Cebri İcra
Cebri icra ve cebri icra hukuku kavramları ne anlama gelir?
Maddî hukuktan kaynaklanan hakların devlet gücünü kullanmaya yetkili olan organlar eliyle gerçekleştirilmesine hizmet eden faaliyetler bütününe cebri icra, bu faaliyetin usul ve esaslarını belirleyen hukuk dalına ise cebri icra hukuku (takip hukuku) denilmektedir.
Cüz'i icra ne anlama gelir?
Cüz’i icrada borçlunun karşısında bir veya birkaç alacaklı bulunur ve borçlunun malvarlığı değerlerinden bir kısmı, alacağa yetecek derecede cebri icranın konusunu oluşturur; alacak ödendikten sonra artan para olursa borçluya iade edilir.
Cüz'i icrada icara takibi takip konusu talep hakkının niteliğine göre kaça ayrılır?
İcra takibi, takip konusu talep hakkının niteliğine göre, ilâmsız icra, ilâmlı icra ve rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip olmak üzere üçe ayrılmıştır.
İcra İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yolunun konusu neler olabilir?
İcra ve iflâs hukukunda düzenlenen ilâmsız icra yolunun konusu, kural olarak yalnızca para ve teminat alacakları olabilir (İİK m. 42).
İlamsız icrada kaç tür takip yolundan söz edilebilir?
İlâmsız icra altında üç tür takip yolundan söz edilebilir:
• Genel haciz yolu ile takip
• Kambiyo senetlere özgü haciz yolu ile takip
• Kiralanan taşınmazların ilâmsız tahliyesi
Genel haciz yoluyla takipte ödeme emri ne anlama gelir?
Ödeme emri icra dairesi tarafından borçluya gönderilen ve takip konusu borcun belirli bir süre içinde ödenmesi ihtarını içeren resmi bir belgedir.
Genel haciz yoluyla takipte ödeme emrinde hangi ihtarlar yer alır?
Ödeme emrinde, takip talebinde yer alan kayıtlarla birlikte, borcun ve giderlerinin 7 gün içinde ödenmesi ihtarı, borçlunun itirazı varsa (senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığı, borçlu olmadığı vb.) bunu 7 gün içinde icra dairesine bildirmesi, itiraz etmediği taktirde aynı süre içinde mal beyanında bulunması gerektiği, mal beyanında bulunmazsa hapisle tazyik edileceği ihtarı ve borcun ödenmemesi durumunda itiraz edilmezse cebri icraya devam edileceği ihtarı yer alır (İİK m. 60, II).
Genel haciz yoluyla takipte ödeme emrini alan borçlu tebliğ tarihinden itibaren kaç gün içerisinde, nereye itiraz edebilir?
Ödeme emrini alan borçlu, tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde ödeme emrine, takibin yapıldığı icra dairesinde itiraz edebilir (İİK m. 62, I).
Genel haciz yoluyla takipte borçlunun ödeme emrine itiraz etmemesinin sonuçları nelerdir?
Borçlu süresi içinde itiraz etmezse icra takibi kesinleşir ve alacaklı derhal borçlunun mal ve haklarının haczini talep edebilir ve icra müdürü takip işlemlerine devam eder. Ayrıca ödeme emrine itiraz etmeyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde veya itirazı kaldırılmış veya iptal edilmiş ise bu kararın tebliğinden itibaren 3 gün içinde (İİK m. 75, I), icra dairesine mal beyanında bulunmalıdır.
Genel haciz yoluyla takipte ödeme emrine itiraz etmeyen borçlu hangi süreler içerisinde mal beyanında bulunmalıdır?
Ödeme emrine itiraz etmeyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde veya itirazı kaldırılmış veya iptal edilmiş ise bu kararın tebliğinden itibaren 3 gün içinde (İİK m. 75, I), icra dairesine mal beyanında bulunmalıdır.
