aofsorular.com
İSG201U

İş Hijyeninin Tanımı ve Gelişimi

1. Ünite 20 Soru
S

Hijyen kelimesinin etimolojik kökeni nedir?

“Hijyen” kelimesinin etimolojik kökeni, içerdiği anlam bakımından aynı zamanda mitolojik bir isim ile özdeşleşmektedir. “Hijyen”, Yunan ve Roma mitolojisinde Hygieia (Ὑγιεία) (ya da Hygeia, Ὑγεία) olarak geçmektedir. Mitolojide Hygieia, Asklepios’un kızıdır ki “sağlık ve temizlik” ile anılır. Babasında ” iyileştirme” temalı mitolojik görev, Hygieia’da “ koruma temalı”dır.

S

İş Hijyeni nedir?

“İş Hijyeni”, çalışma yaşamından kaynaklanan ve sağlığa zarar verecek risklerden korunma olarak tanımlanabilir.

S

“İş Hijyeni” terimi ilk kez ne zaman ve nerede kullanılmaya başlanmıştır?

“İş Hijyeni” terimi ilk olarak yirminci yüzyılın ortalarında Amerika Birleşik Devletleri’nde kullanılmaya başlanmış olup ileriki yıllarda tüm dünyada benimsenmiştir.

S

Kanada İş Hijyenistleri Derneği (CRBOH)ın tanımına göre İş Hijyeni nedir?

Kanada İş Hijyenistleri Derneği (CRBOH)ın tanımına göre “İş Hijyeni, işçi sağlığını ve refahını koruyarak toplumu da genel olarak korumak amacıyla çalışma ortamındaki sağlık tehlikelerini öngörme, tanıma, değerlendirme ve kontrol etme disiplinidir”.

S

Amerikan İş Hijyenistleri Derneği (American Industrial Hygiene Association, AIHA)ın tanımına göre İş Hijyeni nedir?

Amerikan İş Hijyenistleri Derneği (American Industrial Hygiene Association, AIHA)ın tanımına göre “İş Hijyeni, hem bir bilim ve beklenti, tanıma, değerlendirme, önleme için adanmış bir sanat hem de iş yerinden kaynaklanan sağlık ve refahın bozulmasına veya işçiler arasında veya toplumda önemli rahatsızlıklara neden olabilecek çevresel faktörler ile streslerin kontrolüdür”

S

Uluslararası meslek sınıflaması (International Standard Classification of Occupations, ISCO)nin tanımına göre İş Hijyeni nedir?

Uluslararası meslek sınıflaması (International Standard Classification of Occupations, ISCO)nin tanımına göre “İş Hijyeni; çalışma ortamlarının sağlığı ve güvenliği için kimyasal, fiziksel, biyolojik, radyolojik ve ergonomik faktörlerden kaynaklanabilecek mesleki hastalık veya iş kazalarının önlenmesi amacıyla, tüm etmenlerin değerlendirilmesi ve izlenebilmesi için organizasyonların yapılması ve uygulanması işlemidir.”

S

İş hijyeninin amaçları nelerdir?

İş hijyeninin amaçları; tüm çalışanların fiziksel, ruhsal ve sosyal iyilik hâllerini en yüksek düzeye çıkarmak, bu düzeyi sürdürmek için çalışma ortamı ve çalışma koşullarının yol açabileceği sağlık sorunlarını ortaya koymak ve sağlığı bozabilecek her türlü etkene karşı çalışanları korumaktır.

S

Dünyadaki önemli İş Hijyeni dernek, kurum ve kuruluşlarına örnekler nelerdir?

Dünyadaki önemli İş Hijyeni dernek, kurum ve kuruluşlarında bazı örnekler şunlardır :

American Conference of Governmental Industrial Hygienists (ACGIH), American Industrial Hygiene Association (AIHA), Association of Hygienists of Argentina (AHRA), Australian Institute of Occupational Hygienists (AIOH), Belgian Society for Occupational Hygiene (BSOH), Brazilian Association of Occupational Hygienists (ABHO), British Occupational Hygiene Society (BOHS), Canadian Registration Board of Occupational Hygienists (CRBOH), India Central Industrial Hygiene Association (CIHA), Colombian Association of Occupational Hygiene (ACHO), Colombian Society of Occupational Hygienists (SCHO), Dutch Occupational Hygiene Society (NVvA), French Occupational Hygienists Society (FOHS), Finnish Occupational Hygiene Society (STHS), German Society for Occupational Hygiene (DGAH),  Hong Kong Institute of Occupational and Environmental Hygiene (HKIOEH), Indonesian Industrial Hygiene Association (IIHA),  Italian Industrial Hygiene Association,  Japan Occupational Hygiene Association (JOHA),  Japan Association for Working Environment Measurement (JAWE),  Korean industrial Hygiene Association (KIHA), Malaysian Industrial Hygiene Association (MIHA), Mexican Industrial Hygiene Association (AMHI),  New Zealand Occupational Hygiene Society (NZOHS), Norwegian Occupational Hygiene Association (Norsk yrkeshygienisk forening, NYF), Occupational & Environmental Health Society of Singapore (OEHSS), Occupational Hygiene Society of Ireland(OHSI), Swedish Association of Occupational and Environmental Hygiene (SYMF), Taiwan Occupational Hygiene Association (TOHA), Vietnamese Industrial Hygiene Association (VIHA).

