aofsorular.com
ÇGE206U

Erken Çocukluk Eğitimi

1. Ünite 22 Soru
S

İnsan yaşamı hangi dönemlere ayrılmıştır?

İnsan yaşamı doğum öncesi dönem, erken çocukluk dönemi, orta çocukluk dönemi, ergenlik dönemi ve yetişkinlik dönemi (erken
yetişkinlik, orta yetişkinlik, geç yetişkinlik) olarak dönemlere ayrılmıştır.

S

Erken çocukluk dönemi kendi içerisinde hangi dönemlere ayrılmaktadır?

Erken çocukluk dönemi genel olarak üç grupta incelenebilir: bebeklik ve yürüyen çocukluk dönemi, okul öncesi ve ana sınıfı dönemi ve ilkokulun ilk dönemi.

S

Okul öncesi dönem hangi yaşlar arasındadır ve bu dönemin genel özellikleri nelerdir?

3-6 yaş aralığını kapsar. Okul öncesi dönemin anaokulu ve ana sınıfı olarak ayrılmasının nedeni; ana sınıfı ile ilkokula başlamadan önceki bir senenin, anaokulu ile ilkokula başlamadan önce alınan 3 yıllık eğitim döneminin kastediliyor olmasıdır. Bu dönemdeki çocuklar yeni materyaller ve etkinlikler aracılığı ile gelişimlerinde ivme kazanırlar. Dil gelişimleri, bilişsel gelişimleri ve sosyal-duygusal gelişimleri oyunlar ve çevreyle etkileşimleri aracılığı ile hızlanır. Bu dönemin sonuna doğru kendi duygularını ifade etme ve karşısındakinin duygularını anlayabilme ve sorumluluk alma becerileri yavaş yavaş kazanılmaya başlar.

S

Erken çocukluk eğitimi nedir?

Yaşamın ilk sekiz yılı olan erken çocukluk dönemindeki çocukların bilişsel, sosyal, duygusal, dilsel ve fiziksel gelişimlerini sağlamaya yönelik sistemli, planlı ve istendik her türlü eğitsel uygulamalar erken çocukluk eğitimi olarak adlandırılmaktadır.

S

Erken çocukluk eğitimi uygulamalarında kaliteyi belirleyen etmenler nelerdir?

Erken çocukluk eğitimi uygulamalarında kaliteyi belirleyen etmenler şu şekilde sıralanabilir:

  • Sağlık ve güvenlik
  • Personel ve personel yeterlilikleri
  • İlişkiler
  • Grup büyüklüğü
  • Çocuk-yetişkin oranı
  • Fiziksel çevre
  • Aileler
  • Eğitim programı ve öğretim
S

Kaliteli erken çocukluk uygulamalarında personele ilişkin ne gibi şartlar sağlanmalıdır?

Kaliteli erken çocukluk eğitim uygulamalarında personel mesleki ve eğitsel olarak yeterli ve bilgilidir. Çocukların gelişimlerini ve öğrenmelerini, ailelerin çeşitli ihtiyaçlarını destekleyecek özelliklere ve donanıma sahiptir. Kaliteli erken çocukluk eğitiminde öğretmenin alana ilişkin gerekli eğitimi almış, alanında uzmanlaşmış, yeni bilgilere ve öğrenmeye açık ve istekli olması çocukların eğitimden en üst düzeyde yarar sağlayabilmeleri için önemlidir. Erken çocukluk eğitimi alanında gerekli altyapı, donanım ve beceriye sahip öğretmenler çocuklar için uygun eğitsel planlamalar yaparlar, çocuklarla sıcak ve olumlu iletişim kurarlar ve eğitim ortamını zenginleştirirler. Bu durum çocukların erken çocukluk eğitiminden sağlayacakları yararı artıracaktır. Erken çocukluk eğitiminde kalitenin sağlanması için nitelikli personelin yanı sıra bu personelin sabit olması da önem taşımaktadır. Çocukların güvenli hissetmeleri ve olumlu bir etkileşim kurmaları zaman alan bir süreçtir. Bu nedenle öğretmenin ve personelin sıklıkla değişmesi çocukların güvende hissetmelerini zorlaştırır ve bu durum da çocukların süreçten en üst düzeyde yararlanmalarının önüne geçer.

