Küçük İşletme İşlevleri
Yönetim işlevinin adımları nelerdir?
Yönetim işlevi işletmelerin başarısı ve sürdürülebilirliği için çeşitli kritik adımları içermektedir. Bunlar planlama, organize etme liderlik (yöneltme) ve kontrol faaliyetlerinden oluşmaktadır. Bir yönetici ister büyük ister küçük bir operasyon; ister kâr amaçlı veya kâr amacı gütmeyen bir kuruluş; isterse bir perakende, hizmet veya üretim işinden sorumlu olsun, bu işlevleri yerine getirir. Bu dört işlev süreklidir ve birbiriyle ilişkilidir.
Finansal yönetim nedir?
Finansal yönetim: Finansmanın planlanması, yönetilmesi, izlenmesi, organize edilmesi ve kontrolü.
Küçük işletmelerde finans kaynakları nelerdir?
Çoğu küçük işletme, genellikle sahibinin, ailesinin ve arkadaşlarının kişisel tasarruflarından elde
edilen minimum yatırımla işe başlar. Büyümek için başka yatırım biçimlerine ihtiyaç duyar. Herhangi
bir ekonomik ortamda işletme finansmanı bulmak zor olabilir, ancak finansmana erişmenin birkaç farklı yolu bulunmaktadır. Bu kaynaklar kısaca aşağıdaki gibi özetlenebilir (Goodman ve Hawkins, 2015, s. 58-59; Katz ve Green, 2018; Carter ve Jones-Evans, 2006, s. 344; Scarborough, 2012, s. 457):
Kişisel Birikimler: Girişimcilerin başlangıç parası için aramaları gereken ilk yer kendi cepleridir. Bir diğer deyişle küçük bir işletme kurmak için kullanılan en yaygın öz sermaye kaynağı, girişimcinin kişisel tasarruf havuzudur.
Arkadaşlar ve Aile Üyeleri: Çoğu girişimci, bir işi finanse etmek için önce kendi banka hesaplarına
baksa da çok azı işlerini tek başına başlatmak için yeterli kaynağa sahiptir. Kendi sermayelerinden
sonra, girişimciler bir ticari girişime yatırım yapmaya istekli olabilecek arkadaşlarına ve aile üyelerine bakmalıdır. Sermayeye ihtiyacı ile olan yakın ilişkileri nedeniyle, bu kişilerin yatırım yapma olasılığı daha yüksektir.
Ticari Bankalar: Küçük işletme finansmanının kaynağı olarak banka kredileri de önemli bir yer
tutar.
Kitle Fonlaması: Kitle fonlaması, ürün veya hizmetlerde veya işletmenin küçük bir bölümünde
olabilecek küçük bir ödül karşılığında çok sayıda yabancıdan küçük miktarlarda para almanın bir
yoludur.
Melek Yatırımcılar: Melek yatırımcı genellikle yeni girişimlere, belirli bir finansal fayda karşılığında sermaye sağlayan varlıklı bir kişidir. Melek yatırımcılar, riski yaymak için genellikle kendilerini melek grupları veya melek ağları hâlinde düzenlerler.
Hibe: Hem ulusal hem de yerel yönetimlerden sağlanan çok sayıda hibe desteğinin yanında belirli
sektörlere ve iş türlerine yardımcı olmak için kurulmuş özel fonlar bulunmaktadır. Hibeleri araştırmak zaman alıcı olabilir ve üzerinde çalışılması gereken çok fazla bürokrasi içermektedir. Buna rağmen finansal kaynağa ihtiyaç duyan işletme sahipleri hibe kaynaklarını ve fırsatlarını da araştırmalıdır.
Bilanço nedir?
Bilanço dijital bir fotoğraf makinesi gibi bir işletmenin finansal durumunun “anlık görüntüsü”nü alır ve sahiplerine belirli bir tarihteki değerine ilişkin bir tahmin sunar. Temel muhasebe denklemi üzerine kurulmuştur. İşletmenin varlıklarını, borçlarını ve öz sermayesini gösteren bir mali
tablodur.
Gelir tablosu nedir?
