İNSAN HAKLARI VE SOSYAL HİZMET - Deneme Sınavı - 5

Negatif haklar, insanların sırf insan olmalarından ileri gelen haklarıdır. Yaşama hakkı bu kapsama girer.

Hakların ahlak ilkelere dayalı olarak korunması gerekliliği vurgulanmıştır.

1948

Deontolojik Etik: Kant’a göre bireyler, eylemlerinin evrensel olabilmesi için hiçbir şart altında değişmeyen prensiplere bağlı hareket etmelidir. Söz konusu bu yaklaşım, her koşul altında doğruyu söylemek gerektiğini savunur.

İnsan doğasına dair idealist bir bakış açısına sahip olan Hümanist Etik, her bireyin kendini geliştirecek ve kendi potansiyeline ulaşacak seçimler yapma kapasitesi olduğunu ileri sürer. Bu yaklaşım insan doğasının özünde iyi olduğu ve insanın etik davranma yetkinliğine sahip olduğu görüşünü benimser.

Pragmatik yaklaşımın aldığı eleştirilerden biri, toplumsal normları ölçek olarak kabul ederken söz konusu normlar dışında yaşayan kişileri “anormal” olarak etiketleyecek olmasıdır. Bir diğer eleştiri ise, statükocu ve toplumsal değişimi teşvik etmeyen bir yaklaşım olmasıdır.

Ferdileşme, müracaatçıların tekilliğini kabul eder ve sadece insan olmalarından kaynaklı sahip oldukları hakları tanır.

Sosyal adalet prensibi, sosyal hizmet uzmanlarının sosyal eşitsizlikle mücadele etmesi gerektiğini belirtir. Bu doğrultuda sosyal hizmet uzmanları özellikle dezavantajlı ve kırılgan gruplar adına sosyal değişim için çalışırlar.

Mesleki sınırlar ve çıkar çatışması, uygulayıcı ile müracaatçı arasındaki profesyonel ilişkinin sınırlarının ihlal edildiği durumları içerir. Söz konusu bu ihlal uygulayıcı ve müracaatçı arasında kurulan her çeşit samimi ilişkiyi içerir.

Reamer’ın geliştirdiği model sosyal hizmet meslek değerleri ışığında etik meselenin tespit edilmesi, alınacak karardan etkileneceklere karar vermek, alternatif tüm eylem planlarının tespiti, her eylem planın olumlu ve olumsuz yanlarının listelenmesi, meslektaş ve uzmanların görüşlerinin alınması, müdahale kararının verilmesi ve karar verme sürecinin belgelenmesi ile alınan kararın gözlemlenmesi, değerlendirilmesi ve belgelenmesi adımlarını içerir.

Ahlak dönemi, sosyal hizmetin Kuzey Amerika’da profesyonel bir meslek olarak kabul görmeye başladığı 19. yüzyıl sonlarında başlar. Sınırlı bir odağa sahip olan bu dönemde sadece müracaatçıların erdemli/ahlaklı davranışlara sahip olması ile ilgilenilir.

Değerler dönemi olarak adlandırılan bu yeni süreçte sosyal hizmet uzmanları mevcut toplumsal sorunlarla mücadele etmek için çeşitli müdahale yöntemleri ile eğitim programları geliştirmeye başlar. Bu dönem ayrıca sosyal eşitlik, sosyal haklar, insan hakları gibi meselelerle ilgili değerler de sosyal hizmet eğitiminin bir parçası haline gelir.

Evrensellik aramayan bir diğer yaklaşım olan durumsal etik ise ele alınan her meselenin bağlamıyla birlikte değerlendirilmesi gerektiğini savunur.

Kürtaj

Yaşam hakkı

Yaşam Hakkı

Bu yaklaşım terke edilmiştir.

Katılım

Ayrımcılık Yapmama