İSTİHDAM VE İŞSİZLİK

Genç işsizliğinde esas alınan yaş aralığı 15-24'tür.

Sayılanlar arasında işgücüne katılımın en yüksek olduğu bölge Doğu Asya'dır.

Mortgage (konut kredisi) krizi ilk önce ABD'de ortaya çıkmış ve daha sonra Avrupayı etkilemiştir.

Küresel kriz birçok gelişmiş ülkede istihdamın düşmesine neden olsa da beklenenin aksine küresel istihdam rakamlarında krizi de takip eden istikrarlı bir artış görülmektedir. Ancak 2009 yılında istihdam Gelişmiş Ekonomiler ve Avrupa Birliği’nde %2,2; Orta ve Güney Doğu Avrupa’da %09 oranında azalmıştır. Gelişmekte olan birçok bölgede ise istihdam, çoğu kişi enformel sektörde (kayıt dışı) ya da ücretsiz aile işçisi olarak çalışmaya başlamış olmasına rağmen nüfus artış hızları ile orantılı olarak artış göstermiştir. Neticede makroekonomik flokların küresel istihdam büyümesi üzerine düşük seviyede etkide bulundu¤u görülmektedir.

Dünya işgücü piyasaları birçok yönden günden güne değişime uğramaktadır. 2008 küresel krizin tahripkâr etkileri işgücü piyasalarını; gelişmiş ülkelerde düşen istihdam, artan açık işsizlik, genişleyen ‘düzgün/insan onuruna yakışır iş’ ihlalleri, düşük büyüme oranları hatta düşen işgücü verimliliği ve gençler arasındaki umutsuzluk ile olumsuz yönde etkilemektedir.

Dünya çalışma çağındaki nüfusun sadece %20’si kapsamlı bir sosyal güvenceye sahiptir.

Küresel olarak erkekler kadınlara göre işsizlikten daha fazla etkilenmektedir. Küresel olarak erkeklerin kadınlara göre işsizlikten daha fazla etkilenmelerinin nedeni özellikle gelişmiş ülkeler ve AB bölgesinde oluşmuş inşaat ve finans gibi erkek yoğun sektörlerdir.

İspanya grafik 4.3'te görüldüğü üzere seçili 20 ülke içinde genç işsizlik oranının en yüksek olduğu ülkedir.

Küresel İstihdam Eğilimleri 2011 raporundan beri zayıf istihdam göstergeleri; kendi hesabına çalışanlar, ücretsiz aile işçileri ve istihdama katkıda bulunmakla birlikte enformel sektörde çalışan ve çoğunlukla sosyal güvenceden ve sosyal diyalog mekanizmasından yoksun düşük nitelikli çalışanlara kadar geniş bir alandan alınan verilerle oluşturulmaktadır.

Yoksulluğun bir diğer boyutu da çalışması karşılığında kazandığı ücretin kendisini alt sınır yoksulluktan kurtaramadığı kişilerde görülmektedir. Bu durum daha çok zayıf istihdam içinde bulunan kişilerin karşılaştıkları bir sorundur. Alt yoksulluk sınırı olarak bilinen günlük 1,25$’ın altında kazananlar ‘çalışan yoksullar’ olarak adlandırılmaktadır.

2007-2010 arasında meydana gelen küresel işsizliğin büyük bir kısmı Gelişmiş Ekonomiler ve Avrupa Birliği bölgesinde oluşmuştur. Krizin tetikleyicisi olan Amerika Birleşik Devletleri bu süreçten en fazla etkilenen ülkelerden biridir. Gelişmiş ekonomilerde kapsamlı sosyal güvenlik sistemlerinin bulunması, işsizlik rakamlarının kolayca istatistiklere yansımasına neden olmaktadır. Bölgede ekonomik kriz sonrası dönemde part-time çalışmaların arttığı görülmektedir. Gelişmiş Ekonomiler ve Avrupa Birliği Ülkeleri göz önüne alındığında işsizlik oranları 2007-2010 döneminde yükselme eğiliminde olmuştur. ABD işgücü piyasasına yönelik yapılan araştırmalarda en fazla işsizlik oranının her dönem siyah ve Afrika kökenli Amerikalılar arasında olduğu görülmektedir. İşgücüne katılma oranları erkeklerde ortalama %69 kadınlarda %53 seviyesinde gerçekleşen Gelişmiş Ekonomiler ve Avrupa Birliği bölgesinde genç işsizlik oranı %18’lerde seyretmektedir.

ILO’nun “Düzgün/insan Onuruna Yakışır İş Ülke Raporu”na göre bu ülkelerin işgücünün yaklaşık %40’ı yurtdışında istihdam edilmektedir. Kriz dönemlerinde en kolay işten çıkarılan kesim yabancı işçi olduğundan, küresel ekonomik krizin işsiz kalma riskine en fazla maruz kalan kişiler de genellikle bu ülke vatandaşları olmuştur.

Doğu Asya, 2009’da %9,8 ile dünyanın en fazla büyüyen bölgesidir.

ABD merkezli Mortgage kredilerinin tetiklemesi ile birden geri dönülmez tepkimeye giren dünya ekonomisi 2008 ardından gerek büyüme hızlarının düşmesi gerekse işsizlik rakamlarının yükselmesi ile işgücü piyasalarını da içine alan büyük bir krize sürüklenmiştir. Büyüme hızlarındaki düşüş ihracat ve yatırımlarda daralmaya neden olmuştur.