aofsorular.com
MLY404U

Maliye Politikasının Teorik Temelleri

1. Ünite 20 Soru
S

Merkantilizmin temel amacı nedir?

Merkantilizm, merchant (Tüccar) kelimesinden türeyen Merkantilizm, kapitalist sistem öncesinde uygulama alanı bulmuştur. Merkantilizmde temel amaç ülkedeki altın yada gümüş miktarını artırmaktadır. Merkantilist uygulamalar, Fransa’da Colbertizm, Almanya ve Avusturya Kameralizm ve İspanya’da Bulyonizm olarak anılmıştır.

S

Merkantilizmin özellikleri ve devlet anlayışı hakkında bilgi veriniz.

Merkantilizmin özellikleri ve devlet anlayışı:
• Zenginliğin ve refahın kaynağı kıymetli madenlerdir (külçe altın ya da gümüş).
• Refah artışı için altın ve gümüş stokunun artırılması gerekir. Bu artış ise dış ticaret fazlası ile sağlanabilir.
• Ekonomik sistemde üretim tüketimden ve ihracat ithalattan fazla olmalıdır. Bu nedenle üretim ve ihracatın teşviki, ithalatın yasaklanması, tüketime kısıtlamalar ve kontrol getirilmesi söz konusudur.
• Bu yaklaşım her yönden güçlü hâlde olan devletin düzenlemeler, kısıtlar, önlemler ve vergi sistemi ile ekonomik hayata mutlak müdahalesini öngörür.
• Korumacı politikaların etkileriyle sürekli dış ticaret fazlası veren ülkelerde kıymetli maden stoku artmış, ancak bu artış paranın satın alma gücünün azalmasına neden olmuştur.

S

Fizyokrasinin özellikleri ve devlet anlayışını anlatınız.

Fizyokrasinin özellikleri ve devlet anlayışı:
• Zenginliğin kaynağı tarımsal faaliyetlerdir.
• Refah artışı için tarımsal üretim artırılması, verimli toprakların tarıma açılması gerekir.
• Toplumsal ve ekonomik hayatın işleyişinde doğal düzen bulunmaktadır.
• Devlet doğal düzene müdahale etmemelidir. Yapılacak her türlü müdahale doğal düzeni bozacaktır.
• Ekonomik hayatta tek bir vergi olmalı, o da tarım üzerinden almalıdır. Diğer vergiler (Gümrük Vergileri) doğal düzeni bozacak etkiye sahiptir.

S

Sanayi Devrimi hangi dönemi kapsamıştır ve neden Sanayi Devrimi olarak adlandırılmıştır?

Avrupa’da 18. ve 19. yüzyıllarda yeni buluşların üretim süreci üzerindeki etkiler, buhar gücüyle çalışan makinelere dayalı endüstrilerin gelişmesi, yaşanan dönüşümün sermaye birikimi üzerindeki yansımaları Sanayi Devrimi ya da Endüstri Devrimi olarak anılmaktadır.

S

Klasik Dikotomini tanımlayınız.

Klasik Dikotomi: Reel değişkenlerin para arzından bağımsız olarak belirlenmesi, yani paranın yansız ve tarafsız olmasıdır. Paranın dolaşım hızı sabit, tam istihdam düzeyinde dengede olan bir ekonomide para arzındaki değişmeler fiyatlar genel seviyesinde aynı yönde ve aynı oranda etki edecektir.

S

Klasik liberal yaklaşımın özellikleri ve devlet anlayışı hakkında bilgi veriniz.

