliğini ortaya çıkarmaktır. Bu açıdan kişisel gelir dağılımı, hane halklarının gelir büyüklüklerine göre inşa edilmektedir.

S

Bölgesel gelir dağılımı nasıl ortaya çıkar?

Bölgesel gelir dağılımı, ülke sınırları içerisinde belirli bir dönemde ortaya çıkan gelirin coğrafi olarak dağılımını ifade etmektedir. Bu dağılım, farklı bölgelerde yaşayan bireylerin üretim süreci sonunda ortaya çıkan gelirden ne kadar pay aldıklarını göstermekte olup, kırsal ve bölgesel kalkınmanın önemli bir belirleyicisidir. Bölgelerin iklim, coğrafya, demografi ve diğer sosyoekonomik bileşenler itibarıyla farklı özelliklere sahip olması gelirin de adil dağılmamasına sebebiyet verebilmektedir.

S

Sektörel gelir dağılımı nasıl olur?

Sektörel gelir dağılımı, bir ülkede belirli bir dönemde gelirin oluşturulması sürecinde rol alan sektörlerin nihai hasıladan aldıkları payı göstermektedir. Tarım, imalat, inşaat, ticari faaliyetler ve hizmet gibi farklı sektörlerin millî gelir içerisindeki payı sektörel gelir dağılımı ile ortaya konulmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde diğer sektörlerle mukayese edildiğinde tarım sektörünün millî gelirden nispeten daha fazla pay aldığı gözlemlenir. Ekonomik gelişmişliğin artması ile birlikte tarım sektörünün millî gelir içerisindeki ağırlığı önemi kaybetmekte, imalat ve hizmet sektörünün payı ise artış meydana gelir.

S

Birinci elden gelir dağılımı nedir?

Piyasa mekanizmasına herhangi bir müdahale olmaksızın emek, toprak, girişim ve sermaye faktörlerinin, bireylerin, bölgelerin ya da sektörlerin belirli bir dönemde oluşan gelirden aldıkları paya birincil gelir dağılımı denilmektedir. Birincil gelir dağılımında üretim faktörlerinin piyasa mekanizmasında fiyatlandırılması, oluşan hasılanın yine piyasa mekanizmasınca dağıtılması ön plana çıkmaktadır.

S

Birinci elden gelir dağılımı ile ikinci elden gelir dağılımı arasında ne fark vardır?

Birincil gelir dağılımında üretim faktörlerinin piyasa mekanizmasında fiyatlandırılması, oluşan hasılanın yine piyasa mekanizmasınca dağıtılması ön planda olmasına karşılık, ikinci elden gelir dağılımında, devletin vergi ve kamu harcamaları gibi araçları ile gelirden pay alan faktörlerin kavuştuğu satın alma gücünü yeniden dağıtmasıdır.

S

Devlet gelir dağılımı sürecine nasıl müdahale eder?

Devlet gelir dağılımı sürecine aşağıdaki şekillerde müdahalede bulunabilir;

  • Gelirin birincil dağılımını düzenleyen, bireylerin, sosyal sınıfların ya da üretim faktörlerinin gelirden pay alma süreçlerini yeniden düzenleyecek regülasyonlar yapılarak,
  • Gelirin ikincil dağılımı sürecinde maliye politikası araçlarından kamu gelirleri ile kamu harcamaları ile geliri yeniden dağıtıcı rol üstlenerek.
S

Dikey ve yatay gelir dağılımı ne demektir?

Toplumu oluşturan birey ya da gruplar esas alındığında yüksek gelirliler ile düşük gelirliler arasında belirli bir dönemde elde edilen hasılanın nasıl dağıldığını dikey gelir dağılımı göstermektedir. Dolayısıyla dikey gelir dağılımı yüksek ve düşük ödeme gücüne sahip gruplar arasındaki gelir dağılımını göstermektedir. Yatay gelir dağılımı ise aynı ödeme gücüne sahip olması beklenen gruplar arasındaki gelir dağılımıdır.

