aofsorular.com
HUK104U

Ortaklıklar, Ortaklıklarda Yapısal Değişiklikler ve Ortaklıklar Topluluğu

4. Ünite 20 Soru
S

Adi ortaklık kavramını açıklayınız.

Adi ortaklık, uygulamada, en sık görülen, her türlü günlük işlerde de rastlanılan bir ortaklık türüdür. Örneğin, iki arkadaşın ortak milli piyango bileti alması, ya da harçlıklarını birleştirip, kitap alıp satmaları halinde adi ortaklık söz konusu olabileceği gibi, birlikte fikir ve sanat eseri yaratanlar, konsorsiyumlar ve ortak girişimler halinde de adi ortaklık söz konusudur. Türk Ticaret Kanunda düzenlenmiş olan ortaklıkların tümü tüzel kişiliğe sahip olduğu halde, Türk Borçlar Kanununda düzenlenmiş olan adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmamaktadır. Borçlar Kanununda adi ortaklığı düzenleyen hükümler, bazı hallerde bunların ticaret ortaklıklarına da uygulanması açısından önemlidir. Türk Ticaret Kanunu m.126/1’e göre, “Her şirket türüne özgü hükümler saklı kalmak şartıyla, Türk Medenî Kanununun tüzel kişilere ilişkin genel hükümleri ile bu Kısımda hüküm bulunmayan hususlarda Türk Borçlar Kanununun adi şirkete dair hükümleri her şirket türünün niteliğine uygun olduğu oranda, ticaret şirketleri hakkında da uygulanır.” Bu nedenle Türk Borçlar Kanununun adi ortaklığa ilişkin hükümleri bazı hallerde Türk Ticaret Kanununda yer alan ortaklıklara da uygulanabilmektedir. Ayrıca bir ortaklık Ticaret Kanununda tanımlanan ortaklıkların ayırt edici özelliğine sahip değilse, bu durumda da adi ortaklık hükümlerinden yararlanılmaktadır. Diğer bir ifade ile eğer bir ortaklık, ticaret ortaklığı niteliğine sahip değil ise, adi ortaklık hükümlerine tabi olacaktır. Bu nedenle Türk Borçlar Kanununun adi ortaklığı düzenleyen hükümleri Türk Ticaret Kanunu açısından da çok önemlidir. Elbette ki ortaklıklarla ilgili hükümler, sadece Türk Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanunda yer alanlardan ibaret değildir. Bu kanunlar dışındaki başka kanunlarda da ortaklıklarla ilgili düzenlemeler yer almaktadır. Bu kanunların başında anonim ortaklıkların halka açılması, pay senetlerinin borsada işlem görmesi, menkul kıymetlerin çıkarılması, yatırım ortaklıkları gibi konularda düzenlemeler içeren Sermaye Piyasası Kanunu gelmektedir. Ayrıca Bankacılık Kanunu, Sigortacılık Kanunu vb. kanunlarda da ortaklıkları ilgilendiren düzenlemeler yer almaktadır.

S

Adi ortaklık sözleşmesini anlatınız.

Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir (TBK m. 620). Kanunla düzenlenmiş ortaklıkların, yani ticaret ortaklıklarının ayırt edici özelliklerini taşımayan ortaklıklar, adi ortaklık sayılmaktadır. Adi ortaklık sözleşmesinin unsurları şunlardır: • Ortaklar Adi ortaklığın kurulabilmesi için en az iki ortak gerekir. Ortaklar gerçek ya da tüzel kişi olabilir. • Amaç Adi ortaklıktan söz edebilmek için ortakların ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere bir araya gelmeleri gerekir. Kanun, ortak amacın ne olduğunu açıklamamıştır. Ancak TBK m. 622 ve 623’te kazancın paylaşılmasından söz edildiği için bu amaç kazanç elde etmektir. • Sermaye Adi ortaklıkta ortaklar sermaye olarak para, alacak, mal yada emeklerini koyabilirler. Sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa, ortakların katılım payları ortaklığın amacının gerektirdiği önem ve nitelikte ve birbirine eşit olmalıdır. • Sözleşme Adi ortaklık, bir sözleşme ile kurulur. Kanunda adi ortaklık sözleşmesine ilişkin herhangi bir şekil şatı öngörülmemiştir. Bu nedenle adi ortaklık sözleşmesi sözlü veya yazılı şekilde kurulabilir.

S

Adi ortaklıkta ortaklar arası ilişkileri anlatınız.

