aofsorular.com
MLY403U

Maliye Politikası ve Ekonomik Kalkınma

6. Ünite 20 Soru
S

Ekonomide durgunluk kavramını tanımlayınız?

Bir ekonomide, durgunluk da enflasyon gibi genel ekonomik dengenin bozulması ile ilgili bir konudur. Ancak bu durumda, toplam arz ve toplam talep dengesindeki bozukluk arza oranla talep eksikliği şeklinde ortaya çıkmakta, diğer bir deyişle bir ekonomide toplam talep yetersizliğinden meydana gelen bir toplam arz-toplam talep dengesizliği söz konusu olmaktadır. Durgunluk hâlinde, milli gelir eksik istihdam düzeyinde gerçekleşmekte, işsizlik artmakta ve faktör ve mal fiyatlarında genel bir düşme eğilimi gözlemlenmektedir.

S

Durgunluk ve ekonomik kriz arasındaki farklar nelerdir?

Toplam arz ile toplam talebin uyuşmaması şeklinde tanımlanan dengesizliğin ekonomik
durgunluk hâlini ekonomik krizden ayırmak gerekir. İki olgu ve kavram arasındaki ayırıcı fark; yaşanan dengesizliğin boyutu, derinliği ve süresi ile ilgilidir. Açıktır ki durgunluk krize göre daha yüzeyde seyreden, daha az sayıda işsizliği açığa çıkaran ve daha kısa sure devam eden bir dengesizlik olduğu hâlde, kriz çok daha derin bunalımlara, yaygın işsizliğe yol açan ve uzun sure devam eden bir dengesizlik hâlidir.

S

Keynesyen maliye politikası anlayışının ortaya çıkması nasıl olmuştur?

Maliye politikası öğretisi ile tarihsel olarak yaşanmış olan ekonomik durgunluk ve
işsizlik arasında, ortaya çıkış zamanları itibariyle çok sıkı bir yakınlık söz konusudur.
Gerçekten, 1929 Krizi, yaşanan bunalım ve işsizlik ile çağdaş maliye politikası görüşünün temellerini oluşturan Keynesyen maliye politikası anlayışının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Keynesyen görüşe göre tasarruf ve yatırım dengesizliği piyasa koşullarının ekonomik dengeyi ve tam istihdamı otomatik olarak sağlamasını engellediğinden piyasalara kamusal genişletici politikalarla müdahale edilmesi kaçınılmazdır.

S

Durgunlukla etkin olarak mücadele edilebilmesi hangi hususlar dikkate alınmalıdır?

Durgunlukla etkin olarak mücadele edilebilmesi için genişletici maliye politikası araçları iyi seçilmeli ve bu araçlarda yapılacak düzenlemelerin dozları kontrol altında tutulmalıdır. Aksi takdirde, yürütülen mücadele gerekli etkiyi yapamıyor olabileceği gibi ekonomiyi aksi yönde tetikleyerek enflâsyonist basıncın ortaya çıkmasına da neden olabilir. Durgunlukla mücadele araçları, enflâsyonla mücadele araçlarının tersi yönde olduğundan mücadele zorunluluğu ortadan kalktıktan sonra, eski politikalara dönmek kolay ve mümkün olmayabilir. Çünkü durgunlukla mücadele araçları harcamaların artırılmasına ve/veya vergilerin azaltılmasına yönelik, toplumun çabuk kabul edip aynı hızda vazgeçemeyeceği politikalardır.

S

Otomatik istikrar sağlayıcı olma açısından gelir vergisi ile kurumlar vergisini karşılaştırınız?

Sistemin ekonomik konjonktüre karşı tepki veren en önemli aracı gelir vergisidir. Kurumlar vergisi genellikle düz oranlı uygulandığından gerileyen gelirler karşısında yükümlüleri daha düşük vergi oranına indiremeyeceği için otomatik istikrar sağlayıcı olma açısından etkinliği, gelir vergisine oranla zayıftır. Ancak düz oran koşulu altında dahi durgunlukta vergi geliri azalmış olacağından gelir vergisine göre daha zayıf da olsa kurumlar vergisinin de bütçe açığına katkı yaparak, otomatik istikrara yönelik olumlu sonuç ortaya koyabileceği savunulabilir.