Gelir tablosu; bir işletmenin hareketli bir resmini temsil eden, net gelirini (veya zararını) göstermek için giderlerini geliriyle belirli bir süre boyunca karşılaştıran bir finansal tablodur. Gelir tablosu kâr-zarar tablosu olarak da adlandırılır. Dijital bir video kaydedici gibi gelir tablosu da bir işletmenin zaman içindeki kârlılığının “Hareketli bir resmidir.” Gelir tablosu, bir işletmenin kârlılığı hakkında birincil bilgi kaynağı olarak gösterilmektedir.
Nakit akış tablosu nedir?
Nakit Akışı Tablosu: Bu finansal tablo, hem fon kaynaklarını hem de bu fonların kullanımlarını listeleyerek hesap döneminin başından itibaren bir işletmenin sermayesindeki değişiklikleri gösterir. Nakit akış tablosu, küçük bir organizasyonu işletmek için belki de en önemli finansal tablodur.
Belirli bir süre için nakit kaynaklarını ve kullanımlarını özetler. İşletmenin nakit kaynaklarını, nasıl
kullanıldığını ve işletmenin sahip olduğu ek nakit ihtiyaçlarını veya nakit fazlasını gösterir. Bu kritik
bilgiler, küçük işletmeyi ve nakit akışını yönetmede hayati önem taşır
İşletmelerin nakit krizinin eşiğinde olup olmadığının işaretleri nelerdir?
İşletmelerin finansal raporları dikkate alarak belirli işaretleri incelemesi ve nakit krizinin eşiğinde olup olmadığını değerlendirmesi gerekir. Bu işaretler şöyledir (Thomas vd., 2016, s. 461):
• Fazla stok
• Makine ve ekipman gibi önemli miktarda sabit kıymet alımları
• Vadesi geçmiş alacak hesapları
• Satıcılardan ve tedarikçilerden nakit indirimlerinden yararlanamamak
• Satıcılara ve tedarikçilere yapılan geç ödemeler
• Vadesi geçmiş vergi ödemeleri
• Vadesi geçmiş kredi ödemeleri
• Aşırı işletme borcu nedeniyle ortalamanın üzerinde faiz gideri
• Sektör ortalamasının üzerinde olan ortalama tahsilat dönemi oranı
• Çok satan ürün kalemlerinin stokta kalmaması nedeniyle kaçırılan satışlar
• Bordro ödemelerini zamanında gerçekleştirmede zorluk
• İşletme giderlerinde hızlı artış
• Alacak hesap bakiyesinde hızlı artış
• Muhtemel hırsızlığı izlemek için alınmayan önlemler.
Nakit akışı konusunda kriz yaşamamak ve bu süreci profesyonel bir şekilde yönetmek için küçük
işletme sahipler için tavsiye edilen roller nelerdir?
Nakit akışı konusunda kriz yaşamamak ve bu süreci profesyonel bir şekilde yönetmek için küçük
işletme sahipler için tavsiye edilen çeşitli roller bulunmaktadır. Bunlar 5 basamak halinde aşağıdaki
gibi özetlenebilir (Scarborough, 2012, s. 236):
• Rol 1: Nakit bulucu: Küçük işletme sahiplerinin ilk ve en önemli sorumluluğudur. Mevcut (ve gelecekteki) tüm ödemeleri yapabilmek için yeterli sermaye olduğundan emin olunması gerekir. Bu tek seferlik bir görev değildir; devam eden bir iştir.
• Rol 2: Nakit planlayıcısı: Nakit planlayıcı olarak, işletmenin nakitinin doğru ve verimli bir şekilde kullanıldığından emin olunması gerekmektedir. Nakit miktarı takip edilmeli, faturaların ödenmeye hazır olduğundan emin olunmalı ve nakitin gelecekteki kullanımın da planlanmalıdır.
• Rol 3: Nakit dağıtıcısı: Bu rol, işletmenin faturalarını ödemek için gereken nakdi, bu ödemelerin önceliğini ve zamanlamasını kontrol etmeyi gerektirir. Nakit ödemelerini doğru bir şekilde tahmin etmek ve ödemelerin vadesi geldiğinde ödemeleri yapmak bu rolle ilgilidir.
