Kırsal Kalkınma
İktisat bilimi içerisinde “Kalkınma İktisadı” disiplini ne zaman ortaya çıkmıştır?
Kalkınma İktisadı özellikle II. Dünya Savaşı’ndan sonraki dönemde gelişme düzeyleri sınırlı olan az gelişmiş ülkelerin kalkınma sorunlarına ilişkin kuramsal ve bilimsel çalışmalar yapmak üzere iktisat bilimi içerisinde ortaya çıkmıştır.
Kalkınma iktisadının temel amacı nedir?
Az gelişmiş olarak tanımlanan ve gelişmiş ülkelerin dışında kalan ülkelerin sorunlarına yönelik çözüm önerileri getirmektir.
Kalkınma kavramı nasıl tanımlanmaktadır?
Üzerinde en çok tanım yapılan terimlerden biri olan kalkınma, bir ülkenin yapısal özelliklerinin pozitif yönde değişimidir. Başka bir deyişle kalkınma; salt üretimin ve kişi başına düşen gelir artması değil, buna ilave olarak iktisadi ve sosyo-kültürel yapının değişmesi ve yenilenmesini ifade etmektedir. Kalkınma en basit ifadeyle, “az gelişmiş toplumlarda ekonomik ve sosyo-kültürel yapının değiştirilmesi ve geliştirilmesi”dir. Kalkınma; ekonomik büyüme ve sosyal açıdan yapısal gelişimi eş zamanlı olarak birlikte içermektedir. Kalkınma, milli gelir ve üretim düzeyinin kantitatif değişimlerinin yanı sıra; sosyal ve kültürel yapının gelişmesini, kurumsal ve bireysel davranış ve yaşam biçimlerindeki iyileşmeyi kapsayan çok yönlü bir süreçtir.
Kalkınmanın temel ögeleri nelerdir?
Kalkınmanın temel ögeleri; kişi başına düşen millî gelirin artırılması, üretim faktörlerinin etkinlik ve miktarlarının değişmesi, sanayi ve hizmet kesiminin milli gelir ve ihracat içerisindeki payının artırılması şeklinde sıralanabilir.
Birleşmiş Milletlere göre kalkınmanın temel amaçları nelerdir?
- İlköğretimin uluslararası düzeyde sağlanması,
- Cinsiyet eşitliğinin savunulması,
- Çocuk ölümlerinin azaltılması,
- HIV/AIDS, Sıtma vb. bulaşıcı hastalıklarla mücadele,
- Doğal ve fiziksel çevrenin korunması,
- Kalkınma için küresel bir ortaklık oluşturulması,
- Dünyanın değişik bölgelerindeki aşırı yoksulluk ve açlığın ortadan kaldırılması.
Kalkınmanın boyutları nelerdir?
- Ekonomik boyut
- Sosyal boyut
- Politik boyut
- Kültürel boyut
- Ekolojik boyut
Kalkınma iktisadı literatüründe kalkınma kuramları dört başlık altında incelenmektedir. Bu kuramlar nelerdir?
Bu kuramlar; modernleşme kuramı, bağımlılık kuramı, iktisadi neoliberalizm ve alternatif kalkınma kuramıdır.
Modernleşme Kuramına göre modernleşmek isteyen toplumlar nasıl bir yol izlemek zorundadır?
Modernleşme Kuramı’na göre; özgürlük sağlayan, ilerlemeci bir güç olan sanayileşme batıda gerçekleştiği için modernleşmek isteyen toplumlar batıdaki toplumsal kurumları, siyasal örgütlenmeyi ve teknolojiyi hedef olarak benimsemek ve onların geçtiği yollardan ilerlemek zorundadırlar. Başka bir ifadeyle modernleşme, batılılaşma ile eş anlamlı olarak ele alınmaktadır. Bu kurama göre, geleneksel toplumlar ancak batılı modern toplumların geçtiği sanayileşme sürecini takip ederek kitlesel tüketim toplumuna dönüşebilirler.
Bağımlılık kuramına göre “merkez ve çevre ülkeleri” hangi ülkeleri temsil etmek için kullanılmaktadır?
