Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar ve Siyasi Haklar
Ekonomik haklar ne anlama gelmektedir? Başlıcaları nelerdir?
Ekonomik haklar, içerik ve konuları bakımından ekonomiyle ilgilidir. Bunlar, hak sahibi varlıkların ekonomik ve sosyal ilişkilerindeki hak ve özgürlüklerini liberal ekonomi felsefesine uygun olarak düzenlemekte ve güvence altına almaktadır. Liberal ekonomik düzen olarak adlandırılan bir düzenin parçası olan bu hakların başlıcaları, mülkiyet hakkı, sözleşme hürriyeti, özel girişim hürriyetidir.
Sosyal haklar ne anlama gelmektedir? Başlıcaları nelerdir?
Sosyal haklar, sosyal eşitlik amacına yönelmiş, ekonomik ve sosyal dengesizlikleri azaltmaya yönelik, daha çok toplumda zayıf ve yoksulların, özel olarak korunması gerekli kişi ve gurupların korunmasını, maddi ve manevi varlıklarının geliştirilmesini amaçlayan haklardır. Sosyal hakların belli başlıları, çalışma hakkı ve ödevi, sağlık hakkı, çevre hakkı, asgari yaşam koşullarına sahip olma hakkı, sosyal güvenlik hakkı, sendika hakkı, toplu iş sözleşmesi, grev ve lokavt hakkı gibi haklardır.
Kültürel hakların başlıcaları nelerdir?
İkinci kuşak haklardan kültürel haklar, düşüncenin çeşitli yollarla açıklanması, bilim ve sanatı öğrenme hakkı, eğitim hakkı gibi daha çok sosyal haklarla beraber ele alınan kültür haklarıdır. Kültürel haklar, kültür dünyası ve sorunları ile ilgili tüm insan haklarından oluşmaktadır.
Mülkiyet hakkı nedir?
Mülkiyet hakkı bir kimsenin, başkasının hakkına zarar vermemek ve yasaların koyduğu kayıtlamalara da uymak koşuluyla bir şeyi dilediği gibi kullanma, ürünlerinden yararlanma, tasarruf etme yetkilerini kapsayan ayni bir haktır.
Kamu yararı amacıyla mülkiyet hakkının sınırlanmasına ilişkin Anayasa'da hangi örnekler yer almaktadır?
Kamu yararı amacıyla mülkiyet hakkının sınırlanmasının örneklerini Anayasanın çeşitli maddelerinde bulabiliriz. Tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlanması amacıyla destekleyici ve teşvik edici tedbirlerin alınması (AY. m. 63); çevrenin geliştirilmesi, çevre sağlığının korunması ve çevre kirlenmesinin önlenmesi (AY m. 56/2); tarım arazilerinin amaç dışı kullanılmasının ve tahribinin önlenmesi (AY m. 45/1); toprağın verimli olarak işletilmesinin korunması ve geliştirilmesi, erozyonla kaybedilmesinin önlenmesi ve topraksız olan veya yeterli toprağı bulunmayan çiftçilikle uğraşan köylüye toprak sağlanması (AY m. 44/1); doğal afetlerin önlenmesi, sanayiin ve turizmin korunması; sağlıklı bir kentleşme ve imar düzeninin sağlanması gibi nedenlerle idare tarafından ve yine kanunla (AY m. 13/1) mülkiyet hakkı sınırlanabilmektedir.
Anayasa açısından sözleşme özgürlüğü ne anlama gelmektedir?
AY m. 48/1’de, “herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir. Özel teşebbüsler kurmak serbesttir” denilmek suretiyle çalışma hürriyetinin bir parçası olan özel teşebbüs hürriyeti “herkes” yönünden güvenceye bağlanmıştır. Sözleşme özgürlüğü, özel hukuktaki irade özerkliği ilkesinin Anayasa Hukuku alanındaki dayanağıdır. Anayasa açısından sözleşme özgürlüğü, devletin, özel kişilerin istedikleri hukuki sonuçlara ulaşmalarını sağlaması, belli hukuki sonuçlara yönelen iradelerini geçerli olarak tanıması, iradelerinin yöneldiği hukuki sonuçların doğacağını ilke olarak benimsemesi ve koruması demektir.
Özel teşebbüs hürriyeti nedir?
Özel teşebbüs hürriyeti, her gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin tercih ettiği alanda, iktisadi-ticari faaliyette bulunmak üzere kurulabilmesini, dilediği mesleki faaliyete girebilmesini ve faaliyeti ile mesleğini devletin veya üçüncü kişilerin müdahalesi olmaksızın dilediği biçimde yürütebilmesini ifade etmektedir.
Çalışma hakkı ve ödevi ile çalışma hürriyetinin farkı nedir?
