aofsorular.com
KÜL102U

Evrensel Bir Kavram: Kültür; Yeni Bir Bilimsel Alan: Kültür Tarihi

1. Ünite 21 Soru
S

Kültür sözcüğünün Latincede ve birçok dünya dilinde aynı anlamdaki hangi sözcük kullanılmaktadır?

Kültür sözcüğünün Latincede ekip ürün almak, üretmek anlamına gelen “cultu­ra” sözcüğünden geldiğini ve birçok dünya dilinde aynı sözcüğün kullanıldığını duymuşsunuzdur. Arapçada kullanılan ve Türkçemizde de rastladığımız “hars” sözcüğü de “toprağın işlenmesi” anlamına gelir. Yine Türkçede kullanılan “ekin” sözcüğü de “kültür” sözcüğüyle eşanlamlıdır.

S

Günümüzde, insanın kökenini, evrimini, biyolojik özelliklerini, toplumsal ve kül­türel yönlerini inceleyen bir bilim dalı olan Antropoloji bilimi bünyesinde, kül­türün gelişimini etnolojik, dilbilimsel, sosyolojik, psikolojik ve psikanalitik analiz yöntemleriyle ele alan önemli bilim dalı hangisidir?

Günümüzde, insanın kökenini, evrimini, biyolojik özelliklerini, toplumsal ve kül­türel yönlerini inceleyen bir bilim dalı olan Antropoloji bilimi bünyesinde, kül­türün gelişimini etnolojik, dilbilimsel, sosyolojik, psikolojik ve psikanalitik analiz yöntemleriyle ele alan önemli bir bilim dalı vardır: Kültürel Antropoloji.

S

Kültür kuramlarını ve buna bağlı olarak kültürel evrim ve kültürel değişim­leri inceleyen bilim dalı hangisidir?

Kültürel Antropoloji. Bu bilim dalı, kültür kuramlarını ve buna bağlı olarak kültürel evrim ve kültürel değişim­leri incelemektedir.

S

Kültürlerin yayılmasında ve etkileşiminde önemi her zaman çarpıcı ol­an şey nedir?

Kültürlerin yayılmasında ve etkileşiminde dilin önemi her zaman çarpıcı ol­muştur. Kültür, dille ve diller arası alışveriş zenginliğiyle biçimlenir. Geçmişte, çoğu kez egemen baskın kültürlerin yani imparatorlukların-devletlerin dili yay­gınlık kazanmıştır.

S

Bireysel, aile, toplum ya da uluslararası da olsa her zaman birlik içinde çokluk demektir nasıl açıklanabilir?

Bunu daha geniş katmanlı yeryüzü kültürleri açısından düşünürsek, her toplumda farklı dinden, farklı dilden, farklı düşüncelerden kültür grupları olduğunu unutmama­mız gerekir. O halde, kültür, aile yapısı içinde de olsa, toplumsal yapı içinde de olsa, uluslararası düzeyde de olsa her zaman birlik içinde çokluk demektir. Çok­luk, dar bir alanda da olsa (elit kültür, yöresel, etnik kültürler) kapsamlı bir alanda da olsa (popüler kültür, küresel kültür) o ülke kültürüne renk ve canlılık verir.

S

Matbaanın öncesinde de kitapların var olduğunu (rulolar halinde) belirterek, edebiyatın bu­gün kitlelere ulaştığı biçimiyle insanlığın ortak hafızasından parçalar taşıdığını vurgulayan ünlü bilim adamı ve yazar kimdir?

Yine bu çerçevede edebiyatın da uluslararası boyutta tüm dünyada yayınlanan, dünya dillerine çevrilen eserler topluluğu olduğunu düşünürsek kültür alanın­daki katkıları sonsuzdur. Ünlü bilim adamı ve yazar Umberto Eco, matbaanın öncesinde de kitapların var olduğunu (rulolar halinde) belirterek, edebiyatın bu­gün kitlelere ulaştığı biçimiyle insanlığın ortak hafızasından parçalar taşıdığını vurgular.

S

Dünya uygarlığının temeli hangi çağlara dayanmaktadır?