Adi ortaklığın yönetimi, ortakların hak ve borçları ile ortaklar arasındaki değişiklikler, ortaklar arası ilişkiler kapsamında değerlendirilebilir. Ortaklığın Yönetimi: Adi ortaklıkta kural olarak bütün ortaklar ortaklığı yönetme hakkına sahiptir. Ancak yönetimin sözleşme ile ya da ortakların alacakları bir kararla bir ya da birden çok ortağa ya da üçüncü bir kişiye bırakılması da mümkündür; yani adi ortaklıkta yönetimin adi ortaklık ortağı olmayan kimselere de bırakılabilir (TBK m. 625). Yönetim yetkisi ortaklığın olağan işlerini kapsar. Ortaklığın olağandışı işlerinde ise bütün ortakların oybirliği gereklidir. Ortaklığa genel yetkili temsilci atanması da aynı şekilde tüm ortakların oybirliği ile karar almasını gerektirir. Ancak gecikmesinde sakınca olan hallerde, yönetici ortaklardan herbiri yetkilidir (TBK m. 625). Ortaklık, ortaklardan tümü veya birkaçı tarafından yönetilmekte ise yöneticilerden herbiri, diğerlerinin katılımına gerek olmaksızın, tek başına işlem yapabilir. Ancak bu durumda kanun, yönetim yetkisi olan diğer ortaklara itiraz hakkı tanımıştır. Buna göre yönetici ortaklardan her biri, işlemin tamamlanmasından önce itiraz hakkını kullanarak o işlemin yapılmasını engelleyebilir (TBK m. 625). Kanun, yöneticilere birtakım yükümlülükler yüklemiştir. Buna göre hem ortak olan hem de ortak olmayan yöneticiler, yılda en az bir defa hesap vermek ve kazanç paylarını ortaklara ödemekle yükümlüdürler. Adi ortaklıklarda hesap dönemi bir yıl olup hesap döneminin uzatılmasına ilişkin anlaşma kesin olarak hükümsüzdür (TBK m. 630). 107 İşletme Hukuku Her ortak, ortaklık işlerinde kendi işlerinde gösterdiği çaba ve özeni göstermekle yükümlüdür. Eğer bir ortak, kendi kusuruyla diğerlerine zarar vermişse bu zararı gidermekle yükümlüdür. Ortak, giderdiği zararı, başka işlerde ortaklığa sağladığı menfaatlerle mahsup ettiremez. Ortak, ortaklık işlerini ücret karşılığı yürütüyorsa vekalet hükümlerine göre sorumlu olur (TBK m. 628). Yönetici ortakla diğer ortaklar arasındaki ilişkiler kanunda veya ortaklık sözleşmesinde aksine hüküm bulunmadıkça vekalet sözleşmesi hakkındaki hükümlere tabidir. Yönetim yetkisi bulunmayan bir ortağın ortaklığın işlerini görmesi veya yönetici ortağın yetkisini aşması durumunda ise vekaletsiz iş görmeye ilişkin hükümler uygulanır (TBK m. 630). Yönetme yetkisi, ortaklık sözleşmesiyle ortaklardan birine verilmişse, diğer ortaklar bu yetkiyi haklı sebep olmaksızın kaldıramaz veya sınırlayamaz. Haklı sebeplerin varlığı halinde ise diğer ortaklardan herbiri yönetim yetkisini kaldırabilir. Yönetici ortağın görevini aşırı ölçüde ihmal etmesi ya da iyi yönetim için gerekli olan yeteneği kaybetmesi gibi durumlar haklı sebeptir (TBK m. 629). Ortakların Hakları ve Borçları: Adi ortaklıkta her ortağın katılım payı koyma borcu bulunmaktadır. Her ortak para, alacak, mal ya da emek olarak ortaklığa katılım payı koymakla yükümlüdür (TBK m. 621). Ortakların ayrıca kazanca katılma hakkı ve zararı paylaşma yükümlülüğü bulunmaktadır. Buna göre ortaklar, niteliği gereği ortaklığa ait olan bütün kazançları aralarında paylaşmakla yükümlüdürler (TBK m. 622). Ortakların kazanç ve zarardaki payı sözleşme ile kararlaştırılabilir. Eğer sözleşmede bu konuda hüküm varsa kazanç ve zarar ortaklar arasında buna göre paylaştırılır. Sözleşmede kazanç veya zarara katılım paylarından sadece birinin belirtilmesi yeterlidir. Böyle bir durumda kazanç veya zarardan biri için belirlenen katılım payı diğeri için de uygulanır. Kural olarak bütün ortaklar hem kazanca hem de zarara katılmakla yükümlüdürler. Ancak ortaklardan biri, oraklığa katılma payı olarak sadece emeğini koymuşsa, o ortağın sadece kazanca katılacağı, buna karşın zarara katılmayacağı kararlaştırılabilir. Kazanca ve zarara katılım payı sözleşmede gösterilmemişse her ortak, katılım payının değer ve niteliğine bakılmaksızın kazanç ve zarara eşit olarak katılır (TBK m. 623) Adi ortak

S

Adi ortakların üçüncü kişiler ile ilişkilerini açıklayınız.