Merkezde gelişmiş ve modern ülkeler yer alır. Bu ülkelere bağımlı olarak yaşayan azgelişmiş ülkeler ise çevreyi temsil etmektedir. Bağımlılık Kuramı’na göre azgelişmişlik, daha çok merkez ülkeler olarak ifade edilen sanayi ülkeleri ile çevre ülkeleri olarak ifade edilen sanayileşmekte olan ülkeler arasındaki bağımlılık ilişkisinin bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.
Bağımlılık kuramına göre az gelişmişliğin nedeni nedir?
Bağımlılık kuramına göre az gelişmişlik kapitalizmin gelişiminin bir sonucudur. Başka bir ifadeyle, gelişmişlik ve azgelişmişlik aynı kapitalist sistemin parçalarıdır. Bu kuram, kapitalist sistem içinde merkez ve çevre ülkeler arasında “eşitsiz bir mübadele” olduğunu iddia etmektedir. Gelişmiş ülkeler dünya pazarlarını işgal ederek az gelişmiş ülkeleri sömürmektedir.
Bağımlılık kuramına göre “merkez ve çevre ülkeleri” arasında nasıl bir ilişki vardır?
Kapitalist sistem içinde çevrede yer alan ülkelerin rolü, merkezdeki sanayileşmiş ülkelere ucuz hammadde ve gıda sağlamaktır. Batı merkezli sermayenin, teknolojinin ve değerlerin çevreye doğru yayılması, savunulanın aksine, bu ülkelerin sömürülmesine ve giderek merkeze daha fazla bağımlı olmasına yol açar.
İktisadi Neoliberalizme göre az gelişmişliğin nedeni nedir?
İktisadi Neoliberalizme göre az gelişmişlik sorunu devletin ekonomiye halihazırdaki gerçekçi olmayan müdahalesinden kaynaklanır. Bu kurama göre kalkınma konusundaki başarısızlığı anlamada devletin başarısızlığı piyasa başarısızlıklarından daha önemli bir sorundur.
İktisadi Neoliberalizmin az gelişmişlik sorununa getirdiği çözüm nedir?
Neoklasik İktisat Kuramı’nın takipçisi olan neoliberal görüşe göre, devlet sadece kriz anında piyasaya müdahale etmelidir. Kalkınma ancak piyasanın kendi kendine dengeye gelecek yapısıyla gerçekleşebilir. Bu kuramın iki temel önermesi vardır: “serbest piyasa” ve “özelleştirme”.
Neoliberal politikaların uluslararası alandaki temsilcileri kimlerdir?
Neoliberal politikaların uluslararası alandaki temsilcileri Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu (IMF)’dur. Bu kuruluşlar az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere, ekonomilerinde istenilen yapısal dönüşümü sağlamak için krediler vermiştir. Bu kredilerle barajlar, köprüler, yollar vb. gibi büyük inşaat projeleri desteklenmiştir.
Alternatif Kalkınma Kuramının temelini oluşturan düşünce nedir?
Alternatif Kalkınma Kuramı’nın temelini; ekonomik büyüme ve çevre ilişkisi ile hayat kalitesinin sadece ekonomik değişkenlerle ölçülemeyeceği düşüncesi oluşturmaktadır. Alternatif Kalkınma Kuramı’na göre kalkınma, ekonomik faktörlerin yanı sıra sosyal, kültürel ve çevresel faktörleri de içeren çok katmanlı ve karmaşık bir süreçtir.
Sürdürülebilirlik kavramı neyi ifade etmektedir?
Sürdürülebilirlik, “bir şeyin sürdürülmesi veya kendini süresiz olarak sürdürmesi için bir yetenek veya kapasite” olarak tanımlanabilir. Birçok tanım, sürdürülebilirliğin, gelecekte insanların ihtiyaçlarını karşılama potansiyelini tehlikeye atmadan, şimdi yaşamak için ihtiyacımız olan şeyi almakla ilgili olduğu fikrini yakalamaktadır.
Sürdürülebilir kalkınma nasıl tanımlanmaktadır?