• Rol 4: Nakit tahsildarı: Nakit tahsildarı olarak yapılacak işlerden biri müşterilerden gelecek ödemelerin zamanında yapılmasını sağlamaktır.
• Rol. 5: Nakit tasarrufçu: Bu rol, işletmenin giderleri ve katlandığı maliyetler için maksimum değer elde edilmesinin sağlanmasıyla ilgilidir. Gereksiz harcamalardan kaçınmak bu görevin önemli bir parçasıdır. Amaç, işletme için bir getiri sağlamayacak nakit harcamalardan kaçmaktır.
Pazarlama nedir?
Pazarlama, en basit hâliyle iki veya daha fazla kişi veya kurum arasında her birinin diğerinin ihtiyaç duyduğu bir şeyler sunduğu bir değişim süreci olarak açıklanabilir. Teknik olarak pazarlama; müşteriler için değer yaratmak, bu değeri iletmek, müşteri ilişkilerini kuruluşa ve paydaşlarına fayda sağlayacak şekilde yönetmek için bir işletme işlevidir (Roberson-Saunders vd., 2014, s. 79-80).
Hedef pazar nedir, neden hedef pazar belirlenir?
Hedef pazar, bir işletmenin mal veya hizmetlerini ulaştırmayı hedeflediği belirli müşteri grubudur. Hedef pazarları belirlemek ve bunlara odaklanmak, herkesin her şeyi olmaya çalışma tuzağına düşmekten kaçınmaya yardımcı olabilir. Bunun yerine belirli bir grup için bir değer ifade etmeye katkı sağlar.
Pazar araştırmasında kullanılacak birincil kaynaklar nelerdir?
Birincil araştırmada, neyi bilmek gerektiğine ve bu bilginin nasıl alınacağına işletme sahibi ve
yöneticisi karar verir. Bunun için kullanılacak araçlar kısaca aşağıdaki gibi özetlenebilir (Thomas vd.,
2016, s. 311-312; Katz ve Green, 2018, s. 285-286; Mazzarol ve Reboud, 2017, s. 163-165):
Gözlem: Birincil araştırmalarda veri toplamanın yaygın yöntemlerinden biridir. Örneğin, yerel markete gidebilir ve insanların nasıl alışveriş yaptığı izlenebilir. Seçtikleri ürünlerin ve karar vermek
için harcadıkları zamanın listesi yapılabilir.
Müşteri Anketleri: Yüz yüze, telefonda, postayla veya internet üzerinden bir anketle veri toplama yöntemidir. Anket çok sayıda insandan veri toplamak gerektiğinde kullanılabilen niceliksel bir
araçtır.
Odak Grupları: Kalite, uygunluk, çalışma saatleri, hizmet vb. gibi işletmenizdeki belirli konularda size geri bildirimde bulunmak üzere az sayıda müşteriyle yapılan görüşmelerdir. Müşteriler veya
potansiyel müşteriler size akıllarından geçenleri söylerken, yeni pazarlama fırsatlarını dikkatle dinlemek gerekmektedir. Belirli bir ürün veya hizmet hakkında bir dizi soruyu tartışmak için bir araya gelmeleri istenen bu küçük grup 8 ila 12 kişi olarak organize edilir.
Sosyal Medya: Sosyal medya sayesinde işletmeler, müşterileriyle doğrudan görüşme yapma
olanağına sahiptir. Ayrıca, bir işletmenin ürünleri veya hizmetleri hakkında yorumları için sosyal
medyayı izlemesi, müşterilerden faydalı geri bildirimlere ulaşmasını sağlayabilir. Birçok işletme,
markaları hakkında çevrimiçi yazı yazıldığında e-posta güncellemelerini izlemek ve almak için
önde gelen arama motorunun Google Alerts özelliğini kullanır. Facebook ve Twitter dahil olmak
üzere çoğu sosyal ağ sitesi, kullanıcıların bir işletmenin ürünleri veya hizmetleri hakkında insanların neler söylediğini izlemesine olanak tanıyan arama özellikleri sunar.