Çalışma hakkı ve ödevi ile çalışma hürriyeti birbirinden farklı iki haktır. Çalışma hürriyeti, herkesin dilediği alanda çalışma serbestliğini, zorla çalıştırılmamasını ifade etmektedir. Buna karşılık çalışma hakkı, çalışma hakkının kullanılması için elverişli şartlar yaratılmasıyla ilgilidir.
Çalışma hakkının tam olarak gerçekleştirilmesine yönelik olarak devletin yükümlülükleri nelerdir?
Çalışma hakkının tam olarak gerçekleştirilmesi için devlet, çalışma hayatının her aşamasında, ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer görüş, ulusal veya sosyal köken, mülk, doğum veya diğer statü temeline dayalı herhangi bir ayrımcılığın gözetilmemesini güvence altına almakla yükümlüdür. Ayrımcılık yasağı, kesin ve mutlaktır. Bu nedenle devletçe, söz konusu yasağın uygulanması için uygun gerekli yasal ve özellikle bölgesel dengesizlik, cinsiyete dayalı farklılık veya yaş nedeniyle avantajlı durumda bulunmayan bireylere yardım edilmesi için özel tedbirlerin alınması gerekir.
Çalışma hakkının kapsamına giren haklar nelerdir? Örnekler veriniz.
Çalışma hakkının kapsamına, iş güvenliği hakkı, işyerinin çalışma ve sağlık koşullarına uygun olmasını isteme hakkı, çalışma sürelerinin uygun ölçülerde tutulmasını isteme hakkı, çalışan çocuk, kadın ya da gençlerin özel olarak korunmasıyla ilgili haklar, adil ücret hakkı, ücretli tatil hakkı, dinlenme hakkı, boş zaman bulabilme hakkı, yaşına, gücüne ve cinsiyetine uygun işlerde çalıştırılmayı isteme hakkı, sosyal güvenlik hakkı, eşit işe eşit ücret hakkı, sendika hakkı, sendikalara serbestçe girebilme ve sendikalardan serbestçe çıkabilme hakkı, toplu iş sözleşmesi hakkı, işyerinin yönetimine girme hakkı gibi bir dizi hak girmektedir.
Sağlık hakkı nedir? Uluslararası veya bölgesel insan hakları metinlerinde nasıl tanımlanmaktadır?
Sağlık hakkı, hastalığın, sakatlığın yokluğu ve aynı zamanda, fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden kişinin bütünüyle mutlu olması durumudur. Uluslararası veya bölgesel insan hakları metinlerinde sağlık hakkı; “herkesin mümkün olan en yüksek seviyede fiziksel ve ruhsal sağlık standartlarına” (ESKHS m. 12/1), “herkesin en yüksek düzeyde fiziksel, ruhsal ve sosyal mutluluğa” (AİHS Ek Protokol m. 10/1), “her birey fiziksel ve ruhsal yönden olabilecek en iyi duruma” (AfİHHŞ m. 16/1) sahip olma hakkı şeklinde tanımlanmıştır.
Sağlık hakkı, sadece sağlıklı olma hakkı şeklinde anlaşılamaz. Bu bağlamda sağlık hakkının içeriği olan hak ve hürriyetler nelerdir?
Sağlık hakkı, sadece sağlıklı olma hakkı şeklinde anlaşılamaz. Sağlık hakkı; cinsel ve üreme hürriyeti de dahil, sağlığını ve vücudunu kontrol ettirme, işkenceden uzak olma, rızası dışında tıbbi tedavi ve deneylere tabi olmama hakkı gibi müdahaleden uzak olma hakkı gibi kimi hak ve hürriyetleri içerir. Bu haklar aynı zamanda halkın en yüksek düzeyde sağlığa erişebilmede fırsat eşitliğini sunan sağlık sistemine sahip olma hakkını da içerir. “Sağlık hakkı” deyimi, sadece hastalanınca tedavi hizmeti alma hakkını değil; daha geniş bir kapsamla, devlet tarafından herkese ücretsiz sağlık hizmeti sunulması anlamına gelir. Günümüzde sağlık hizmeti anlayışı ise halk sağlığı yaklaşımıyla, herkese eşit, ulaşılabilir, elde edilebilir ve sağlığı koruyucu, geliştirici, iyileştirici ve esenlendirici (rehabilitasyon) öğeleri olan bir hizmeti tanımlamaktadır.
Ekonomik, Sosyal Kültürel Haklar Komitesi’nin 14 nolu Genel Yorumuna göre ESKHS m. 12’de sağlık hakkının güvence altına aldığı haklar nelerdir?