Biliyorsunuz, Tarih yazıyla başlar; yazının keşfinden önceki dönem de tarih öncesi (prehistorya) olarak adlandırılır. Tarih öncesi dönemde, Paleolitik yani Eski Taş Ça­ğında insanın taştan aletler yaptığı, bu taşların işlenebilir, yontulabilir taşlar olduğu bilinmektedir. O halde bu taş aletleri o çağların teknolojisi olarak görmek gerekir. Kitabımızın sonraki ünitelerinde göreceğiniz gibi, dünya uygarlığının temeli Neoli­tik Çağa ya da Yeni Taş Çağına dayanmaktadır.

S

Mısır, Sümer, Yunan gibi dünyanın en büyük kültür-uygarlığın oluşması için öncelikli olarak hangi ön koşular gereklidir?

Dünyanın en büyük uygarlıkları (Mısır, Sümer, Yunan) binlerce yıl devam eden gelişmeler sonunda gerçekleşmiştir. Bilimsel araştırmalar göstermektedir ki, bir kültür-uygarlığın oluşması için öncelikli olarak bir kentin varlığı, belli bir iş emek ve çabanın gerçekleştirilmesi, bir üretim olayına ulaşılması, bir yönetim sisteminin oluşturulması (devlet, ordu, kent yönetimi) ön koşuldur.

S

Bu da göstermektedir ki, tarihin birçok döneminde egemen (dominant) kültürlerin varlığı ve etkisi geniş boyutlu olmuş­tur. Bugünkü adlandırmayla buna ne denilebilir?

Bu da göstermektedir ki, tarihin birçok döneminde egemen (dominant) kültürlerin varlığı ve etkisi geniş boyutlu olmuş­tur. Bugünkü adlandırmayla buna kültür emperyalizmi de denilebilir.

S

Tarih, hangi rejimlerde kültürün baskı altında tutulmaya çalışıldığını göstermektedir?

Tarih, din kökenli rejimlerden totaliter sistemlere dek birçok rejimde kültürün baskı altında tutulmaya çalışıldığını göstermektedir. Bu da insanlar ara­sında eşitliğe dayanmayan ödüllendirmeyi, cezalandırmayı beraberinde getirmiş ve kültürün tarafsız gelişemeyebileceği tezini ortaya koymuştur.

S

Kültürel etkileşimin kökeninde hangi olay her zaman önemli rol oynamıştır?

Bir başka deyişle, her toplum genelde çok kültürlü bir yapıya sa­hip olagelmiştir. Kültürel etkileşimin kökeninde göç olayı her zaman önemli rol oynamıştır. Bunun zorunlu ya da kendi isteğiyle olması çatışmaları da berabe­rinde getirir.

S

Bir kültür, etki­leşimden, değişimden ve çekişmelerden kendisini koruyabilir mi?

Bir kültür içinde yaşayan toplulukların kendi kültürleri içindeki farklı kül­türlerin inançlarından, adetlerinden, hayat tarzlarından etkilenmemesi şaşırtıcı olurdu. Her ne kadar çatışmalar bazen şiddetli gerçekleşse de, hiçbir kültür, etki­leşimden, değişimden ve çekişmelerden kendisini koruyamaz.

S

Kültürlenme ne demektir?

Zaten, kültürel bir etkilenme sürecinde bir kültür öteki bir kültürün etkisiyle evrim ve değişim sürecine girerse bunu kültürlenme olarak adlandırıyoruz. Ama bu kültürlenme tek yönlü bir yol izleyip egemen kül­tür kimliğine bürünerek ulusal ve yerel kültürleri istila edercesine yok ediyorsa saldırgan bir özellik kazanmış demektir.

S

“Kimiz, kimlerde­niz, nereden gelmiş, nereye gideriz?” sorusunu yanıtlamaya çalıştığını, ama yanıt­ların kişiden kişiye, toplumdan topluma, üstelik zamanla değiştiğini ve sorunun aynen kaldığını vurgulayan kimdir?

Bozkurt Güvenç, kimlik sorununu sorgularken insanoğlunun yüzyıllardan beri “Kimiz, kimlerde­niz, nereden gelmiş, nereye gideriz?” sorusunu yanıtlamaya çalıştığını, ama yanıt­ların kişiden kişiye, toplumdan topluma, üstelik zamanla değiştiğini ve sorunun aynen kaldığını vurguluyor.

