İnsan Hakları Bağlamında Sosyal Hizmet Planlı Değişim Süreci
Sosyal hizmet planlı değişim süreci nedir?
Sosyal hizmet uzmanları tarafından yürütülen ve değişim yaratmak için yürütülen faaliyetlerden oluşan mesleki uygulama sürecine “planlı değişim süreci” adı verilir.
Sosyal hizmet planlı değişim sürecinin aşamaları nelerdir?
Planlı değişim süreci sekiz aşamadan oluşur:
- Bilgi toplama
- Bilgiyi değerlendirme
- Sorunu tanımlama
- Müdahale planı
- Müdahale için açık bir iletişim geliştirme
- Müdahale planını uygulama
- Sonuçları değerlendirme
- Süreci izleme ve sonlandırma
- Etik ilkelere bağlı çalışabilme
Hak temelli yaklaşımın uygulamadaki ilkeleri nelerdir?
Hak temelli yaklaşımın ilkeleri şunlardır:
• Müracaatçıların sivil, siyasi, ekonomik, sos¬yal ve kültürel haklarının tümüne erişimin¬de sorun yaşayıp yaşamadıklarını değerlen¬dirmek,
• Haklara erişimle ilgili sorun yaşadıklarında müracaatçılarla iş birliği halinde çalışmak,
• Müdahale sürecinde hem mikro hem mak¬ro düzeylerde çalışmak,
• Müracaatçılar için insan hakları savunu¬culuğu yapmanın, hak temelli yaklaşımın merkezinde olduğunu bilmek,
• Eşitsizlik, ayrımcılık ve yapısal dezavantajlı¬lık ile mücadele etmek,
• Diğer meslek elemanları, devlet yetkilileri ve toplum mensupları ile iş birliği yapmak,
• Yürüttüğü mesleki uygulamaları sürekli sorgulamak ve tüm uygulama süreçlerinde müracaatçıların haklarını koruyor muyum ve iyileştiriyor muyum diye düşünmek,
• İnsan hakları konusunda kendini bilgilen¬dirmek ve müracaatçıların haklarını öğren¬melerine destek olmak.
Makro sosyal hizmetin odak noktası nedir?
Makro sosyal hizmet, “toplumların/toplulukların ilerici bir değişim için eşitlik, adalet, kalkınma gibi hedefler ekseninde örgütlenmesine ve savunuculuğa odaklanır”.
Makro sosyal hizmet uygulamalarında benimsenebilecek modellerin başlıcaları nelerdir?
Bu modellerin başlıcaları; toplumsal kalkınma, sosyal planlama, sosyal eylem, savunuculuk, kurumsal kapasite geliştirme, bilinç yükseltme ve halk eğitimidir.
Birleşmiş Milletler Ekonomik, Siyasi ve Kültürel Haklar Komitesi tarafından ortaya konan prensiplere göre insan haklarını merkeze alan bir sosyal hizmet kurumu hangi prensipleri gözetmelidir?
Birleşmiş Milletler Ekonomik, Siyasi ve Kültürel Haklar Komitesi tarafından ortaya konan prensiplere göre insan haklarını merkeze alan bir sosyal hizmet kurumu aşağıdaki prensipleri gözetmelidir.
- Ulaşılabilirlik: Bireyler ihtiyaç duydukları hizmetlere ihtiyaç duydukları yerde ulaşabilirler.
- Kabul edilebilirlik: Sunulan hizmetler bireylere gelişimsel ve kültürel olarak uygundur.
- Erişilebilirlik: Hizmetler için bireylerin ödeyemeyeceği ücretler talep edilmez, hizmetlerle ilgili açıklama yapılır ve hizmetlerin sunumunda ayrımcılık yapılmaz.
- Kalite: Bütün yararlanıcılar aynı kalitede hizmet alır.
Sosyal hizmet mesleğinin kurucularından Jane Addams, insan hakları alanında yaptığı çalışmalarla 1931 yılında hangi ödülü kazanmıştır?
Sosyal hizmet mesleğinin kurucularından Jane Addams, insan hakları alanında yaptığı çalışmalarla 1931 yılında Nobel Barış Ödülü’nü kazanmıştır.
Sosyal hizmette bireyle ve ailelerle yapılan uygulamalar nasıl adlandırılır?
Sosyal hizmette bireyle ve ailelerle yapılan uygulamalar “mikro uygulama” ve “doğrudan uygulama” olarak adlandırılır.
Toplumla yürütülen sosyal hizmet uygulamaları nasıl adlandırılır?
Toplumla yürütülen sosyal hizmet uygulamaları “makro sosyal hizmet” olarak adlandırılır.
Ayrımcılık yapmamak insan hakları ilkesi sosyal hizmet uygulamalarına nasıl yansır?
Toplumda süregelen ayrımcılık biçimleri ortaya konulmalı ve ortadan kaldırılmalıdır. Böylece ayrımcılığa maruz kalan bireyler için eşitlik sağlanır. Kadınların ayrımcılık deneyimleri ve hizmetlere erişimi konularına özel ihtimam gösterilir. Kültürel duyarlılık için çalışılır. Şefkat ve güçlere odaklanılarak damgalama ile mücadele edilir.