S

İş Hijyenistlerinin üzerinde çalışabileceği tipik proje örnekleri neleri içerebilir?

İş Hijyenistlerinin üzerinde çalışabileceği tipik proje örnekleri şunları içerebilir:

  • Çalışanların maruz kaldığı gürültü seviyelerini belirlemek için bir fabrikada gürültü belirleme faaliyetlerinin yapılması,
  • İşçi maruziyetini değerlendirmek için özel ekipman kullanarak agrega (kum, çakıl) tesisindeki veya taş ocağındaki toz seviyelerini ölçme ve örnekleme yapılması,
  • Kas-iskelet sistemi hastalıkları, astım ve dermatit gibi hastalık durumlarını önlemek için bir fabrikada kimyasal ürünlerin kullanımını etkili bir şekilde yönetmek.
S

İş Hijyenistlerinin görevlerinden bazıları nelerdir?

İş Hijyenistlerinin görevlerinden bazıları şunlardır:

  • Tehlikeli mamul, yarı mamul ve ham maddeler hakkında bilimsel ve teknik araştırmaları yaparak iş yeri ölçümleri için veri hazırlamak,
  • İş yeri ortamının sağlık ve güvenlik açısından taşıdığı riskler konusunda araştırmalar yapmak çeşitli kimyasalların maruziyet ölçümlerini yapmak, bunun için metot ve stratejiler geliştirmek,
  • İş yerlerinde tehlikeli ortamların oluşumunun önlenmesi ile ilgili bilimsel ve teknik araştırmalar yaparak uygulama programları hazırlamak ve uygulanmasını sağlamak.
  • İş yeri ortam havasında bulunan kimyasal faktörlerin ölçümü, ve kimyasal faktörlerin tespit edilme çeşitliliğinin arttırılabilmesi için yeni metot çalışmaları geliştirmek,
  • İş yeri ortamındaki fiziksel faktörlerin ölçümü ve analizini yapmak,
  • İş yeri ortam havasından alınan kimyasal etken numunelerini, laboratuvarda analiz için hazırlamak ve analizini yapmak,
  • Laboratuvar kalite sisteminin (TS EN ISO/ IEC 17025, ISO 17025) uygulanmasında gerekli olan tüm dokümantasyonunu, analiz ve değerlendirmesini yapmak,
  • Ölçüm ve analiz işlemleri için gerekli cihaz, kimyasal ve sarf malzemelerinin alımlarında teknik bilgi desteğini sağlamak.
S

İş Hijyenistlerinin laboratuvarlarda kullandıkları cihazların önemli bazıları nelerdir?

İş Hijyenistlerinin laboratuvarlarda kullandıkları cihazların önemli bazıları şunlardır:

  • İş Yeri Kişisel Aydınlatma Ölçümü Cihazı,
  • İş Yeri Kişisel Maruziyet Gürültü Ölçümü Cihazı,
  • İş Yeri Kişisel Maruziyet Titreşim Ölçümü Cihazı,
  • İş Yeri Kişisel Maruziyet Toplam ve Solunabilir Toz Ölçümü Pompası,
  • İş Yeri Kişisel Termal Konfor (PMV-PPD & WBGT indisleri) Ölçümü Cihazı,
  • Atomik Absorpsiyon Spektrometresi (AAS),
  • Faz Kontrast Mikroskobu.
  • Fourier Transform Infrared (Kızılötesi) Spektroskopisi (FTIR)
  • Gaz Kromatografi (GC), ve Gaz Kromatografi-Kütle Spektrometresi (GC-MS),
  • İndüktif Eşleşmiş Plazma-Kütle Spektrometresi (ICP-MS),
  • İyon Kromatografi (IC),
  • Yüksek Basınçlı Sıvı Kromatografisi (HPLC).
S

Antik Roma’da hijyen ve halk sağlığını korumak için hangi çalışmalar yapılmıştır?

