DÖNEM SONU İŞLEMLERİ VE MALİ TABLOLAR
Konaklama işletmelerinin süreklilik esasına göre faaliyette bulunmalarına karşılık, faaliyet yoğunluğu genellikle mevsimlik (sezonluk) olarak artıp azalır. Bu işletmelerde, işletme ile ilgili tarafların en önemli ilgi nedeni olan dönem kârı veya zararının belirlenebilmesi için, genellikle dar bir zaman diliminde gerçekleşen hasılat ile uzunca bir döneme yayılan çeşitli faaliyetlerin maliyeti karşılaştırılmak durumundadır. Bunun nedenini açıklayınız.
Konaklama işletmelerinin süreklilik esasına göre faaliyette bulunmalarına karşılık, faaliyet yoğunluğu genellikle mevsimlik (sezonluk) olarak artıp azalır. Örneğin deniz turizmine hizmet sunan otellerin yaz aylarında doluluk oranları çok yüksek olurken, kışın bunlardan bazılarının kapanma noktasına geldiği görülebilir. Bu işletmelerde gelir getirici hizmetler tüm yıla yayılacak çeşitlilikte sunulmaya çalışılsa bile, insanların çalışma ve tatil programları buna pek elvermez. Diğer yandan konuk gelsin ya da gelmesin, işletme açık kaldığı sürece birtakım giderlerin yapılması kaçınılmazdır. Dolayısıyla işletme ile ilgili tarafların en önemli ilgi nedeni olan dönem kârı veya zararının belirlenebilmesi için, genellikle dar bir zaman diliminde gerçekleşen hasılat ile uzunca bir döneme yayılan çeşitli faaliyetlerin maliyeti karşılaştırılmak durumundadır.
Dönem içinde mali işlemler eksiksiz ve hatasız şekilde kayıtlara geçirilmiş olsa bile, hesaplar bazen fiili durumu tam yansıtmayabilir. Bu durumu örneklendiriniz.
Örneğin yabancı paranın kur değeri değişebilir, alacakların tahsilatı gecikebilir, stoklarda kayıplar olabilir, duran varlıklarda yıpranma paylarının, borçlarda dönem faizinin kaydedilmesi gerekebilir. Kayıtların doğru bilgi vermesini sağlamak üzere, dönem sonu işlemleriyle varlık ve borçların miktar ve tutarları belirlenir, gelir ve giderlerin dönem sonu ve tahakkuk işlemleri yapılır, hatalı kayıtlar düzeltilir. Böylece bilançoda; varlık, borç ve öz sermaye unsurlarının tam ve doğru olarak gösterilmesi, gelir tablosunda da gelir, gider, kâr ve zarar bilgilerinin gerçeğe uygun şekilde yer alması sağlanmış olur.
Dönem sonu işlemlerini açıklayınız.
Dönem sonu (envanter) işlemleri sayım, değerleme ve envanter kayıtlarını kapsayan bir süreçtir. Envanter sözcüğü bazen yalnızca stoklar için kullanılabilmektedir. Aslında envanter işlemleri genel geçici mizandan başlayıp kesin mizana kadar geçen süreçte yapılan işlemlerin genel adıdır. Bununla birlikte envanter işlemlerinin devamında hesapların kapatılmasına kadar yapılan tüm işlemler, dönem sonu işlemleri başlığı altında toplanabilir.
Muhasebe dışı envanteri açıklayınız.
Muhasebe dışı envanter, varlıklar ve borçlarla ilgili sayım, kontrol ve değerleme işlemlerinin yapıldığı süreçtir. Bu aşamada, varlık ve borçlar için, kısaca sayım adı verilen; saymak, ölçmek, tartmak gibi işlemlerle miktar tespiti yapılır. Miktar tespitinden sonra, her bir kalem için uygun değerleme ölçütleri kullanılarak değerleme yapılır. Değerleme sonuçları ile (genel geçici mizanda özetlenen) hesaplar karşılaştırılmak suretiyle, söz konusu her bir kalemin gerçek değerleriyle kayıtlı değerleri arasında fark olup olmadığı belirlenir.
Mali tabloları açıklayınız.
Muhasebe dışı envanter, varlıklar ve borçlarla ilgili sayım, kontrol ve değerleme işlemlerinin yapıldığı süreçtir. Bu aşamada, varlık ve borçlar için, kısaca sayım adı verilen; saymak, ölçmek, tartmak gibi işlemlerle miktar tespiti yapılır. Miktar tespitinden sonra, her bir kalem için uygun değerleme ölçütleri kullanılarak değerleme yapılır. Değerleme sonuçları ile (genel geçici mizanda özetlenen) hesaplar karşılaştırılmak suretiyle, söz konusu her bir kalemin gerçek değerleriyle kayıtlı değerleri arasında fark olup olmadığı belirlenir.
Muhasebe İlkelerinde Değerlemeyi açıklayınız.
Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğleri ile uygulama şekli belirlenen, muhasebe kavram ve ilkeleri kapsamında değerleme; varlık ve kaynakların ilk muhasebeleştirilmesinde ve sonraki dönemlerde mali tablolarda gösterilecek, para ile ifade edilen tutarın belirlenmesi şeklinde ele alınmaktadır. Amaç, işletmenin mali ve ekonomik açıdan gerçek durumunu ve faaliyetlerin doğru sonucunu göstermektir. Temel mali tabloların içeriğini belirleyen genel kabul görmüş muhasebe ilkeleri kapsamında genel olarak varlık ve borçların değerlemesi ile ilgili iki değerleme ölçüsü öngörülmektedir. Bunlar:
• Maliyet bedeli ile değerleme,
• Maliyet bedeli ya da piyasa fiyatından düşük olanı ile değerlemedir.
Muhasebe Standartlarında Değerlemede ölçüm kavramını açıklayınız.
Ölçüm, finansal tablolarda yer alan unsurların bilanço ve gelir tablosunda tahakkuk ettirilecekleri ve gösterilecekleri parasal tutarların belirlenmesi şeklinde tanımlanmaktadır. Bu kapsamda sayılan temel ölçüm esasları şöyledir; tarihî maliyet, gerçeğe uygun değer, cari maliyet, net gerçekleşebilir değer, kullanım değeri. Ayrıca standartlar kapsamında alternatif değerleme ölçüleri de öngörülmüştür.
Konaklama işletmelerinde stokların envanterini açıklayınız.
Konaklama işletmelerinin stokları, genellikle odalarda kullanılacak malzemeler ile yiyecek-içecek ve diğer etkinliklere ait malzemelerden oluşur. Konaklama işletmesinde satış amaçlı tutulan malların, “153 Ticari Mallar” hesabında izlendiği de görülmektedir. Bu bölümde stok hareketleri, “150 İlk Madde ve Malzeme” hesabı üzerinden izlenmektedir. Stokların değerlemesi maliyet bedeli ile yapılır. Bunun yanında değer düşüklüğü, fire, kayıp gibi durumların da tespit edilip envanter kapsamında kayıtlara geçirilmesi gerekmektedir.
Konaklama işletmelerinde duran varlıkların envanterini açıklayınız.
Konaklama işletmelerinde duran varlık yatırımları genellikle çok büyük tutarlara ulaşır ve aktif toplamının önemli oranını (%85-90) oluşturur. Duran varlıklarla ilgili dönem giderleri, kâr - zararın belirlenmesinde etkili olur. Maddi duran varlıkların envanterinde, önce uygun olmayan kullanım ve kayıplar ile ortaya çıkan noksanlıklar tespit edilir. Kayıt hataları varsa düzeltilir. Dönem sonunda yapılacak en önemli işlem ise amortisman paylarının muhasebeleştirilmesidir.
Amortisman kavramını açıklayınız.
Amortisman; duran varlığın maliyet bedelinin, varlığın işletmede kullanılacağı süre (yıl) dikkate alınarak parça parça dönem giderine dönüştürülmesidir. Amortisman süresi, duran varlığın aktife girdiği yılda başlar ve varlığın işletme faaliyetlerine katkı sağladığı kullanım süresi olarak belirlenir. Bu süre sonunda, duran varlık için belirlenmiş hurda değeri varsa, bu tutar düşüldükten sonra kalan maliyet üzerinden amortisman hesaplanır.
Amortisman hesaplaması farklı yönemlerle yapılabilir. Genel olarak normal amortisman veya azalan kalanlar üzerinden amortisman hesaplama yöntemleri kullanılır. Bunları açıklayınız.
Normal amortisman yönteminde, duran varlığın ilk maliyeti tahmini kullanım süresine (amortisman süresi) eşit şekilde bölünerek her yıl aynı tutarda amortisman gider payı ayrılır. Azalan kalanlar üzerinden amortisman yönteminde ise, duran varlığın ekonomik kullanım süresi değişmemekle birlikte, amortisman oranı normal amortisman oranının iki katı olarak uygulanır.
1) Normal Amortisman: Maliyet X Normal Amortisman Oranı = Yıllık Amortisman Gider Payı Normal Amortisman Oranı = 1/ Amortisman Süresidir.
2) Azalan Kalanlar Üzerinden Amortisman: Maliyet X (Normal Amortisman Oranı X 2) = Yıllık Amortisman Gider Payı
Vergi mevzuatında yapılan düzenleme ile binek otomobiller için kıst amortisman (ay esasına göre amortisman) yöntemi kullanılmaktadır. Bu yöntemi açıklayınız.
Buna göre yalnızca binek otomobiller için, aracın aktife girdiği ilk yılda, o yıl kullanılan ay sayısına göre amortisman gideri yazılır. Sonraki yıllar normal amortisman ayrılmaya devam edilir ve ilk yıldan artan gider payı son yılın amortismanına eklenerek işlem tamamlanır.
Gelir ve giderlerin dönem sonu işlemlerini sıralayınız.
Gelir ve giderlerin envanteri kapsamında;
• Gerçekleşmiş (tahakkuk etmiş) gelir ve giderlerin dönem gelir - gider hesaplarına işlenmesi sa¤lanır.
• Döneme ait olmayan (gelecek dönem(ler)e ait) gelir ve giderlerin bilanço hesaplarına aktarılması sa¤lanır.
• Dönem içinde kullanılan maliyet hesapları (7 grubu), dönem gider hesaplarına (6 grubuna) yansıtılır.
• Döneme ait gelir ve gider hesaplarının kalanları 690 Dönem Kârı veya Zararı hesabına devredilerek kapatılır.
• Dönem kârından (varsa) vergi karşılıkları hesaplanarak muhasebeleştirilir.
• Dönem net kârı (zararı) bilançoya aktarılır.
Gelecek Dönem Gelir ve Giderlerin Bilanço Hesaplarına Aktarılmasını açıklayınız.
Dönem içinde gelir ve gider hesaplarına kaydedildiği halde, dönem sonuna gelindiğinde henüz tüketilmemiş (peşin ödenmiş) gider unsurları ile henüz karşılığı yerine getirilmemiş (peşin tahsil edilmiş) gelirler tespit edilebilir. Bu durumda döneme ait olmayan tutarların dönem gelir ve gider hesaplarından çıkarılarak, bilanço hesaplarına taşınması gerekir.
Konaklama işletmesinin finansal yapısı ve faaliyetleri hakkında gerek işletme içinde gerekse işletme dışında pek çok ilgili taraf bilgi sahibi olmak ister. Bunun nedeni ve muhasebe bilgi sistemi ile ilgisini açıklayınız.
Bunun nedeni tarafların işletmeyle ilgilenmesini gerektiren konularda; yönetici, girişimci, yatırımcı, alıcı, satıcı, denetçi, işgören, kredi veren gibi sıfatlarla sürekli karar almak durumunda olmaları ve bu kararlarını sağlam verilere dayandırma zorunluluğudur. Muhasebe bilgi sisteminin çıktısı olan mali tablolarla,
işletmeyle ilgi tarafların bilgi gereksiniminin önemli bir kısmı karşılanır.İşletmenin
mali yapısına ve faaliyet sonuçlarına ait bilgiler mali tablolar aracılığıyla açıklanır.
Mali tablolar kavramını açıklayınız.
Mali tablolar bir işletmenin varlık ve kaynak yapısı ile dönem kârı veya zararının oluşumunu gösteren faaliyet sonuçlarının standart bilgi formları şeklinde
açıklanmasıdır. 1994 yılı, Türkiye’de mali tabloların tek tip düzenlenmesine zorunluluk getiren başlangıç olmakla birlikte, zaman içinde muhasebe, finansal raporlama ve denetim standartları ile ilgili gelişmeler, mali tabloların içeriğinde bazı değişiklikler de getirmiştir. Sermaye piyasasında faaliyette bulunan ve özel kanunlarıyla ek yükümlülükler getirilen işletmeler dışında, temel mali tabloları yılda bir kez düzenlemek zorunlu tutulurken, ek mali tabloları düzenlemek isteye bağlıdır.
Finansal tablolar setinde hangi tabloların yer alması öngörülmektedir?
Finansal tablolar setinde aşağıdaki tabloların yer alması öngörülmektedir;
• Bilanço (dönem sonu finansal durum tablosu),
• Gelir Tablosu,
• Öz Kaynak Değişim Tablosu,
• Nakit Akış Tablosu,
• Önemli muhasebe politikalarını açıklayan dipnotlar ve diğer açıklayıcı notlar.
Bilanço nedir?
Bilanço, işletmenin belli bir tarihte sahip olduğu varlıklar ile bu varlıkların işletmeye getirildiği kaynakları temel eşitlik şeklinde gösteren mali tablodur. Bilançonun şekli ve içeriği genel kabul görmüş muhasebe ilkeleri (mali tablo düzenleme ilkeleri) içinde bilanço ilkeleri başlığı altında; varlıklara, yabancı kaynaklara ve öz kaynaklara ilişkin ilkeler şeklinde belirlenmiştir.
Bilanço gruplarını sıralayınız.
Bilanço grupları:
• Dönen varlıklar,
• Duran varlıklar,
• Kısa vadeli yabancı kaynaklar,
• Uzun vadeli yabancı kaynaklar,
• Öz kaynaklardır.
Gelir tabloları gruplarını sıralayınız.
• Brüt Satışlar,
• Satış ‹ndirimleri (-),
• Satışların Maliyeti (-),
• Faaliyet Giderleri (-),
• Diğer Faaliyetlerden Olağan Gelir ve Kârlar,
• Diğer Faaliyetlerden Olağan Gider ve Zararlar (-),
• Finansman Giderleri (-),
• Olağandışı Gelir ve Kârlar,
• Olağandışı Gider ve Zararlar (-),
• Dönem Net Kârı (veya Zararı) dır.