Duygular, Tutumlar ve İş Tatmini
İş ortamında duygular ile ilgili modern çalışmalar ne zaman ve kimler tarafından gerçekleştirilmiştir?
İş ortamında duygularla ilgili çalışmaların uzun bir geçmişi olsa da örgütlerde duygulara ilişkin modern araştırmaların başlangıç noktası olarak sosyolog Hochschiep’in (1983), duygusal emek (emotional labor) üzerine olan kitabı “The Managed Heart” kabul edilmektedir. Bu çalışma Rafaeli ve Suttons’ın (1988) çalışmasından ilham alınarak başlamıştır. Duygular üzerindeki çalışmalar özellikle Daniel Goleman’ın duygusal zekâ (1995) konusundaki kitabı ve çalışmalarıyla daha popüler hâle gelmiş ve örgütsel davranış konusundaki diğer çalışmalara önderlik etmiştir. Daha sonra uluslararası nitelikteki konferanslarda iş yeri duygularının öne çıktığını görüyoruz. Nitekim bu konudaki ilk konferans, San Diego’da 1998’de yapılmış; ikincisi 2000 yılında Toronto’da gerçeklemiştir.
Duyguların örgütsel yaşamdaki yeri nedir?
Duygular, örgütsel yaşamın ve yönetimin ayrılmaz parçasıdırlar. Kişiliğimiz, nasıl kolay değişmeyen ve tutarlılık gösteren davranışlarımızı etkiliyorsa aynı şekilde kişilikten daha geçici olan duygularımız da veya duygusal yaşantımız da bizlerin ayrılmaz bir parçası olarak örgütü ve örgütsel kararları etkilemektedir. Aslında duygular ve modlarımız, yaşantımızın çok önemli olmayan veya olduğu gibi kabul ettiğimiz bir parçası olarak gözükür. Ancak, çalışma hayatına olan etkileri hiç de göz ardı edilecek gibi değildir.
Duygular ile ilgili çalışmalar genel olarak hangi başlıklar altında toplanmaktadır?
Duygular genelde iki başlık altında toplanmaktadırlar. Bunlar; Duygular (emotions) ve Mod (moods)'lardır.
Duygu nedir ve bireyleri nasıl etkiler?
Duygularımız kişilere, nesnelere veya olaylara karşı tecrübelerimizle kazandığımız ve bizi bir davranışta bulunmaya hazır hâle getiren hislerimizdir. Duygularımız, aynı zamanda kendimizle kurmuş olduğumuz bir iletişimdir. Duygular, bizleri çeşitli olaylardan haberdar kılar ve kişisel amaçlarımızı da önemli ölçüde etkiler. Öyle ki güçlü duygular, bütün dikkatimizi o yöne yönlendirmemizi sağladığı gibi, düşünce akışımızın da değişmesine neden olur.
Duygularla mod arasındaki fark nedir?
Duygularla ilgili en önemli faktör duyguların bir amacı olması veya bir amaca yönelik olmasıdır. Çevremizde yer alan bir kişi veya bir olay bu duyguları tetikleyerek ortaya çıkarır. Buna karşın mod, duygusal bir durum olmakla beraber, herhangi bir objeye veya varlığa yönelik değildir. Bu nedenle, mod ve duygular birbirine zıttırlar. Örneğin, o gün çok neşeli olabilirsiniz ama neden neşeli olduğunuzu bilemeyebilirsiniz. Bu neşeli oluşunuzun nedeni yaptığınız iş de olabilir, bilinçli olarak farkında olmadığınız bir başka neden de olabilir. Mod, devamlı değişebilir bir karakter taşır; gün boyunca farklı modlara sahip olabiliriz.
Duyguların önemli özellikleri nelerdir?
1. Duygularımızın ortaya çıkmasını bir şey tetikler.
2. Duygular kısa sürede çalışanları etkiler ve bulaşıcı bir hâle gelir.
3. Duyguların ifadesi evrensel bir yapıdadır.
4. Kültür insanların duygularını nasıl ve ne zaman ifade ettiklerini etkileyen önemli bir faktördür.
Duygular hangi temel kategorilere ayrılır?
1. Kızgınlık
2. Korku
3. Memnuniyet
4. Sevgi-aşk
5. Üzüntü
6. Sürpriz (Hayret, şaşkınlık)
Kaygı ile korku arasındaki fark nedir?
Kaygıyı korkudan ayıran en belirgin özellik, kaygının belirli bir nedeninin bulunmamasıdır. Esasında kaygı ve korku arasında üç önemli fark bulunur. Bunlar;
• Kaynak: Korkunun kaynağı bellidir. İnsanlar çeşitli şeylerden korkabilir. Gece,
karanlıktan veya herhangi bir hayvandan korkabilirler. Hâlbuki kaygı genelde bütün benliği kapsar, nedeni belli değildir.
• Şiddet: Korku kaygıdan daha şiddetlidir. Hatta çok ani korku ölümlere bile neden olur.
• Süre: Korku daha kısa süreli, kaygı ise uzun süre devam eder. Kaygının meydana geliş yollarından biri uyarıcı genellemesidir. Yani belirli bir durumda bir davranışta bulunmayı öğrendiğinizde, ilk duruma benzeyen tüm durumlarda aynı
tepkiyi gösteririz. Sert bir patrondan korkan işçi, diğer yöneticilerin yanında da benzer korkuları duyar.
Kaygının kültürden kültüre değişmeyen genel nedenleri nelerdir?
a. Desteğin çekilmesi
b. Olumsuz bir sonuç beklemek
c. İç çelişki
d. Belirsizlik
Kaynakları bakımından duyguları nasıl sınıflandırabiliriz?
Kaynakları bakımından duyguların sınıflaması içsel kaynaklı ve dışsal kaynaklı şeklinde yapılmaktadır. Bu literatürde öz-bilinç duyguları (self-conscious) ve toplumsal veya sosyal duygular (social emotions) şeklinde ifade edilmektedir.
Duygusal uyumsuzluk nedir?
İnsanlar bazen işle ilgili olarak gerçekten hissettikleriyle uyumsuz duygular sergilemek zorunda kalırlar. Bu olgu duygusal uyumsuzluk olarak bilinir ve işle ilgili stresin önemli bir kaynağıdır.
Duygusal zeka nedir?
En basit tanımıyla duyguların akılcı kullanımı olan duygusal zekâ, duygular arasındaki dengeyi kurabilmesini ve işletmeyi bu ilişkiden aldığı güçle daha da geliştirebilmesini sağlayan önemli bir araçtır. Başkalarının duygularını okumada ve anlamada iyi olanlar kendi duygularını düzenleyebilir ve bu şekilde çalışma yaşamında bir avantaj elde edebilirler. Duygusal zekâ yaşamın duygusal yönleriyle ilgili olan becerilerin bütünleşik bir kümesidir. Bu kavram Daniel Goleman’ın 1995 yılında yayınladığı “Duygusal Zekâ, Neden IQ’dan Önemlidir” adlı kitabıyla kamuoyunda yayılmıştır.
Yüksek duygusal zekaya sahip olanların temel özellikleri nelerdir?
1. Bireyin kendi duygularını düzenleme yeteneği
2. Başkalarının duygularını izleme yeteneği
3. Motive etmek
4. Gelişmiş sosyal beceriler
Mod uyumu ne demektir?
Olumlu moda sahip olunduğunda daha olumlu şeyler hatırlanmakta, olumsuz mod ise kötü şeyler çağrıştırmaktadır. Bu olguya literatürde mod uyumu denilmektedir.
Kızgınlık her zaman olumsuz bir duygu mudur?
Bazen bir amaca yönelik olarak kızgın bir tavır göstermek, bireyi koruyucu ve yapıcı da olabilir. Örneğin, kendini tehlikeye sokabilecek bir iş yapan bir çalışana, danışmanının sesini yükselterek ve gözlerini ona dikerek yapmaması gereken şeyleri söylemesi çalışanın hayatını kurtarabilir. Bu tür bir kızgınlık sorunsal değildir, aksine yapıcı bir nitelik gösterir.
Kızgınlığı kontrol altına almak için neler yapılabilir?
Rahatlama egzersizleri, düşünce biçimini değiştirmek, komik şeyler düşünmek, espri ile geçiştirmek, odayı veya ortamı terk etmek uygulanabilir.
Tutum nedir? Nasıl oluşurlar?
Tutum, en geniş anlamda bir bireyin belirli bir objeye veya bir kimseye karşı zihinsel açıdan hazır oluş durumu veya belirli bir biçimdeki vaziyet alışıdır. Bir başka deyişle, bireylerin belirli objelere karşı yaşadığı deneyimler sonucu düzenli tavır alışları ve davranış biçimleridir.
Tutumlarımız bizi diğer insanlardan ayıran özelliklerimiz arasında yer alırlar. Bireysel tutumlarımız yaşam boyu geçirdiğimiz tecrübeler ve bireyin yetişme tarzı sonucu oluşurlar. Tıpkı kişilik konusunda olduğu gibi, anne ve babalar, arkadaşlar, içinde bulunduğumuz çeşitli gruplar, fikirlerine önem verdiğimiz ve saygı duyduğumuz kimseler tutumların oluşumunda etkindirler.
Duygularla tutum arasındaki fark nedir?
Duygular tecrübelerdir, hissedilir ve kısa sürelidir. Tutumlar kararlardır, düşünülür, uzun süre değişmez.
Tutumların bileşenleri nelerdir?
Duygusal Bileşen: Tutum nesnesi ile ilgili olumlu ya da olumsuz olarak nitelendirilen duygusal tecrübelerimizdir.
Bilişsel Bileşen: Algılarımız ve tutumlarımız arasındaki ilişkiyi bilişsel bileşen
oluşturur. Bilişsel bileşen, bireyin tutum nesnesi hakkındaki inançlarından oluşur.
Davranışsal Bileşen: Duygu ve inanca uygun olarak hareket etme eğilimidir. İnsanlar şu ya da bu nedenle her zaman duygularına uygun şekilde davranmaz veya davranamazlar. Ancak, duygulara uygun hareket etme eğilimi mevcuttur. Bu nedenle, çoğu kez tutumlardan davranışları anlamak mümkündür. Psikologlar, tutumun davranışsal bileşeninin, duyguları etkileyebileceği görüşündedirler. Davranış biçimimizi tutumlarımız şekillendirir.
İş tatmini nedir ve neleri etkiler?
İş tatmini bireyin bir işi yaparken duyduğu, ona zevk veren bir duygu olarak tanımlanır. İş tatmini bireyin işini olumlu ve ona zevk veren bir duygu olarak değerlendirmesinin bir sonucudur. En kısa biçimde iş tatmini yaptığımız iş hakkında hissettiklerimizdir.
İş tatmini, iş performansı ve örgütsel bağlılığı etkileyen birkaç bireysel mekanizmadan biridir. Eğer insanlar çalışma ortamlarından tatmin duyuyorlarsa iş yerine karşı olumlu duygulara sahip olmakta, yaptıkları işi daha iyi yapmakta ve iş yerinde daha uzun süreler çalışmaktadırlar.
Bireylerin işlerinde yaygın olarak değer verdikleri unsurlar nelerdir?
Ücret, terfi sistemi, danışmanlık, iş arkadaşları, işin kendisi, alturizm, statü, iş
çevresi veya ortamı bu unsurlar arasındadır.
İş karakteristikleri kuramı neyi açıklar ve temel iş karakteristikleri nelerdir?
İş karakteristikleri kuramı; merkezî içsel tatmin sağlayan iş karakteristiklerini açıklamaktadır. Buna göre beş merkezi iş karakteristiği söz konusudur. Bu
karakteristikler;
• Çeşitlilik (Variety),
• Kimlik (Identity),
• Önem (Significance),
• Otonomi (Autonomy) ve
• Geri bildirim( Feedback)'tir.