aofsorular.com
BYA206U

KAMU-ÖZEL BİRLİKTELİĞİNDE YÖNETİLEN KURULUŞLAR

8. Ünite 22 Soru
S

Kamu yönetimi ve özel yönetim arasındaki fark nedir?

Kamu yönetimi, kamu hukukuna göre kurulan, mülkiyeti ve kuruluş sermayesinin çoğunluğu kamuya ait olan ve merkezi yönetim, yerinden yönetim ve fonksiyonel yerinden yönetim kuruluşları gibi çeşitli birimlerden meydana gelir. Özel yönetim ise özel şahıslar tarafından kurulan ve mülkiyeti özel şahıslara ait olan, özel hukuk hükümlerine göre kurulan ve yürütülen kuruluşları kapsar.

S

Milli Prodüktivite Merkezi hangi kanunla kurulmuş ve nasıl tanımlanmıştır?

1965 yılında yürürlüğe giren 580 sayılı Milli Prodüktivite Merkezi Kuruluş Kanunu’nun 1. maddesi, Milli Prodüktivite Merkezini: “Kamu kurumu niteliğinde tüzel kişiliği sahip, bütün işlemlerinde özel hukuk hükümlerine tabi ve merkezi Ankara’da olmak üzere Milli Prodüktivite Merkezi kurulmuştur” şeklinde ifade etmiştir.

S

Milli Prodüktivite Merkezinin görevleri nelerdir?

580 sayılı Milli Prodüktivite Merkezi Kuruluş Kanunu’nun 2. maddesi Milli Prodüktivite Merkezinin görevlerini aşağıdaki gibi belirlemiştir:

  • Yurt ekonomisinin verimlilik esaslarına uygun olarak gelişmesine yarayacak tedbirleri araştırmak, bu tedbirlerin uygulamaya konulmasını sağlayacak çalışmalarda bulunmak,
  • Resmî ve Özel Sektörlerdeki kurum ve işyerlerinde verimi artıracak ve israfı önleyecek yöntemleri tespit etmek ve bunların uygulama imkanlarını araştırmak, uygulamayı izleyerek gerekli tavsiyelerde bulunmak,
  • Verimlilik ile ilgili teknik yardımları sağlamak, gerekli eğitim ve istişare çalışmalarında bulunmak,
  • Çeşitli araçlarla verimi artırıcı bilgileri ve modern yöntemleri geliştirmek ve yaymak,
  • Devlet daireleri, resmî ve özel sektör iş yerleri, işçi ve işveren kuruluşları, meslek kuruluşları, tüm eğitim ve öğretim kurumları, üniversiteler ve başka bilim kurumları ve yabancı ülkelerde aynı amaçla kurulmuş kuruluşlar ile temas ve işbirliği sağlamak,
  • Milli verimliliği ölçme hususunda gerekli çalışmaları ve bu konu ile ilgili kurum ve kurullar ile işbirliği yapmak ve sonuçlarını yabancı memleketlerin sonuçları ile karşılaştırmak, bunları belirli zamanlarda yayınlamak,
  • Verimlilik ile ilgili dernekler kurulmasını teşvik etmek, kurulan dernekler ile temas ve işbirliği sağlamak.
S

Milli Prodüktivite Merkezi görevlerini hangi organlar kanalıyla yürütür?

Milli Prodüktivite Merkezi görevlerini belli organları kanalıyla yürütür. MPM Kanunu’nun 3. maddesinde bu organlar şu şekilde sayılmıştır: Genel Kurul, Yönetim Kurulu, Denetleme Kurulu ve Danışma Kurulu.

S

Türk İstatistik Enstitüsü hangi amaçla kurulmuştur?

Doğru kararın en güvenilir aracı, doğru bilgidir ve istatistiğin temel amacı da doğru bilgi sağlamaktır. Doğru bilgi, doğru yorum ve doğru karar sürecinde araştırmacılar, politikacılar, karar alıcılar ve tüm bireyler istatistiki bilgilere ihtiyaç duymaktadırlar. Bu ihtiyacı karşılamak amacıyla ülkemizde Türk İstatistik Enstitüsü kurulmuştur.

