LOBİCİLİK VE HALKLA İLİŞKİLER

Halkla ilişkilerin stratejik bir işlev yüklenerek sosyal paydaş ilişkileri entegrasyonu, yönetim işlevinin entegrasyonu, kurum yapısı entegrasyonu ve sosyal entegrasyon olmak üzere dört alanda kuruluşlara rehberlik ettiği belirtilmektedir. Sosyal Paydaş İlişkileri Entegrasyonu düzeyinde, kuruluş için önemli paydaşlarla yeni ilişkiler kurabilmek ve kurumsal itibarı güçlendirmek ve sürdürmek için halkla ilişkiler uygulayıcılarının entelektüel bilgi birikimine ve yeteneklerine ihtiyaç duyulmasıyla ortaya çıkmaktadır. Çok farklı gruplarla ilişki içinde olan halkla ilişkilerden, bu gruplarla kurduğu ilişkileri yönetme yeteneği, liderlik misyonunu yüklenmesi ve birçok grupla olan ilişkisini ve itibarını yönetmesi beklenmektedir.

Lobicilik toplum hayatının her kesimindeki gruplar, bireyler ve kuruluşlar tarafından yapılandırılır. Lobicilik bir örgüt ile hükümet, parlamento, memurlar ve hem ulusal hem de uluslararası özel ilgi ve baskı grupları arasındaki ilişkileri de kapsar. Dolayısıyla, lobiler siyasi mekanizmayı kendi menfaatleri doğrultusunda yönlendirme ve etkilemek için çalışmalar yürütürler. Lobi faaliyetlerinde hedef kitle siyasi mekanizmayı oluşturan özellikle yasama organı ve görevlileridir. Lobicilik mesleği konusunda eğitim veren bir okul olmadığından, avukatlar, ekonomistler, halkla ilişkiler uzmanları vb. mesleklerden kişiler lobi faaliyetlerini gerçekleştirmektedir. Halkla ilişkiler ve lobicilik paradigması karşılaştırıldığında her ikisinin de çoğunlukla benzer iletişim araç ve yöntemlerini kullandıkları görülmektedir.

Lobi faaliyetlerinde hedef kitle siyasi mekanizmayı oluşturan özellikle yasama organı ve görevlileridir. Halkla ilişkiler; lobicilik faaliyetleriyle yönetim kararlarında etkili olan kişilere ulaşmak ve problemlerin çözülmesi kapsamında bu toplulukların desteğini elde etmek niyetindedir. Baskı gruplarının kamuoyunu etkileme araçlarından biri, istek ve beklentilerinin yerindeliğini savunmak ve yetkili makamları ikna etmektir. Bu nedenle sorudaki örnekte gerçekleştirilen faaliyetler lobicilik kapsamında değerlendirilir.

İtibar, bir kurumun tüm değerlerine karşı oluşturulan güvenilirlik ve bu güvene layık oluşun yeterliliği konusunda sayısız bireysel ve kolektif yargının yer aldığı bütünü ifade etmektedir. Bir kurumun itibarını hizmet ve ürün kalitesi, müşteri memnuniyeti, yönetimsel ve kurumsal şeffaflığı, sosyal sorumluluk bilinci, iş gören nitelikleri ve onlara sunulan sosyal ayrıcalıklar ve haklar, adil ücret dağılımı, haksız rekabetten kaçınması, güvenilirliği gibi birçok faktör etkilemektedir. Bir kuruluşun itibarı temel olarak iki alana dayanmaktadır. Bunlardan birincisi ürünler ve performans olmak üzere daha rasyonel olarak kabul edilen alandır. İkincisi ise müşteri hizmetleri, tepe yöneticisinin performansı, kuruluşla ilgili bireysel deneyim gibi daha duygusal olarak kabul edilen davranışsal faktörlerdir.

Tanıtım, reklam ve pazarlama üçgeni arasındaki başarılı bir iş birliğinin göstergesi hâline gelen sponsorluk, kuruluş ve markaların halkla ilişkiler amaçlarını gerçekleştirmede kullanılan bir yatırım aracıdır. Sponsorluk yapan kuruluşlar topluma hizmet etmekle birlikte, kuruluşa karşı iyi niyetin oluşumuna, kurumsal farkındalıklarına, kurum imajı ve kimliğine de katkıda bulunurlar. Bununla birlikte, pazarlama amaçlı olarak sponsorluk yapan kuruluşlar, bir ürünün yerleşimine, satıcıların desteklenmesine, yeni ürünlerin tanıtımına, uluslararası pazarlamaya, medya ile ilişkilerin güçlenmesine ve ürün kullanımını desteklemeye de yardımcı olmaktadır.

