İNSAN HAKLARI VE SOSYAL HİZMET

İnsan haklarının tanımlanması ile ilgili olarak, bu hakların herkese uygulanacağını tanımlayan ‘evrensellik’ ve yalnızca bazılarının kabul edilip diğerlerinin reddedilemeyeceğini tanımlayan ‘bölünmezlik’ kavramları ön plana çıkmaktadır. Bunlarla birlikte insan haklarının ‘vazgeçilemezliği’ ve ‘devredilemezliği’ de bu hakların tanımlanması açısından sınırları oluşturmaktadır. Doğru cevap C’dir.

Günümüz insan hakları düzenlemelerinin düşünsel temeli John Locke tarafından, insan hakları kavramının oluşturulması ile başlar. Doğru cevap B’dir

İnsanların yaşam, özgürlük ve mülkiyet gibi temel bazı hakları olması gerektiğini savunan Locke’u, Jean-Jacques Rousseau’nun insanı ilksel hâlinden farklılaşmış ve medeniyetin konforuna bağımlı hâle gelmiş olması itibari ile, diğerleri ile ilişki kurmaya zorunlu olan bir canlı olarak tanımlayan Toplum Sözleşmesi kuramı takip etmiştir. Rousseau, bu yaklaşımında birey ve toplum özgürlüklerinin sınırlarını tartışmış ve modern insanın ihtiyacı olan en önemli şeyin ‘sivil özgürlük’ olduğunu söylemiştir. Doğru cevap D’dir.

Günümüz anlayışı ile kurumsal bir yapıda ve yazılı olarak taraflarca kabul edilen ilk insan hakları metni 1215 yılında, İngiltere kralı tarafından soylular ile imzalanan Magna Carta Libertatum olarak kabul edilmektedir. Doğru cevap C’dir.

Bağımsızlık Bildirisi, yerli Amerikan halklarının İngiliz kolonilerine karşı yürüttüğü savaşı kazanması sonucunda kurulan bağımsız meclisin ilanı niteliğindedir. İlerleyen yıllarda dünyanın ilk anayasası olma niteliğine sahip 1787 tarihli anayasa metni ile, özellikle hiç kimsenin mahkeme kararı olmaksızın suçlanamayacağı güvence altına alınarak insan hakları açısından önemli bir aşama kaydedilmiştir. Doğru cevap E’dir.

Magna Carta ile başlayıp Fransız Devrimi ile artık oldukça belirgin bir hâle gelen birinci kuşak insan haklarındaki gelişmeler, bu tarihten sonra da oldukça farklı tarihi olaylar ile çeşitlenmiştir. Özellikle 19. yüzyılda meydana gelen Sanayi Devrimi ve bunun sonucunda yaygınlaşan kapitalist üretim anlayışı, insan hakkı ihlallerini kölelik seviyelerine getirmiş ve kendi muhalefeti olarak Marksizm başta olmak üzere farklı eleştirileri doğurmuştur. Doğru cevap E’dir.

Özellikle 20. Yüzyılın başlarında 1917 tarihli Meksika Anayasasında işçi haklarına yönelik çalışma saatlerinin 8 saat olarak belirlenmesi, 14 yaşından küçük olanların çalıştırılmasının yasaklanması, çalışma koşullarında iyileştirmeye yönelik asgari ücret, lojman vb. gibi çeşitli düzenlemeler değişen dünyada ortaya çıkan proletaryanın sınıf muhalefeti ve küresel baskıların sonuçları niteliğindedir. Proletarya ise emekçi (işçi) sınıfıdır. Doğru cevap B’dir.

İnsan haklarına yönelik eleştirilerin tarihi, bu hakların özellikle 1879 Fransız Devrimi ve sonrasında yaşadığı hızlı gelişme ile çeşitlenmiş başta işçi hareketleri olmak üzere çeşitli farklı toplumsal hareketlilikler sonucunda çoğalmıştır. Öyle ki 1948 yılında yayınlanmış olan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve sonrasındaki uluslararası insan hakları metinleri, yayınlanma tarihlerinden onlarca yıl sonra bugün bile hala eleştirilmektedir. Doğru cevap C’dir.

1923 yılında hazırlanan ve 1924’te Birleşmiş Milletler tarafından tanınan ilk Çocuk Hakları Bildirgesi’ni o dönemde mesleğin önde gelen isimlerinden biri olan Eglantyne Jebb hazırlamıştır. Doğru cevap D’dir.

Sosyal hizmetin insan hakları ile sıkı bir ilişki içerisinde olduğu salt bir yorum olmaktan öte mesleğin tanımı itibari ile kanıtlanabilir bir gerçekliği ifade etmektedir. Nitekim Uluslararası Sosyal Hizmet Okulları Birliği (IASSW) ve Uluslararası Sosyal Hizmet Uzmanları Federasyonu (IFSW) 2001 yılında oluşturdukları tanımlama ile sosyal hizmeti tanımlamışladır. Doğru cevap A’dır.

Talep edilen hakkın doğal yaşamda var olması,

3

Günümüz insan hakları düzenlemelerinin düşünsel temeli John Locke tarafından, insan hakları
kavramının oluşturulması ile başlar

1215

1776

1789

İngiltere kralı tarafından soylular ile imzalanmıştır

Emekçi (İşçi) sınıfı

1948

1876