S

Türk Standartları Enstitüsü hangi amaçla kurulmuştur?

Türk Standartları Enstitüsü ülkemizin uluslararası düzeyde rekabet gücünü artırmak, uluslararası ticareti kolaylaştırmak ve toplumun yaşam düzeyini yükseltmek için; standardizasyon, uygunluk değerlendirme, deney ve kalibrasyon (ölçümleme) faaliyetlerini tarafsız, bağımsız, etkin ve güvenilir olarak sağlamak amacıyla kurulmuştur.

S

Türk Standartları Enstitüsü'nün görevleri nelerdir?

4 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesine göre Türk Standartları Enstitüsü'nün görevleri şunlardır:

  • Her türlü standartları hazırlamak veya hazırlatmak,
  • Enstitü bünyesinde veya hariçte hazırlanan standartları tetkik ve uygun bulduğu takdirde Türk Standartları olarak kabul etmek,
  • Kamu ve özel sektörün talebi üzerine standartları veya projelerini hazırlamak ve bu standartlara yönelik mütalaa vermek.
  • Özel ve resmi sektörün talebi üzerine standartları veya projelerini hazırlamak ve mütalaa vermek,
  • Standartlar konusunda her türlü bilimsel ve teknik incelemelerle araştırmalarda bulunmak, yabancı ülkelerdeki benzeri çalışmaları takip etmek, uluslararası ve yabancı standart kurumları ile ilişki kurmak ve bunlarla işbirliğinde bulunmak,
  • Üniversiteler ve diğer bilimsel, teknik kurum ve kuruluşları ile iş birliği sağlamak, standardizasyon konularında yayın yapmak, ulusal ve uluslararası standartlardan arşivler meydana getirmek ve ilgililerin faydalanmalarına sunmak, 
  • Standartlarla ilgili araştırma amacıyla ve ihtiyari standartların uygulanmasında kontrol için laboratuvarlar kurmak, muayene, analiz ve deneyleri, resmi veya özel sektörün talep edeceği teknik çalışmaları yapmak ve rapor vermek,
  • Yurtta standart işlerini yerleştirmek ve geliştirmek için elemanlar yetiştirmek ve bu amaçla kurslar açmak ve seminerler düzenlemek,
  • Standartlara uygun ve kaliteli üretimi teşvik edecek her türlü çalışmaları yapmak ve bunlarla ilgili belgeleri tanzim etmek,
  • Metroloji ve kalibrasyon ile ilgili araştırma ve geliştirme çalışmaları yapmak ve gerekli laboratuvarları kurmak. 
S

Türkiye İstatistik Kurumu ne zaman ve hangi Kanun ile kurulmuştur?

“Türkiye İstatistik Kurumu” 2005 yılında 5429 Sayılı Kanun ile kurulmuştur. Bu kanunun ilga edilen hükümleri yerine 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesi yürürlüktedir.

S

Akreditasyon (denklik) sözcüğü ne anlama gelmektedir?

Akreditasyon (denklik) sözcüğü İktisat Terimleri Sözlüğüne göre “kuruluşların, üçüncü bir tarafça belirlenen teknik ölçütlere göre çalıştığının bağımsız ve tarafsız bir kuruluş tarafından onaylanması ve düzenli aralıklarla denetlenmesi” anlamına gelmektedir. 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin  631. maddesinde Akreditasyon sözcüğü “Kurum tarafından; laboratuvarların, muayene ve belgelendirme kuruluşlarının ulusal ve uluslararası kabul görmüş teknik kriterlere göre değerlendirilmesi, onaylanması ve düzenli aralıklarla denetlenmesi” şeklinde tanımlanmıştır.

S

Türk Akreditasyon Kurumu Kanunu’nda denetleme kavramı nasıl tanımlanmıştır?

Türk Akreditasyon Kurumu Kanunu’nda denetleme kavramı “bir kuruluşun faaliyetlerinin, kullandığı laboratuvar, sistemler ve personelinin tanımlanmış düzenlemelere ve/ veya standartlara uygun olup olmadığının belirlenmesi” şeklinde tanımlanmıştır.