Pazar araştırmalarında kullanılacak ikincil araştırmalar nelerdir?
İkincil araştırmalar; ilgilenilen konu hakkında bilgi toplamak için mevcut verileri veya veri tabanlarını kullanmak anlamına gelir. İkincil araştırma genellikle ücretsiz ve hızlıdır; soruları tasarlamanıza
ve bilgi toplamanıza gerek yoktur. İkincil verilerle ilgili sorunlar, verilerin güncel zamanı yansıtmayabileceği, verilerin neden toplandığını ve doğru bir şekilde toplanıp toplanmadıklarını (önyargılar) her zaman bilmiyor olmaya dayanır. Buna rağmen hazırda bulunmaları ve hızla ulaşılabilmeleri nedeniyle sıkça kullanılmaktadırlar. İkincil araştırmalarda genellikle hükümet, ticari veya akademik veri tabanlarından ve araştırma işletmelerinden elde edilen daha önce tespit edilmiş, mevcut pazar bilgileri kullanılır (Katz ve Green, 2018, s. 285-290).
İşletmelerin başvurabileceği fiyatlandırma stratejileri nelerdir?
Hem büyük hem de küçük ölçekli işletmelerin başvurabileceği çeşitli fiyatlandırma stratejileri bulunmaktadır. Bunlar aşağıdaki gibi örneklendirilebilir (Thomas vd., 2016; Longenecker vd., 2016;
Mariotti ve Glackin, 2015):
Sürümden Kazanmaya Yönelik Fiyatlama: Pazara hızlı bir şekilde temas etmek, hızla kabul
almak ve en kısa sürede yüksek satış hacmi oluşturmak için düşük fiyatlı ürün sunmakla ilgilidir. Bu
stratejiyi kullanan bir işletme, pazara nüfuz etmek için bir miktar kâr marjından fedakârlık eder.
Yüksek Fiyatlama: Pazarın kaymağını almaya yönelik bu strateji, sürümden kazanma stratejisinin
tersidir çünkü ürünün yeni olduğu ve az sayıda rakibinin bulunduğu giriş aşamasında yüksek fiyatlar
talep etmeyi, erken karları almayı ve ardından fiyatları daha rekabetçi seviyelere indirmeyi amaçlar.
Lideri Takip Eden Fiyatlama: Lideri takip eden bir fiyatlandırma stratejisi, bir ürün veya hizmet için fiyat belirlemede belirli bir rakibi model olarak kullanır. Rakiplerin olası tepkisi, fiyatların mevcut seviyenin altına düşüp düşmeyeceğini belirlemede kritik bir faktördür.
Prestij Fiyatlama: Yüksek kaliteli veya benzersiz bir görüntü iletmek yüksek bir fiyat belirlemeyi
gerektirir. Etkisi pazardan pazara ve üründen ürüne değişir. Yüksek gelirli piyasalar, düşük gelirli piyasalara göre fiyat değişimlerine daha az duyarlı olduğundan prestij fiyatlandırması, bu piyasalarda tipik olarak daha iyi çalışır.
Esnek Fiyatlama: Esnek fiyatlama stratejisine sahip işletmeler, fiyatlama kararlarında toplam maliyeti esas almak yerine özel piyasa koşullarını ve rakiplerin fiyatlama uygulamalarını dikkate alırlar.
Küsuratlı Fiyatlama: Küsuratlı sayılar satışta yuvarlatılmış sayılardan daha etkilidir çünkü fark
sadece bir kuruş olsa bile fiyatı daha düşük gösterirler. Örneğin, bir ürünün 250 TL olması yerine
249,99 TL olarak fiyatlandırılır.
Birim Fiyatlama: Bu fiyatlandırma stratejisi, bir ürünün farklı boyutlarda satılabileceği bir karşılaştırmaya izin verir. Örneğin çamaşır deterjanı 2 kg, 5 kg ve 8 kg’lık ambalajlarda satılabilir. Birim fiyatlandırma olmadan tüketicilerin hangi paketin en iyi değeri temsil ettiğini kolayca görmeleri zordur.
