İSTİHDAM VE İŞSİZLİK

Belirtilen paragraftaki, "gelişmekte olan ülkelerin yerel ihtiyaçlarını karşılamada küresel ticarete daha az bağımlı olması, gelişmekte olan ülkelerde gelişmiş ülkelere kıyasla küresel krizin daha az hissedilmesine sebep olmuştur" cümlesinde sorunun doğru yanıtını yansıtır ifade bulunmaktadır. Bilgi analiz edildiğinde, ülkelerin içinde bulundukları ticaret ortamının, küresel krize olan duyarlılığını yansıttığı anlaşılmaktadır.

"Bu paketle 2009-2010 döneminde G20 ülkelerinde toplam 21 milyon iş yaratılması için mali uyarıcı tedbirler alınması kararlaştırılmıştır." cümlesinde sorunun yanıtına dair bilgi yer almaktadır. Amaç iş yaratmaktır. Şıklardaki en uygun seçenek düşen istihdam oranlarını arttırmaktır.

Tüm ifadeler zayıf istihdam kapsamındadır.

Cevap: İş aramaktan vazgeçmiş kişiler çalışma ekonomisi literatüründe ümidi kırılmış (gücenmiş) işgücü olarak tanımlanır. Umudu kırılmış ve işgücü piyasası dışına itilmiş gençler, işsizlik rakamına ve oranına dâhil edilmemektedir. İşsizlik oranları içinde yer almayan bu kesimin 2007-2009 aralığında 1,7 milyar olduğu tahmin edilmektedir. Bu gençlerin işsiz sayılmaması, işsizliğin getirdiği olumsuz sosyo-ekonomik etkilere maruz kalmadıklarını da göstermez. Buna göre doğru yanıt D seçeneğidir.

Krizin tetikleyicisi olan Amerika Birleşik Devletleri kriz sürecinden en fazla etkilenen ülkelerden biridir. GSYİH’si 2008’de neredeyse hiç büyümemiş 2009’da ise %3,4’lük küçülme meydana gelmiştir. Diğer maddeler altında ifade edilen durumlar ve sebepler doğru çıkarımlar sunmaktadır. Dolayısıyla yanıt D seçeneğidir.

"2009 yılında istihdam artmasına rağmen verimlilikte önemli bir düşüş gerçekleşmiştir" ifadesi, a seçeneğinde verilen "İstihdamın artması verimliliğin artacağı anlamına gelmemektedir" bilgisini doğrulamaktadır.

Makroekonomik şokların küresel istihdam büyümesi üzerine düşük seviyede etkide bulunduğu görülmüştür.

İşgücüne katılım oranlarında kriz öncesi ve sonrası arasındaki farkın istatistiklere yansımamış olmasına neden olabilir.

Küresel büyüme oranları, ticaret hacimleri, yatırım seviyeleri, istihdam, işsizlik ve işgücüne katılım oranları, ve yoksulluk etkilidir.

Hizmetler sektörü en büyük paya sahiptir. Tarım sektörü ikinci sıradadır. Sanayi sıralamada üçüncüdür.

Gelişmiş Ekonomiler ile AB dışında kalanlar geçiş ekonomileridir.

Sosyal güvenceya ship olup asgari ücretten çalışmak zayıf istihdam özelliği değildir.

Doğu Asya dünyada işgücüne katılım oranının en büyük olduğu ülkedir.

Orta ve Güney Doğu Avrupa yetişin işsizliğinde dünya ortalamasının üzerinde yer alan bölgedir.

Zayıf istihdam, iş güvencesi ve sosyal güvence olmaksızın, düşük ücretli ve kötü çalışma koşullarına sahip işlerdeki istihdamı ifade etmektedir. Zayıf istihdam, aynı işi yapmasına rağmen diğerlerine göre aynı istihdam haklarına sahip olmayanları, işlerinde eşitsizlik ve güvencesizlikle karşı karşıya olanları, genellikle asgari ücret seviyesinde ve yetki verilmeden çalıştırılıp kimi zaman sömürülenleri, çoğu zaman temel istihdam haklarına bile sahip olmayan endüstriyel ev çalışanlarını, yasal bir güvence altında olmaksızın çalışanları(ücretsiz aile işçileri) ve göçmeler ve birçok endüstirde sömürülen ve düşük ücretle çalıştırılan enformel işçileri kapsamaktadır.

Küresel olarak kadınların en geniş istihdam edildiği sektör %46,8 ile (2009) hizmetler sektörü iken, en az istihdam esildiği sektör %15,6 ise sanayi sektördür. Kadınlar ayrıca tarım sektöründe %37,6 ile de erkeklerden daha fazla istihdam edilmektedir.

Küresel olarak erkekler kadınlara göre işsizlikten daha fazla etkilenmektedir. Bunun en önemli nedenlerinden biri, gelişmiş ülkeler ve AB bölgesinde oluşmuş inşaat ve finans gibi erkek yoğun sektörlerdir.

Küresel İşgücünün Genel Olarak Analizi

Küresel İşgücünün Genel Olarak Analizi

Küresel İşgücünün Genel Olarak Analizi