Antik Roma’da hijyen ve halk sağlığını korumak için bazı çalışmalar yapılmıştır. Roma Dönemi’nde temizlik kavramı ve uygulamaları, insan yaşamının uzun ve sağlıklı olması önceliği üzerinde durulmuştur. Bu amaçla Romalılar, suyun temiz olması için arıtma sistemleri oluşturulması, atıkların toplanması, halkın temizlenmesi için ortak kullanıma olanak sağlayan hamamlar, su bağlantı ve yolları, sarnıçlar, çeşmeler ve kanalizasyon sistemleri yapmışlardır. Hamamlar ile (pis suların akması için) kanallar inşa edilmişti. Banyo gibi düzenli kişisel temizlik, Roma medeniyetinin kalite işaretiydi. Özenli kent olarak inşa edilen şehirlerdeki konutların banyo vb. altyapıları, kişisel temizliğini korumayı talep eden halka hizmet etmekte

idi. Zamanın büyük yapıları, genellikle yüzme havuzu gibi büyük banyoları, saunaları ve spa benzeri tesisleri barındırıyordu. Buralarda, insanlara kişisel temizliklerinin ötesinde, yağlanıp masaj yapılabiliyordu.  Su akışı sürekli bir su kanalı ile sağlanıyordu. Kentsel merkezlerin dışında yer alan daha küçük yerlerde banyo yapmak için, daha sadece temiz su bünyeleri kullanıyordu. Roma’nın çok büyük şehirlerinde tuvaletlerin boşaltıldığı “Roma’s Cloaca Maxima” gibi büyük kanalizasyonlar da vardı. Romalılarda sifon kullanımı yoktu, fakat bazı

tuvaletlerinin altında sürekli bir su akışı vardı.

S

Avrupa’da banyo kültürü ne zaman ortaya çıkmıştır?

Avrupa’da banyo kültürü Rönesans’tan önce (Kuzey Avrupa’da) moda akımından çıkmıştır. Bu durum Alman şehirlerinin halka açık hamamlarının, zaman zaman diğer Avrupalı ziyaretçilerinde merak uyandırmıştı. Banyonun yerini, ter banyosunun (sauna) ve parfümün yoğun kullanılmasıyla değiştirmekteydiler. Çünkü, o yıllar Avrupa’da suyun cilt yoluyla vücuda hastalık götürebileceği düşünülüyordu.

S

İşçi Sağlığı ve Güvenliğinde ve iş hijyeninde köklü ve çağdaş nitelikteki gelişmeler Avrupa’da nerede başlamıştır ve nasıl ilerlemiştir?

İşçi Sağlığı ve Güvenliğinde ve iş hijyeninde köklü ve çağdaş nitelikteki gelişmeler Bernardino Ramazzini (1633-1714) ile İtalya’da başlamış, bilimsel diyebileceğimiz iş hekimliği ortaya çıkmış fakat, gelişmelerin devamı Sanayi Devrimi sonrası İngiltere’de olmuştur.

1633 ile 1714 yılları arasında yaşayan İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda önemli çalışmalar yapan İtalyan Bernardino Ramazzini felsefe ve tıp okuyarak yetişmiş ve Padova Üniversitesinde öğretim üyeliği yapmıştır. Uzun incelemeler sonucu 1713 yılında meslek hastalıklarına ilişkin tam bir inceleme olarak değerlendirilebilecek “De Morbis Artificum Diatriba” isimli kitabında özellikle meslek hastalıklarını ve ayrıca iş kazalarını önlemek için, iş yerlerinde koruyucu güvenlik önlemlerinin alınmasını önermiştir. Bu kitapta Ramazzini kendi gözlemlerinden meslek puanlarını, tehlikelerini ve ortaya çıkan hastalıkları doğru bir şekilde tanımlamıştır. Her ne kadar (çalışanlar toz solumak için yüzlerini örtmelidir) bazı spesifik ve genel önleyici tedbirler önermesine rağmen, kontrol önerilerinin çoğu tedavi edici ve iyileştirici idi. Zamanının literatürü hakkında geniş bir bilgi birikimine sahip olmasına rağmen, bahsettiği eserlerin çoğunun bilimsel geçerliliği olduğu ve Ramazzini zamanında bile böyle tanınması gerektiği düşünüldü. Ramazzini’nin etkisi, diğer tıp dallarında da büyük ilerlemelere neden olduğu kaydedilmiştir.

