İNTERNET YAYINCILIĞI - Deneme Sınavı - 18

Sanal toplulukları; e-posta grupları, bloglar, forumlar, internet sözlükleri, anlık mesajlaşma ortamları ve sosyal ağ siteleri olmak üzere birkaç grupta toplamak mümkündür. Doğru yanıt D şıkkıdır.

Sanal topluluklar arkadaş önerme özelliğiyle kişinin ilgi alanlarına ve profil bilgilerine dayanarak ağdaki tanıyor olabileceği diğer kişileri önerir. Doğru yanıt E şıkkıdır.

Bireyler, toplumsal bir olaya ilişkin tepkilerini dile getirmek için sanal toplulukları tercih etmektedir. Örneğin çocuk istismarını protesto etmek isteyen kişiler sosyal paylaşım sitesindeki profil resimlerine en sevdikleri çizgi film karakterini koyarak sosyal bir soruna dikkat çekmeyi başarmıştır. Doğru yanıt A şıkkıdır.

e-Öğrenme, bireylere diğer öğrenenlerle ve öğretim elemanlarıyla coğrafik ayrımlara bakılmaksızın nerede olurlarsa olsunlar birbirlerine erişebilme ve işbirliği içerisinde birlikte çalışma olanağı sunan, öğrenme ortamları ve etkinliklerin internet teknolojileri kullanılarak yapılandırıldığı uygulamalardır. Doğru yanıt B şıkkıdır.

İnternete dayalı sertifika eğitimleri ile bireyler; • esnek, yani kendilerine sunulan çok sayıda program ve ders içeriğinden ihtiyacına göre planlamayı kendilerinin yapabileceği, • etkin, zamanlarını daha verimli kullanarak, çalışma hayatlarına ara vermeden, kendilerine sağlanan çok çeşitli uzaktan öğrenme ortamları içinden kendi ders çalışma alışkanlıklarına uygun olanlara ağırlık verebileceği, • ekonomik, sadece özel bir alana yönelik eğitim giderlerini karşılayabileceği öğrenme deneyimleri elde edebilirler. Doğru yanıt C şıkkıdır.

Oyunlar, günümüzde arttırılmış gerçeklik teknolojilerinin en yoğun ve en başarılı uygulandığı alandır. Doğru yanıt D şıkkıdır.

Hedef Kitlenizi Belirleyin: Sosyal medya siteleri bireylerin demografik özelliklerine ve paylaşımlarına uygun reklamlar göstermektedir. Örneğin belirli bir yaş ve meslek grubundaki bireyler sayfalarında kendilerine hitap eden bir ürünün reklamını görebilmektedir. Doğru yanıt E şıkkıdır.

Siber terimi sibernetik kökeninden gelmektedir ve ilk olarak 1958 yılında, canlılar ile makineler arasındaki iletişim disiplinini inceleyen Sibernetik biliminin babası sayılan Louis Couffignal tarafından kullanılmıştır. İnternet, iletişim yöntemi açısından siber; yarattığı ortam açısından sanal bir dünyadır.

Siber kültürü kabaca iletişim, eğlence, iş gibi çeşitli amaçlarla bilgisayar ağlarının kullanılmasısonucu ortaya çıkan kültür şeklinde tanımlayabiliriz.

Siber kültür internet teknolojilerinin kullanılması sonucu oluşan normlar bütünüdür. Şimdi siber kültürün oluştuğu ortamlara bir göz atalım. Aşağıda verilen örneklerle sınırlı olmamakla birlikte siber kültürü besleyen öğeler şöyledir;

bloglar

sosyal ağlar

oyunlar

sohbet ortamları

tartışma ortamları

sanal dünyalar

Coğrafi sınırları yoktur, dünyanın her yerinden ortak ilgi alanlarına ve görüşlere sahip kişilerin bir araya geldiği sanal topluluklarda yer alan bireyler bu kültüre katkıda bulunabilir.