S

Erken çocukluk eğitiminde grup sayısı ve çocuk-yetişkin oranı hangi açılardan kaliteyi etkilemektedir?

Erken çocukluk eğitiminde grupta bulunan çocuk sayısı ve öğretmen sayısı kaliteyi etkiler. Çok kalabalık olmayan gruplarda çocuk ve yetişkin arasında daha fazla etkileşim olduğu, çocukların daha iş birlikçi, konuşkan oldukları, dil ve biliş testlerinden daha yüksek skorlar aldıkları ve daha sosyal oldukları bilinmektedir. Çok kalabalık olmayan gruplarda öğretmenler çocuklarla daha fazla ilgilenme şansına da sahiptirler. Gruptaki çocuk sayısının fazla olması etkileşimin sıklığına engel olacağı gibi gruptaki çocuk sayısının az olması da etkileşimin çeşitliliğini azaltacaktır. Bu nedenle grup sayısının ideal olması erken çocukluk uygulamalarında kaliteyi artıracaktır. 

S

Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Küçük Çocukların Eğitimi Ulusal Birliği'ne göre kaliteli erken çocukluk eğitimi uygulamalarında yaş gruplarına göre  ideal çocuk-yetişkin oranı nasıl olmalıdır?

Çocuk-yetişkin oranı için kesin bir sayı olmamakla birlikte Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Küçük Çocukların Eğitimi Ulusal Birliği (NAEYC) bu oranı küçük bebeklik dönemi için 3:1, yürüyen bebeklik dönemi için 6:1, 3 yaş grubu için 8:1, 4-5 yaş grubu için ise 10:1 şeklinde belirtmiştir.

S

Erken çocukluk eğitiminin amaçları nelerdir? 

Erken çocukluk eğitimi ile temelde çocukların tüm bilişsel, fiziksel, sosyal, duygusal ve dil gelişimlerini desteklemek, ihtiyaçlarına cevap vermek ve iyi oluşlarına katkı sağlamak için çocuğun üstün yararına çalışmak amaçlanmaktadır.

S

Erken çocukluk eğitiminin toplumsal amaçları nelerdir?

Erken çocukluk eğitiminin toplumsal amaçları şunlardır:

  • Çalışan kadınların çocuklarına bakım hizmeti vermek
  • Her çocuğa eğitim sunmak ve onların bireysel gelişimlerine katkı sağlamak
  • Çocukların birbirleriyle ve diğerleriyle ilişki kurarak sosyalleşmesine yardımcı olmak
S

Erken çocukluk eğitiminin eğitsel amaçları nelerdir?

Erken çocukluk eğitiminin eğitsel amaçları şunlardır:

  • Çocukların duyu organlarının gelişimin desteklenmesi
  • Çocukların çevreye olan duyarlılıklarının artırılması
S

Erken çocukluk eğitiminin gelişimsel amaçları nelerdir?

Erken çocukluk eğitiminin gelişimsel amaçları çocukların doğal gelişim evrelerini göz önünde bulundurarak gelişimine katkı
sağlayacak yaşantılarına önem vermektir.

S

Okul öncsi eğitim nasıl tanımlanmaktadır?

Okul öncesi eğitim, çocuğun doğumundan temel eğitime başladığı güne kadar geçen süreyi kapsayan, çocukların tüm gelişim alanlarının desteklendiği, temel bilgi ve becerilerin kazandırıldığı, sonraki öğrenmeleri için temel oluşturulduğu, kurumda veya kurum dışında verilen eğitim süreci olarak tanımlanabilir.

S

Türkiye’de okul öncesi eğitiminin amaçları nelerdir? 

Türkiye’de okul öncesi eğitiminin amaçları millî eğitimin genel amaçlarına ve temel
ilkelerine uygun olarak;

  • Çocukların beden, zihin ve duygu gelişimini ve iyi alışkanlıklar kazanmasını sağlamak,
  • Onları ilkokula hazırlamak,
  • Şartları elverişsiz çevrelerden ve ailelerden gelen çocuklar için ortak bir yetiştirme ortamı yaratmak,
  • Çocukların Türkçeyi doğru ve güzel konuşmalarını sağlamaktır.
S

Millî Eğitim Bakanlığı 2013 Okul Öncesi Eğitim Programı’nda okul öncesi eğitimin dayandırıldığı temel ilkeler nelerdir?