Maliyet Artı Fiyatlandırma: Bu strateji maliyet artı fiyatlandırma yöntemi en yaygın kullanılanlardan biridir; maliyete istenen kâr marjının eklenmesi temeline dayanır.
İşletmelerin kullandığı satış yöntemleri nelerdir?
İşletmeler için dağıtım kanalı olarak kullanan çeşitli satış yöntemleri bulunmaktadır. Bunlar kısaca
aşağıdaki gibi sıralanabilir (Katz ve Green, 2018, s. 383; Scarborough, 2012):
Doğrudan Yüz Yüze Satış: Bir satış görevlisi müşteri potansiyeli taşıyan gruplarla doğrudan temas kurar, bu karar vericiye ürünü sunar ve satış yapmayı arzular.
Doğrudan Posta: Doğrudan posta birçok biçimde olabilir; kartpostallar, ürünlerinizin katalogları, videolar, posta siparişleri, satış mektupları, broşürler, e-postalar ve diğerleri. Doğrudan postada pazar, doğru posta listesini veya satış aracını almak anlamına gelir. Bu adreslerin satın alınabileceği, birçok pazarlama işletmesi bulunmaktadır.,
Tele Pazarlama: Herkes, alüminyum dış cephe kaplamasından, yaz tatillerine, arıtma su cihazlarına kadar her şeyi satmak isteyen satış görevlilerinden telefon görüşmeleri almıştır. Çoğu tüketici bu yöntemi özellikle can sıkıcı bulsa da telefonla pazarlama, hâlâ geçerli bir doğrudan pazarlama biçimi olmaya devam etmektedir.
Doğrudan Yanıt Reklamcılığı: Doğrudan yanıt reklamcılığında örneğin bir dergi, gazete, radyo,
reklam panosu veya televizyon gibi bir yere telefon numarası, e-posta adresi veya posta adresi içeren bir reklam yerleştirir ve siparişlerin gelmesi beklenir. Pahalı bir yöntemdir ancak geniş bir kitleyi cezbeder.
Gerilla Pazarlama: Gerilla pazarlama müşterilere ulaşmak için yaratıcı ve nispeten ucuz yolların
kullanılmasıdır. Örnekler arasında kapı kolu askıları, araba ön cam sileceklerinin altındaki el ilanları, tişörtler, balonlar ve kaldırımlara yazılan mesajlar sayılabilir. Gerilla pazarlama, yeni girişimlerin ve
küçük işletmelerin en iyi arkadaşıdır. Neredeyse ücretsiz reklamcılık için kullanılan bir terimdir.
Ürünün veya hizmetin neden harika olduğunu belirten basit bir reklam gibi görünse de telefon numarası, adres, web sitesi veya diğer iletişim bilgilerini eklemek doğrudan yanıt reklamcılığı olarak da son derece etki yaratacaktır.
Reklam ve promosyon stratejilerinin amacı nedir?
Reklam, müşterilere bir işletme ve malları veya hizmetleri hakkında bilgi vererek işletmenin imajını geliştirerek ve müşterileri mal veya hizmetlerini satın almaya ikna ederek satışları artırmanın etkili
bir yolu olabilir. Etkili bir reklam kampanyası oluşturmak için büyük bir bütçe şart değildir. Küçük
bir işletme; biraz yaratıcılık, yenilik ve ustalıkla sınırlı bir bütçeyle rakiplerinden ayrılan, ses getirecek reklamlar yapabilir.
Promosyon stratejisinin amacı müşteri sadakatini sağlamak, müşterilerin ürünler veya hizmetler
için ödeme istekliliğini artıran marka değeri yaratmaktır. Promosyon, tüketicileri bir ürün veya hizmet hakkında bilgilendirmek ve onları bu mal veya hizmetleri satın alma konusunda etkilemek için tasarlanmış her türlü ikna edici iletişim şeklidir. Bu kavram özendirmeyle yakından ilişkilidir. İşletmeler ürün veya hizmetlerini tanıtma faaliyeti olarak promosyon stratejilerine başvurabilir. İndirimli ya da ücretsiz olarak müşteriye tanıtılan ürünler sayesinde müşteride işletmenin ürünleri, hizmetleri veya isimleri hakkında algı yaratılır ve müşterinin o ürünü satın alma niyetine yönelmesi beklenir
İş analizi nedir?