S

Kamu harcamalarının otomatik istikrar sağlama etkilerini açıklayınız?

Kamu harcamalarının otomatik istikrar sağlama etkileri ise kamu gelir sistemi kadar
yüksek değildir. Ancak otomatik istikrar sağlayıcı politika aracı olarak, durgunluk dönemlerinde kamu harcamalarının azalmaması, aynı düzeyini koruması arzulanır bir durumdur. Kamu harcamalarının bir bölümünün esnek, bir bölümünün de esneklikten yoksun olması, durgunluk dönemlerinde toplam kamu harcamaları düzeyinin korunmasına neden olabilir. Örneğin, sosyal nitelikli transfer harcamaları, durgunlukta ortaya çıkan ihtiyaç nedeni ile hiçbir yasal değişikliğe gitmeden artarak kamu harcamalarının yükselmesine yol açar ve toplam talebin gerilemesini frenler. Diğer taraftan, carî ve yatırım harcamaları gibi gelir yaratıcı kamu harcamalarının durgunluk dönemlerinde esneklik göstermemeleri de otomatik istikrar aracı olarak önemlidir. Çünkü, durgunluk dönemlerinde kamu gelirlerinin gerilemesi, buna karşın kamu harcamalarının gerilememesi, hatta bazı dönemlerde artış eğilimine girmesi otomatik olarak bütçe açığı oluşturarak genişletici finansman sürecinin devreye sokulmasına neden olmaktadır.

S

Durgunlukla mücadelede genişletici maliye politikası araçları nelerdir?

Durgunluğun ağır seyrettiği ve otomatik istikrar sağlayıcı politikaların etkili olamadığı
durumlarda, kamu harcama ve gelir sistemlerinde iradî değişiklikleri gerektiren maliye
politikası uygulamasına gidilmektedir. Durgunlukla mücadelede genişletici maliye politikası araçları kamu harcamaları ve kamu gelir sistemidir. Söz konusu mali araçlarda iradi değişiklikler yapılarak, ekonomide toplam talep düzeyinin yükseltilmesi ve böylece durgunluktan çıkış amaçlanmaktadır.

S

Durgunlukla mücadelede kamu harcamalarında yapıla değişikliğin etkinliğini ve sonuçlarını açıklayınız?

Durgunluktan çıkışı amaçlayan iradî maliye politikasında, toplam talebi arttırmaya yönelik olarak kamu harcamaları arttırılır. Arttırılan kamu harcamaları marjinal tüketim eğilimine bağlı olarak, milli gelir düzeyini ve istihdamı yükseltir. Kamu cari ve yatırım harcamalarının gelir düzeyi üzerindeki etkisi aynı çarpan katsayısıyla belirlenir

S

Kamu harcamalarının önemli bir bölümünü ne oluşturmaktadır?

Kamu harcamalarının önemli bir bölümünü de transfer harcamaları oluşturmaktadır. Transfer harcamalarında üretim faktörü kullanılmadığı için doğrudan milli gelir artışı gerçekleşmemektedir. Transfer harcamasını elde edenler, kendi tüketim
eğilimlerine göre piyasadan mal ve hizmet alımına yönelik harcama yaparak gelir artışına katkıda bulunurlar.

S

Tam çarpan etkisi kavramını tanımlayınız?

Tam Çarpan Etkisi: Kamu harcamalarında bir birim artışın, veri çarpan katsayısı ve sabit faiz oranı altında gelir düzeyinde oluşturduğu artıştır.

S

Durgunluk dönemlerinde uygulanan maliye politikasının para politikası açısından başarısı hangi faktörler bağlıdır?

Durgunluk dönemlerinde uygulanan maliye politikasının para politikası açısından
incelenmesini paracı bir yaklaşımla sürdürürsek ucuz para politikası izlenip para arzının
artırıldığı dönemlerde faiz oranlarının gerileyip yatırımlar üzerinde artırıcı etki yapması;
bir yandan spekülatif para talebinin faiz esnekliğine, diğer yandan da yatırım fonksiyonunun faiz esnekliğine bağlıdır. Bu iki kanaldan birinin bile etkin olamaması, arzulanan sonucun sağlanmasını engellemektedir.

