aofsorular.com
İKT204U

Konjonktür Dalgalanmaları ve Uzun Dönemde Ekonomik Büyüme

8. Ünite 20 Soru
S

Konjonktürün tanımı nedir?

Konjonktür
Konjonktür, bir ekonomide içinde bulunulan toplam ekonomik faaliyet düzeyindeki dalgalanmalardır.

S

Konjonktür dalgalanmaları tekrarlanan ancak periyodik olmayan değişmeler
olarak gözlemlenir. Yapılan bu tanıma göre konjonktür hareketleri ile ilgili üzerinde durmamız gereken başlıca unsurlar bulunmaktadır. Bu unsurları nelerdir?

Bu unsurları şu şekilde sıralayabiliriz:
• Toplam iktisadi faaliyet
• Genişleme ve daralmalar
• Eş hareketlilik (comovement),
• Tekrarlanma fakat periyodik olmama
• Süreklilik

S

Konjonktür dalgalanmalarında toplam iktisadi faaliyetin zaman içindeki döngüsel hareketi dört değişik aşamadan oluşur. Bu aşamalar nelerdir?

Burns ve Mitchell (1946)’ın temel konjonktür tanımlamasına göre ikinci unsur olan genişleme ve daralma tipik konjonktür hareketi ile gösterilebilir. Buna göre, konjonktür dalgalanmalarında toplam iktisadi faaliyetin zaman içindeki döngüsel hareketi dört değişik aşamadan oluşur. Bu aşamalar, çıkış, tepe, iniş ve dip olarak adlandırılır.

S

Makroiktisadi Değişkenlerin Konjonktürel Davranışları: Yön ve Zamanlama Makro iktisadi değişkenlerin konjonktür dönemindeki davranışlarını incelerken iki temel karakteristik konjonktürel davranış önem taşır. Bunlar nelerdir?

Makro iktisadi Değişkenlerin Konjonktürel Davranışları: Yön ve Zamanlama
Makroiktisadi değişkenlerin konjonktür dönemindeki davranışlarını incelerken iki temel karakteristik konjonktürel davranış önem taşır. 

Bunlar:
• Makroiktisadi değişkenlerin toplam ekonomik
faaliyetlere göre hangi yönde değiştiği
• Makroiktisadi değişkenlerin dönme noktalarının
(dip ve tepe), konjonktürün dönme
noktalarına oranla zamanlamasıdır.

S

Ekonomik değişkenlerin konjonktürel davranışlarında ikinci ayırt edici özellik olarak makroiktisadi değişkenlerin dönme noktaları olan dip ve tepe noktalarının konjonktürün dönme noktalarına oranla zamanlamasına bakılır (Abel, Bernanke ve Croushore, 2014). Buna göre neler gözlemlenir?

Ekonomik değişkenlerin konjonktürel davranışlarında ikinci ayırt edici özellik olarak makroiktisadi değişkenlerin dönme noktaları olan dip ve tepe noktalarının konjonktürün dönme noktalarına oranla zamanlamasına bakılır (Abel, Bernanke ve Croushore, 2014). 

Buna göre:
i. Eğer makroiktisadi değişkenin dönme noktaları konjonktürden önce ortaya çıkıyorsa, o değişkene öncü değişken denir.


ii. Eğer değişkenin dönme noktaları konjonktürle aynı zamanda gerçekleşiyorsa, o değişkene eş zamanlı değişken denir.

iii. Eğer değişkenin dönme noktaları konjonktürün dönme noktalarından sonra ortaya çıkıyorsa, o değişken gecikmeli değişken olarak adlandırılır.

S

Konjonktür dalgalanmalarını açıklayan teorilerin çıkış noktası  büyük buhran ile olmuştur. Büyük buhran hangi yıl olmuştur?