Ekonomik, Sosyal Kültürel Haklar Komitesi’nin 14 nolu Genel Yorumuna göre ESKHS m. 12’de sağlık hakkının güvence altına aldığı haklar şunlardır: Ayrımcılığa dayanmayacak şekilde sağlık imkânlarına hizmetlerine ve mallarına ulaşma hakkı; beslenmeye yetecek ve güvenilir asgari temel gıdaya ulaşma hakkı, herkesin açlıktan uzak olması; temel barınak, konut ve hıfzıssıhhaya ve yeterli güvenilir ve içilebilen suya ulaşma hakkı; temel ilaçların sağlanması; sağlık fırsat, hizmet ve mallarının eşit dağıtılması hakkı; epidemolojik delil temeline dayanan ve tüm ülke nüfusunu ilgilendiren ulusal sağlık stratejisi ve eylem planının kabul edilmesi.
Sağlık hakkıyla ilgili yükümlülüklerini yerine getirmiş olması için devletin hangi unsurları karşılayan bir sağlık ve tıbbi sisteme sahip olması gerekir?
Sağlık hakkıyla ilgili yükümlülüklerini yerine getirmiş olması için devletin aşağıdaki unsurları karşılayan bir sağlık ve tıbbi sisteme sahip olması gerekir. Bunlar; uzman ve pratisyenleri genellikle hazır bulundurarak halk sağlığı düzenlemeleri yapmak ve temel sağlık sorunlarını karşılayacak yeterli uygun malzemeleri karşılamak; annelerin, çocukların ve yaşlıların sağlığını korumak için özel tedbirler almak; hava ve su kirliliğini önleyici, radyoaktif maddelerden koruyucu, gürültüyü azaltıcı, gıdaları kontrol edici, çevresel hijyeni sağlayıcı alkol ve uyuşturucuyu kontrol edici genel tedbirler; sağlık eğitimi sistemi; aşılama, dezenfeksiyon ve salgın ve bulaşıcı hastalıklarla mücadele araçlarını sağlamak suretiyle salgın hastalıkların kontrolü; ve sağlık hizmetlerinin maliyetinin tamamını veya en azından önemli bir kısmını karşılayan sağlık sigortası sistemi.
Çevre hakkı Anayasada nasıl düzenlenmiştir?
Çevre hakkı, “Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması” başlığını taşıyan AY m. 56’da düzenlemiştir. “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir.” AY m. 56, hem çevre hakkını bir insan hakkı olarak düzenleyen bir norm, hem de normatif bir hüküm niteliğindedir. Hakkın sahibi “herkes”tir. Hakkın yükümlüleri ‘devlet’ ve “vatandaşlar” şeklinde ifade edilen bireylerdir. Hakkın konusu, “sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşamak”tır. Hakkın karşısındaki ödev ise, “çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemektir. Bu nedenle, çevre hakkının tüm unsurları bu hakkın düzenleyen Anayasanın 56’ncı maddesinde vardır.
Yeterli gıda hakkı devlete hangi yükümlülükleri yükler?
Yeterli gıda hakkı devlete üç çeşit yükümlülük yükler. Bunlar, saygı, koruma ve gerçekleştirme yükümlülükleridir. Gerçekleştirme yükümlülüğü, gıdanın hem kolaylaştırılması yükümlülüğünü hem de tedarik edilme yükümlülüğünü içerir. Saygı yükümlülüğü, yeterli gıdaya sahip olanların bu imkânlarının, devletçe alınacak tedbirlerle engellenmemesi yükümlülüğünü ifade eder. Koruma yükümlülüğü ise devlet tarafından, yeterli gıdaya sahip olan bireylerin, başka birey ya da teşebbüslerce engellenmemesini sağlayıcı tedbirler alınmasını zorunlu kılar.
Asgari yaşam koşullarına sahip olma hakkı unsurları nelerdir?
Yeterli Gıda Hakkı
Yeterli Giyinme Hakkı
Yeterli Konut Hakkı
Konut hakkının neden insan haklarının en düşük eşiği olarak nitelendirilebileceğini açıklayınız.
Yeterli konuta sahip olma hakkı, sadece yerleşme özgürlüğünün altyapısını oluşturmakla sınırlı kalmaz aynı zamanda diğer hak ve özgürlüklerin de gerçekleşme ortam ve koşullarını oluşturur. Konut hakkı güvence altına alınmadan, konut dokunulmazlığının, sağlık hakkının bir anlamı kalmayacağı gibi, dengeli bir çevre ve planlı bir kentleşme de olanaklı değildir. Bu nedenle, konut hakkı insan haklarının en düşük eşiği olarak nitelendirilebilir.
Ülkemizdeki sosyal güvenlik sisteminin bileşenleri nelerdir?
Ülkemizde sosyal güvenlik sistemi, başta tek çatı altında toplanan Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK), Esnaf ve Sanatkârlarla Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu (Bağ-Kur) ve Emekli Sandığı olmak üzere çeşitli sigorta sandıkları, sosyal yardımlar ve sosyal hizmetlerden oluşmaktadır. SSK özel sektörde çalışan işçiler, kamu işçileri, tarım işçileri ve isteğe bağlı sigortalılara hizmet vermektedir. Bağ-Kur esnaf ve sanatkârlar ve diğer bağımsız çalışanlar ile çiftçiler ve isteğe bağlı sigortalıları (ev hanımları, muhtarlar), Emekli Sandığı ise devlet memurlarını kapsamaktadır.
