aofsorular.com
İSG208U

Kimyasal, Fiziksel ve Biyolojik Risk Etmenlerinin Sınıflandırılması

1. Ünite 20 Soru
S

Üretim sırasında kullanılan veya ortamda bulunan kimyasal maddeler insan vücuduna hangi yollarla girebilir?

• solunum yoluyla
• sindirim yoluyla
• deri ile temas yoluyla

S

Kimyasal maddelerin etkileri nelerdir?

Kimyasal maddeler sadece kimya sanayinin değişik alanlarında çalışan kişiler için risk oluşturmaz. Aynı zamanda bu kimyasallar solunan havayı, içilen suyu, yiyecekleri de kirleterek, ormanları ve gölleri etkileyerek ekosistemi değiştirebilirler ve çevreyi olumsuz yönde etkileyebilirler. 

S

Kimyasal etmenlerin sınıflandırılmasında Avrupa Topluluğu (EC) sistemi nedir?

Avrupa Topluluğu (EC) sistemi, üç seviyeli akut toksisite ölçeği (“çok toksik”, “toksik” ve “zararlı”) kullanır.

S

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)’nun sınıflandırmasına göre kimyasal etmenler hangi gruplara ayrılır?

• Patlayıcı
• Oksitleyici
• Reaktif
• Zehirli
• Tahriş edici
• Aşındırıcı
• Hassasiyet oluşturucu
• Kanserojen etkili

• Üremeyi etkileyen
• Mutajenik etkili

S

Türkiye’de kimyasal etmenlerin sınıflandırmasında kullanılan mevzuat hangi önemli dokümanları
kapsamaktadır?

• Tehlikeli maddelerin ve Müstahzarların Sınıflandırılması, Ambalajlanması ve Etiketlenmesi Hakkında Yönetmelik, Resmi Gazetede, 26.12.2008, 27092.
• Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla Taşınması Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair
Yönetmelik, Resmi Gazete, 10.07.2009, 27284.
• Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik, Resmi Gazete, 19.12.2007, 26735.

S

Kimyasal risk etmenlerinin fiziksel durumuna göre  sınıfları nelerdir?

Kimyasal risk etmenleri fiziksel durumuna göre katı, sıvı, gaz (ağır metaller, çözücüler, gazlar) olarak
sınıflandırılır

S

Organik tozların en önemli özellikleri ne şekilde özetlenir?

• akciğerlerde depolanmaz,
• doğrudan fibrojenik etki göstermez,
• bir tür alerjik mekanizma aracılığı ile solunum yollarında spazma neden olurlar,
• tekrarlayan spazmlarla da kronik akciğer hastalığı oluştururlar.

S

Tozların biyolojik etkilerine göre  sınıfları nelerdir?

1. İNORGANİK TOZLAR

2. TOKSİK TOZLAR

3. RADYOAKTİF TOZLAR

4. ALERJİK TOZLAR

5. İNÖRT TOZLAR

S

Sıvı kimyasallar deri ile etkileşimi hangi şekillerde sonuçlanabilir?

• deri üzerinden absorbe olurlar.
• deride yüzeyinde ani tahribat yaratırlar.
• deriden geçerek kana karışır ve vücudun çeşitli bölgelerine ulaşarak hedef organlara zarar verirler.

S

Endüstriyel  çözücülerden eterler gurubunda yer alan çözücülerle ilgili neler söylenebilir?

Eterler grubunda yer alan maddeler de çok kolay parlayabilen ve yanabilen sıvılardır. Bu gruptan çözücü olarak kullanılan etil eterin parlama noktası -45°C’dir. Eterin kuvvetli narkotik etkiye sahip olduğu bilinmektedir. Bununla birlikte, eterin belirli bir toksik etkisi de vardır. 

S

Vücutta anoksemiye neden olan boğucu maddeler  hangi alt sınıflarda toplanırlar? 