Konjonktür dalgalanmalarını açıklayan teorilerin çıkış noktası 1929 yılındaki büyük buhran olmuştur. Tüm dünyayı etkileyen büyük buhran sonrasında konjonktür hareketlerini açıklamak için klasikler ve Keynesyenler farklı modeller geliştirmişlerdir. Günümüzde ise, modern konjonktür teorilerinde son
zamanlarda rekabet eden iki teori öne çıkmaktadır. 

S

Reel konjonktür teorisi Nobel ödüllü Edward Prescott ve Finn Kydland (1982) tarafından geliştirilmiştir. Uzun dönemdeki varsayımların kısa dönemde de geçerli olduğunu savunur. Modelin temel özellikleri nelerdir?

• Ücretler ve fiyatlar hem kısa hem de uzun dönemde esnektir ve ekonomi tam istihdamdadır.
• Klasik dikotomi geçerlidir ve bu nedenle reel olan çıktı düzeyi, istihdam gibi değişkenler, nominal büyüklükleri olan para arzı, fiyat düzeyi gibi değişkenlerden etkilenmemektedir.
• Ekonomideki dalgalanmaların ana nedeni reel şoklar olan verimlilik, yani teknoloji kaynaklı şoklardır.
• Rasyonel beklentiler varsayımı kullanılır.

S

Ekonomideki arz yönlü pozitif verimlilik şokları ekonomik genişleme dönemlerine, negatif verimlilik şokları da ekonomik durgunluk dönemlerine neden olur. Bu teorinin adı nedir?

Reel konjonktür teorisine göre ekonomideki arz yönlü pozitif verimlilik şokları ekonomik genişleme dönemlerine, negatif verimlilik şokları da ekonomik durgunluk dönemlerine neden olur.

S

Yeni Keynesyen Konjonktür Teorisi neleri kapsamaktadır?

Yeni Keynesyen Konjonktür Teorisi
Son yıllarda modern konjonktür teorileri ile ilgili iktisatçılar arasında mikroekonomik temelli modellere dayalı analizler artarak kabul görmektedir. Bu mikroekonomik temelleri benimserken de rasyonel beklentilerin sağlam bir ölçüt olduğu konusunda ortak bir anlayış vardır. Yeni Keynesyen modeller, fiyat
ve ücretlerin yapışkan olduğu varsayımını güçlü mikroekonomik temellerle oluştururlar ve rasyonel beklentileri de modele dahil ederler.
Yeni Keynesyen iktisatçılar konjonktür dalgalanmalarındaki hareketleri açıklarken toplam arz şoklarını tamamen göz ardı etmemekte, ancak konjonktür hareketlerinin temel nedenini toplam talepteki şoklara bağlamaktadır. 

S

Solow (Neo-Klasik) Büyüme Teorisini nasıl açıklayabiliriz?

Solow (Neo-Klasik) Büyüme Teorisi
Solow (Neo-Klasik) büyüme modeli sermaye birikimindeki büyümenin, nüfus oranındaki (işgücündeki) artışın ve verimlilikteki değişimin (teknoloji)
uzun dönem ekonomik büyümeye etkisi için nasıl etkileşim içinde olduğunu gösteren önemli bir modeldir. Solow modeli ile ekonominin basit bir temsili geliştirilmiş ve büyüme ile ilgili önemli çıkarımlar sağlamamıza olanak sağlamıştır. 

S

Solow (Neo-Klasik) Büyüme Modelinin İşleyişini açıklayınız?

Solow (Neo-Klasik) Büyüme Modelinin İşleyişi
Solow (Neo-Klasik) Büyüme modelinde, elde edilen çıktının sermaye stoku ve işgücüne bağlı olduğu bir üretim fonksiyonu kullanılır:
Y = F (K, L)
Burada,
Y = Çıktı
K = Sermaye
L = İşgücünü ifade eder.

S

Modeldeki çıktı miktarı (Y) hanehalkları (tüketiciler) tarafından tüketim (C) ve yatırım (I) yapmak üzere kullanılır. Bu modelin açıklaması nasıl yapılabilir?