S

Değişim aralığı nasıl hesaplanır?

Değişim aralığı, bir topluluğa ait gelir dağılımı serisindeki en yüksek gelir ile en düşük gelir arasındaki farkı esas almaktadır. Bu kapsamda değişim aralığı ile gelir dağılımı serisinde yer alan uç değerlere odaklanılmakta, maksimum ve minimum değerler haricindeki diğer düzeylerde gelir elde edenler ihmal edilmektedir. Dolayısıyla değişim aralığı gelirden en fazla ile en az pay alanlar arasındaki uçurumu gözler önüne sermektedir.

Değişim Aralığı = En yüksek gelir – En düşük gelir

S

Aralık ölçüsü ne demektir?

Gelir dağılımı serisinde uç  değerlerin karşılaştırılmasında yararlanılan diğer araç  aralık ölçüsüdür. Aralık ölçüsünde de serideki en yüksek ve en düşük gelir elde edenler karşılaştırılmaktadır. Ancak aralık ölçüsünde en yüksek ve en düşük gelirler arasındaki fark ortalama gelire oranlanmaktadır.

Aralık Ölçüsü = (En yüksek gelir – En düşük gelir) /Ortalama gelir

S

Göreli ortalamadan sapma hesaplamasına neden gerek duyulur?

Göreli ortalama sapma değerinin hesaplanmasında tüm gelir düzeylerinin ortalama gelir ile mukayesesi esas alınmaktadır. Bu kapsamda ortalama gelir ile farklı gelir düzeyleri arasındaki farkın mutlak değerleri toplamı ile göreli ortalama sapma değeri hesaplanmaktadır. Böylece gelir dağılımı serisinde ortalama gelirden sapma düzeyi göreli olarak belirlenebilmektedir.

S

Yüzde paylar nasıl hesaplanır?

Yüzde paylar analizinde toplumdaki haneler, çeşitli sıklıklarda gruplara ayrılmakta, her grubun toplam gelirden elde ettiği pay belirlenmektedir. Örneğin kişisel gelir dağılımının ölçümünde hane halklarının elde ettikleri gelirlerine göre en azdan en fazlaya olacak şekilde sıralaması yapılmaktadır. Daha sonra hane halkları %20’lik ölçekte 5 gruba ayrılır (%1’lik 100, %5’lik 20 ya da %10’luk 10 grup). Her bir yüzde grubun elde edeceği gelir toplam gelire oranlanarak ilgili grubun yüzde payı elde edilir.

S

Lorenz Eğrisi bize neyi gösterir?

Yatay eksende kümülatif ya da birikimli nüfus yüzdesi, dikey eksende ise bu nüfus ile elde edilen gelir yüzdesinin yer aldığı Lorenz eğrisi, gelir dağılımının istatistiksel ve görsel olarak ele alınmasına aracı olmaktadır. Bu eğri genel olarak oluşan toplam gelirin nüfus itibarıyla paylaşımını göstermekte olup, bir toplumdaki nüfusun yüzde kaçı tarafından gelirin yüzde kaçının elde edildiğini ortaya koymaktadır.

S

Lorenz eğirişi ile Gini katsayısı arasındaki ilişki nasıldır?

Lorenz eğrisinden türetilmekte ve kişisel gelir dağılımın ölçümü için sıklıkla başvurulan bir ölçü olarak ele alınmaktadır. Bu katsayı 0 ile 1 arasında değişen değerler alabilmektedir. Şayet toplumdaki gelirin mutlak eşitlik çerçevesinde paylaşılması söz konusu ise yani Lorenz Eğrisi 45°’lik bir doğru şeklinde ise Gini katsayısı 0 değerini alacaktır. Buna karşılık mutlak eşitsizliğin olduğu ve gelirin tamamının tek bir kişi tarafından kullanıldığı ekstrem durumda ise Gini katsayısı 1’e eşit olacaktır. 

S

Devlet adil gelir dağılımını sağlamak için hangi müdahale araçlarını kullanır?