Vücutta anoksemiye neden olan boğucu maddeler üç alt sınıfta toplanırlar:
• anoksik anoksemiye neden olanlar,
• anemik anoksemiye neden olanlar,
• histotoksik anoksemiye neden olanlar.

S

Sistemik Zehir Etkisi Gösteren Gazlar nelerdir?

• Bu grubun içinde arsenik (As), antimon (St), fosfor (P) bileşimleri yer almaktadırlar.
• Asrin (AsH3) gazı arsenik içeren metallerin asitle tepkimesi sonucunda meydana gelir.
• Stibin (SbH3) gazı antimon içeren metallerin asitle tepkimesi sonucunda meydana gelir.
• Fosfin (PH3) sıcak fosforik asit ve asetilen gazı üretiminde meydana gelir. Alüminyum fosfat
(Al3(PO4)3) nemli ortamda depolanırsa fosfin gazı oluşabilir.
• Karbon sülfür (CS2) kimya endüstrisinde lak ve verniklerin üretiminde ortaya çıkabilir.

S

Kimyasal etmenler fizyolojik etkilere göre hangi gruplarda sınıflandırılır?

* Karsinojenik; kanserojen veya Mutajen Maddelerle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri
Hakkında Yönetmelikte tanımlanan kanserojen maddeyi,
*Hassaslaştırıcı; solunduğunda, cilde nüfuz ettiğinde aşırı derecede hassasiyet meydana getirme özelliği olan ve daha sonra maruz kalınması durumunda karakteristik olumsuz etkilerin ortaya çıkmasına neden olan maddeleri,

* Mutajenik; kanserojen veya Mutajen Maddelerle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelikte tanımlanan mutajen maddeyi,
* Teratojenik; plasentadan geçerek fetusun gelişimine olumsuz etki eden maddeyi,
* Reprotoksik; Solunduğunda, ağız yoluyla alındığında, deriye nüfuz ettiğinde erkek ve dişilerin üreme fonksiyon ve kapasitelerini azaltan ve/veya doğacak çocuğu etkileyecek kalıtımsal olmayan olumsuz etkileri meydana getiren veya olumsuz etkilerin oluşumunu hızlandıran maddeleri ifade eder.
* Aşındırıcı; Canlı doku ile temasında, dokunun tahribatına neden olabilen maddeleri ifade eder.
* Tahriş edici; mukoza veya cilt ile direkt olarak ani, uzun süreli veya tekrarlanan temasında lokal
eritem, eskar veya ödem oluşumuna neden olabilen, aşındırıcı olarak sınıflandırılmayan maddeleri
ifade eder.

S

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının kabul ettiği “Kimyasal Maddelerle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik” ve 26.12.2003 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan ve yürürlüğe giren 25328 no’lu yönetmeliğe göre, kimyasal etmenler ne şekilde sınıflandırılmıştır?

• Alevlenir madde
• Kolay alevlenir madde
• Çok kolay alevlenir madde
• Toksik madde
• Çok toksik madde
• Üreme için toksik madde
• Zararlı madde

S

Fiziksel etmenlerden gürültünün insanlar üzerine etkileri nelerdir?

• Geçici veya kalıcı işitme bozukluklarına sebep olan fiziksel etkiler,
• Anlık reflekslere sebep olma, kan basıncında ve solunumda artma, kalp atışında yavaşlama ile birlikte dolaşım bozukluğuna sebep olan fizyolojik etkiler,
• Stres ve sinir sisteminde kontrolsüzlük ile ortaya çıkan davranış bozukluklarının sebep olduğu psikolojik etkiler,
• Konsantrasyon bozukluğu ile birlikte iş ve üretim verimliliğinde azalma ile performans etkileri,

S

Kabul edilebilir uygun çalışma ortam sıcaklığı olan 20°C’nin üzerinde dayanılabilen yüksek sıcaklıklara çıkıldıkça hangi nedenlere bağlı olarak iş kaza riskleri artış olmaktadır?