Sosyal hizmet meslek ve disiplini içerisinde insan haklarını merkeze alan sosyal hizmet uygulama modelleri nelerdir?
Sosyal hizmet meslek ve disiplini içerisinde insan haklarını merkeze alan sosyal hizmet uygulama modelleri; baskı karşıtı uygulama, güçlendirme ve güçler yaklaşımı, feminist sosyal hizmet, yapısal sosyal hizmet, çokkültürcü sosyal hizmet, kültürel yeterlilik/duyarlılık ve etnik duyarlı uygulamadır.
Baskı karşıtı sosyal hizmet modeli hangi yaklaşımlardan etkilenmiştir?
Model; Marksizm, çatışma kuramı, eleştirel kuram, feminist kuram, siyahi feminist düşünce ve güçlendirme yaklaşımından etkilenmiştir. Baskı karşıtı sosyal hizmet, bu ünitede yer alan hizmet modellerinin tümünden unsurlar içerir. 1970’lerin sosyal hizmet hareketi ve ardından gelen yapısal, feminist ve ırkçılık karşıtı sosyal hizmet hareketleri; baskı karşıtı sosyal hizmetin zeminini oluşturmuştur.
Baskı karşıtı sosyal hizmette müracaatçı-sosyal hizmet uzmanı ilişkisi nasıl olmalıdır?
Baskı karşıtı uygulamada müracaatçı-sosyal hizmet uzmanı ilişkisi tam olarak eşitlikçi olmalıdır. Müracaatçı kendi gerçekliğinin uzmanı iken, sosyal hizmet uzmanı müracaatçının hayatının uzmanı değildir. Sosyal hizmet uzmanı yalnızca müracaatçıların kendi sesleri ile hikâyelerini inşa etmeleri için zemin hazırlar ve hegemonic, baskıcı söylemlerin bu hikâyeleri nasıl bastırdığını anlamaya çalışır. Sosyal hizmet uzmanı müracaatçıyı patolojik ifadelerle etiketlemez, onu normalleştirmeye çalışmaz. Uygulamayı birey ya da aile ile yapılıyor olsa dahi müracaatçıyı sosyal bağlamı içerisinde değerlendirir. Sosyal hizmet uzmanları kendilerinin ve müracaatçıların hareket alanlarının kısıtlı olduğunu fark etmeli ve yapısal engelleri gerçekçi bir yaklaşımla değerlendirmelidir.
Güçler yaklaşımına göre yapılan müdahalede sosyal hizmet uzmanının yaklaşımı nasıldır?
Carl Rogers’ın ortaya koyduğu kişi merkezli terapinin saygı, içtenlik, ilgi, iş birliği ve empati gibi temel ilkeleri güçler yaklaşımının da merkezindedir. Güçler yaklaşımına göre tek bir nesnel gerçeklik yoktur, dolayısıyla iyi ve doğru olana sosyal hizmet uzmanı müracaatçı adına karar veremez. Müracaatçı kendi gerçekliğini kendi hayal ve umutlarının ışığında inşa eder. Uzman bu sürece yalnızca destek olur. Bunu yaparken de müracaatçının dünyasını keşfetmeye; müracaatçının hikayesini dinleyerek acılarını anlamaya çalışır. Fakat bu sıkıntı ve acılara saplanıp kalmadan müracaatçının çevresinde zaten var olan kaynaklarını kullanmasını teşvik eder. Müracaatçıya ayna olarak potansiyelini ve yeteneklerini gösterir.
Kadınların deneyimlerini başlangıç noktası olarak alan ve ataerkil toplumu eleştiren feminist sosyal hizmetin genel özellikleri nelerdir?
Kadınların deneyimlerini başlangıç noktası olarak alan ve ataerkil toplumu eleştiren feminist sosyal hizmetin genel özellikleri aşağıda verilmiştir.
- Kadınların kişisel sorunlarının altında yatan sosyal ve yapısal nedenler analiz edilir.
- Kadınların eylemliliği vurgulanır ve güçlendirici müdahale yöntemleri uygulanır.
- Terapötik ilişkilerdeki iktidar ilişkileri eleştirel bir perspektifle analiz edilir.
- Sosyal hizmet uzmanı-müracaatçı ilişkisinde eşitlikçi ve işbirlikçi davranılır.
- “Kadın” kavramı geniş ve çeşitlilik barındıran bir kavram olarak analiz edilir.
- Toplumsal cinsiyetin diğer sosyal kategorilerle kesişimi irdelenir.
- Mikro ve makro müdahaleler birlikte yürütülür.
Feminist sosyal hizmet uygulamasına göre sosyal hizmet uzmanın müdahaledeki genel amacı nedir?
