İSTİHDAM VE İŞSİZLİK - Deneme Sınavı - 4

Dünyada oluşmuş istihdamın önemli bir oranı, iş güvencesi ve sosyal güvence olmaksızın, düşük ücretli ve kötü çalışma koşullarına sahip işlerde oluşmaktadır. Bu sayının artması “zayıf istihdam” (Terimin orijinali “Vulnerable Employment”dır.)

Geçiş ekonomileri, gerekli yatırım ve istihdam koşulları oluşturamadığı için işgücünün önemli kısmını diğer ülkelere göndermektedir. Türkiye’nin özellikle 60’lı yıllarda, başta Almanya olmak üzere birçok Avrupa ülkesine işgücü göndermesi de aynı sebepten kaynaklanmaktadır.

Dünya genelinde %50,8 seviyesinde olan ‘zayıf istihdam’ın %25,1’i (204,2 milyon) Doğu Asya’da oluşmuştur. Çalışanların %9’u ise (73 milyon) günlük 1,25$’ın altında bir gelir ile yaşamaktadır.

Kuzey Afrika’da Libya en yüksek (%10,6), Tunus ise en düşük büyüme (%3,8) oranına sahiptir (2010).

Alt Sahra Afrika’sında çalışma koşullarının iyileştirilmesi için hazırlanan Milenyum Gelişim Hedefleri, bölgede sadece insan onuruna yakışır işler geliştirmeyi değil, işgücü piyasalarıyla ilişkili diğer alanları da (sağlık, eğitim gibi) geliştirmeyi hedeflemektedir.

Dünyada nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu bölge Doğu Asya ve Pasifik’tir. Doğu Asya’da Çin 1,331.5 milyar (1 milyar 331 milyon) nüfusu ile dünyanın en kalabalık ülkelerinden biridir (2009).

Dünyada nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu bölge Doğu Asya ve Pasifik’tir. Doğu Asya’da Çin 1,331.5 milyar (1 milyar 331 milyon) nüfusu ile dünyanın en kalabalık ülkelerinden biridir (2009). Çin’i 1,264.9 milyar (1 milyar 264 milyon) nüfusu ile Hindistan takip etmektedir.

Dünyada sadece 10 ülke 100 milyonu aşan nüfusa sahiptir. Bunlar; Çin, Hindistan, Amerika Birleşik Devletleri (307 milyon), Brezilya (193,7 milyon), Pakistan (169,7 milyon), Bangladeş (162,2 milyon), Nijerya (154,7 milyon), Japonya (127,6 milyon) ve Meksika (107,4 milyon)’dur (2011 World Development Indicators).

2009 yılında istihdam Gelişmiş Ekonomiler ve Avrupa Birliği’nde %2,2 oranında azalmıştır.

2009 yılında istihdam Orta ve Güney Doğu Avrupa’da %09 oranında azalmıştır.

2010 yılında küresel olarak 118,4 milyon erkek işsizliği; 86,5 milyon kadın işsizliği bulunmaktadır. Erkekler arasındaki işsizlik 2007’den 2010’a 17 milyon artış göstermiştir.

2010 yılında küresel olarak 118,4 milyon erkek işsizliği; 86,5 milyon kadın işsizliği bulunmaktadır. Kadınlar arasındaki işsizlik 2007’den 2010’a 10,6 milyon artış olarak görülmüştür.

İş aramaktan vazgeçmiş kişiler çalışma ekonomisi literatüründe ümidi kırılmış (gücenmiş) işgücü olarak tanımlanır. Umudu kırılmış ve işgücü piyasası dışına itilmiş gençler, işsizlik rakamına ve oranına dâhil edilmemektedir.

Dünya Bankası istatistikleri nüfus ölçümlerinde bölgeleri gelir seviyelerine göre sınıflandırmıştır. Buna göre; Dünya Bankası İstatistikleri nüfus ölçümlerinde bölgeleri gelir seviyelerine göre; ‘düşük ve orta gelirli’ ve ‘yüksek gelirli’ bölgeler olmak üzere iki ana sınıflandırma yapmıştır.

Bölgesel olarak değerlendirildiğinde sadece gelişmiş ülkeler ve Avrupa Birliği’nde istihdamın daraldığı diğer bölgelerin büyüdüğü görülmektedir. 2000-2010 döneminde en yoğun istihdam büyümesi Orta Doğu ve Alt Sahra Afrika bölgesinde oluşmuştur.

İstihdamda olduğu gibi işsizlik oranlarında dünya eğilimine uymayan bölge Gelişmiş Ülkeler ve AB bölgesidir. Burada en yüksek işsizlik artışı görülmüştür. 2007’den 2009’a yükselme eğiliminde olan işsizlik 2010’da da yükselişini sürdürmüştür. Orta ve Güney Doğu Avrupa (AB Dışı) ve Bağımsız Devletler Topluluğu ile Doğu Asya’da işsizlik oranları azalma göstermiştir.

Küresel istihdam Eğilimleri 2011 raporundan beri zayıf istihdam göstergeleri; kendi hesabına çalışanlar, ücretsiz aile işçileri ve istihdama katkıda bulunmakla birlikte enformel sektörde çalışan ve çoğunlukla sosyal güvenceden ve sosyal diyalog mekanizmasından yoksun düşük nitelikli çalışanlara kadar geniş bir alandan alınan verilerle oluşturulmaktadır.

2009 Haziran’ında ILO üye devletlerinin ‘Küresel işler Paketi’ adı altında uyacakları bir dizi politika oluşturmuştur. Bu paketle 2009-2010 döneminde G20 ülkelerinde toplam 21 milyon iş yaratılması için mali uyarıcı tedbirler alınması kararlaştırılmıştır. 2009’dan beri ILO bu politikaların yürütülmesi için ülkeleri aktif olarak desteklemektedir.

İş aramaktan vazgeçmiş kişiler çalışma ekonomisi literatüründe ümidi kırılmış (gücenmiş) işgücü olarak tanımlanmaktadır. Umudu kırılmış ve işgücü piyasası dışına itilmiş gençler, işsizlik rakamına ve oranına dâhil edilmemektedir.

2008 küresel ekonomik kriz tüm dünyadaki dengeleri az ya da çok etkilemiştir. 2008-2009 Kriz dönemi ücretlerinde dünya genelinde düşüş olduğu görülmektedir. Dünya ekonomisi 2008 ardından gerek büyüme hızlarının düşmesi gerekse işsizlik rakamlarının yükselmesi ile işgücü piyasalarını da içine alan büyük bir krize sürüklenmiştir.