Sürdürülebilir kalkınma; “gelecek kuşakların kendi gereksinimlerini karşılayabilme olanağından ödün vermeksizin bugünün gereksinimlerini karşılayabilen kalkınma” şeklinde tanımlanmaktadır.
Kırsal alanların ortak özellikleri nelerdir?
Kırsal alanların birtakım ortak özellikleri mevcuttur. Bu özellikler; kırsal alanların gıda üretim alanları olması, el sanatları ve ilgili endüstriler için elverişli olmaları, başlıca geçim kaynakları tarım olan yerel halkın yaşam alanları olmaları ve kent alanlarında yaşayan insanlar için dinlenme yerleri olmalarıdır. Bunların yanı sıra kırsal alanların kendine özgü diğer özelliklerini ise aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:
- Nüfus yoğunluğu nispeten düşük alanlardır.
- Tarım, balıkçılık, denizcilik ve ilgili faaliyetlerin peyzaj ve ekonomiye hakim olduğu alanlardır.
- Ulaşım ve iletişimin nispeten büyük mesafeler kat etmesi gereken yerlerdir.
- Seyahat ve hizmet sunumu nispeten zor ve daha maliyetlidir.
- Kırsal alanlarda konumlanan kasabalar vardır ve bu kasabalar, çevre bölgelerde yaşayan insanlar için ortak bir nokta görevi görerek kültürel ve ekonomik olarak bölgeleri birbirine bağlar.
- Kırsal faaliyetlere dayalı kültür ve mirasa sahip alanlardır.
Kırsal alanlar kalkınma için neden önemlidir?
Kırsal alanlar ve bu alanlarda gerçekleştirilen tarımsal faaliyetlerin ulusal gelire katkısı, istihdam ettiği nüfus, beslenme ihtiyacını karşılaması ve sanayi hammaddesi olması açısından büyük önem taşımaktadır.
Kırsal kalkınma kavramı nasıl tanımlanmaktadır?
Kırsal kalkınma kavramı; “kırsal alana özgü potansiyel ve kaynaklar doğrultusunda, bu alanlardaki ekonomik refah ve sosyal yaşam kalitesinin yükseltilmesine yönelik mekânsal, sosyal–kültürel, ekonomik, kurumsal, ekolojik bileşenlere dayanan bütünleşik stratejiler” olarak ifade edilebilir. Kırsal alanların genel kabul görmüş bir tanımı olmadığı gibi, kırsal kalkınmanın da evrensel olarak kabul edilmiş kesin bir tanımı yoktur. Bir kavram olarak kırsal kalkınma, “kırsal alanlarda yaşayan insanların yaşam kalitesini artırmak amacıyla kırsal alanların genel gelişimini” ifade etmektedir.
Kırsal kalkınma hangi amaçları gerçekleştirmek için istenmektedir?
Kırsal kalkınma; kırsal alanlarda yaşayan bireylerin ekonomik ve sosyo-kültürel yaşantılarını değiştirecek şekilde üretim, gelir ve yaşam kalitelerinin geliştirilmesi, bölgelerarası dengesizliklerin giderilmesi, kırsal alanlarda uygun altyapı sistemlerinin oluşturulması, tarımsal üretim kaynaklarının daha etkin bir şekilde değerlendirilmesine ilişkin uygulama ve süreçleri içermektedir. Kırsal kalkınmanın en temel amacı; kırsal alanların sahip oldukları kaynakların etkin bir şekilde kullanılması yoluyla kentsel ve kırsal bölgeler arasındaki ekonomik ve sosyo-kültürel gelişmişlik farkının en aza indirilmesi olarak ifade edilebilir. Aynı zamanda kırsal alanlarda istihdam olanaklarının artırılması, kentlere yönelik göç hareketlerinin azaltılması, kırsal alanlarda yaşayan bireylerin yaşam kalitelerinin yükseltilmesi, kırsal alanlarda altyapı, sağlık, eğitim vb. gibi hizmetlerin sayısında ve kalitesinde artış sağlanması, kırsal alanlarda gerçekleştirilebilecek turizm gibi faaliyetlerin geliştirilmesi de diğer önemli amaçlardır.