S

Teknoloji Geliştirme Bölgeleri (TGB) ile ilgili kanun ne zaman yayınlanmıştır ve amacı ne şekilde belirtmiştir?

Üniversite ve sanayi arasında işbirliğini geliştirmek, üniversitenin teknolojik, teknik bilgi ve zihinsel sermayesinden yararlanmak amacıyla kurulan Teknoloji Geliştirme Bölgeleri (TGB) ile ilgili kanun 2001 yılında yayınlanmıştır ve Kanunu’nun 1. maddesi TGB’nin amacını şu şekilde belirtmiştir:

Bu Kanunun amacı, "üniversiteler, araştırma kurum ve kuruluşları ile üretim sektörlerinin işbirliğini sağlayarak, ülke sanayiinin uluslararası rekabet edebilir ve ihracata yönelik bir yapıya kavuşturulması amacıyla teknolojik bilgi (know how) üretmek, üründe ve üretim yöntemlerinde yenilik yapmak, ürün kalitesini veya standardını yükseltmek, verimliliği artırmak, üretim maliyetlerini düşürmek, teknolojik bilgiyi ticarileştirmek, teknoloji yoğun üretim ve girişimciliği desteklemek, küçük ve orta ölçekli işletmelerin yeni ve ileri teknolojilere uyumunu sağlamak, Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulunun kararları da dikkate alınarak teknoloji yoğun alanlarda yatırım olanakları yaratmak, araştırmacı ve vasıflı kişilere iş imkânı yaratmak, teknoloji transferine yardımcı olmak ve yüksek/ileri teknoloji sağlayacak yabancı sermayenin ülkeye girişini hızlandıracak teknolojik alt yapıyı sağlamaktır." 

S

Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu’nun 3. maddesi ilgili kanunda geçen Kuluçka Merkezi (İnkübatör) kavramı nasıl tanımlamaktadır?

Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu’nun 3. maddesi ilgili kanunda geçen Kuluçka Merkezi (İnkübatör) kavramı şöyle tanımlamaktadır:  “Özellikle genç ve yeni işletmeleri geliştirmek amacıyla; girişimci firmalara ofis hizmetleri, ekipman desteği, yönetim desteği, mali kaynaklara erişim, kritik iş ve teknik destek hizmetlerinin bir çatı altında tek elden sağlandığı yapıları” ifade eder. 

S

Endüstri Bölgeleri Kanunu'nda endüstri bölgelerinin işleyişiyle ilgili kurallar nasıl belirlenmiştir?  

4737 sayılı Endüstri Bölgeleri Kanunu, endüstri bölgelerinin işleyişiyle ilgili kuralları şu şekilde belirlemiştir: Endüstri bölgelerinde yatırım yapmak isteyen yerli ve yabancı gerçek ve tüzel kişilerin Bakanlığa başvurusu üzerine, ön yer tahsisi yapılır. Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) mevzuatına tabi faaliyetlerden ÇED olumlu kararı veya ÇED gerekli değildir kararı verilerek, yatırımı kabul edilen faaliyetler hakkında gerekli izin, onay ve ruhsatlar verilmeden önce başvuruda bulunan kuruluşun yatırımda kullanacağı sabit yatırım tutarının binde beşini geçmemek üzere, Bakanlar Kurulunca belirlenecek tutarı, Bakanlık Merkez Saymanlık Müdürlüğü hesabına yatırması zorunludur. ÇED olumlu kararı veya ÇED gerekli değildir kararı verilen faaliyetler hakkında, ilgili kurumlarca başkaca hiçbir işleme gerek kalmaksızın on beş gün içinde irtifak hakkı dahil, gerekli tüm izin, onay ve ruhsatlar verilir.

S

Küçük Sanayi Sitelerinde yer alan İmalâtla Uğraşan Küçük Sanayiciler grubuna hangi işkolları dahildir?