Devlet sahip olduğu mali araçlarla piyasa mekanizmasının işleyişi sonucunda oluşan birincil gelir dağılımına müdahale edebilmekte ve geliri yeniden dağıtmaktadır. Bu kapsamda belirli bir dönemde oluşan milli gelir, kamu gelirleri ile kamu harcamaları kullanılarak daha adil hâle getirilebilir. Devlet ve devredilmiş yetkilere sahip kamu kurumları, toplumsal ihtiyaçları karşılayabilmek için kamusal mal ve hizmet üretmekte, bu üretim sürecinde ise kamusal harcama gerçekleştirmektedir. Yine toplumsal ihtiyaçların karşılanması için gerçekleştirilen harcamaların finansmanı vergiler ile sağlanmaktadır. Dolayısıyla devlet mali amacının ötesinde, toplumdaki gelir dağılımı adaletsizliğini önleyebilmeyi amaç̧ edinerek kamusal harcamalarını daha çok az gelirli bireylere yönlendirebileceği gibi, bu harcamaların finansmanını yüksek gelirli bireylerden sağlayacağı vergiler ile karşılayabilecektir.

S

Kamusal mal ve hizmetlerin en önemli özelliği bölünememeleridir. Bu ne anlama gelir?

Toplumsal ihtiyaçların karşılanabilmesi için kamu kurumlarınca tedarik edilen tam kamusal mal ve hizmetlerin en önemli özelliği bölünememeleridir. Bölünemeyen bu mal ve/veya hizmetlerin şahsi faydası belirlenememekte, piyasası oluşmamakta ve fiyatlandırılamamaktadır. Söz konusu kamusal mal ve hizmetler vergiler ile finanse edilmekte, tüm toplumun yararına sunulmaktadır. Bunun yanında eğitim ve sağlık alanlarında sunulan hizmetler her ne kadar bölünebilir ve pazarlanabilir olsa da bünyesinde yoğun pozitif dışsallıklar barındırması nedeniyle piyasa fiyatı ile finanse edilmesi yeteri kadar yararlanılmasını engellemektedir.

S

Sosyal Transferler harcamaları ne demektir?

Sosyal devletin temel görevlerinden biri vatandaşların asgari yaşam standardında hayatlarını idame ettirebilmelerini sağlamaktadır. Bu kapsamda devlet, işsizlik, hastalıklar, emeklilik, yoksulluk ya da benzeri sosyal risklerin ortaya çıkması halinde bireylerin asgari bir refaha sahip olabilmesi için sosyal transfer mekanizması oluşturmakta ve kullanmaktadır. Nitekim sosyal transfer harcamalarına örnek olarak emekli, dul, yetim, şehit ve gazi yakınlarına yapılan ödemeler, engelli ve yaşlılara yapılan mali yardımlar, işsizlik sigortası kapsamında işsizlere tedarik edilen kaynaklar, öğrencilere verilen burslar ya da fakir ailelere sunulan ayni ve/veya nakdi yardımlar gösterilebilir.

S

Ekonomik transferler ile varılmak istenen nihai hedef nedir?

Ekonomik transferler, üretim maliyetlerini hafifleterek ürün arzını teşvik etmek amacıyla kullanılabileceği gibi toplumda daha çok düşük gelirli grupların yararlandığı mal ve hizmetlerin üretim ya da tüketim süreçlerini kolaylaştırmak amacıyla da kullanılabilir. Ekonomik transferler ile varılmak istenen nihai amaç  belirli sektörlerin desteklenmesi, öncelikli alanlarda üretimin sübvanse edilmesi, ihracata yönelik üretime ağırlık verilmesi gibi doğrudan iktisadi mahiyette ise devlet tarafından sağlanan transfer harcamalarından yararlananların daha çok üreticiler, girişimciler ya da öncelikli sektör temsilcileri olacağı beklenebilir.

S

 Faiz ödemeleri hangi amaca destek olur? 