Millî Eğitim Bakanlığı 2013 Okul Öncesi Eğitim Programı’nda okul öncesi eğitimin dayandırıldığı temel ilkeler şunlardır:

  • Okul öncesi eğitim çocuğun gereksinimlerine ve bireysel farklılıklarına uygun olmalıdır.
  • Okul öncesi eğitim çocuğun motor, sosyal ve duygusal, dil ve bilişsel gelişimini desteklemeli, öz bakım becerilerini kazandırmalı ve onu ilkokula hazırlamalıdır.
  • Okul öncesi eğitim kurumlarında çocukların gereksinimlerini karşılamak amacıyla demokratik eğitim anlayışına uygun öğrenme ortamları hazırlanmalıdır.
  • Etkinlikler düzenlenirken çocukların ilgi ve gereksinimlerinin yanı sıra çevrenin ve okulun olanakları da göz önünde bulundurulmalıdır.
  • Eğitim sürecinde çocuğun bildiklerinden başlanmalı ve deneyerek öğrenmesine olanak tanınmalıdır.
  • Çocukların Türkçeyi doğru ve güzel konuşmalarına gereken önem verilmelidir.
  • Okul öncesi dönemde verilen eğitim ile çocukların sevgi, saygı, iş birliği, sorumluluk, hoşgörü, yardımlaşma, dayanışma ve paylaşma gibi duygu ve davranışları geliştirilmelidir.
  • Eğitim, çocuğun kendine saygı ve güven duymasını sağlamalı, ona öz denetim kazandırmalıdır.
  • Oyun bu yaş grubundaki çocuklar için en uygun öğrenme yöntemidir. Tüm etkinlikler oyun temelli düzenlenmelidir.
  • Çocuklarla iletişimde, onların kişiliğini zedeleyici şekilde davranılmamalı, baskı ve kısıtlamalara yer verilmemelidir.
  • Çocukların bağımsız davranışlar geliştirmesi desteklenmeli, yardıma gereksinim duyduklarında yetişkin desteği,rehberliği ve güven verici yakınlığı sağlanmalıdır.
  • Çocukların kendilerinin ve başkalarının duygularını fark etmesi desteklenmelidir.
  • Çocukların hayal güçleri, yaratıcı ve eleştirel düşünme becerileri, iletişim kurma ve duygularını anlatabilme davranışları geliştirilmelidir.
  • Programlar hazırlanırken aile ve içinde bulunulan çevrenin özellikleri dikkate alınmalıdır.
  • Eğitim sürecine çocuğun ve ailenin etkin katılımı sağlanmalıdır.
  • Okul öncesi eğitim süreçleriyle rehberlik hizmetleri bütünleştirilmelidir.
  • Çocuğun gelişimi ve okul öncesi eğitim programı düzenli olarak değerlendirilmelidir.
  • Değerlendirme sonuçları çocukların, öğretmenin ve programın geliştirilmesi amacıyla etkin olarak kullanılmalıdır.
S

Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Küçük Çocukların Eğitimi Ulusal Birliği (National Association for the Education of Young Children (NAEYC) erken çocukluk eğitimi uygulamalarının çocukların üstün yararını gözeterek gelişimlerine katkı sağlamak amacıyla göz önünde bulundurması gerektiğini belirttiği gelişim ve öğrenme ilkeleri nelerdir?

Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Küçük Çocukların Eğitimi Ulusal Birliği (National Association for the Education of Young Children (NAEYC), çocukların üstün yararını gözeterek gelişimlerine katkı sağlamak amacıyla planlanan erken çocukluk eğitimi uygulamalarının bu amaca ulaşabilmeleri için göz önünde bulundurması gereken 12 gelişim ve öğrenme ilkesi yayınlamıştır. Bu ilkeler şu şekilde belirtilmiştir:

  • Tüm gelişim ve öğrenme alanları önemlidir.
  • Gelişim ve öğrenme belirli bir sıra izler.
  • Gelişim ve öğrenme farklı hızlarda devam eder.
  • Gelişim ve öğrenme olgunlaşma ve deneyimin etkileşimi sonucu oluşur.
  • Erken yaşantılar gelişim ve öğrenme üzerinde çok büyük etkilere sahiptir.
  • Gelişim basitten daha karmaşığa doğru ilerler.
  • Çocuklar güvenli ilişkiler kurduklarında en iyi gelişimi gösterirler.
  • Gelişim ve öğrenme çeşitli sosyal ve kültürel bağlamlarda ve bu bağlamlardan etkilenerek gerçekleşir.
  • Çocuklar birçok farklı yöntemle öğrenirler.
  • Oyun öz denetim geliştirme, dilsel, bilişsel ve sosyal becerileri desteklemek için önemli bir araçtır.
  • Gelişim ve öğrenme, çocuklar çözülmesi gereken durumlarla karşı kaşıya kaldıklarında ilerler.
  • Çocukların yaşantıları, motivasyonlarını ve öğrenmeye yaklaşımlarını şekillendirir.
S

Vygotsky’nin Yakınsal Gelişim Alanı Kuramı neyi öne sürmektedir?

Vygotsky’nin Yakınsal Gelişim Alanı Kuramı da çocuğun tek başına belli başlı şeyleri yapabileceğini, yetişkin desteği ile kendi başına yapabildiklerinin artırılabileceğini vurgulamaktadır.

S

Yakınsal gelişim alanı nedir?

Yakınsal Gelişim Alanı öğrenenin kendi başına yapabildikleri ile yardım ve destek alarak yapabildikleri arasında kalan gelişime açık alandır.

S

Okul öncesi dönemde değerlendirme süreci hangi adımlardan geçerek gerçekleşir?

Okul öncesi dönemde değerlendirme süreci üç adımda gerçekleşir. Bunlardan ilki çocukların gelişimleri ve öğrenmeleri ile ilgili bilgi toplamak ve kaydetmektir. Bu bilgiler gözlem kayıtları, kontrol listeleri, çocukların ürünleri, anekdot kayıtları gibi yöntemlerle toplanabilir. İkinci adım toplanan bilgilerin yorumlanmasıdır. Üçüncü adım ise toplanan verilerden elde edilen yorumlamalar doğrultusunda bir değerlendirme sonucuna ulaşmaktır.

S

Okul öncesi eğitimde değerlendirme sonuçları hangi amaçlarla kullanılmaktadır?

Okul öncesi eğitimde değerlendirme sonuçları farklı amaçlara hizmet etmektedir. Bu amaçlar; ailelere bilgi sunulması, çocukların güçlü yanlarının belirlenmesi, çocukların grup olarak ve bireysel olarak ihtiyaçlarının belirlenmesi, eğitsel uygulamalar hakkında karar verilmesi, programın değerlendirilmesi ve öğretmenin kendini değerlendirmesidir.

S

Erken çocukluk eğitimini giderek daha da ön plana çıkmasının altında ne gibi etmenler yatmaktadır?

Erken çocukluk eğitiminin önemi ve gerekliliği gün geçtikçe daha sık vurgulanan bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Günümüzde geçmişe oranla daha fazla sayıda kadının iş hayatında yer alması, anne ve babanın çalışması, tek ebeveynli ailelerin sayısındaki artış, aile büyüklerinden uzakta yaşama gibi birçok etmenin bu durumu tetiklediği bilinmektedir. Bu etmenlerin yanı sıra erken çocukluk eğitimini asıl önemli kılan etmenler erken eğitim programlarının çocukların fiziksel, bilişsel, sosyal, duygusal ve dil gelişimleri açısından olumlu sonuçlarının görülmesi, erken çocukluk döneminin bireylerin ve toplumun geleceğini şekillendirmedeki olumlu etkisinin fark edilmesidir.

S

Kaliteli erken çocukluk eğitimi hangi açılardan beyin gelişimini desteklemektedir?

Beyin gelişimini artırmak için çocukların sağlıkları ve güvenlikleri sağlanmalı, çocuklar uygun şekilde beslenmeli, onlarla yakın ve sıcak ilişkiler kurulmalı, çocukların keşfetmeleri ve öğrenmeleri cesaretlendirilmeli, zengin uyarıcı çevre sunulmalı ve çocuklar için stres yaratan faktörler azaltılmalıdır. Kaliteli erken çocukluk eğitimi bu unsurları sağladığı için beyin gelişimini doğrudan desteklemektedir.