KOLLUK HUKUKU

Polis devleti, idarenin hukuka bağlı olmadığı, eylem
ve işlemlerinin yargı denetimine tabi olmadığı
ve bireylerine hukuki güvence sağlamayan
bir devlet olarak ifade edilebilir (Günday, s.36)

Hukuk devleti, bireylerin hukuki güvenlik içinde bulunduğu devlettir. sayfa5

Temel hak ve hürriyetlerin güvence altına alınmış olduğunun kabul
edilebilmesi için şu koşulların yerine getirilmesi gerekmektedir (Gözübüyük,
s.81-82):
• Temel hak ve hürriyetlerin anayasada düzenlenmesi gerekir. Temel
hak ve hürriyetlerin anayasada düzenlenmesi aynı zamanda onların
güvence altına da alınmış olmaları anlamına gelmektedir. Anayasa, normlar hiyerarşisinde
en üst basamakta yer aldığı için temel hak ve hürriyetlerin en üst hukuk kurallarının bulunduğu
hukuki metin olan anayasada düzenlenmiş olması gerekir.
• Anayasanın katı bir anayasa olması gerekir. Katı anayasa değiştirilmesi zor olan anayasa demektir.
Temel hak ve hürriyetler anayasada düzenlendiği için anayasanın zor değiştirilmesi temel hak ve
hürriyetlere de müdahale edilememesi anlamına gelir.
• Temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılması anayasadaki koşullara uygun olarak yapılmalıdır. Temel
hak ve hürriyetler durumun gerektirdiği ölçüde sınırlandırılabilecektir. Ancak bu sınırlamalar sınırsız
değil, anayasadaki koşullara uygun olmalıdır.
• Temel hak ve hürriyetlere yapılacak sınırlamaların ancak kanunla yapılması gerekir.

Mülk devlet anlayışının hâkim olduğu bir devlette, kişilerin güvenliğinden, insan haklarından
bahsetmek mümkün olmadığı için mülk devlet, hukuk devletinden de uzak bir devlet anlayışıdır.

Kolluk faaliyetleri

17. ve 18. yüzyılda

Polis devleti

İdarenin
kusurlu sorumluluğu “hizmet kusuru” olarak adlandırılmaktadır

Anayasa’nın 37. maddesinde ifade edilmiş
olan tabi hâkim ilkesine göre, hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden
başka bir merci önüne çıkarılamaz ve kimseyi kanunen
tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarma sonucunu
doğuran yargı yetkisine sahip olağanüstü merciler kurulamaz.

İdarenin kanuniliği ilkesinin iki boyutu bulunmaktadır.
Birincisi, idarenin kanuna dayanması;
ikincisi, idarenin kanuna uygun olmasıdır.

Kolluk faaliyetleri, idarenin kamu düzenini
sağlamak amacıyla yerine getirdiği
faaliyetlerdir

1930 yılında jandarmanın görev ve sorumluluklarını
düzenleyen 1706 sayılı Jandarma Kanunu
yürürlüğe konulmuştur

Almanya

Almanya

İngiltere

Temel hak ve hürriyetlerin güvence altına alınmış olması

Hakimlik teminatı

Mevzuatta hukuka ve Devlete olan güveni zedeleyici hususlar olmalıdır.

Cezanın suçsuzlara da verilme ilkesi