Ödeme emrine itiraz ileri sürülüş şekli bakımından kaça ayrılır?
Ödeme emrine itiraz, ileri sürülüş şekli bakımından, borca itiraz ve imzaya itiraz şeklinde ikiye ayrılır. Örneğin, borcu doğuran sözleşmenin geçersiz olduğunun, borcun ödendiğinin, zamanaşımına uğradığının veya icra dairesinin yetkisiz olduğunun ileri sürülmesi borca itiraz, takibe konu olan senet altındaki imzanın borçluya ait olmadığının ileri sürülmesi ise imzaya itirazdır.
Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte icra müdürü hangi hususları incelemelidir?
İcra müdürü takip talebinin kanuni unsurları taşıyıp taşımadığını, senedin kambiyo senedi olup olmadığını, takip talebinde bulunan alacaklının bu yola başvuru hakkının bulunup bulunmadığını ve senedin vadesinin gelip gelmediğini kendiliğinden incelemelidir.
Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte borcu kabul etmek istemeyen borçlu ödeme emrinin tebliğinden itibaren kaç gün içerisinde nereye itiraz etmelidir?
Ödeme emrini alan borçlu, borcu kabul etmek istemiyorsa, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde, icra mahkemesinde, ödeme emrine itiraz edebilir (İİK m. 168, I, b. 5).
Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte özel şikayet sebepleri ve bu sebepler için düzenlenmiş şikayet süreleri nelerdir?
Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte, icra müdürünün takip hukukuna aykırı bazı işlemleri özel şikayet sebebi olarak kabul edilmiştir. Buna göre, borçlu alacaklının kambiyo senetlere özgü haciz yoluyla takip yapma hakkının bulunmadığını (örneğin, senedin kambiyo senedi niteliğinde olmaması, alacaklının yetkili hamil olmaması, protesto çekilmemiş olması vb.), ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde, icra mahkemesinde, şikayet yoluyla ileri sürebilir (İİK m. 168, I, b. 3). İcra mahkemesi alacaklısının kambiyo takibi yapma hakkı bulunmadığını tespit ederse, icra takibinin iptaline karar verir. İcra müdürü vadesi henüz dolamamış bir kambiyo senedine dayanarak ödeme emri gönderirse, borçlu bu kez 7 gün içinde şikayet yoluna başvurabilir (İİK m. 16).
Para ve teminat alacakları dışında kalan alacakların tahsili için hangi takip usulüne başvurulmalıdır?
İlâmsız icra takibi kural olarak para ve teminat alacakları için başvurulabilen bir yoldur. Para ve teminat alacakları dışında kalan alacakların tahsili için ancak ilâmlı icra takibi yapılabilir. Örneğin, bir taşınır malın teslimini, bir işin yapılmasını veya yapılmamasını talep eden alacaklı, öncelikle mahkemede dava açmalı ve mahkemeden aldığı ilâma dayanarak ilâmlı icra takibi yapılmalıdır.
İlamlı icra takibi yapılabilmesi için ilâmın kesinleşmesi şart mıdır?
Kural olarak ilâmlı icra takibi yapılabilmesi için ilâmın kesinleşmesi şartı aranmaz. Hatta kanun yoluna (istinaf veya temyiz) başvurulması dahi icra takibinin başlatılmasına veya takibe devam edilmesine engel olmaz (HMK m. 350, I). İstinaf veya temyiz gibi kanun yollarına başvurulması, icra takibini durdurmamakta ise de kanun yoluna başvuran taraf, bölge adliye mahkemesinden (göreve başlamalarından sonra) veya Yargıtay’dan icranın geçici olarak durdurulmasını talep ettiğini ve hükmolunan para veya eşyanın resmi bir merciye depo edildiğini ispat ederek, icranın durdurulması talebi hakkında karar verilinceye kadar kendisine süre verilmesini icra dairesinden talep edebilir (İİK m. 36).