Siber kültür, bilgi ve iletişim teknolojilerinin aracılık ettiği bir yapıdır. Dolayısıyla bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişmesine paralel olarak değişime açık olmakla birlikte farklı sosyolojik ve kültürel özellikleri bünyesine dahil edebilecek esnekliğe sahiptir.

Farklı sosyal grup ve statüye sahip bireyler sanal topluluklarda bir araya gelir. Sosyalleşme açısından siber yaşam alanları, gerçek hayatın kısıtlamalarına sahip olmaması ve statü farklarını ortadan kaldırmasınedenleriyle gerçek yaşamdan çok farklıdır. Bireyler sanal topluluklara katıldığında farklı bir kimliğe bürünebilir, çünkü burada gerçek yaşamda olduğu gibi toplumun vermiş olduğu rol ve kimlik yoktur. Kişiler olmak istedikleri, hayal ettikleri şekilde yaşını, cinsiyetini, fiziksel görünüşünü belirleyerek yeni bir kimlik yaratabilir, katılmak istediği topluluklara katılabilir.

Gerçek yaşamın aksine siber yaşamda bireyler, zorunluluk dışındaki zamanlarını sanal topluluklarda geçirir; yani topluluklara zorunlu olarak değil, istekli olarak katılır. Böylece kendi çevrelerini kontrol edebilir, yaşam alanını ve statüsünü kendi belirler. Kişiler topluluk içerisinde gerçek hayatıyla paralel davranışlar sergileyebildiği gibi kimi zaman da uç noktalarda zıtlıklara sahip olabilir. Kazandığı yeni kimlikle birlikte normalde kendini ifade etmekten çekindiği konularda rahatlıkla paylaşımda bulunabilir. Gerçek yaşamdaki toplum kısıtlamalarından ve yargılarından sıyrılan bireyler, daha özgür bir ortamda bulunma fırsatı yakalayabilir. Seçilen kullanıcı adı, kullanılan avatar, verilen ya da verilmeyen kişisel detay bilgiler insanların sanal topluluklarda kimliklerini nasıl yönettiklerine ilişkin ipuçları içerir.

Anonim olmadan gerçek kimlikleriyle sanal topluluklara katılan kişiler de, fiziksel temasın bulunmaması ve daha az görülebilir olma nedenleriyle kendilerini rahat ifade edebilir, özgüveni yüksek ve paylaşıma açık bir şekilde iletişim kurabilirler.

Siber kültür gerçek yaşamdan tümüyle soyutlanmaz; aksine ilişki biçimleri, bireysel ve kurumsal yapılanmalar, gerçek hayattan beslenmektedir. Örneğin Neuromancer adlı romanda, siber uzay ve sanal gerçeklik kavramları ilk kez ortaya atılmış, böylece geleceği öngörerek teknoloji uzmanlarına esin kaynağı olmuştur. Benzer şekilde gerçek yaşamda yer alan siyasal ve toplumsal örgütlenmeler, simgesel göstergelerini sanal ortamlara taşıyarak iletişimlerini ve etkinliklerini burada da sürdürürler. Bahsettiğimiz durumun tersi de doğrudur; yani siber yaşam gerçek yaşamı etkilemektedir. Siber yaşamda sahip olduğumuz kimlikler, toplumsal bir olaya gösterdiğimiz tepkiler sonucu oluşturduğumuz örgütlenmeler gerçek yaşama yansımaktadır.

Sanal toplulukların tarihsel gelişimiyle birlikte kendine özgü sosyal normları ve günlük yaşamdan farklıbir iletişim dili oluşmuştur. Bireyler sanal topluluklar içerisinde kendilerini ifade edebilmek, var olan içeriğe katkıda bulunmak ve diğer bireylerle iletişim kurmak amacıyla bu özel dili kullanır. Sanal toplulukların bu kendine özgü dili, sözel ve sözsüz iletişim unsurlarını barındırır. Örneğin bir kişi uzun zamandır iletişim kurmadığı bir arkadaşını dürtebilir, yani uyarabilir. Böylece sözsüz bir mesaj göndermiş olur ve ardından bu iki kişi arasında iletişim başlar. Benzer şekilde bireyler, topluluk içerisindeki kişilerin paylaşımlarını beğenmek yoluyla hayranlıklarını ifade edebilir; bir kişinin yayımladığı içeriği izleyebilmek için takipçisi olabilir ya da kişinin paylaşımlarının topluca yayımlandığıbölüm olan kullanıcı duvarına katkıda bulunabilirler.