Feminist sosyal hizmet uygulamasına göre sosyal hizmet uzmanı kadınları toplumdaki rolleri, konumları ve ataerkil toplum dinamikleri nedeniyle yaşadıkları sorunlar ve bu sorunların diğer yapısal süreçlerle ilişkisini kavramaları konusunda bilinçlendirir. Müdahale sürecinde eşitlikçi bir ilişki içinde müracaatçıyı güçlendirmek için çalışır. Özellikle kadınların inisiyatifi ele alarak kendilerini ve benzer sorunlar yaşayan diğer kadınları güçlendirmeleri esastır. Sosyal hizmet uzmanı, bunu sağlayacak alanlar açar ve kadınların kendi seslerini duyurmalarını destekler. Sosyal refah sistemi içerisindeki cinsiyetçi ve baskıcı uygulamalarla da mücadele eder.
Yapısal sosyal hizmetin uygulamadaki genel prensipleri nelerdir?
Yapısal sosyal hizmetin uygulamadaki genel prensipleri şunlardır:
• Müracaatçıyı savunmak: Sosyal hizmet uzmanı müracaatçı ile ittifak içerisinde müracaatçının adaletsiz sistemlere karşı kendisini savunmasına yardım eder, haklarına erişimini destekler.
• Kollektifleşme: Sosyal hizmet uzmanı, müracaatçının kendisiyle benzer sorunlar yaşayan başka kişilerle bir araya gelmesini destekler ve sosyal izolasyonu azaltır. Müracaatçı yaşadığı sorunda yalnız olmadığını görür.
• Materyalizasyon: Müracaatçının içinde yaşadığı maddi koşullar etraflıca değerlendirilir ve bu koşulların yaşadığı sorunlara olan etkisini kavraması desteklenir.
• Sosyal hizmet uzmanı – müracaatçı ilişkisinde müracaatçının gücünü arttırmak: Sosyal hizmet uzmanı ile müracaatçı arasında bir güç asimetrisi vardır. Bu asimetri olabildiğince azaltılmalıdır. Müracaatçının onuruna ve özerkliğine saygı duyulmalıdır. Basit bir dil kullanmak, tıbbi terminolojiden kaçınmak, ilk isimle samimi bir şekilde hitap etmek, gizliliği korumak gibi yöntemler önerilmektedir.
• Kişisel değişim ile müracaatçının gücünü arttırmak: Sosyal hizmet uzmanı, müracaatçının kişisel sorunları ile yapısal süreçler arasındaki bağlantıyı anlamasına yardımcı olur. Bunu yaparken bireyin sorumluluğunu yadsımaz ve sorunun altında yatan ve müracaatçıya zarar veren duygu, düşünce ve davranışların değişimi için çalışır.
“Kültürel olarak yetkin sosyal hizmet uzmanı”nın özellikleri nelerdir?
Kültürel olarak yetkin bir sosyal hizmet uzmanı:
• Kültürü, kültürün insan davranışı üzerindeki etkisini ve toplumdaki işlevini anlamalı; her kültürün güçlü yönleri olduğunu kabul etmelidir.
• Hizmet alanın kültürü hakkında bilgi sahibi olmalı; kültürel farklılıkları kabul etmeli ve duyarlı olmalı; hizmetleri sunarken hizmet alanın kültürünü göz önünde bulundurarak davranmalıdır.
• Sosyal farklılıkların doğasını ve ırk, renk, etnik ve ulusal köken, cinsiyet, yaş, medeni durum, siyasal görüş, dinsel inanç, cinsel tercih, zihinsel ya da fiziksel özür gibi farklılıklara yönelik baskıları anlamaya çalışmalı ve bu konuda eğitim programlarına katılmalı ve kendini geliştirmelidir.
Kültürel tevazu sahibi bir sosyal hizmet uzmanının özellikleri nelerdir?
Kültürel tevazu sahibi bir sosyal hizmet uzmanı;
- Kendi sınırlılıklarını, limitlerini kabul eder,
- Öz farkındalık geliştirmek ve kendi yargı/önyargılarının farkında olmak için çalışır,
- Müracaatçılardan öğrenmeye hazırdır.
Etnik duyarlı uygulamaya göre sosyal hizmet uzmanını nasıl olmalıdır?
Etnik duyarlı uygulamanın en önemli özelliklerinden biri, sosyal hizmet uzmanlarının etnisite ve ırk ile ilgili konuların müracaatçılar için önemini fark etmeleridir. Etnisite ve ırk konularını görmezden gelmek, bazı müracaatçıların deneyimlerini görmezden gelmek anlamına gelebilir. Sosyal hizmet uzmanları bu konudaki farkındalık düzeylerini artırmalıdır. Bunun için sosyal hizmet uzmanlarının yalnızca kendi varsayım, tutum, davranış ve değerlerinin farkına varması yetmez, aynı zamanda toplumda etnisiteye dayalı baskı ve ayrımcılıkların ve bu süreçlerin nasıl işlediğinin farkına varmak gerekir. Daha da önemlisi, sosyal hizmet uzmanı -varsa- kendi imtiyazlarının ve ayrıcalıklı konumunun farkında olmalıdır.