Bir para alacağını aynı zamanda rehinle teminat altına almış olan alacaklı, alacağı için borçluya ilamlı veya ilamsız icra yoluyla takip başlatabilir mi?
Öncelikle vurgulanmalıdır ki, bir para alacağı aynı zamanda rehinle teminat altına alınmışsa, o alacak için ilâmlı veya ilâmsız icra yoluyla ya da iflâs yoluyla takip yapmadan önce rehnin paraya çevrilmesi için takip yapılmalıdır (İİK m. 45, I). Zira, bir alacağın ayni bir teminat olan rehin hakkının kurulması suretiyle güvence altına alınması durumunda, kural olarak, alacaklının ilk etapta borçlunun diğer mallarını haczettirmekte hukukî yararı yoktur. Rehin alacaklısı borçlunun mal ve hakları üzerindeki haciz hakkını, ancak alacağını rehinli maldan alamadığı taktirde kullanabilir.
Külli icra (iflas)'ın cüz'i icradan ayrılan en belirgin özellikleri nelerdir?
Külli icrada (iflâsta), borçlunun karşısında tüm alacaklıları yer alır ve borçlunun tüm malvarlığı cebri icra takibinin konusunu oluşturur; borçlunun haczi kabil tüm malları satılarak bilinen tüm alacaklıların tatmin edilmesi amaçlanır. İflâs, cüz’i icradan (icra takiplerinden) farklı olarak, tüm alacaklıların borçlunun tüm malvarlığından alacaklarını tahsil edebilmeleri amacına hizmet eden kolektif bir takip yoludur.
Tacir olmadıkları halde kanunlardaki özel hükümler sebebiyle tacir gibi ifalasa tabi olan kimselere verilebilecek başlıca örnekler nelerdir?
Tacir olmadıkları halde kanunlardaki özel hükümler sebebiyle tacir gibi iflâsa tabi olan diğer kişiler de bulunmaktadır. Örneğin, tüzel kişiliği bulunmayan donatma iştiraki, tacir olmamasına rağmen, tacirler hakkındaki hükümler donatma iştirakine de uygulanacağından (TTK m. 17) iflâsa tabidir. Kolektif şirket ortağı da tacir olmamasına rağmen, kanundaki özel bazı koşulların gerçekleşmesi halinde, alacaklı, kolektif şirket ortağının iflâsını talep edebilir (TTK m. 238, II; m. 240, I).
Alacaklının talebiyle doğrudan iflas sebepleri nelerdir?
Alacaklının talebiyle doğrudan iflâs sebeplerinin başlıcaları: borçlunun yerleşim yerinin belli olmaması, taahhütlerinden kurtulmak amacıyla kaçması, alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması, haciz yoluyla takipte, haczi mümkün olan mallarını saklaması, ödemelerini tatil etmiş olması, ilâma dayanan alacağı icra emriyle talep edilmesine rağmen ödememiş olması gibi sebeplerdir (İİK m. 177). Yukarıdaki sebepler söz konusu olduğunda, borçlunun borcunu ödeyemeyecek durumda olduğu veya ödememe niyetiyle hareket ettiği varsayıldığından, önceden iflâs takibi yapılması şartı aranmamıştır.
Adi tasfiyenin temel aşamaları nelerdir?
Adî tasfiyenin temel aşamaları aşağıdaki şekilde özetlenebilir:
• Birinci Alacaklılar toplantısının yapılması
• İflâs idaresinin seçilmesi
• İflâs idaresince masa alacaklarını tahsili ve acele hallerde bazı malların satılması
• İflâs idaresince masaya giren mallar hakkında üçüncü kişilerin istihkak iddiaları hakkında karar verilmesi
• İflâs alacaklarının incelenmesi ve sıra cetvelinin hazırlanması
• İkinci alacaklılar toplantısını yapılması
• Masa mallarının satışı ve paraların paylaştırılması