• dikkatin azalması veya kaybolması,
• aşırı gerginlik,
• bezginlik-bıkkınlık,
• fiziki yetersizlik,
• iş randımanında azalma
• aşırı yorgunluk-bitkinlik hissi

S

Radyasyon enerjisi ortamlarda hangi şekillerde görülebilmektedir?

• İyonize radyasyon
• Elektromanyetik alanlar
• Radyo ve mikrodalgalar
• Ultrases ve infrases

S

Biyolojik etmenler, enfeksiyon risk düzeyine göre hangi risk gruplarında sınıflandırılır?

a. Grup 1 biyolojik etmenler: İnsanda hastalığa yol açma ihtimali bulunmayan biyolojik etkiyi gösterenler. Escherichia coli (patolojik
olmayan suşlar). 

b. Grup 2 biyolojik etmenler: İnsanda hastalığa neden olabilen, çalışanlara zarar verebilecek, ancak topluma yayılma olasılığı olmayan, genellikle etkili korunma veya tedavi imkânı bulunan biyolojik etkiyi gösterenler. Bordetella pertussis, Actynomyces pyogenes, Tetanos, Influenza ve Herpes simplex virüsleri.
c. Grup 3 biyolojik etmenler: İnsanda ağır hastalıklara neden olan, çalışanlar için ciddi tehlike oluşturan, topluma yayılma riski
bulunabilen ancak genellikle etkili korunma veya tedavi imkânı olan biyolojik etkiyi gösterenler. Brucella melitensis, Bacillus anthracis, Mycobacterium tuberculosis, Hepatitis B virüsü, Human immunodeficiency virüsleri (HIV).
ç. Grup 4 biyolojik etmenler: İnsanda ağır hastalıklara neden olan, çalışanlar için ciddi tehlike oluşturan, topluma yayılma riski yüksek olan ancak etkili korunma ve tedavi yöntemi bulunmayan biyolojik etkiyi gösterenler. Ebola, Kırım-Kongo Hemorajik ateşi, Marburg virüsü.

S

Bakteri sınıflandırması nelere göre yapılır?

 1. Şekillerine göre

2. Boyanmasına göre

3. beslenme şekline göre

4. Solunum  şekline göre

S

Virüsler hakkında genel olarak neler söylenebilir?

Virüsler, yaşamak için konakçı bir organizmaya ihtiyaç duyan canlılardır. Morfolojik yapıları ve genel özellikleri yönünden diğer mikroorganizmalardan büyük farklılıklar gösterirler. Virüsler nükleik asit tarafından kodlanan proteinler ile ilişkili olan nükleik asid (DNA yada RNA)’dan oluşur. Virüslerin yapılarında çift tabakalı bir lipid membranı mevcuttur. Bu membran genellikle konak hücre membranından tomurcuklanarak edinilir. Tamamlanmış bir hücre yapısına sahip olmadıklarından virüsler enfekte ettiği canlının metabolik sistemine ihtiyaç duymaktadırlar. Dolayısıyla, virüsler hücre içi parazitik yaşam tarzını sürdürürler. Virüsler çok küçüktür (20-300 nm) ve kendilerine ait metabolizmadan yoksundur, kendi başlarına üreme yetenekleri yoktur. Enfekte ettiği canlıyı yeni virüs üretmek için kullanırlar. Daha sonra, konak hücreyi imha ederek hastanın vücudunda hızla çoğalmaya devam ederler. Bağışıklık sistemi güçlü olan canlılarda virüsler kristalize form hâline geçip uzun süre kendini saklayabilirler. Ancak, enfekte olan canlının bağışıklık sistemi zayıfladığı durumda virüsler tekrar aktif form hâline geçerek çoğalıp yayılabilirler. İnsanda, aids (HIV), kuş gribi (H1N1) gibi grip virüsleri, insan papilloma virüsleri (HPV) gibi virüsler öldürücü düzeyde patojendir.