Küçük Sanayi Sitelerinde yer alan İmalâtla Uğraşan Küçük Sanayiciler; makine, elektrik makine ve âletleri, tarım makineleri ve âletleri, madeni eşya imalâtı, mobilyacılar, saraciyeciler, mermerciler (el sanatları ile uğraşanlar), matbaacılar (cilt ve plâstik dosya ve klâsör imalâtçıları, ambalâj sanayicileri, akü plâka imalâtçıları, oto karoseri imalâtçıları, plâstik sanayi, lâstik sanayi, bakır ve alüminyum imalâtçıları, kromajcılar, nikelâjcılar, kaynakçılar, dokumacılar, ayakkabı imalâtçıları, deri ve kösele sanayi, doğramacı ve marangozlar, sabun ve deterjan imalâtçıları, tornacı ve tesviyeciler, dökümcüler, atlı araba imalâtçıları, demirciler (sıcak-soğuk), presçiler, klişeciler ve malzemeleri imalâtçıları), çiniciler ve seramikçiler gibi işlerle uğraşan küçük sanayicilerdir.

S

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Küçük Sanayi Sitelerinin kuruluşunun gerçekleşme sürecini nasıl bir prosedüre bağlamıştır?

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Küçük Sanayi Sitelerinin kuruluşunun gerçekleşme sürecini aşağıdaki gibi bir prosedüre bağlamıştır:

  • Tamirat ve imalat niteliğindeki meslek gruplarına mensup ortaklardan oluşan küçük sanayi sitesi yapı kooperatifinin kurulması,
  • Bilgilendirme raporu, genel ortak listesi ve kuruluş yerine ilişkin belgeleri içeren başvuru dosyasının Valilikçe Bakanlığa gönderilmesi,
  • Kuruluş yerinin, Bakanlıkça uygun görülmesi ve imar planının ruhsat makamınca onaylanması,
  • Küçük sanayi sitesi uygulama projelerinin, ruhsat makamınca onaylanmasını müteakip kredi şartları açısından Bakanlığımızca vize edilmesi, keşif özetlerinin Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi Başkanlığınca onaylandıktan sonra kredilendirmeye esas olmak üzere Bakanlığa sunulması,
  • Küçük sanayi sitesinin, Bakanlığımız yatırım programına alınması,
  • Yatırım programına göre ödenek tahsis edilen küçük sanayi sitesi yapım ihalesinin, Bakanlıkça belirlenen esas ve usuller çerçevesinde gerçekleştirilmesi,
  • Yapım aşamasında üstyapı inşaatlarının %70’ine kadar olan kısmı, altyapı inşaatlarının tamamının Bakanlığımız kredi desteği ve takibinde tamamlanması,
  • Tamamlanan küçük sanayi sitesi işyerlerinin, Kooperatif Yönetimince kura çekimi yapılarak ortaklara teslim edilmesi,
  • İnşaatının tamamlandığının Bakanlıkça tespit edildiği tarihten iki yıl sonra başlamak üzere, Bakanlık kredisinin 11 ila 15 yıl içinde geri ödenmesi, aşamalarının tamamlanması gerekir.
S

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Organize Sanayi Bölgelerini nasıl tanımlamıştır?

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Organize Sanayi Bölgelerini “karma ekonomi şartları altında küçük ve orta ölçekli endüstrilerin geliştirilmesi için gerekli olan planlı yerleşme alanlarının, altyapı ve ortak hizmet ihtiyaçlarının inşa edilerek sağlanması yoluyla belli standartlarda geliştirilmesi ve organize edilmesidir” şeklinde tanımlamıştır.

S

Kamu tarafından kurulan Organize Sanayi Bölgeleri nelerdir?

Kamu tarafından kurulan organize sanayi bölgelerini aşağıdaki gibi açıklayabiliriz:

  • Sadece arazinin satıldığı bölgeler
  • Hizmetle donatılan arazinin satıldığı bölgeler
  • Fabrika binalarının hizmete dahil olduğu bölgeler
  • Şehir planının parçası olarak düzenlenen bölgeler.
S

Organize Sanayi Bölgelerinin temel hedefleri nelerdir?