İş analizi; işletme içindeki doldurulacak pozisyonların tespit edilmesi, tanımlanabilmesi ve raporlanabilmesi için gerekli bir adımdır. Bu ihtiyaçlara uygun yazılı bir çerçeve hazırlandığında buna uygun kişiyi seçmek de kolaylaşacaktır. Yani bu sayede bir yandan mükemmel iş-kişi uyumu sağlanarak işin başarıyla yapılmasına katkı sağlanacak öte yandan kendine uygun bir işte çalıştığı için insan kaynağının motivasyon ve adanmışlığı da daha yüksek olacaktır
İnsan kaynağını seçmek ve işe almak için kullanılan yöntemler nelerdir?
İlgili kaynaklardan bulunacak insan kaynağını seçmek ve işe almak için de kullanılan çeşitli yöntemler bulunmaktadır. Yüz yüze bireysel görüşmeler, grup olarak görüşmeleri, çevrimiçi
görüşmeler, panel söyleşileri bunlardan bazılarıdır. Bu yöntemlerle adaylara deneyimleri haricinde testler, davranış ya da vaka analizleri gibi yöntemler uygulanarak iş analizine uygun seçim
yapılır. Yapılan seçim sonucunda işin nitelikleri, çalışma koşulları ve iş için ayrılan bütçe adaya tanıtılarak adayın da motive olduğu koşullarda işe alım gerçekleştirilir.
Çalışan eğitimi nedir?
Çalışan eğitimi; onların performanslarını ve motivasyonlarını artırmak, çalışanlara işleri hakkında daha fazla şey öğretmek için yapılan planlı bir çabadır. Çalışan gelişimi ise çalışanlara işletme içinde yeni ve daha zorlu iş görevlerini kabul etmeleri için gereken bilgi, beceri ve yetenekleri sağlamaya yönelik planlı bir çabadır (Hatten, 2012, s. 441)
Küçük işletmelerde üretim işlevi nedir?
Üretim, çeşitli girdilerin belirli süreçlerden geçerek çıktılara dönüşmesiyle ilgilidir. Özünde üretim, bir
yaratım sürecidir. Eğer fiziksel bir ürün elde ediliyorsa mal üretimi; eğer fiziksel olmayan, fayda sağlayan bir faaliyet elde ediliyorsa hizmet üretiminden bahsedilebilir. İster mal isterse hizmet üretilsin bu sürecin etkili ve verimli bir şekilde yönetilmesi için yöneticilerin planlama, organize etme, liderlik etme ve kontrol süreçlerini kullanarak bu operasyonu yönetmesi gerekir (Mirzei,
285). Bu nedenle bu sürece kimi zaman operasyon yönetimi de denir (Katz ve Green, 2018, s. 544). Operasyon yönetimi, herhangi bir küçük işletmenin başarısı için çok önemlidir. İşletmenin hem finansal hem de finansal olmayan yönlerini etkiler. Maksimum operasyonel verimlilik ve etkinlik seviyelerine ulaşmak için işletmenin nakit akışı, stokları ve diğer üretken varlıkları üzerinde kontrol edilebilirlik sağlar (Mazzarol ve Reboud, 2017, s. 277).
Küçük işletmelerde üretim işlevinde başarılı olmak için gerekli konular nelerdir?
Bu işlevde başarı sağlayabilmek için önemli olan çeşitli konular vardır. Bunlardan bazıları şöyledir
(Katz ve Green, 2018, s. 547; Mazzarol ve Reboud, 2017, s. 278; Scarborough, 2012, s. 563-564):
Tasarım: Her türden ticari müşteri; kendilerini daha verimli, daha etkili veya daha kârlı hâle getirecek mal ve hizmet ister. Müşteriler olarak bireyler; daha fazla konfor, sağlıklı ürünler, geliştirilmiş eğlence vb. sağlayan şeyleri satın alacaklardır. Bu nedenle küçük işletme sahipleri, müşterilere onların istedikleri tasarımda ürün ya da hizmetler sunmalıdır.