Ortaklığın temsili ile ortakların sorumluluğu, Kanun’da üçüncü kişilerle ilişkiler çerçevesinde ele alınmaktadır. Ortaklığın Temsili: Adi ortaklıkta kendisine yönetim görevi verilen ortağın, ortaklığı temsil yetkisinin de bulunduğu varsayılır. Ancak bu temsil yetkisi de olağan işlerle sınırlıdır. Bu ortağın yapacağı önemli tasarruf işlemlerine ilişkin yetkinin, bütün ortakların oybirliği ile verilmiş olması ve yetki belgesinde bu hususun açıkça belirtilmiş olması gerekir. Bir ortak, temsil yetkisi çerçevesinde ortaklık veya bütün ortaklar adına bir üçüncü kişiyle işlem yaparsa, diğer ortaklar da alacaklı veya borçlu olurlar. Bunun dışında kendi adına ve ortaklık hesabına üçüncü kişilerle işlem yapan ortak, üçüncü kişilere karşı kendisi alacaklı ve borçlu olur (TBK m. 637). Ortaklık Borçlarından Sorumluluk: Adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından ortaklığın borçlarından dolayı sorumluluk ortaklara aittir. Buna göre ortaklar, birlikte veya bir temsilci aracılığıyla, ortaklık ilişkisi çerçevesinde bir üçüncü kişiye karşı borç üstlenirlerse, aksi kararlaştırılmadıkça bu borçlardan müteselsilen sorumlu olurlar (TBK m. 638). Ortaklık için edinilen veya ortaklığa devredilen şeyler, alacaklar ve ayni haklar, elbirliği halinde bütün ortaklara aittir (TBK m. 638). Bir ortağın alacaklıları, sözleşmede aksi kararlaştırılmadıkça, haklarını ancak o ortağın tasfiyedeki payı üzerinde kullanabilirler (TBK m. 638) 

S

Adi ortaklığın sona ermesini açıklayınız.

Adi ortaklık sona erme nedenleri şunlardır (TBK m. 639): • Ortaklık amacının gerçekleşmesi veya gerçekleşmesinin imkânsız hale gelmesi • Ortaklardan birinin ölmesi durumunda sözleşmede ortaklığın mirasçılarla sürdürüleceğine dair bir hüküm bulunmaması • Bir ortağın kısıtlanması, iflası veya tasfiyedeki payının cebri icra yoluyla paraya çevrilmesi. Bu durumda sözleşmede hüküm varsa, o ortak ortaklıktan çıkarılarak ortaklığa kalan ortaklar arasında devam edilir; sözleşmede bu konuda hüküm yoksa ortaklık sona erer. • Ortaklık için bir süre kararlaştırılmışsa, sürenin dolmasına rağmen ortakların örtülü iradesiyle ortaklık devam ederse belirsiz süreli ortaklığa dönüşür (TBK m. 640); ortaklık ilişkisi sürenin bitiminden sonra sürdürülmezse ortaklık sona erer. • Bütün ortakların oybirliğiyle ortaklığın sona ermesine karar vermeleri • Ortaklık sözleşmesinde feshi bildirme hakkı saklı tutulmuş veya ortaklık belirsiz süre için ya da ortaklardan birinin ömrü boyunca kurulmuşsa, bir ortağın fesih bildiriminde bulunması Buna göre ortaklık belirsiz süre için veya ortaklardan birinin ömrü boyunca sürmek üzere kurulmuşsa, ortaklardan her biri hesap yılı sonunda hüküm ifade etmek üzere, altı ay önceden fesih bildiriminde bulunabilir. Fesih bildirimi, dürüstlük kurallarına aykırı olarak ve uygun olmayan bir zamanda yapılamaz (TBK m. 640).

S

Adi ortaklığın tasfiye usulünü açıklayınız.