S

Bütün toplumlarda değişimlerle doğan kimlik arayışlarında ne vardır?

Bütün toplumlarda değişimlerle doğan kimlik arayışları yani kültürel boşluklar var­dır (Bkz. Bozkurt Güvenç, Türk Kimliği).

S

Ne yapılsaydı kimlik kargaşası daha az yaşanabilecektir?

Bu durumda insanların ve toplumların kendi tarihlerini özellikle kültür ta­rihlerini bilmeleri önem kazanmaktadır. Ancak resmi ideolojiler, bu nesnel tarih öğrenimine çoğu kez engel olmuşlardır. Bu da bir talihsizliktir. Oysa toplumların kültür tarihleri yazılmış olsaydı, belki bu kimlik kargaşası daha az yaşanacaktı.

S

Kültür Tarihinin bir bilim dalı olarak ortaya çıkışı ve yükselişi hangi yıllardan itibaren olmuştur?

Kültür tarihi çalışmaları ya da kültür incelemeleri geçmişte oldukça yaygın olma­sına rağmen kültür tarihinin bir bilim dalı olarak ortaya çıkışı ve yükselişi 70’li yıllardan itibaren olmuştur.

S

Kültür Tarihi hangi konularla ilgilenir?

Bu çerçevede kültür tarihi, hem kurumları (işleyişini, bireylerle ilişkisini, vb.) ele alabileceği gibi, toplumsal grup ve çevrelerin yaşam tarzlarını (toplumsal sı­nıfların kent hayatı, eğlence, dans, müzik gibi etkinlikleri) ve kültürel üretim ve tüketim nesnelerini, yaşam tarzlarını etkileyen giyim, mobilya tarzı gibi moda davranışları da konu edinebilir. Bir başka deyişle, dönemlere özgü popüler kültür geleneklerini konu edinebilir. Sonuçta bütün bunları temel başlıklar altında top­lamaya girişirsek, kültür incelemeleri, toplum, siyaset, ekonomi, felsefe toplumsal iletişim ve sanatın alanlarını içermektedir.

S

Kültür tarihçileri olayların tarihsel özelliklerinin ötesinde neleri çalışırlar?

Bu nedenle kültür tarihçileri olayların tarihsel özelliklerinin ötesinde, olayların psiko-sosyal boyutunu, olayların gerçekleşti­ği günlerde her kesimden dile getirilen tasvirlerin oluşturduğu yazılı metinleri, resimleri ve diğer görsel malzemeleri de yukarıda andığımız bilimlerin verileri ışığında analiz etmeye çalışarak, bunların aynı zamanda sembolik anlamlarını sorgulamışlar ve bu şekilde bireysel davranışları ya da kolektif ritüelleri anlamaya çalışmışlardır.

S

Kültür ta­rihinin kökeninde, neleri tasvir etme anlayışı egemendir?

Kültür ta­rihinin kökeninde, düşüncelerin tarihini, yani kültürün yaşandığı ortamı tasvir etme anlayışı egemendir. Örneğin Jakob Burckhardt adlı bilim adamı İtalya Rö­nesans’ını incelediği çalışmasında sadece tarihin önemli bir döneminin belirgin özelliklerini (resim, heykel sanatını, mimarisini, vb.) ele almamış, dönemin temel ekonomik yapısını, toplumsal kurumlarını, toplumsal iletişim biçimlerini ve gün­lük hayatı da araştırmıştır.

S

Dünyamızda bugün iletişim araçlarının küresel çapta yaygınlaşmasıyla, kültür alanına etkileri nelerdir?

Dünyamız bugün iletişim araçlarının küresel çapta yaygınlaşmasıyla, ticari ve ekonomik ilişkilerle, daha doğrusu stratejilerin hız kazanmasıyla yeni kültürel biçimlere tanık olmaktadır. Böylesi bir gelişme hem kültürleşmeyi sağlamakta hem de kültür yitimine neden olmaktadır. Kaldı ki kültürel tüketim biçimleri de hızla yenilenmektedir. Gezegenimizde ekonomik, sosyal, kültürel ilişkilerin art­ması kuşkusuz dünya uygarlıklarını da karşılıklı etkilemektedir.