Kontrol ve Geribildirim: Herhangi bir kontrol sistemi geri bildirime sahip olmalıdır. Tüm girdiler,
malzeme ve işçilik önceden belirlenmiş bir standartla karşılaştırılmalıdır. Çıktı ile standart arasında farklılık varsa durumu düzeltmek için yönetim eylemi gerçekleştirilebilir. Verimsiz iş süreçleri ve
istenmeyen çalışan davranışları, çeşitli düzeltici eylemlerle sağlanmalıdır. Gerekliyse üretim hattı
yeniden tasarlanmalıdır.
Ham Madde Satın Alma: Satın alma gerekli malzeme; hizmet ve ekipmanın doğru kalitede,
uygun miktarlarda, makul fiyatlarla, uygun zamanda ve doğru satıcıdan satın alınmasını içerir. Satın
almanın temel amacı; sorunsuz, kesintisiz üretim veya satış sağlamak ve malın zamanında teslim edildiğini görmek için yeterli (ancak çok fazla değil) stok elde etmektir. Bir küçük işletme sahibi; kalite gereksinimlerini, maliyet hedeflerini ve güvenilirlik, hizmet, teslimat ve işbirliği gibi faktörleri göz önünde bulundurarak en iyi tedarikçiyi belirleme kriterlerini tanımlamalıdır.
Süreç: İşletmedeki çalışanlar ve yöneticiler; sistematik bir şekilde işlerin nasıl ve ne kadar iyi
yapıldığına, çok çalışmadan nasıl daha akıllıca çalışılabileceğine, sistem ve süreçlerin sürekli iyileştirilmesine odaklanmalıdır.
İnsan Kaynağı: Üretim işlevinin etkinliği için çalışanların iyi eğitimli ve motive edilmiş olması gerekir. Çalışanların işin gerektirdiği ürün veya hizmet sonuçlarının kalitesini sağlamak için takip
etmeleri ve başarmaları gereken en iyi uygulama kriterlerinin tam olarak farkında olmaları gerekir.
Burada eğitim, kültür ve etkili insan kaynakları yönetimi öneme sahiptir.
Donanım ve Ekipman: İşletmenin üretim görevini yerine getirmesi, en iyi uygulama performans kriterlerini karşılaması için en güncel ve uygun ekipmana sahip olması gerekir. Tüm gerekli
ekipmanın satın alınması, tutulması ve bakımı da maliyet gerektirir bu nedenle herhangi bir donanım ve ekipmanın amaca uygun olduğundan, en yüksek verimlilikte çalıştığından ve ayrıca işletmenin kârlılığına doğrudan katkıda bulunduğundan emin olmak için düzenli olarak izlenmesi önemlidir. Donanım ve ekipmanın verimsiz kullanımının, işletmenin finansal performansı üzerinde büyük bir kayıp yaratacağı unutulmamalıdır.
Tesisler: İşletmenin bulunduğu bina veya binalar, amaca uygun olduklarından emin olmak için
gözden geçirilmelidir. Perakendeciler ve birçok hizmet işletmesi, müşterilere güvenli erişim sağlamak
için iyi konumlara ihtiyaç duyar.
Kalite: Günümüzde işletme sahipleri, kaliteli mal ve hizmetlerin rekabetçi kalmak için kesinlikle
gerekli olduğunu anlamalıdır. İşletmelerin kaliteli ürünler, hizmetler ve süreçler yaratarak elde ettikleri faydalar yalnızca daha az kusur şeklinde değil aynı zamanda daha düşük maliyetler, daha yüksek üretkenlik ve daha yüksek müşteri sadakati şeklinde avantajlara dayalıdır. Yani kalitenin hem maliyetler hem de gelirler üzerinde etkisi vardır. Aynı zamanda işletmenin itibarını arttırır, müşterileri
çeker ve bir işletmenin ürünleri için daha yüksek fiyatlar talep etmesine olanak sağlar. Kalite için büyük işletmelerde olduğu gibi küçük işletmelerde de altı sigma ya da toplam kalite yönetimi gibi ilkeler benimsenebileceği unutulmamalıdır.