Kurumsal sosyal sorumluluk, kuruluşlar tarafından çeşitli faaliyetlerinin sosyal paydaşları üzerinde yaratacağı çevresel, ekonomik ve sosyal etkilerin ölçülerek, ortaya çıkan menfi sonuçlarını minimize etmek, toplumun ve kuruluşun gelişim ve değişimine katkı sağlayabilecek faaliyetleri hayata geçirmektir. Kurumsal sosyal sorumluluk söyleminin ardında, kuruluşların para kazanmanın ötesinde sosyal ve çevresel konulara dikkat etmesi, etik davranması, tüm faaliyetlerinde dürüstlük ve şeffaflık ilkesini gözetmesi, toplumsal refahın arttırılması ve hayırseverlik yoluyla toplumsal destek sağlamak amacıyla toplumla iç içe olma anlayışı bulunmaktadır. Bu nedenle I, II ve V numaralı maddeler kurumsal sosyal sorumluluk örnekleridir.

Kriz, bir kuruluşun işleyiş düzenini bozan ve beklenmedik bir anda beliren acil durumu ifade etmektedir. Bu acil durum kuruluşların öngörme ve önleme araçlarını yetersiz bırakarak, işleyiş ve hedefler bağlamında tehdit oluşturmakta, zaman zaman da kuruluşun sürdürülebilirliklerini tehlikeye sokmaktadır. Kriz yönetimi, kriz durumunda kurumun imajının ve hedef kitlelerle ilişkilerinin zarar görmesini engellemek amacıyla gerçekleştirdikleri bilinçli ve programlı halkla ilişkiler çabalarıdır.

Halkla ilişkiler modellemeleri basın ajanslığı, kamuyu bilgilendirme, iki yönlü asimetrik ve simetrik modellemelerdir. Bu sebeple cevap E şıkkıdır.

Kurumsal iletişimde alışveriş işlevi, Kurumsal İletişim Yönetiminin işlevlerinden biri değildir. Bu sebeple doğru cevap E şıkkıdır.

Tüketiciler ve diğer stratejik hedefleri etkileyebilmek için düzenlenen pazarlama faaliyetleri ile ilişkili olması, halkla ilişkilerin yönetim, iletişim ve kamuoyu ile arasındaki ortak yönlerden biri değildir. Bu sebeple doğru cevap E şıkkıdır.

Lobicilik toplum hayatının her kesimindeki gruplar, bireyler ve kuruluşlar tarafından yapılandırılır. Kurumların temsil ettikleri grupların yararına kararlar aldırabilme gayretleri halkla ilişkileri temel alan lobicilik faaliyetleri olarak görülebilir. Bu sebeple doğru cevap A şıkkıdır.

1951 yılında, Pensilvanya Demiryolları’nın faaliyete geçirdiği halkla ilişkiler uygulamasında lobicilik yöntemlerinden büyük oranda faydalanılmıştır. Yük vagonlarının ağırlığı konusunda sınırlılık getirilmiş olan yasanın iptali için 160 çalışanın görev aldığı halkla ilişkiler şirketi, etkili bir kampanya hazırlayarak iki aşamadan oluşan bir strateji geliştirmiştir. Doğru cevap C şıkkıdır.

Gerekli faaliyetleri yerine getiren uzman lobiciler, bu faaliyetlerle ilgili bilgileri temsilcisi olduğu grupla paylaşarak, bütünleştirici bir gücü elinde bulunduracaktır. Fakat tartışmacı bir ortama girdiklerinde bu etkili olmayacaktır. Bu sebeple cevap E şıkkıdır.

Kamuoyu bilinçlendirmesinden tek başına bir sosyal sorumluluk projesi olarak söz edilemez. Bu sebeple cevap C şıkkıdır.

Pira’nın başarılı etkinliklerin hedeflerini anlattığı kitabı Etkinlik Yönetimi'dir. Doğru cevap B şıkkıdır.

Rekabet ortamı yaratmak, lobicilerin göstermesi gereken başarılardan biri değildir. Bu sebeple doğru cevap A şıkkıdır.

Kurum kültürü, toplumlar, uğraşlar ve örgütler üzerinde etkileri olan, kuruluşun çevresi tarafından görülebilir ve duyumsanabilirliğini arttıran, kurumsal değerini, toplumsal standartlarını yükselten, hedef kitlelerin ilişki biçimlerini ve düzeylerini yansıtan değerler bütünüdür. Bu sebeple doğru cevap D'dir.