LOJİSTİK YÖNETİMİ

Geleneksel Bakış: Risk kontrol edilmesi gereken olumsuz bir faktördür. Risk organizasyonel silolarda yönetilir. Risk yönetiminin sorumluluğu aşağı seviyelere delege edilir. Risk ölçümü subjektiftir. Yapılanmamış ve tutarsız risk yönetim fonksiyonları bulunur. Yönetim kurulunun iç kontrolünü sağlayan denetleme komitesi vardır.

Saf risk, sadece zarar olasılığının bulunduğu veya kaybedilmediği bir durum olarak tanımlanmaktadır. Saf risk örnekleri arasında erken ölüm, işle ilgili kazalar, yıkıcı tıbbi harcamalar ve yangın, yıldırım, sel veya depremden kaynaklanan maddi hasarlar sayılabilir. Spekülatif risk, kar veya zararın mümkün olduğu bir durum olarak tanımlanmaktadır. Spekülatif risklerin örnekleri arasında, hisse senedi almak, at yarışlarına bahis koymak, gayrimenkul yatırımları yapmak ve kendiniz için işe girmek de dahildir. Bu durumda hem kar hem de zarar mümkündür.

Finansal risk, emtia fiyatlarındaki, faiz oranlarındaki, döviz kurlarındaki ve paranın değerindeki olumsuz değişiklikler nedeniyle zararın belirsizliğini ifade eder. Örneğin; tahılları 6 ay içinde bir süpermarket zincirine sabit bir fiyata vermeyi kabul eden bir gıda şirketi, tahıl fiyatları yükselirse para kaybedebilir.

Doğal felaketler, işçi işveren anlaşmazlıkları, tedarikçi iflası, savaş ve terörizm, alternatif tedarikçilerin kapasiteleri, tek kaynaktan tedarik, riskleri sonucunda lojistik faaliyetlerde aksamalar meydana gelmektedir.

İklim riskleri: Nem, nem değişikliği, ısı, sıcaklık değişiklikleri, soğuk, ışık, karbondioksit, oksijen, eskime riskleri.

Biyolojik riskler: Mikro organizmalar, böcekler-kemirgenlerin (türü) oluşturduğu risklerdir.

Tecditname: Yıllık poliçenin bitim tarihinde aynı şirket nezdinde yeni poliçe yapıldığında, tecditname ismini alır.

Zeyilname: Poliçe ve tecditler üzerinde herhangi bir değişiklik, ilave, iptal gibi durumlar olduğunda düzenlenen belgelerdir.

Sigortalının uğradığı zararda eğer üçüncü kişilerin kusuru varsa sigorta şirketi sigortalısına zararı ödedikten sonra kusurlu taraftan kusuru oranında bu hasarı talep (rücu) eder.

Ülkemiz CMR Sözleşmesini 1995 yılında imzalayarak uluslararasi kara yolu nakliyesini bu sözleşmenin yükümlülükleri altında gerçekleştirmeye başlamıştır.