Klasik liberal yaklaşımın özellikleri ve devlet anlayışı:
• Bütün piyasalarda tam rekabet koşulları geçerlidir.
• Ücret, faiz ve fiyatlar tam esnektir.
• Ekonomi tam istihdamda dengededir.
• Ekonomide her arz kendi talebini yaratmaktadır (Say Yasası).
• Faiz oranı, yatırım tasarruf eşitliği tarafından türetilir.
• Miktar kuramı geçerlidir (Para Miktarı x Paranın Dolaşım Hızı = Fiyatlar Genel Düzeyi x Reel Gelir) yani ekonomide para miktarı yükselirse fiyatlarda aynı şekilde yükselecektir.).
• Para ekonomide sadece bir mübadele(değişim) aracıdır.
• Parasal değişkenlerin reel değişkenler üzerinde etkisi yoktur.
• Her türlü istikrarsızlık geçicidir. Uzun vadeli bir bakış açısına sahip bu anlayışa göre etkin piyasalar kendiliğinden problemleri giderecektir.
• Devlet parasal ve/veya mali araçlarla ekonomik hayata hiçbir şekilde müdahale
etmemelidir.
• Devlet faaliyetleri temel hizmetlerle sınırlı tutulmalı ve dolaylı vergilerle finanse edilmelidir.
• Kamu harcamaları mutlak suretle sınırlandırılmalıdır.
• Mümkün olduğu kadar küçük, denk bir bütçeye sahip ve tarafsız olmalıdır

S

Neoklasik iktisadi düşünceye göre piyasa başarısızlıkları nelerdir?

Piyasa Başarısızlıkları, kamusal malların varlığı, dışsallıklar, doğal tekeller, asimetrik bilgi, eksik rekabet piyasaları gibi nedenlerle piyasa mekanizmasının etkin çalışamaması durumudur.

S

Likidite tuzağını tanımlayınız.

Faiz hadlerinin düşebileceği minimum bir düzey bulunmaktadır. Söz konusu düzeyden sonra yatırımlar faize karşı duyarsız hâle gelecek, faiz hadlerindeki azalma yatırımlarda artışa yol açmayacaktır. Likidite tuzağı olarak değerlendirilen bu düzeyde yatırımcıların kötümser beklentilerinin de etkisiyle sermayenin marjinal etkinliği ile faiz hadleri arasındaki etkileşim kaybolmaktadır. Böyle bir ortamda para politikası araçlarının efektif talep üzerinde herhangi bir etkisi olmayacaktır. Piyasalardaki yatırım düzeyinin istikrarsızlığı nedeniyle oluşan kötümser ve dengesiz ortamda yatırım düzeyi telafi edici maliye politikası ile istikrarlı hâle getirilebilir.

S

Adaptif beklentiler kavramını tanımlayınız.

Adaptif (Uyumcu) Beklentiler, birey ya da firma gibi ekonomik aktörlerin geçmişteki tecrübeleri ışığında geleceğe ilişkin beklentilerini şekillendirmesidir.

S

Monetarizme göre doğal işsizlik oranı nedir?

Doğal İşsizlik Oranı, emek verimlilik artışının, ortalama reel ücret haddinin ve fiyat düzeyinin sabit kaldığı koşullardaki işsizlik oranıdır. Friksiyonel (geçici) işsizlik ile yapısal işsizliğin toplamına eşit olup, enflasyonu hızlandırmayan işsizlik oranıdır.

S

Monetarizme göre dışlama etkisini tanımlayınız.

Para arzının sabit olması halinde kamu harcamaları çarpanı kısa dönemde pozitif bir değer alsa da uzun dönemde çarpan değeri sıfır olacaktır. Özellikle genişletici maliye politikası uygulanması sonucunda faiz oranlarının yükselmesine bağlı olarak özel yatırım harcamalarının azalması nedeniyle ortaya çıkan bu durum dışlama etkisi (Crowding-out effect) olarak ifade edilmektedir.

S

Yeni Klasik Yaklaşım hangi iktisadi düşünceden etkilenmiştir?

Devletin mali araçlar ile ekonomiye müdahale etmesinin reel etki oluşturmayacağını ve yaşanan problemlere çözüm üretmeyeceğini ileri süren bir diğer yaklaşım Monetarist Yaklaşımın içinden çıkmış Yeni Klasik Yaklaşımdır.

S

Yeni Klasik Yaklaşım rasyonel beklentileri nasıl tanımlamıştır?

Rasyonel Beklentiler, bireylerin beklentilerini ve tahminlerini rasyonel şekilde ekonomik değişkenlere ilişkin tüm bilgileri kullanarak şekillendirmektedir.

S

Arz Yanlı Yaklaşımın dayandığı temel prensipler nelerdir?