Mal Talebi ve Tüketim Fonksiyonu
Üretim fonksiyonunu açıkladıktan sonra şimdi de modeldeki tüketim fonksiyonunu inceleyelim. Solow modelinin varsayımları gereği, devletin olmadığı
kapalı bir ekonomide mallara olan talep tüketim ve yatırımlardan gelecektir. Başka bir deyişle modeldeki çıktı miktarı (Y) hanehalkları (tüketiciler) tarafından tüketim (C) ve yatırım (I) yapmak üzere kullanılır.

S

Solow büyüme modelinde sermaye stoku ekonomik çıktı için temel belirleyicidir. Temel belirleyici olan bu sermaye stoku zaman içerisinde artıp azalabilir ve böylece ekonomik büyümeyi etkileyebilir. Modele göre sermaye stoku nasıl artar ya da azalır?

Sermaye Stokunda Büyüme
Solow büyüme modelinde sermaye stoku ekonomik çıktı için temel belirleyicidir. Temel belirleyici olan bu sermaye stoku zaman içerisinde artıp azalabilir ve böylece ekonomik büyümeyi etkileyebilir.
Modele göre sermaye stoku iki şekilde artar ya da azalır:
i. Yatırımlar yoluyla sermaye stoku artar. Örneğin yeni fabrika ve ekipmanlar için yapılacak bir yatırımla sermaye stokunda artış sağlanır.
ii. Aşınma yoluyla mevcut sermaye yıpranır ve dolayısıyla sermaye stokunda azalma gerçekleşir. Yeni yatırımlar ile ilgili ilişkiyi az önceki bölümde incelemiş ve kişi başı yatırımı kişi başı sermaye stokunun bir fonksiyonu olarak bulmuştuk: i=sf(k)

S

Durağan durum kararlı büyümesi kavramını açıklayınız?

Durağan Durumda Büyüme
Solow (Neo-klasik) büyüme modelinde kişi başına düşen sermaye birikiminin uzun dönemde sabit bir seviyeye geleceği varsayılır. Bu duruma durağan durum kararlı büyümesi adı verilir ve k* ile ifade edilir. Ekonomi k* seviyesine geldiğine kişi başına yatırım ile kişi başına sermayede aşınma ve nüfus artışı nedeniyle meydana gelen azalma dengede olacak ve sermaye stoku değişmeyecektir.

S

Tasarruf ve tasarruf sonucunda oluşan yatırım seviyesi ne olursa olsun sonuçta kişi başı sermaye birikimi k* seviyesinde durağan durum düzeyine ulaşacaktır.
Bu nedenle, neo-klasik büyüme modellerinde tasarruf oranları büyüme hızını hangi yönde etkiler?

Durağan durum dengesinde tasarruf oranı büyümeyi etkilemez. Tasarruf ve tasarruf sonucunda oluşan yatırım seviyesi ne olursa olsun sonuçta kişi başı sermaye birikimi k* seviyesinde durağan durum düzeyine ulaşacaktır.
Bu nedenle, neo-klasik büyüme modellerinde tasarruf oranları büyüme hızını etkilemez. 

S

Solow modelindeki bu temel eksikliği gidermeye yönelik ortaya çıkan içsel büyüme teorisi teknolojik ilerlemeyi, dolayısıyla çıktı miktarındaki artış hızını, nasıl belirler?

Solow modelindeki bu temel eksikliği gidermeye yönelik ortaya çıkan içsel büyüme teorisi teknolojik ilerlemeyi, dolayısıyla çıktı miktarındaki artış hızını, içsel olarak, yani modelin içinde belirler. Romer’ın 1986 yılında yapmış olduğu çalışmayla başlayan içsel büyüme teorilerinin önemli bir özelliği bir ülkedeki
uzun dönem büyüme hızının, Solow modelinde olduğu gibi yalnızca dışsal olarak sistem dışında belirlenen teknolojik ilerlemeye değil, o ülkenin tasarruf ve yatırım oranlarına bağlı olduğunu ortaya koyar.