S

Sanayi Devrimi Döneminde İş Sağlığı ve Güvenliği nasıldı?

Sanayi Devrimi ile insan, rüzgâr su, hayvan enerjisi gibi doğa ve organik gücün yerini; buhar gücünün harekete geçirdiği makinaların alması ile küçük zanaat, tezgâh ve atölye üretiminin yerine yeni teknik bu­luş ve makinelerle donatılmış fabrika üretimi geçmiştir. Bu durum çalışma ortam ve koşullarında, üretim araç ve yöntemlerinde büyük değişikliklere neden olmuştur.

Çalışma yaşamındaki değişimlere kaynaklık eden etkenlerin başında buhar makinasının üretim süre­cinde kullanılmaya başlanması gelmiştir. Bu dönemde kömür madenciliğinin gelişmesi sonucu, kömür ya­taklarında çalışmayı kolaylaştırmak amacıyla biriken suyun dışarı atılması gerekli olmuştur. İlk önceleri bu amaçla kullanılan buhar makinası; daha sonraları teknik buluşlar sonucu doğal güçlerle çalıştırılamayacak ve Sanayi Devrimi’nin simgesi olan pamuklu dokuma makinalarında kullanılarak fabrika sistemlerinin ilk örneklerini ortaya çıkmıştır. Üretim sürecinde yaygın olarak kömür, demir ve buhar makinasının kullanı­labilmesi büyük bir enerji olanağı sunmuş ve bu da çalışma koşullarında büyük değişimlere yol açmıştır.

Aile işletmelerinin yerini fabrika üretiminin alması sonucu üretim sürecinde çalışacak insana gerek­sinim giderek artmıştır. Bu nedenle kırsal bölgelerden kentlere göç başlamıştır. Alt yapı gereksinimleri bakımından büyük insan kitlesinin barınmasına uygun olmayan bu yeni kentlerde sağlıklı konut ve çevre koşulları sağlanamamış, beslenme sorunları ortaya çıkmış ve salgın hastalıklar artmıştır.

Sanayi Devrimi sonucu yaşanan gelişmelerin topluma getirdiği olumsuz etkiler çalışma yaşamında da görülmüştür. İşçiler fabrika ve maden ocaklarında çok kötü koşullarda iş kazalarına ve meslek hastalıkla­rına neden olabilecek etkilere maruz kalarak günde 16-18 saat gibi uzun süreler çalıştırılmışlardır. Üre­tim tekniği geliştikçe makinaların hızı da artmış, buna karşılık gerekli korunma önlemleri alınmamıştır.

Ayrıca çalışanların o zamana göre çok gelişmiş makine ve aletleri kullanmak için eğitilmemiş ve köyden göç eden deneyimsiz insanlardan oluşması da iş kazalarının artmasına neden olmuştur. Evinde ve tarlasın­da istediği tempoda çalışmaya alışmış ve çalışma yöntemini kendi düzenleyen işçi, fabrika üretiminde hızlı çalışma düzenine girince kullandığı alet ve makinalara uyum sağlamakta zorluklarla karşılaşmış ve bunun sonucunda oluşan iş kazalarında bir çok işçi yaşamını yitirmiştir.

 

Sanayi Devrimi ile başlayan bilimsel teknolojik gelişmeler sadece makine ve tezgâh yapımı ile sınırlı kalmamış, metalurji ve kimya sanayi alanında da büyük değişimler yaşanmıştır. İnorganik kimyadaki ge­lişmeler sonucunda insanın ilk çağlardan beri bildiği ve kullandığı metalurji büyük ilerlemeler göstermiş­tir. Bu gelişmeler sonucu çalışanların sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olacağı hiç düşünülmeden birçok kimyasal madde üretimde kullanılmaya başlanmıştır. Bu dönemdeki üretim araç ve yöntemlerinin niteliği, üretimde kullanılan zehirli maddelerin gaz ve dumanlarının çalışma ortamına yayılmasına neden olmuş­tur. İş yerlerinde sağlık ve güvenlik yönünden hiçbir önlem alınmadığından çalışma ortamındaki yoğunlu­ğu büyük miktarlara varan bu maddelere uzun süre maruz kalan işçilerin sağlığı önemli ölçüde bozulmuş ve meslek hastalıklarına yakalanarak yaşamlarını yitirmelerine neden olmuştur.

S

Kazalardan Korunma Dünya Kongresi ilk kez hangi yılda ve nerede yapılmıştır?

1955 yılında İtalya’da ilk kez Kazalardan Korunma Dünya Kongresi yapılmıştır.