Sosyal medya ortamlarında kullanılan uygulamaların geliştirilmesi, yayına sunulması, takibinin yapılması gibi süreçler, yeni iş sektörlerinin doğmasına neden olmuştur.

e-Öğrenme süreçlerinde öğrenenler, öğreticiler ve dünyanın herhangi bir yerinde yer alan uzmanlar arasında gerçekleşecek etkileşim olanakları büyük önem taşımaktadır.

İnternete dayalı sertifika eğitimleri ile bireyler;

esnek, yani kendilerine sunulan çok sayıda program ve ders içeriğinden ihtiyacına göre planlamayı kendilerinin yapabileceği,

etkin, zamanlarını daha verimli kullanarak, çalışma hayatlarına ara vermeden, kendilerine sağlanan çok çeşitli uzaktan öğrenme ortamları içinden kendi ders çalışma alışkanlıklarına uygun olanlara ağırlık verebileceği,

ekonomik, sadece özel bir alana yönelik eğitim giderlerini karşılayabileceği öğrenme deneyimleri elde edebilirler.

Siber yaşamla birlikte değişen alışkanlıklarımızı da göz önünde bulundurarak, bu ortamlarda yürütülecek etkili pazarlama, reklamcılık ve halkla ilişkiler etkinliklerine ilişkin bazı ipuçları şunlardır;

Sosyal Medyanın Yeteneklerini Keşfedin

Oyun dışındaki platformlarda çeşitli şekillerde oyun unsurlarının kullanılması anlamına gelen oyunlaştırma (gamification) kavramı günümüzde bankacılıktan, yemek sektörüne kadar pek çok alanda kullanılmaktadır. Oyunlaştırma uygulamaları, rekabet ve eğlence yoluyla kullanıcıların ortama bağlılığını artırmak amacıyla geliştirilmiş bir pazarlama aracı olarak kullanılmaktadır.

Siber kültürü kabaca iletişim, eğlence, iş gibi çeşitli amaçlarla bilgisayar ağlarının kullanılmasısonucu ortaya çıkan kültür şeklinde tanımlayabiliriz. Siber kültürün sınırlarını belirlemek zor olmakla birlikte genel olarak sanal toplulukların internet ortamında gerçekleştirdiği etkinlikler sonucu ortaya çıkan kültürel yapılara işaret edilmektedir.

Siber kültür internet teknolojilerinin kullanılması sonucu oluşan normlar bütünüdür. Şimdi siber kültürün oluştuğu ortamlara bir göz atalım. Aşağıda verilen örneklerle sınırlı olmamakla birlikte siber kültürü besleyen öğeler şöyledir;

bloglar

sosyal ağlar

oyunlar

sohbet ortamları

tartışma ortamları

sanal dünyalar

Tıpkı gerçek yaşamda nasıl tek bir kültürün varlığından söz edemiyorsak aynı şekilde sanal toplulukların oluşturduğu tek bir siber kültürden de söz edemeyiz. Coğrafi sınırları yoktur, dünyanın her yerinden ortak ilgi alanlarına ve görüşlere sahip kişilerin bir araya geldiği sanal topluluklarda yer alan bireyler bu kültüre katkıda bulunabilir. Siber kültür, bilgi ve iletişim teknolojilerinin aracılık ettiği bir yapıdır. Farklı sosyal grup ve statüye sahip bireyler sanal topluluklarda bir araya gelir. Gerçek yaşamın aksine siber yaşamda bireyler, zorunluluk dışındaki zamanlarını sanal topluluklarda geçirir; yani topluluklara zorunlu olarak değil, istekli olarak katılır. Böylece kendi çevrelerini kontrol edebilir, yaşam alanını ve statüsünü kendi belirler.