16.5.2006 tarih ve 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu (RG: 20.05.2006-26173) ile, sosyal güvenlik ile ilgili görev ve yetki veren diğer kanunların hükümlerini uygulamak üzere; kamu tüzel kişiliğini haiz, idari ve mali açıdan özerk, bu Kanun’da hüküm bulunmayan durumlarda özel hukuk hükümlerine tâbi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu kurulmuştur. Böylece, SSK, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur tek çatı altında birleştirilmiştir.
Sosyal hizmetler kavramını açıklayınız.
Sosyal hizmetler, insanların kendi bünye ve çevre şartlarından doğan veya kontrolleri dışında oluşan maddi ve manevi sosyal yoksunluklarının giderilmesi ve ihtiyaçlarının karşılanmasında, insanların kendilerine daha yeterli hâle gelmelerinde ve başkalarına bağımlı olma hallerinin önlenmesinde, aile ilişkilerinin güçlenmesinde, birey, aile, grup ve toplumların sosyal işlevlerini başarıyla yerine getirmelerinde yardımcı olmak; insanların yaşam standartlarının iyileştirilmesi ve yükseltilmesini sağlamak amacıyla gerçekleştirilen koruyucu-önleyici, iyileştirici-rehabilite edici, değiştirici-geliştirici nitelikteki sistemli ve düzenli faaliyet ve programlar bütünüdür.
Sosyal yardım kavramını açıklayınız.
Sosyal yardımlar, yerel ölçüler içinde minimum düzeyde dahi kendisini ve bakmakla yükümlü olduğu kişileri geçindirme olanağından yoksun kalmış bireylere, muhtaçlık tespitine ve kontrolüne dayalı olarak yapılan ve onları kendi kendilerine yeterli hâle getirmek amacını taşıyan ayni-nakdi nitelikteki geçici veya sürekli, sistemli ve düzenli karşılıksız yardımlardır.
Kolektif (Toplu) sosyal haklar kavramını tanımlayarak örnekler veriniz.
Kolektif sosyal haklarla kastedilen sendikal hak ve özgürlükler, toplu pazarlık ve toplu sözleşme hakkı ve yönetime katılma hakkıdır. Bunlar çalışanların hayat düzeylerinin iyileştirilmesi, adil ücretin ve toplumsal güvenliğin sağlanması için verdikleri mücadelenin en etkili araçlarıdır. Bu hak ve özgürlükler ayrıca, kamuoyu ve iktidarı etkileyen yönleriyle siyasi bir fonksiyonu da ifa ederler.
Akademik hürriyet kavramını açıklayınız.
Eğitim hakkı, öğretim üyelerinin ve öğrencilerin akademik hürriyetini de içerir. Akademik toplumun üyeleri araştırma, öğretme, çalışma, tartışma, belge, üretim, oluşturma veya yazma yoluyla, bireysel veya toplu olarak, bilgi ve düşüncelerini serbestçe takip etme, geliştirme ve aktarma (açıklama) hakkına sahiptir. Akademik hürriyet, bireylerin, çalıştıkları kurum veya sistem hakkında serbestçe görüşlerini açıklama, ayrımcılık gözetmeksizin, devletin veya diğer herhangi bir faktörün baskısı olmaksızın görevlerini yapma, mesleki veya temsili akademik kurumlara katılma ve uluslararası alanda, diğer bireylere tanınan tüm insan haklarına sahip olma hak ve hürriyetlerini de içerir. Akademik hürriyete sahip olma, başkalarının akademik hürriyetine saygılı olma, karşı görüşlerin adilce tartışılmasını güvence altına alma ve herkese ayrımcılık yasağı bulunan alanlarda, ayrımcılık yapmaksızın muamele etme gibi sorumluluklara riayeti de gerektirir.
Siyasi haklar ne anlama gelmektedir? Anayasamızda düzenlenen siyasi haklar nelerdir?
Siyasi haklar, siyasi iktidarın ve kamusal idarenin kuruluş ve işleyişine vatandaşların katılma haklarını ifade eder. Genel olarak siyasi haklar (katılma hakları); kararların alınmasına, kararların alınmasında etkili olmaya ve alınan kararların uygulanmasına katılma haklarıdır. Anayasamızda düzenlenen siyasi haklar şunlardır: vatandaşlık hakkı, seçme ve seçilme hakkı, siyasi parti kurma, partiye girme ve partiden çıkma hakkı, kamu hizmetlerine girme hakkı, vatana hizmet etme hakkı ve dilekçe hakkı.