Her ne kadar vergilerin öncelikli ve temel amacı kamu harcamalarını finanse etmek olsa da özellikle 1930’lu yıllardan günümüze gecen süreçte fiyat istikrarsızlıklarının giderilmesi, istihdamın artırılması ya da sosyal adaletin, gelir ve servet dağılımındaki eşitsizliklerin giderilmesi gibi amaçlara da hizmet ettiği görülmektedir. Farklı düzeylerde gelire sahip olan bireylerin vergilendirme sürecinden nasıl ve hangi ölçülerde etkilendiğinin tespiti açısından ön plana çıkmaktadır. 

S

Vergi sisteminin gelir dağılımı üzerindeki etkilerini belirleyen faktörler nelerdir?

Vergi sisteminin gelir dağılımı üzerindeki etkilerini belirleyen faktörler genel olarak;

  • Vergilerin yapısı: Vergilerin konusu, matrahı, uygulanan muafiyet ve istisnalar ile indirimler, tarife yapısı.
  • Adil gelir dağılımı için kullanılan vergilerin vergi hasılatı içerisindeki payı,
  • Vergilerin yansıtılma kolaylığı/zorluğu,
  • Vergilerin gelir esnekliği.
S

Servet vergilerinin özelliği nedir?

Yansıtılamama özelliği ile vergi sisteminde gelir ve servet dağılımında eşitsizliğin giderilmesi için yararlanabilecek bir diğer araç̧ servet vergileridir. Gelirin adaletsiz dağılımının en önemli nedenlerinden biri olarak servet dağılımı dikkate alındığında, servetin etkin bir şekilde vergilendirilmesini sağlayan mali sistem kaynakların adil paylaşımına katkı sağlanabilecektir.

S

Vergi yansıması ne anlama gelir?

Bir ekonomik aktörün üzerindeki vergi yükünü piyasa mekanizması aracılığıyla diğer ekonomik faktörlere aktarmasıdır. Tüzel kişiliğe haiz ve iktisadi alanda faaliyet gösteren kurumların kazançları üzerinden alınan kurumlar vergisinin gelir dağılımı üzerindeki etkileri, verginin yansıtılıp yansıtılamadığına bağlı olarak değerlendirilmektedir.

S

Lüks tüketim vergileri neden daha fazladır?

Harcamalar üzerinden alınan vergiler ile lüks tüketimin daha ağır vergilendirilerek gelir dağılımının adil hâle getirilebilmesi için, mevcut vergilerin yüksek gelirli kimselerin tüketim kararları üzerinde caydırıcı etki oluşturmaması gerekir. Bunun yanında lüks tüketimin mahiyetinin zamana göre değişeceği öngörülerek yüksek oran ile vergilendirilen ürünlerin sürekli güncellenmesi arzulanmaktadır.

S

Enflasyonist dönemlerde borçlanmanın gelir dağılımı üzerinde nasıl bir etkisi olur?

Enflasyonist dönemlerin yaşandığı bir ortamda borçlanmanın gelir dağılımı üzerindeki yıpratıcı etkisi de artacaktır. Her şeyden önce enflasyonist dönemlerde faiz hadlerindeki yükselme devlet borçlanma maliyetlerini ve kamu harcamaları içerisindeki faiz ödemeleri payını artırmaktadır.

S

Mali sürüklenme nedir?

Enflasyon dönemlerinde gelir vergisi mükelleflerinin nominal gelirlerinin artması sonucunda artan oranlı tarife kapsamında daha yüksek ortalama vergi oranlarıyla karşı karşıya kalmalarıdır. Gelir vergisi gibi artan oranlı tarifeye sahip vergilerde bireylerin nominal gelirlerinin artmasına bağlı olarak daha üst dilimlerden vergilendirilmesi (Mali Sürüklenme), diğer yandan enflasyonla mücadele amacıyla objektif ve dolaylı mahiyette olan harcamalar üzerinden alınan vergilerin artırılması, toplumdaki düşük gelirlilerin vergi yükünde artışı beraberinde getirmektedir.