S

Genişletici maliye politikası hangi durumda en etkin sonuca ulaşır?

Genişletici maliye politikası, özellikle kamu otonom yatırım harcamaları yolu ile işsizler kesimini hedef alan harcamalarla en etkin sonuca ulaşır

S

Faiz oranların maliye politikasının etkinliği üzerinde olumsuz etkilerini açıklayınız?

Maliye politikasının etkinliği üzerinde olumsuz etki yapan bir öğe faiz oranıdır. Şöyle ki kamu kesimi otonom yatırımları arttırıldığında piyasada işlem hacmi artmış olacağından, büyüyen işlem hacmini destekleyecek para arzının olmadığı durumda faiz oranı yükselecek, oluşan faiz yükselişi, uyarılmış yatırımları olumsuz etkileyerek bunların bir bölümünün piyasadan çekilmesine neden olacaktır. Böylece otonom yatırımlar milli geliri arttırırken daralan uyarılmış yatırımlar gelir üzerinde kısıcı etki yaratacak, sonuçta milli gelirde görülen artış düzeyi, otonom yatırımların kısılması nedeniyle tam çarpan katsayısı ile sağlanabilecek düzeyin altında kalacaktır

S

Ekonominin dış ticarete açık olmasının genişletici bir maliye politikası uygulandığında ne gibi etkileri vardır?

Durgunluğu giderici ya da diğer bir deyişle, genişletici bir maliye politikası uygulandığında sistemin etkinliği üzerinde olumsuz etki yapan ikinci unsur ise, ekonominin dış ticarete açık olmasıdır. Bilindiği gibi ihracat milli geliri arttırıcı, ithalat ise kısıcı yönde etkilemektedir. Gelir ve ona bağlı olarak tüketimin artması, marjinal ithalat eğilimine bağlı olarak ithalatı da arttırmaktadır (Burada Ünite 2’den farklı olarak ithalatın gelir ve ona bağlı olarak tüketimin bir fonksiyonu olduğu varsayımı yapılmakta ve buna bağlı olarak da çarpan değeri düşmektedir). Bu durumda anlaşılmaktadır ki gelir arttıkça marjinal ithalat eğilimine bağlı olarak ithalat da artacağından nihai gelir artışı kapalı ekonomide oluşacak düzeyin altında gerçekleşmektedir.

S

Durgunluk dönemlerinde kamu harcamalarının finansmanında vergi yerine borçlanmanın kullanılmasının sonuçlarını tartışınız?

Durgunluk dönemlerinde kamu harcamalarının finansmanında vergi yerine borçlanmanın kullanılması, ekonomide toplam tüketimi arttırır. Vergilerle kaynaklar kamu kesimine aktarılırken marjinal tüketim ve tasarruf eğilimlerine bağlı olarak, sadece tasarruflar değil, tüketim de kısılmaktadır. Oysa aynı miktar gelir, borçlanma ile karşılandığında sadece gönüllü tasarruflardan aktarım söz konusu olacağı için özel tüketim harcamaları etkilenmez. Özel tüketim harcamaları değişmeden kamu harcamalarının yükselmesi, toplam tüketimi artırmaktadır.

S

Genişletici maliye politikasının Amerika Birleşik Devletleri’ndeki 1960 yıllarda kullanımının sonuçlarını neler olmuştur?

Amerika Birleşik Devletleri’nde 1960’larda genişletici maliye politikası çok etkin bir biçimde uygulanmış ve olumlu sonuçlar alınmıştır. 1960’ların başlarında, önce harcama artırma politikası, daha sonraları, 1964’te ise önemli miktarda vergi indirimi politikası uygulanmıştır. 1964 yılında özellikle gelir vergisinde önemli indirimler yapılmış ve bu yolla ülkede ekonomik faaliyetin artması tasarlanmıştır. 1964 yılına gelinceye kadar önemli bütçe açığı bulunmasına, aynı yılda da çok ciddi vergi indirimlerine gidilmiş olmasına karşın, gerçekleştirilen ekonomik gelişme sonucunda 1965 bütçesi fazla verir hâle gelmiştir.

S

2007 yılı sonunda Amerika Birleşik Devletleri’nde finans kesiminde başlayan krizde ne tür politikalar uygulanmıştır?

2007 yılı sonunda Amerika Birleşik Devletleri’nde finans kesiminde başlayan, 2008
ve 2009 yıllarında giderek derinleşerek seyrederken reel kesime ve Avrupa ülkelerine sıçrayan kriz karşısında, başta ABD hükümeti olmak üzere, gelişmiş ekonomi yönetimleri 1929 Krizi sonrası politikaları uygulamamış, Keynesyen teori doğrultusunda hareket etmişlerdir. Çünkü 1929 Krizi sonrasında finansal işlemler durdurulduğu için krizin olağanüstü derinleştiği iddia edilmiştir. Keynes teorisi ise krizlerde genişletici maliye ve para politikası uygulanmasının gerekli olduğunu savunur. Kriz nedeniyle ABD’de büyük bir yatırım şirketi olan Lehman Brothers ve benzeri bazı büyük firmaların batışı, ABD yönetimini 1929 Krizi sonrası tersi önleme yönelterek piyasalara milyarlarca dolar kurtarma desteği sağlamıştır. Birkaç paket program hâlinde sağlanan parasal destek ekonominin çöküşünü bir dereceye kadar frenlemiş, işsizliğin derinleşmesini hafifletmiş, fakat krizin üstesinden gelememiştir.

S

Genişletici maliye politikası bağlamında uygulanan borçlanmanın Merkez Bankasından ya da halktan yapılması arasında ne gibi farklar vardır?

Genişletici maliye politikası bağlamında uygulanan borçlanmanın Merkez Bankasından ya da halktan yapılması, faiz oranı ve fiyatlar genel düzeyi üzerinde fazla bir farklılık
yaratmaz. Merkez Bankası kaynakları genellikle enflasyonist olduğu halde, durgunlukta
atıl kapasite bulunduğundan tam kapasiteye ulaşılıncaya kadar genişletici maliye politikası nedeniyle anlamlı fiyat artışı ortaya çıkmaz. Merkez Bankası dışı kaynaklardan borçlanmak faiz oranı üzerinde etkili olacak iken, ekonomide yoğun atıl fonların bulunması böyle bir sonucun ortaya çıkmasını da engelleyebilmektedir.

S

Dışlama etkisini ortadan kaldırabilmek hangi politika izlenmelidir?

Dışlama etkisini ortadan kaldırabilmek için faiz oranını sabit tutmak gerekli olduğundan piyasadaki para arzının arttırılması kaçınılmazdır. Piyasadaki para arzı arttırıldığında
LM eğrisi sağa kayarak LM1 olacaktır. Böylece faiz oranı sabit tutulmuş ve uyarılmış yatırımlar üzerinde dışlama etkisi yaratılmamış olur. Geliri Yı ’den Y3
düzeyine çıkaran çarpan katsayısı tam çarpan katsayısı olarak isimlendirilmektedir. Anlaşılmaktadır ki tam çarpan katsayısına işlerlik kazandırabilmek ve maliye politikasının etkinliğini sağlayabilmek için maliye politikasının para politikası ile desteklenmesi kaçınılmazdır.

S

Denk bütçe varsayımı altında net bütçe etkisini açıklayınız?

Klasik yaklaşıma bağlı kalınarak, harcamaların gelire bağlı olmayan vergilerle karşılandığı varsayıldığında, diğer bir deyişle denk bütçe varsayımı altında net bütçe etkisi, bilindiği gibi, ∆Y = ∆Go olacaktır. Buna göre ekonomideki gelir artışı, kamu harcamalarının artışına bağlıdır ve ona eşittir. Diğer bir deyişle gelire bağlı olmayan vergilerin bulunduğu bir sistemde denk bütçe uygulaması milli gelirde bütçe hacmine eşit bir artışa neden olacaktır.