Ortaklık hakkında bir sona erme nedeninin ortaya çıkmasından sonra ortaklığın tasfiye süreci başlar. Tasfiye işlemlerinin tamamlanmasıyla ortaklar arasındaki ilişki sona erer. Tasfiye işlemleri, kural olarak, bütün ortakların elbirliğiyle yapılır. Ortaklar, tasfiye işlemlerini yürütmek üzere tasfiye görevlisi de atayabilirler. Ortaklar anlaşamazlarsa tasfiye görevlisi, ortaklardan birinin talebi üzerine hâkim tarafından atanır. Tasfiye görevlisine yaptığı iş karşılığında ücret ödenir. Bu ücret sözleşme ile veya ortakların alacağı bir kararla tespit edilebilir. Bu şekilde ücret tespit edilmemişse, tasfiye görevlisine, tasfiyenin gerektirdiği emek ile ortaklık malvarlığının geliri göz önünde tutularak hâkim tarafından belirlenen ücret ödenir. Ücret, ortaklığın malvarlığından, malvarlığı yetersiz olursa ortaklardan müteselsilen karşılanır (TBK m. 644). Tasfiye sürecinde öncelikle ortaklığın borçları ödenir. Daha sonra ortaklardan her birinin ortaklığa verdiği avanslar ile ortaklık için yaptığı giderler ödenir. Daha sonra ise ortakların koymuş olduğu katılım payı geri verilir. Kalan miktar katılım paylarının geri verilmesine yetmezse, eksik kalan kısım ortaklığın zararı olarak ortaklar arasında paylaşılır. Katılım paylarının ödenmesinden sonra kalan miktar olursa bu da kazançtır ve ortaklar arasında paylaşılır (TBK m. 643). Ortaklardan biri katılım payı olarak bir şeyin mülkiyetini koymuşsa, tasfiye sonucunda ortak o şeyi olduğu gibi alamaz; koyduğu katılım payına ne değer biçilmişse o değeri alabilir. Bu değer belirlenmemişse, geri alma, o şeyin katılım payı olarak konduğu zamandaki değeri üzerinden yapılır (TBK m. 642).

S

Kollektif ortaklık kavramını açıklayınız.

Kollektif ortaklık, bir ticari işletmeyi bir ticaret unvanı altında işletmek amacıyla gerçek kişiler arasında kurulan ve ortaklarından hiçbirinin sorumluluğu ortaklık alacaklarına karşı sınırlanmamış olan ortaklıktır (TTK m. 11). Kollektif ortaklığın tanımından da anlaşılacağı gibi, kollektif ortaklığın unsurlar şunlardır: • Ticari İşletme: Türk Ticaret Kanununa göre, kolektif ortaklık ancak bir ticari işletme işletmek üzere kurulabilir. • Ticaret Unvanı: Kolektif ortaklık tacir olduğu için, bir ticaret unvanı seçmek ve iş ve işlemlerinde bu unvanı kullanmak zorundadır. Ticaret unvanı, bütün ortakların veya ortaklardan birinin ad ve soyadını ve ortaklık türünü içermelidir. • Ortakların Sınırsız Sorumu: Kolektif ortaklığın üçüncü kişilere karşı üstlenmiş olduğu borç ve yükümlerden, neden olduğu haksız eylemlerden, belirli koşullarla, ortaklığın tüm ortakları tüm malvarlıkları ile sınırsız ve zincirleme olarak sorumludurlar. • Tüzel Kişilik: Kolektif ortaklık, ortaklarından ayrı, tüzel kişiliğe sahiptir. • Sermaye: Kollektif ortaklar, sermaye olmaya yarayan her çeşit kıymetleri, emek ve ticari itibarlarını ortaklığa sermaye olarak koyabilirler.

S

Komandit ortaklık tanımını açıklayınız.

Komandit ortaklıklar “adi komandit ortaklık” ve “sermayesi paylara bölünmüş komandit ortaklık” olmak üzere iki türe ayrılmaktadır. Burada sadece adi komandit ortaklıklar ele alınacaktır. Adi komandit ortaklıklar Türk Ticaret Kanunu’nun 304-328 maddeleri arasında düzenlenmiştir. Türk Ticaret Kanunu m. 304’e göre, komandit ortaklık, ticari bir işletmeyi bir ticaret unvanı altında işletmek amacıyla kurulan, ortaklık alacaklılarına karşı ortaklardan bir veya bir kaçının sorumlulukları sınırlandırılmamış ve diğer ortak veya ortakların sorumlulukları ise, belirli bir sermaye ile sınırlandırılmış olan ortaklıktır.

S

Komandit ortaklığın yönetimini açıklayınız.

Komanditer ortaklar, ortaklık işlerini görmeye yetkili değildirler. Komanditer ortakların itiraz hakkı bulunmadığından olağan işlerin görülmesine engel olamazlar. Ancak, olağanüstü işler hakkında, ortaklar genel kurulunda oy kullanabilirler. Ortaklığın en yetkili karar organı ortaklar genel kuruludur. Komandite ve komanditer ortakların bir araya gelmesiyle oluşan genel kurul, olağan işler dışında olağanüstü nitelikteki işler için de karar alabilir. Kollektif ortaklıklar için anlatılanlar komandite ortaklıklar için de geçerlidir. Komandit ortaklıkların temsili de, komandite ortaklara aittir. Bu yetkinin içeriği ve uygulanacak hükümler aynen kollektif ortaklıklardaki gibidir. Komanditer ortağın ortaklığı temsil yetkisi yoktur. Aksine davranıldığı takdirde, üçüncü kişilere karşı komandite ortak gibi sorumlu olur. Ancak, komanditer ortak kanuni temsil yetkisine sahip olmadığı halde, ortaklar kararı ile ticari mümessil, ticari vekil veya ticari memur olarak atanabilir. Bu onların komanditer sıfatını etkilemez.

S

Anonim ortaklığın tanımı ve unsurlarını açıklayınız.

Anonim ortaklık, sermayesi belirli ve paylara bölünmüş olan, borçlarından dolayı yalnız malvarlığıyla sorumlu olan ortaklıktır (TTK m. 329/1). Pay sahipleri, sadece yüklenmiş oldukları sermaye payları ile ve ortaklığa karşı sorumludur(TTK m. 329/2). Anonim ortaklığın unsurlarını şu şekilde sayabiliriz; • Amaç ve Konu: Anonim ortaklıklar kanunen yasak olmayan her türlü ekonomik amaç ve konular için kurulabilir (TTK. 331/1). • Ticaret Unvanı: Anonim ortaklıklar bir unvan altında kurulurlar. Anonim ortaklıkların unvanında işletme konusunu gösterir bir sözcük ile ortaklık ve türünü gösterir bir ibarenin yer alması gerekir (TTK m. 43/1-2). • Ortakların Sorumu: Anonim ortaklıklarda ortaklar, yükümlü oldukları pay bedellerinin ödenmeyen kısmı ile ortaklığa karşı sorumludurlar (TTK m. 329/2). • Tüzel Kişilik: Anonim ortaklık da diğer ticaret ortaklıkları gibi, ortaklarından ayrı bir tüzel kişiliğe sahiptir. • Sermaye: Anonim ortaklığın sermayesi belirli ve paylara bölünmüştür. Bu sermaye elli bin liradan az olamaz. Kayıtlı sermaye sistemini benimsemiş halka açık olmayan anonim ortaklıklarda ise sermayenin en az yüz bin Türk Lirası olması gerekir. 

S

Anonim ortaklığın kuruluşunu açıklayınız.

Bir anonim ortaklık kurulabilmesi için pay sahibi olan bir veya daha fazla kurucunun varlığı gerekir (TTK.m.338/1). Anonim ortaklıklarda ortak sayısına bir sınırlama getirilmemiştir. Anonim ortaklık tek kişi ile kurulabilir. dikkat Türk Ticaret Kanununda kurucular tarafından hazırlanması gereken tüm belgeler, kuruluş belgeleri adı altında belirtilmiştir. Türk Ticaret Kanunu m. 336’ya göre, esas sözleşme, değerleme raporları, ayın ve işletme devralınmasına ilişkin olanlar da dâhil olmak üzere, kurulmakta olan ortaklıkla, kurucular ve diğer kişilerle yapılan ve kuruluşla ilgili olan sözleşmeler, kuruluş belgeleridir. Bunlar, sicil dosyasına konulur ve birer nüshaları ortaklık tarafından beş yıl süreyle saklanır. Bir anonim ortaklığın tek veya çok ortaklı olarak kurulmasına ilişkin işlemleri şu şekilde sıralayabiliriz: (a) Esas sözleşmenin hazırlanması ve imzalanması (b) Noter onayı (c) Sermayenin kısmen veya tamamen ödenmesi (d) Gerekiyorsa Ticaret Bakanlığının izni (e) Ticaret siciline tescil ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan.

S

Anonim ortaklıklarda genel kurul kavramını açıklayınız.

Genel kurul, pay sahiplerinden oluşan karar organıdır. Genel kurul, olağan veya olağanüstü olmak üzere iki şekilde toplanabilir. Genel kurul ister olağan ister olağanüstü toplansın çağrılı veya çağrısız toplanabilir. Çağrısız genel kurul, yönetim kurulunun çağrısı üzerine bazı ilanların yapılmaksızın toplanmasıdır; bütün pay sahiplerinin veya temsilcilerinin toplantıda hazır bulunmaları ve hiç birinin itirazda bulunmamaları koşuluyla olağan veya olağanüstü toplanabilir. Genel kurul toplantılarına çevrimiçi (online) olarak katılmak da olanaklıdır. Ancak, elektronik ortam üzerinden genel kurula katılma ve oy kullanma kapalı anonim ortaklıklar ile hisse senetleri borsaya kote edilmemiş halka açık anonim ortaklıklar açısından zorunlu olmayıp, bu husus ortaklığın isteğine bırakılmıştır (TTK m. 1527). Tek pay sahipli anonim ortaklıklarda bu pay sahibi genel kurulun tüm yetkilerine sahiptir. Ancak, tek pay sahibinin genel kurul sıfatıyla alacağı kararların geçerlilik kazanabilmesi için yazılı olmaları zorunludur (TTK. m. 408/3). Genel kurulun yetkilerinin sınırını kanunda ve esas sözleşmede açıkça öngörülmüş haller belirler (TTK. m. 408/1). Genel kurulun, icra organı olmadığından, alınan kararlarla ilgili kurul olarak bir sorumluluğu yoktur. Genel kurulun, kendine özgü hiçbir organa devredilemeyecek bazı yetkileri vardır.

S

Anonim ortaklıkta yönetim kurulu kavramını açıklayınız.

Anonim ortaklıklarda, görev ve yetkileri bakımından, en önemli organ yönetim kuruludur. Yönetim kurulu üyeleri gerçek veya tüzel kişilerden oluşur. Genel olarak ortaklığın temsili kurul olarak yönetim kuruluna aittir. Bu amaçla yönetim kurulunun karar alabilmesi için, yasa ve ana sözleşme hükümlerine uygun olarak toplanması gerekir. Yönetim kurulu kanunen kendisine tanınan yetkiler çerçevesinde, ortaklığın işletme konusu çerçevesinde kalmak koşuluyla kural olarak her konuda yönetime yetkilidir. Yönetim kurulu ortaklık yönetimine ilişkin kararları kural olarak kurul halinde alır. Yönetim kurulunun sahip olduğu yönetim yetkileri üyeler veya dışarıdan kişiler arasında paylaştırılabilir veya bunlara devredilebilir(TTK. m. 367). Ortaklık, kural olarak, yönetim kurulu tarafından temsil olunur (TTK. m.365).

S

Anonim ortaklığın denetimi kavramını açıklayınız.

Tüm anonim ortaklıklar denetime tabidir. Anonim ortaklıkların denetimi ile ilgili düzenlemelere baktığımızda bunu üç başlık altında belirtebiliriz. Bunlar, (i) Bakanlık denetimi (ii) Bağımsız denetim (iii) Özel denetçi Bağımsız denetime tabi olacak ortaklıkları belirleme yetkisi Cumhurbaşkanlığına aittir. Cumhurbaşkanlığı kararı ile bağımsız denetim kapsamında olan anonim ortaklıklar ve kooperatifler Ticaret Bakanlığının hazırlayıp, Cumhurbaşkanlığınca kabul edilen Yönetmelik ile denetime tabidirler. Anonim ortaklığın bağımsız denetimi ise, TTK’nun 397-406 maddeleri arasında düzenlenmiştir. Bağımsız denetime tabi anonim ortaklıkları denetleyecek bağımsız denetim şirketleri ile bağımsız denetçileri yetkilendirme ve denetleme yetkisi Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunda bulunmaktadır. Bağımsız denetimin konusunu, ortaklığın veya ortaklık topluluğunun, yıl sonu finansal tabloları ile yıllık raporların ve envanter de dahil olmak üzere, tüm muhasebenin denetimi oluşturur. Denetçilerin görevlendirmeleri üç şekilde gerçekleşebilir. Bunlar: (i) ortaklık genel kurulunca seçilme (ii) Yönetim kurulu tarafından seçilme (iii) Mahkeme tarafından atanmadır. Bunlardan ilki asıl yöntemi oluşturur; diğer ikisi ise istisnai durumlara ilişkindir. Ticaret Kanununda belirtilen denetçiler sadece anonim ortaklıkların değil sermaye ortaklıklarının tamamı için söz konusudur. Denetçi anonim ortaklıklarla ilgili hükümlerde düzenlenmiş olmakla birlikte, bu maddelere gönderme yapılması nedeniyle bu hükümler limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit ortaklıklara da uygulanacaktır. Anonim ortaklıklarda diğer bir denetim ise özel denetçi atanması ile gerçekleşir. TTK m. 438’e göre, her pay sahibi, pay sahipliği haklarını kullanabilmek için gerektiğinde ve bilgi alma ve inceleme hakkı daha önce kullanılmış ise, belirli olayların açıklığa kavuşturulması amacı ile genel kuruldan özel denetçi atanmasını isteyebilir. Bunun genel kurul günendeminde yer alması gerekli değildir.

S

Anonim ortaklığın sona ermesi kavramını açıklayınız.

Anonim ortaklık kanunda öngörülen nedenlerle sona erer. Bu nedenler üç gurupta toplanabilir (TTK m. 529, 530, 353): İradi Nedenlerle Ortaklığın Sona Ermesi • Genel kurulca fesih kararı alınması • Ortaklığın başka bir ortaklıkla birleşmesi İrade Dışı Nedenlerle Ortaklığın Sona Ermesi • Sürenin sona ermesine rağmen işlere fiilen devam etmek suretiyle belirsiz süreli hâle gelmemişse, esas sözleşmede öngörülen sürenin sona ermesiyle • Ortaklığın iflası • İşletme konusunun gerçekleşmesi veya gerçekleşmesinin imkânsız hâle gelmesi • Esas sözleşmede öngörülmüş herhangi bir sona erme sebebinin gerçekleşmesi Mahkeme Kararıyla Ortaklığın Sona Ermesi • Uzun süreden beri ortaklığın kanunen gerekli olan organlarından birinin mevcut olmaması veya genel kurulun toplanamaması • Ortaklığın kurulmasında kanun hükümlerine aykırı hareket edilmek suretiyle, alacaklıların, pay sahiplerinin veya kamunun menfaatleri önemli bir şekilde tehlikeye düşürülmüş veya ihlal edilmiş olursa, yönetim kurulunun, Ticaret Bakanlığının, ilgili alacaklının veya pay sahibinin istemi üzerine ortaklığın merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinin kararıyla Anonim Ortaklığın Tasfiyesi Türk Ticaret Kanunu m. 533/1’e göre, istisnalar dışında, sona eren ortaklık tasfiyeye girer. İflas hali dışında tasfiye, tasfiye memurlarınca yapılır. TTK m. 545’e göre, tasfiyenin sona ermesi üzerine tasfiye memurlarınca, sicil memurluğundan, ortaklığın ticaret unvanının silinmesi istenir Ortaklığın sicilden silinmesi tescil ve ilan olunur ve ortaklığın tüzel kişiliği sona erer.

S

Limited ortaklık tanımını yazınız.

Limited ortaklıklar, kişi ortaklıkları olarak adlandırılan kollektif ve komandit ortaklıklarda olduğu gibi ortakların sınırsız sorumluluklarından kaynaklanan tehlikelere sahip olmadığından ve anonim ortaklıklarda olduğu gibi büyük sermayeye gerek duyulmadığından ve uzun süren formaliteleri gerektirmediğinden tercih edilen bir ortaklıktır.

S

Limited şirketlerin unsurlarını açıklayınız.

Türk Ticaret kanunu m. 573’e göre, limited ortaklık, bir veya daha çok gerçek veya tüzel kişi tarafından bir ticaret unvanı altında kurulur; esas sermayesi belirli olup, bu sermaye esas sermaye paylarının toplamından oluşur. Anonim ortaklıkta olduğu gibi limited ortakların da tek ortakla kurulması mümkündür. Limited ortaklığın ortakları, ortaklık borçlarından sorumlu olmayıp, sadece taahhüt ettikleri esas sermaye paylarını ödemekle ve oraklık sözleşmesinde öngörülen ek ödeme ve yan edim yükümlülüklerini yerine getirmekle yükümlüdürler. Limited ortaklığın unsurlarını şu şekilde sayabiliriz; • Amaç ve Konu Limited ortaklıklar kanunen yasak olmayan her türlü ekonomik amaç ve konular için kurulabilir. • Ticaret Unvanı Limited ortaklıklar bir unvan altında kurulurlar. Limited ortaklıkların unvanında işletme konusunu gösterir bir sözcük ile ortaklık ve türünü gösterir bir ibarenin yer alması gerekir. • Ortakların Sorumu Limited ortaklıklarda ortakların sorumu, yükümlü oldukları sermaye payı ile sınırlıdır. Ortakların bu yükümü, yükümlenilen sermaye payının ortaklığa getirilmesi veya ödenmesi ile son bulur. • Tüzel Kişilik Limited ortaklık diğer ticaret ortaklıkları gibi, ortaklarından ayrı, tüzel kişiliğe sahiptir. • Sermaye Limited ortaklığın sermayesi belirli ve paylara bölünmüştür. Bu sermaye on bin liradan az olamaz. Her bir ortağın getireceği sermaye miktarı en az yirmi beş Türk Lirasıdır. Ortaklar ortaklığa ayni ve nakdi sermaye getirebilir. Ancak, hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacaklar sermaye olarak konulamaz.

S

Limited ortaklığın kuruluşunu açıklayınız.

Limited ortaklığın kuruluşu aşamasında, işlemler kurucular tarafından yürütülür Limited ortaklıkta kurucular ilk önce, kuracakları ortaklığın ana sözleşmesini düzenlerler. Ortaklık ana sözleşmesi yazılı olmak zorundadır. Düzenlenen bu sözleşme kurucular tarafından imzalanarak notere onaylattırılır (TTK m. 575). Daha sonra ortaklık sermayesi sağlanır. Ortaklığın ticaret siciline tescili ve Ticaret Sicili Gazetesinde ilanı gerekir (TTK m. 587). Böylece tescil ve ilanı yapılan ortaklık, tüzel kişilik kazanır. Limited ortaklık sözleşmesinde bulunması gereken zorunlu kayıtlar TTK m. 576’da belirtilmiştir. Bu zorunlu unsurlar şunlar: • Ortaklık ticaret unvanı ve merkezi • Esaslı noktaları belirtilmiş ve tanımlanmış bir şekilde ortaklık işletme konusu • Esas sermayenin itibarî tutarı, esas sermaye paylarının sayısı, itibarî değerleri, varsa imtiyazlar, esas sermaye paylarının grupları. • Müdürlerin adları, soyadları, unvanları, vatandaşlıkları • Ortaklık tarafından yapılacak ilanların şekli

S

Limited ortaklığın organlarını açıklayınız.

Limited ortaklıkların yasada belirlenen zorunlu organları “genel kurul” ve “müdürler”dir. • Genel Kurul: Genel kurul ortaklığın karar organıdır. Tüm ortakların katılımı ile oluşur. Sözleşmenin değiştirilmesi, sermayenin azaltılması veya artırılması, kar dağıtımına karar verilmesi vb konularda genel kurul yetkilidir. Limited ortaklık tek ortaktan oluşuyor ise, genel kurula ait yetkiler bu ortak tarafından kullanılır. Ancak bu ortak tarafından alınan kararların geçerli olabilmesi için alınan tüm kararların yazılı olması gerekir (TTK m. 616/3). • Müdürler: TTK m. 623’e göre, ortaklığın yönetimi ve temsili ortaklık sözleşmesi ile düzenlenir. Ortaklık sözleşmesi ile yönetimi ve temsili, müdür sıfatını taşıyan bir veya birden fazla ortağa veya tüm ortaklara ya da üçüncü kişilere verilebilir. Ancak, en az bir ortağın, ortaklığı yönetim hakkının ve temsil yetkisinin bulunması gerekir. Müdürler gerçek ya da tüzel kişi olabilir. Ortaklığın müdürlerinden biri bir tüzel kişi olduğu takdirde, bu kişi bu görevi tüzel kişi adına yerine getirecek bir gerçek kişiyi belirler. Müdürler, kanunla veya ortaklık sözleşmesi ile genel kurula bırakılmamış bulunan yönetime ilişkin tüm konularda karar almaya ve bu kararları yürütmeye yetkilidirler.

S

Ortaklığın birleşmesi ve önceki borçlardan sorumluluğu açıklayınız.

Türk Ticaret Kanununa göre, devrolunan ortaklığın ortakları, birleşme öncesi sorumlu oldukları ortaklık borçları nedeniyle, birleşmeden sonra da sorumlu olmaya devam edeceklerdir ( TTK m. 158/1). Bu madde hükmü kişisel sorumluluklara ilişkin olup, kefalet ve garanti gibi kişisel taahhütlere ve ek yükümlülüklere uygulanmaz. Bu sorumluluklar TTK. m. 158 uygulanmaksızın devam eder. Birleşme sonrası ortakların sorumluluklarının değişmesi alacaklıların aleyhine olabilir. Örneğin devralınan bir ortaklıkta sınırsız sorumluluğu bulunan bir ortak, birleşme sonrası, devralan ortaklıkta sınırlı sorumlu ortak haline gelebilir. Ortağın sorumluluğunun bu şekilde sınırlandırılması, devralınan ortaklığın alacaklıları açısından tehlike oluşturabilir. Bu nedenle 6102 sayılı Kanuna göre, devreden ortaklığın ortakların alacaklılarına karşı, bu ortaklığın ortakları aynı şekilde sorumlu olmaya devam edeceklerinden, bu açıdan aleyhlerine herhangi bir durum söz konusu olmayacaktır. Birleşme sonrası ortağın sorumluluğunun devam etmesi için, borcun birleşme kararının ilanından önce doğmuş olması veya borcu doğuran nedenlerin bu tarihten önce ortaya çıkmış olması gerekir. Birleşme kararının oluşmasından önce borcu doğuran neden, sözleşmeden, sebepsiz zenginleşmeden ve vekâletsiz iş görmeden, kaynaklanabileceği gibi haksız fiillerden de kaynaklanabilir. Bu şartın geçerli olabilmesi için zararı doğuran eylemin birleşme kararının ilanından önce gerçekleşmiş olması yeterli olup, zararın bu tarihten önce ortaya çıkmış olması gerekmez.