Arz Yanlı Yaklaşım, ekonomik sistemdeki devlet müdahalelerin azaltılması, kamusal faaliyetlerin ve kamu ekonomisinin daraltılması, özel sektöre ve üretime ağırlık verilmesi, rekabetçi piyasa mekanizmasının ve teknolojik yeniliklerin geliştirilmesi gibi temel prensiplere dayanmaktadır.

S

Laffer eğrisi hangi iktisadi yaklaşım tarafından ortaya atılmış ve Laffer eğrisini açıklayınız.

Arz Yanlı İktisadi Yaklaşımın ortaya çıkış sürecinde 1974 yılında Arthur Laffer tarafından ortaya atılan “optimal düzeyin üzerinde olan vergiler şayet azaltılırsa devletin gelirleri artacaktır” şeklindeki görüş ve bu görüşü sistematik olarak yansıtan “Laffer Eğrisi” son
derece etkili olmuştur. Bu yaklaşıma göre yüksek enflasyonun altında yatan temel etken, derin bütçe açıkları ve kamusal harcamalar ile bütçe açığını finanse edebilmek için kurgulanan vergi sisteminin, yatırımlar ve üretim üzerinde oluşturduğu negatif etkilerdir. Bu nedenle enflasyonla mücadele sürecinde kamu harcamaları azaltılmalı, denk bütçe politikası uygulanmalı, yatırımlar ile üretimleri teşvik edebilmek için yüksek vergi yükü azaltılmalıdır.

S

Kamu tercihi teorisine göre iktisadi olarak siyasal karar alma sürecindeki varsayımları nelerdir?

Kamu Tercihi Teorisine göre iktisadi olarak siyasal karar alma süreci incelenirken üç varsayım yapılmaktadır. Bunlar: i) Metodolojik Bireyselcilik, ii) Rasyonalite ve Maximand, iii) Politik Mübadele şeklindedir.

S

Yeni Keynesyen Yaklaşıma göre piyasaların temizlenmemesinin nedenleri nelerdir?

Yeni Keynesyen Yaklaşıma göre piyasaların temizlenmeme nedenleri eksik rekabet koşullarının varlığı, asimetrik bilgi, fiyat ile ücretlerin yapışkan ve katı olması gibi mikro ölçekli etmenlerdir.

S

Ortodoks ve Heterodoks maliye politikalarını tanımlayınız.

Ortodoks Maliye Politikaları: Sosyoekonomik amaçlara ulaşılabilmesi için vergiler, kamu harcamaları, kamu borçlanması ve teşvikler gibi geleneksel enstrümanların kullanılmasıdır.

Heterodoks Maliye Politikaları: Stagflasyon ile mücadele sürecinde ücret ve fiyat gibi göstergelerin düzenlenmesi, vergi temelli gelirler politikası gibi yeni nesil tedbirlerden yararlanılmasıdır.

S

Yapısalcı yaklaşıma göre gelişmekte olan ülkelerin yapısal sorunlarının nelerden kaynaklı olduğunu ileri sürmektedir?

Yapısalcı Yaklaşım, 1950’li yıllarda özellikle gelişmekte olan ülkelerin karşı karşıya kaldıkları sorunlara odaklanmıştır. Enflasyon, eksik istihdam, makul bir büyüme ivmesi yakalanamaması, yetersiz kalkınma ve gelir dağılımının adaletsiz yapısı gibi problemlerin ülkelerin yapısal sorunları kaynaklı olduğunu ileri sürmektedir.

S

Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki ekonomik ve sosyal yapı ile özdeşleşmiş problemler nelerdir?

Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde;
• Hızlı nüfus artışı
• Tarım sektöründe modernizasyonun sağlanamaması,
• Dış ticarette yaşanan dengesizlikler ve ödemeler bilançosundaki kronik açık,
• Kamu harcamalarının kamu gelirlerini aşması ve bütçe açıklarının kronikleşmesi,
• Ekonomik kurumların ve kuralların gelişmemiş olması,
• Sermaye yetersizliği ve tasarruf açığı,
• Siyasal istikrarsızlıklar,
• Gelişmemiş finansal piyasaların varlığı,
• Gelir dağılımı adaletsizliği, gibi ekonomik ve sosyal yapı ile özdeşleşmiş problemler bulunmaktadır.