İSTİHDAM VE İŞSİZLİK - Deneme Sınavı - 22

Dünya Bankası istatistikleri nüfus ölçümlerinde bölgeleri gelir seviyelerine göre sınıf­landırmıştır. Buna göre ‘düşük ve orta gelirli’ ve ‘yüksek gelirli’ bölgeler olmak üzere iki ana sınıf­landırma bulunmaktadır.

Düşük ve orta gelirli bölgeler; Doğu Asya&Pasifik, Avrupa&Orta Asya, Latin Amerika&Karayipler, Ortadoğu&K.Afrika, Güney Asya ile Alt Sahra Afrika bölgeleridir. Yüksek Gelirli bölgeler ise Euro bölgesi olarak belirtilmektedir.

Dünyada oluşmuş istihdamın önemli bir oranı, iş güvencesi ve sosyal güvence olmaksızın, düşük ücretli ve kötü çalışma koşullarına sahip işlerde oluşmaktadır. Bu sayının artması “zayıf istihdam” (Terimin orijinali “Vulnerable Employment” dır. Bu terim şu an akademik literatürde ‘Eğreti İstihdam’ diye çevrilen ‘Precarious Employment’ ile benzerlik göstermektedir.

2007-2010 arasında meydana gelen küresel işsizliğin büyük bir kısmı Gelişmiş Ekonomiler ve Avrupa Birliği bölgesinde oluşmuştur. Krizin tetikleyicisi olan Amerika Birleşik Devletleri bu süreçten en fazla etkilenen ülkelerden biridir.

2008 küresel ekonomik krizinde küresel işgücü verimliliği olumsuz etkilenmiş, 2007’de %3,3 olan işgücü verimliliği 2008’de %1,3’e, 2009’da %-1,4’e düşmüştür.

Küresel işgücü piyasalarına yönelik birçok bilginin yer aldığı Uluslararası Çalışma Örgütü’nün kısa adı ILO’dur.

İş aramaktan vazgeçmiş kişiler çalışma ekonomisi literatüründe ümidi kırılmış (gücenmiş) işgücü olarak tanımlanır. Umudu kırılmış ve işgücü piyasası dışına itilmiş gençler, işsizlik rakamına ve oranına dâhil edilmemektedir. İşsizlik oranları içinde yer almayan bu kesimin 2007-2009 aralığında 1,7 milyar olduğu tahmin edilmektedir. Bu gençlerin işsiz sayılmaması, işsizliğin getirdiği olumsuz sosyo-ekonomik etkilere maruz kalmadıklarını da göstermez.

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), Küresel İstihdam Eğilimleri 2011 raporunda istihdam sınıf­landırmasını Türkiye’den farklı olarak 3 ana sektör üzerine yapmıştır. Bunlar sırasıyla Tarım, Sanayi ve Hizmetler Sektörüdür.

Küresel İşgücünün analizi; istihdam, işsizlik, iş gücüne katılma oranları, iş gücü verimliliği ve reel ücretler, istihdamın sektörel dağılımı, açık işsizlik ve kötü çalışma koşulları çerçevesinde yapılacaktır.

İş gücü piyasaları nüfus miktarı ile doğrudan ilgilidir.

Dönemler İtibariyle
İstihdam Büyümesi,
Dünya Bölgeler (%)
*2010 ön tahminleri

               2001-06     2007   2008   2009   Düşük tahmin

Orta Doğu  3.6           2.9       2.3     3.0               2.1 

Ortalama tahmin  Yüksek tahmin

      2.9                        3.6

İşsizlik oranı, bir ülkedeki işsiz sayısının toplam işgücüne oranıdır.

Okun yasası, reel büyüme ile işsizlik arasındaki ilişki olarak adlandırılmaktadır.

İşsizlik, genel olarak,çalışmak için işgücü piyasasına gelen işgücünün uygun çalışma olanağı bulamaması durumudur.

Potansiyel Hasıla ise, üretim faktörlerinin tam olarak istihdam edilmesi halinde ekonominin üretebileceği maksimum mal ve hizmetlerin miktarıdır.

Dolayısıyla verilen tanım "istihdam oranı" kavramına aittir.

İşsizlik oranı, bir ülkedeki işsiz sayısının toplam işgücüne oranıdır.

İstihdam oranı, bir ülkede fiilen çalışanların toplam işgücüne oranıdır.

Okun yasası, reel büyüme ile işsizlik arasındaki ilişki olarak adlandırılmaktadır.

Doğal Hasıla ise, üretim faktörlerinin tam olarak istihdam edilmesi halinde ekonominin üretebileceği maksimum mal ve hizmetlerin miktarıdır.

Dolayısıyla soruda verilen tanım, "işsizlik" kavramına aittir.

Bir ülkede toplam işgücünün % 75’i çalışıyorsa bu ülkenin istihdam oranı % 75 olacaktır. Buna karşılık % 25’i istihdam edilemediğinden işsizlik oranı, istihdam edilemeyenlerin, işgücüne oranı olarak tanımlandığından bu ülkede işsizlik oranı % 25 olacaktır.

Hindistan bölgede bilişim sektörüne yaptığı yatırımlarla öne çıkmıştır.

2009-2010 döneminde ise sadece 8 ülkede istihdamın arttığı görülmektedir (Avustralya, Kanada, İzlanda, Belçika, Polonya, İsveç, İsviçre ve Birleşik Krallık).

Dünyada nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu bölge Doğu Asya ve Pasifik’tir.

Gelişmiş Ekonomiler ve AB ile Latin Amerika ve Karayipler bölgelerinde, krizden beklenenden daha fazla erkek işgücüne katılma oranında düşüşler gözlemlenmiştir.

İspanya  genç işsizlik oranının en yüksek olduğu ülkedir.

Dünya çalışma çağındaki nüfusun sadece %20’si kapsamlı bir sosyal güvenceye sahiptir.

Geçici İşsizlik, Yapısal İşsizlik, Teknolojik İşsizlik, Konjonktürel İşsizlik ve Mevsimlik İşsizlik açık işsizliğin türleri olarak sıralanmaktadır.