S

Solow büyüme modelinin eksikliklerine yanıt verebilmek üzere ilk Romer’ın (1986) çalışması ile başlayan içsel büyüme modelleri, büyümenin belirleyicilerinin
model içinde belirlendiği, çalışmalara katkıda bulunan diğer bilim insanları kimlerdir?

Temel İçsel Büyüme Modelleri
Solow büyüme modelinin eksikliklerine yanıt verebilmek üzere ilk Romer’ın (1986) çalışması ile başlayan içsel büyüme modelleri, büyümenin belirleyicilerinin
model içinde belirlendiği, yani içsel olduğu ve Lucas (1988), Barro (1991), Rebelo (1991)’nun öncü çalışmalarının da yer aldığı çok sayıda farklı modelden oluşur. Bu farklı içsel büyüme modelleri için yapılan çeşitli sınıflandırmalar
bulunmaktadır.

S

Bu içsel büyüme modelinde Ar & Ge’nin getirdiği yeniliğe göre kaç ayrı yaklaşımdan söz edilebilir?

Bu içsel büyüme modelinde yapına Ar & Ge’nin getirdiği yeniliğe göre üç ayrı yaklaşımdan söz edilebilir (Üzümcü 2012). 

Bunlar:
i. Ürün çeşitliliğini arttırma yaklaşımı
ii. Girdi çeşitliliğini arttırma yaklaşımı
iii. Girdi kalitesini arttırma yaklaşımı

S

"Modelde tek sektörlü bir ekonomi vardır ve bu ekonomide homojen tek bir mal üretilmekte ve tüketilmektedir. Bu mal aynı zamanda o ülkenin GSYİH’sını da oluşturmaktadır." Tanımda bahsi geçen varsayım hangi büyüme modeline aittir?

Solow (Neo-Klasik) Büyüme Modelinin Varsayımları
Solow modelinin Neo-klasik büyüme modeli olarak anılmasının temel nedeni modelin Neo-klasik varsayımlar üzerine kurulmuş olmasıdır. Solow
büyüme modelinin ayrıntılarına girmeden önce modelin temel varsayımlarını şu şekilde özetleyebiliriz (Berber, 2006; Üzümcü, 2012):


i. Modelde tek sektörlü bir ekonomi vardır ve bu ekonomide homojen tek bir mal üretilmekte ve tüketilmektedir. Bu mal aynı zamanda o ülkenin GSYİH’sını da oluşturmaktadır.

S

Modele göre sermaye stoku iki şekilde artar ya da azalır:
i. Yatırımlar yoluyla sermaye stoku artar. Örneğin yeni fabrika ve ekipmanlar için yapılacak bir yatırımla
sermaye stokunda artış sağlanır.
ii. Aşınma yoluyla mevcut sermaye yıpranır ve dolayısıyla sermaye stokunda azalma gerçekleşir.
Yeni yatırımlar ile ilgili ilişkiyi az önceki bölümde incelemiş ve kişi başı yatırımı kişi başı sermaye stokunun
bir fonksiyonu olarak bulmuştuk: i=sf(k)

Modelin tam olarak anlatmak istediği nedir?

Sermaye Stokunda Büyüme
Solow büyüme modelinde sermaye stoku ekonomik çıktı için temel belirleyicidir. Temel belirleyici olan bu sermaye stoku zaman içerisinde artıp azalabilir ve böylece ekonomik büyümeyi etkileyebilir. Modele göre sermaye stoku iki şekilde artar ya da azalır:
i. Yatırımlar yoluyla sermaye stoku artar. Örneğin yeni fabrika ve ekipmanlar için yapılacak bir yatırımla sermaye stokunda artış sağlanır.
ii. Aşınma yoluyla mevcut sermaye yıpranır ve dolayısıyla sermaye stokunda azalma gerçekleşir.
Yeni yatırımlar ile ilgili ilişkiyi az önceki bölümde incelemiş ve kişi başı yatırımı kişi başı sermaye stokunun bir fonksiyonu olarak bulmuştuk: i=sf(k)