S

Maadin Nizamnamesi, İş Sağlığı ve Güvenliğini ilgilendiren hangi önemli hükümler getirmiştir?

Tanzimat’tan sonraki ikinci önemli belge olan ve Dilaver Paşa Nizamnamesi’nin eksiklerini kapa­tan Maadin Nizamnamesi (1869) dir. Maadin Ni­zamnamesi, İş Sağlığı ve Güvenliğini ilgilendiren önemli hükümler getirmiştir. Bu tüzüğün getirdiği yenilikler ve önemli hükümler şunlardır:

  • İşveren iş kazasının oluşmasını önlemek için gerekli önlemleri alarak iş güvenliğini sağlamak zorundadır.
  • Kazaya maruz kalanlara veya ailesine mah­keme tarafından hükmedilecek tazminat iş­veren tarafından ödenecektir. Kaza, işvere­nin kötü yönetim ve denetimi veya gereken önlemlerin yasalara uygun olarak yerine ge­tirilmemiş olması nedeniyle meydana gel­miş ise işveren ayrıca 15-20 altın tutarında daha fazla tazminat ödeyecektir.
  • Havzada her işveren, diplomalı bir hekim ça­lıştırmak ve eczane bulundurmak zorundadır
S

1921’de çıkarılan Ereğli Havza-i Fahmiyesi Maden Amelesinin Hukukuna Müteallik 151 Sayılı Kanun’un İş Sağlığı ve Güvenliği ve İş Hijyenine getirdiği yeni düzenlemeler nelerdir?

1921’de çıkarılan Ereğli Havza-i Fahmiyesi Maden Amelesinin Hukukuna Müteallik 151 Sayılı Kanun’un İş Sağlığı ve Güvenliği ve İş Hijyenine getirdiği yeni düzenlemeler şöyle özetlenebilir:

  • İşveren havzada çalışan işçinin yatıp kalk­ması, yiyip içmesi ve temizliğini yapabilece­ği biçimde konut sağlayacaktır.
  • İşveren çalıştırdığı işçi sayısını ve ödediği ücreti gösteren defter tutacaktır.
  • İşveren işçilerin kurduğu yardım sandığı­na işçinin ücretinin %1’inden az olmamak kaydıyla yardımda bulunacaktır.
  • İşveren hastalanan ve iş kazası geçiren işçi­leri tedavi ettirecektir. Bu amaçla iş yerinde hekim çalıştıracak, havzada hastane ve ecza­ne açacaktır.
  • İş kazasında yaralanan ile ölenlerin yetimleri­ne tazminat ödenecektir. Eğer kaza işverenin yönetim veya denetim hatası ile oluşmuş ise ayrıca fazladan tazminat ödenecektir.
  • Çalışma süresi günde sekiz saattir. Fazla ça­lışma iki tarafın oluruna bağlı olup iki kat ücret ödenecektir.
  • İşveren yeni işçilerin eğitiminden sorumlu olacaktır.
  • Amele Birliği, İhtiyat ve Teavün Sandıkları kurulacaktır.
S

Türkiye’de meslek hastalıkları üzerine resmî çalışmalar ne zaman başlamıştır?

Türkiye’de meslek hastalıkları üzerine resmî çalışmalar 1946 yılında çıkarılan 4792 Sayılı İşçi Sigortaları Kurumu Kanunu ile başlamıştır. 1964 yılında 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun uygulanmasına değin daha çok iş kazaları üzerinde durulmuştur. Zonguldak kömür ocaklarında çalı­şan işçilerde yaygın olarak pnömokonyoz meslek hastalığının ortaya çıkması ile meslek hastalıkları istatistiklerde yer almaya başlamıştır.

S

Ülkemizde İş Sağlığı ve Güvenliği sağlanması görevi hangi kuruma verilmiştir?

Ülkemizde İş Sağlığı ve Güvenliği sağlanma­sı görevi, 1945 yılında kurulan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesinde İşçi Sağlığı Genel Müdürlüğüne verilmiştir.

Denetim hizmetlerinin bir başka birimde örgütlenmesi nedeniyle Genel Müdürlük, 1983 tarihinde Daire Başkanlığına dönüştürülmüştür. Böylesine önemli bir alanda verilen hizmetin niteliğinin yükseltilmesi ve et­kinliğinin artırılması amacıyla İşçi Sağlığı Daire Başkanlığı, 2000’de İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü (İSGGM) olarak yeniden teşkilatlan­dırılmış ve yeni görevlerle güçlendirilmiştir.