Organize Sanayi Bölgelerinin temel hedefleri aşağıdaki şekildedir:

  • Sınaî üretimini arttırmak ve sanayi yatırımlarını özendirmek,
  • Geri kalmış bölge illerinin kalkınmalarını teşvik etmek ve böylece bölgelerarası eşitsizliği ortadan kaldırarak istihdamı bu alanlara aktarmak,
  • Tarım alanlarının sanayide kullanımını önleyerek sektörler arası dengede disiplini kurmak,
  • Ortak arıtma ve altyapı tesisleriyle çevre kirlenmesini azaltmak veya önlemek,
  • Sanayinin sektörler arası etkileşimini sağlayarak ve geliştirerek kaynak ve finansman kaybını asgari düzeye indirmek,
  • Ulusal düzeyde rekabeti uluslararası (küresel) rekabete dönüştürmek, katma değeri artırmak,
  • Çarpık kentleşmeyi önleyebilecek biçimde sanayi tesislerini bir arada toplamak.
S

Teknoloji Geliştirme Merkezleri nerede ve ne zaman kurulmuştur?

Teknoloji Geliştirme Merkezleri (TGM) Türkiye’de 2001 yılında yürürlüğü giren 4962 sayılı yasa ile uygulamaya konulmuş ve ilk TGM, Orta Doğu Teknik Üniversitesinde 2001 yılında kurulmuştur.

S

Teknoloji geliştirme bölgelerinin amaç ve hedefleri nelerdir?

Teknoloji geliştirme bölgelerinin amaç ve hedeflerini aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:

  • Etkin teknoloji kullanımını tercih edecek yeni firmaların kurulması, mevcut firmaların teknoloji kullanımı konusunda desteklenmesi,
  • KOBİ’lerin Ar-Ge projelerinin desteklenip, bu konuda teknik desteğin daha kolay ve etkin olarak KOBİ´lere sağlanması,
  • Üniversite ile sermaye arasında işbirliğinin sağlanması, bu işbirliğine başka kamu ve özel kurumların katılımıyla üretim, ihracat, kalite ve teknoloji yönetimi konularında bir sinerji yaratılması,
  • Teknolojiye yönelimli girişimcilerle, üretim süreci teknoloji kullanımını gerektiren iş kurma ya da mevcut işlerini geliştirme fırsatı verilmesi,
  • Üniversitelerdeki teknolojik ve bilimsel birikimin, ekonomiye ve üretime yönlendirilmesinin sağlanması. Ayrıca teknolojik gelişme için üniversitelere deneysel bir çalışma alanı yaratılması,
  • KOBİ’lerin yüksek maliyet nedeniyle teknolojik Ar-Ge uygulamalarından finansal destek alarak yararlanmalarının sağlanmasıdır.
S

Teknoloji üretmenin dört temel öğesi doğrultusunda teknoparkların ortak amacı nedir?

Teknoparkların amacı teknoloji üretmektir ve teknoloji üretmenin dört temel öğesi vardır:

  • Araştırmacı, nitelikli insan gücü,
  • Yeterli bilgi birikimi,
  • Yeterli finansal kaynak,
  • Sistemli AR-GE çalışması.

Teknoloji üretmenin dört temel öğesi doğrultusunda teknoparkların ortak amacı; Bilim ve teknoloji alanlarında yetişmiş insan gücünden yeni girişimciler yaratarak, üniversite ve Ar-Ge kuruluşlarında birikmiş bilginin nitelikli girişimcilerin kurduğu teknoloji oryantasyonlu firmalar aracılığıyla ekonomik dönüşümünü sağlamaktır.

S

Türkiye'deki Teknoloji Geliştirme Bölgelerini sıralayınız.

Ülkemizdeki Teknoloji Geliştirme Bölgeleri şunlardır: Ankara Cyberpark, Arı Teknokent, Atatürk Üniversite Teknoloji Geliştirme Merkezi, Batı Akdeniz Teknokenti, Erciyes Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi, Eskişehir Teknoloji Geliştirme Bölgesi, Gebze GOSB Teknoparkı, Hacettepe Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi, İstanbul Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi, İzmir Teknoloji Geliştirme Bölgesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi, Kocaeli Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi, Mersin Teknoloji Geliştirme Bölgesi, ODTÜ Teknokent, Selçuk Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi, TİBİTAK Marmara Teknokent, Yıldız Teknik Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi.