İş Sağlığı ve Güvenliğinde Önleme ve Koruma Mevzuatı
İş sağlığı ve güvenliği hukukunun kapsamı nedir?
İş sağlığı ve güvenliği hukuku, iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesi, çalışanın sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışmasının sağlanması amacıyla getirilen hukuki düzenlemeler ve kurumlar ile iş kazası ve meslek hastalığının hukuki sonuçlarına ilişkin kuralları ele alan bir hukuk dalıdır.
İş sağlığı ve güvenliği hukukuna hâkim olan temel ilkeler nelerdir?
İş sağlığı ve güvenliği hukukuna hâkim olan temel ilkeler; çalışanların korunması ilkesi ve çalışan yararına yorum ilkesidir.
Çalışanların korunması ilkesi ne demektir?
Çalışanların iş kazaları ve meslek hastalıklarına karşı güven altına alınmasıdır. Nitekim ilk iş kanunları da işçilerin iş sağlığı ve güvenliğini korumak için çıkmıştır.
Çalışan yararına yorum ilkesi ne demektir?
İş sağlığı ve güvenliği hukuku düzenlemelerinin temel amacının çalışanları koruma olması, bu hükümlerde yapılacak amaçsal yorum da çalışanların yararının ön plana çıkarılmasını gerektirir. İş sağlığı ve güvenliği hukuku çalışanların ve toplumun yararlarını koruma amacıyla kabul edilen emredici hukuk kurallarından oluşur ve bu hükümlere aykırılıklar cezai yaptırımlara bağlanır.
İş sözleşmesi nedir?
İş sözleşmesi; bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir.
Türk iş sağlığı ve güvenliği mevzuatını oluşturan temel yasal düzenlemeler nelerdir?
Türk çalışma hukukunda, oldukça geniş bir iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı yürürlüktedir. Başta İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu olmak üzere, İş Kanunu, Türk Borçlar Kanunu, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, Türk Ceza Kanunu, Umumi Hıfzıssıhha Kanunu, Belediye Kanunu gibi birçok yasada bu konuya ilişkin kurallar yer almıştır.
Mevzuat nedir?
Bir ülkede yürürlükte olan yasa, tüzük, yönetmelik vb. yasal düzenlemelerin bütününe verilen isimdir.
Anayasa nedir?
Bir devletin yönetim biçimini belirten, yasama, yürütme, yargılama güçlerinin nasıl kullanılacağını gösteren, yurttaşların kamu haklarını bildiren temel yasadır.
Anayasa’da doğrudan “iş sağlığı ve güvenliği hakkı” başlığını taşıyan bir düzenleme var mıdır?
Anayasa’da doğrudan “iş sağlığı ve güvenliği hakkı” başlığını taşıyan bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak Anayasa’nın birçok hükmü birlikte değerlendirildiğinde iş sağlığı ve güvenliğini hakkının Anayasal dayanağının bulunduğu görülür. Örneğin Anayasa’nın 2, 5, 17, 18, 50, 56 ve 60. maddelerinde iş sağlığı ve güvenliği hakkına ilişkin hükümler bulunmaktadır.
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nu diğer yasal düzenlemelerden ayıran temel özellik nedir?
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu; proaktif (önleyici) yaklaşım içeren ve ülkemizin ilk müstakil iş sağlığı ve güvenliği kanunu olma özelliği taşımaktadır.
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun amacı nedir?
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun amacı, işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ile mevcut sağlık ve güvenlik koşullarının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların görev, yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülüklerini düzenlemektir. 6331 sayılı Kanun ile İş Kanunu’ndan bağımsız olarak iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin düzenlemeler bir kanun içerisinde toplanmıştır.
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu hangi işveren ya da çalışanlar için yasal düzenlemeleri içermektedir?
6331 sayılı kanun; kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine, bu iş yerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine, çırak ve stajyerler de dâhil olmak üzere tüm çalışanlarına faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.
Risk değerlendirmesi nedir?
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun en önemli yükümlülüklerinden biri risk değerlendirmesi yapma ya da yaptırma yükümlülüğüdür. Risk değerlendirmesi öncelikle çalışanı sonra iş yeri ve çevresini iş kazaları ve hastalıklardan korumak için yapılan çalışmalardır. Risk değerlendirmesi çalışmalarında en önemli aşama tehlikenin tanımlanmasıdır. Tehlikeyi doğru tanımlarsak iş kazalarının önüne geçebilir ya da kabul edilebilir seviyede bir zararla olayı atlatabiliriz. İşveren işçinin sağlık ve güvenliğinin sağlanması için tüm önlemleri almak ve riskleri önlemek, önlenemeyen riskleri değerlendirmek ve bu risklerle kaynağında mücadele etmekle yükümlüdür. Proaktif (önleyici) yaklaşım esas alınarak mevcut olan ya da olma ihtimali olan riskler belirlenir ve bu risklere karşı alınacak önlemlerle istenilen hedefe ulaşılabilir.
Proaktif (önleyici) yaklaşım nedir?
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği kanununda proaktif (önleyici) yaklaşımın amacı, olası iş kazaları ve meslek hastalıklarına sebep olan tehlike ve riskler oluşmadan önlemler alarak geri dönüşü olmayan maddi ve manevi kayıplarının önüne geçmektir.
Risk kontrol adımları nelerdir?
Risk değerlendirmesi sonuçlarına göre kabul edilebilir olmadığına karar verilen risklerin kabul edilebilir düzeye indirilmesi amacıyla gerçekleştirilecek çalışmaların planlandığı, uygulandığı ve izlendiği risk kontrol adımları İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliğinin maddesinde belirtildiği şekliyle dört adımdan meydana gelir. Bunlar:
- Tehlike veya tehlike kaynaklarının ortadan kaldırılması,
- Tehlikelinin, tehlikeli olmayanla veya daha az tehlikeli olanla değiştirilmesi,
- Risklerle kaynağında mücadele edilmesi,
- Uygulamaların izlenmesi: Hazırlanan planların uygulama adımları düzenli olarak izlenir, denetlenir ve aksayan yönler tespit edilerek gerekli düzeltici ve önleyici işlemler tamamlanır.
Toplu koruma ile ilgili yönetmelikler nelerdir?
Toplu koruma ile ilgili temel yönetmelikler; İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği, Yapı İşlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği, İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği, Makine Emniyeti Yönetmeliği, Maden İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği, İş Yeri Bina ve Eklentilerinde Alınacak Sağlık ve Güvenlik Önlemlerine İlişkin Yönetmelik, Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik, İş Hijyeni Ölçüm, Test ve Analizi Yapan Laboratuvarlar Hakkında Yönetmelik, Çalışanların Gürültü ile İlgili Risklerden Korunmalarına Dair Yönetmelik, Çalışanların Titreşimle İlgili Risklerden Korunmalarına Dair Yönetmelik, Tozla Mücadele Yönetmeliği ile Kimyasal Maddelerle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik’tir.
İstatistiklere göre iş kazaları sonucunda en fazla ölümün yaşandığı sektör hangisidir?
Sosyal Güvenlik Kurumu iş kazaları ve meslek hastalıkları istatistiklerine bakacak olursak iş kazaları sonucunda en fazla ölümün yaşandığı sektörlerin başında inşaat sektörü gelmektedir. İnşaat sektöründe yaşanan ölümler ise yüksekte çalışmaya bağlı nedenlerden gerçekleşmektedir.
İş kazalarının nedenlerinden biri olan yüksekte çalışma ne demektir?
Seviye farkı bulunan ve düşme sonucu yaralanma ihtimalinin oluşabileceği her türlü alanda yapılan çalışma; yüksekte çalışma olarak kabul edilir.
İş hijyeni nedir?
İş Hijyeni (Endüstriyel Hijyen): İş yerinde oluşan, çalışanın sağlık ve iyilik halini etkileyen, çalışanlar ve toplumdaki bireyler arasında önemli ölçüde huzursuzluk ve verimsizlik yaratan işyeri ortam tehlikelerini ve risklerini; belirleme, kontrol altına alma, kontrol stratejilerini geliştirme ve izleme faaliyetlerini içeren iş sağlığı bilim dalıdır.
Çalışma yaşamındaki gürültü ne gibi riskler oluşturmaktadır?
Çalışma alanlarında gürültünün varlığı meslek hastalığı (işitme kaybı), iletişimde yaşanan zorluklardan dolayı iş kazası meydana gelmesi, iş performansının düşmesi vb. gibi riskler oluşturmasının yanı sıra, stres ve anksiyete gibi psikososyal problemlere de neden olmaktadır.
Titreşim çalışanların sağlığı ve güvenliği açısından soruna neden olan bir faktör müdür?
Evet. Çalışma hayatında, çalışanların sağlığı ve güvenliği açısından soruna neden olan, iş verimi ve kalitesini düşüren faktörlerden birisi de titreşimdir. Endüstrinin hemen hemen tüm çalışma kollarında titreşim oluşturan makine ve teçhizat kullanılmaktadır.
Titreşim nedir?
Bir denge noktası etrafındaki mekanik salınımdır. Bu salınımlar bir sarkacın hareketi gibi periyodik olabileceği gibi çakıllı bir yolda tekerleğin hareketi gibi rastgele de olabilir.
Bütün vücut titreşimi nedir?
Vücudun tümüne aktarıldığında, çalışanın sağlık ve güvenliği için risk oluşturan, özellikle de bel bölgesinde rahatsızlık ve omurgada travmaya yol açan mekanik titreşimi ifade eder.
El-kol titreşimi nedir?
İnsanda el-kol sistemine aktarıldığında, çalışanın sağlık ve güvenliği için risk oluşturan ve özellikle de damar, kemik, eklem, sinir ve kas bozukluklarına yol açan mekanik titreşimini ifade eder.
Maruziyet Eylem Değeri nedir?
Aşıldığı durumda, çalışanın titreşime maruziyetinden kaynaklanabilecek risklerin kontrol altına alınmasını gerektiren değeri ifade eder.
Maruziyet Sınır Değeri nedir?
Çalışanların bu değer üzerinde bir titreşime kesinlikle maruz kalmaması gereken değeri ifade eder.
Çalışma yaşamındaki toz ne gibi riskler oluşturmaktadır?
Çalışma ortamında kiişilerin toza maruziyeti söz konusu olduğunda, toza bağlı mesleki hastalıklara yakalanma riskleri de beraberinde ortaya çıkar. Hem gelişmiş, hem de gelişmekte olan ülkelerde sınır değerlerin de üzerinde toza maruziyet, geçici ve kalıcı iş göremezlikler ve ölümlere yol açabilmektedir. İş yeri ortamında bulunan toz aynı zamanda ürün kalitesini de olumsuz yönde etkilediği gibi, yangın ve patlama riski doğurmakta (Toz patlamaları), sadece ilgili işyerini değil, komşu bölgesinde bulunan işyerleri ve yerleşim birimlerini ve doğal yaşamı da tehdit etmektedir.
İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatında kişisel koruma ile ilgili kanunlar nelerdir?
İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatında, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu ve 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda kişisel koruma ile ilgili hükümlere yer verilmiştir.
İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatında kişisel koruma ile ilgili yönetmelikler nelerdir?
İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatında; Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik, Çalışanların Gürültü ile İlgili Risklerden Korunmalarına Dair Yönetmelik, Çalışanların Titreşimle İlgili Risklerden Korunmalarına Dair Yönetmelik, Biyolojik Etkenlere Maruziyet Risklerinin Önlenmesi Hakkında Yönetmelik, Kişisel Koruyucu Donanım Yönetmeliği ve Kişisel Koruyucuların İşyerlerinde Kullanılması ile ilgili Yönetmelik’te kişisel koruma ile ilgili hükümlere yer verilmiştir.
Kişisel koruyucu donanım nedir?
Kişisel Koruyucu Donanım Yönetmelik’ine göre, kişisel koruyucu donanımın tanımı; kişilerce bir ya da daha çok tehlike ve risklere karşı korunmak amacıyla giyilmek veyahut tutulmak üzere planlanmış ve imal edilmiş donanımı, koruma işlevi için gerekli olan, donanıma ait değiştirilebilir parçaları, donanımlara ait, kişilerce giyilmeyen veya tutulmayan, donanımı bir dış cihaza veya uygun bir ankraj noktasına bağlamak amacıyla tasarlanmış, bir yapıya kalıcı olarak bağlanmayan ve kullanım öncesinde sabitlenmesine gerek duyulmayan bağlantı sistemlerini, ifade eder.
Kişisel koruyucu donanımların kullanılmasının iş sağlığı ve güvenliğindeki anlamı nedir?
Kişisel koruyucu donanımların kullanılması, iş sağlığının ve güvenliğinde korunma için yapılacak son adımdır. Bu donanımlar tehlike ve risklerin sistemli çalışmaya rağmen tam manasıyla yok edilememesinden dolayı sağlanamayan toplu korunma metotlarından sonra devreye girmektedir.